Ufoz zaten ekmek kaç aydır 5 lira
Ufoz zaten ekmek kaç aydır 5 lira
Temmuzdan beri İstanbulda 5 lira doğru.
Benim bahsettiğim İstanbul Ticaret Odasına kayıtlı firmalar için geçerli olan resmi değer.
Sokaktaki bakkalda kaç olacağa gelirsek tahmnimce 7 lirayı bulur.
Amerika'nın göxü yer mi bizi f 35 ten atmaya reis adamı ne yaparsan sen biliyor musun? Biz hala o anlaşmadayız ve anlaşmada ki tek ülkeyiz.
Not: Anlaşmada ki diğer ülkeler anlaşmadan çekildi. Kendi aralarında reissiz tekrar anlaşma yaptılar. Biz hala eski anlaşmada sap pardon aslanlar gibi tek başımızayız.
Diğer başlık altında uzun uzun yazmıştım.%50 si asgari ücret ile çalışan ülkede asgari ücrete zam fazlası ile son ürünlere yansıtılıyor.Baya bir kişiden tepki gelmişti,olmaz öyle şey demişlerdi,maliyet hesabı falan çıkarmışlardı.Buyurun efenim bunlara daha başlangıç.Siz asıl zamları,zamlı asgari ücretler verilmeye başladıktan sonra görün.Bazı küçük işletmelerin bu asgari ücreti veremeyip işçi çıkarmaya başladıklarında işsiz kalacak insanlardan sanırım bahsetmeye gerek yok.Asgari ücrete zam çözüm değil.Çözüm enflasyonu düşürmek,alım gücünü arttırmak.
https://twitter.com/aktuelturk/statu...53054376726534
https://twitter.com/AbsurtHaberler/s...29031396220930
Açlık sınırı isminden öyle gözükse de açlık sınırı, yeterli hayat standardında yaşayabilmek için gerekli olan minimum gelir miktarıdır. sadece yemek ile alakalı değil.
Yoksulluk ise "artık fakir sayılmazsın" sınırıdır. yani yemek ile alakalı değil genel bir hesaplamadır.
bu arada bu belirttiğim değerler tabi hükümetin belirlediği sınırlar, 7400 lira alan 4 kişilik aile cogu gece aç karnına uyuyordur bence.
Anger clouds judgement and it makes us do things that we end up regretting. Things we can never take back.
Üretim olmazsa enflasyon dış borç vs artar işçi çıkar yükü diğer işçinin sırtına kalır
Stratejik olarak sürekli değişen dengeler var.
Örnek (tabii doğaçlama yazacağım);
"Asgari ücret ile eskiden 1500 ekmek alınıyordu şimdi 1000 ekmek alınıyor."
"Asgari ücret ile eskiden 1000 litre süt alınıyordu şimdi 500 litre süt alınıyor."
Bunlar sürekli duyduğumuz şeyler. Ancak bu durumda ters taraftan bakarsak şu sonuç ortaya çıkar.
"Fırıncı eskiden 1500 ekmek satarak asgari ücret kazanıyordu ve çalışanına maaşını ödüyordu. Şimdi ise 1000 ekmek satarak asgari ücret kazanıyor ve çalışanına maaş ödüyor." Bu durumda esnafın derdi nedir? Daha az iş daha çok gelir. Belki adam çıkarsa bile olur yani.
Ancak bu durum tersinde dönerse. Yani ""Asgari ücret ile eskiden 2000 ekmek alınıyordu şimdi 2500 ekmek alınıyor." noktasına ulaşırsak. Bu sefer ekmek üreten "daha fazla üretmek" zorunda kalacaktır. Bu fazla üretimi yaparken de "diğer giderler" noktasında zorluk çekerse maddi problem yaşar ancak "alım gücü düşerse" özellikle büyük şehirlerde sorun yaşamaz. Çünkü elde mal kalmaz. Alan her türlü alacaktır.
Devleti yönetenler genelde "kimin sırtını kaşıyalım?" üzerine bu ikisi arasında gider gelirler.
Biz de uzaktan izleriz.
Honda NSS Forza 300 İnceleme Videosu [ https://www.youtube.com/watch?v=E9QdDCCxKpc ]
Mondial 150 Sentor İnceleme Videosu [ https://www.youtube.com/watch?v=Rl79HfGpcS4 ]
Aslında Türk-İş de resmen açıklamamış, tablodan bu sonuç çıkıyor. Öte yandan NTV sitesine baktım, çelişkili. Hem sizin dediğiniz gibi diyor, sonra da yemek dışında diğer minimum ihtiyaçları karşılamak için gereken miktar yoksulluk sınırı diyor.
Matematik ve nedensellik üzerine ciddi çalışmamız lazım.
Asgri ücret yükseliyor diye çıkan yaygaraları saçma buluyorum.
Maliyetler yükseliyor mesela elektirik zamlanıyor, hammadhhe fiyatları artıyor o zaman firma sahipleri yine söyleniyor ama mecburen bunu ürünlerinin fiyatına yansıtıp devam ediyorlar, ama konu emeğin fiyatına gelince bir yaygara kopuyor. O zaman derim, üretim için gereken eğeğin fiyatını karşılayamayacaksan iş modelinde bir yanlışlık vardır. O zaman kapat sen de sigortalı bir işe girip işçi ol. Aslında ülkede büyük şirketlerden çok küçük işletme var, aslında işçi olması gerekenler emeğin karşılığı tam verilmediği için kendi işlerini kurup ucuza insan çalıştırıp patroncuklar olmuşlar. Enflasyon azıyor da bunun sorumlusu işçi sınıfı mı? Tabi ki onlar da emeklerinin fiyatını yükseltecekler, haklarıdır. Keşke bütün işçilerin sınıf bilinci olsa da birlik olabilseler, kendileri yerine pazarlık yapan ama kendileri işçi olan sarı sendika tabir edilen sendikacı esnafından kurtulup gerçek sınıf sendikalarını kurabilseler.
Çünkü kendimizinkine de değer vermediğimiz için başkalarının da emeğinin bedelinin düşük olmasını istiyoruz.
Refahın da (tek başına anlam ifade eden) yegane göstergesidir işçilik maliyetleri, buyrun 200 tane ülke var istediğinizi inceleyin. İşçilik malietinin yüksek olduğu yerde refah seviyesi yüksektir, refah seviyesinin yüksek olduğu yerde işçilik maliyeti yüksektir.
Asgari ücret artışı da enflasyonun sebebi değildir, sonucudur. Konuşulacak son şeydir. Yapılmamasının ihtimal dahilinde olması, akıllara gelmesi benim kanımı donduruyor açıkçası. Her şeye zam gelirmiş? Her şeye zam geldi zaten ve asgari ücretli ölecek böyle giderse.
Çözümün de sınıf sendikasında falan olduğunu düşünmüyorum ben. Daha doğrusu çözüme giden şey olan bilinçlenmenin zaten doğal sonucu olarak doğru düzgün sendikalar olacaktır, çok doğal bir şey bu. Ama insanları bilinçlendirmek işin zor kısmı, zira burada gereksinm duyulan bilinçlenme için önce devletin kutsallığı yalanından insanları kurtarmak gerekiyor. Bir karşılaştırma da burada yapılabilir, devleti kutsal gören ülkelerin vatandaşlarının refah seviyeleri yüksek mi?
Espresso eskiden sol mu derler anlamam yaşasın işçiler işçi sınıfı falan derdim sonra acıyanın Allah belasını versin diyorum içimden her işyerinde işçilerin bana küfür etmesini vurmasını hatırladıkça ayrıca hiçbir günahımda yokken başka ülke milleti işçisi nasıldır ne bilem ama türkiyede işçiler halk birbirini ikme dövme ezme derdinde ve HERKES ASGARİ ÜCRETE KAFA YORMASIN 2023 TE ÇOĞĞĞĞ ZENGUN OLİCİZ ANKETLER YİNE BİRİLERİ KAZANACAK DÜYOO BEN ACIMIYORUM
Ben de acımıyorum, ne acıyacağım? İktidar zorla gelmiş bir iktidar değil, seçilmiş bir iktidar. Toplum seçiyorsa (hem de 20 yıldır) seçen topluma niye üzüleyim ki? Ne ekersen onu biçersin.
Ne alakası varsa bir anımı anlatayım.
Gebze'de ( Kocaeli'nin ilçesi ) iş yeri açtım, arkadaşımın fabrikasının işlerini yapıyorum. Bir çalışanım onun fabrikasının servis güzergahında oturuyor. Dedim bu işçim sizin servisten yararlanabilir mi? o da tabi dedi. Benim işçim onun servisi ile işe gelmeye başladı.
Üç gün sonra arkadaşımın fabrikasında isyan çıktı işçileri ayaklandı vay bu niye bizim servise biniyor diye.
Fabrikanın sahibi samimi arkadaşım yapmayın etmeyin bir kişi dese de laf söz dinletemedi. Benim elemanımı diğer işçiler servise bindirmedi. Sırf kıllık olsun diye.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)