Maşallah bu sefer iyi şahlandı dikkat edersen
HABER LINKI
https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonom...gn=ilgilihaber
Maşallah bu sefer iyi şahlandı dikkat edersen
HABER LINKI
https://www.sozcu.com.tr/2022/ekonom...gn=ilgilihaber
Hadi Tüik verilerini doğru kabul edelim yıllık %48 olsun.
Sadece biz değil Avrupa da enflasyon sorunu ile mücadele ediyor dedikleri enflasyon yıllık %6.
Adamların enflasyonu yıllık 3 den 6 ya çıkmış tedirgin oluyorlar bizde sadece bir ayda 11 çıkıyor. Karşılaştırdıkları tablo bu.
2001 krizinde lise de öğrenciydim hayat pahalılığı bu kadar değildi.
Sadece gençlere üzülüyorum dolu dolu yaşayacakları çağda hayatı kaçırdılar bir nesli kaybettik yazık ki
Ben Ak Parti'ye kızmıyorum. Bu ekonomi politikasının bilinçli olduğunu düşünüyor ve politika isminin "koy dötüne rahvan gitsin" ya da "hacım boşver yaaa salla gitsin anunaki" olduğuna inanıyorum. Çünkü memleketi Çiller'den bile kötü yönetebilmek ciddi anlamda zordu, ilklerin partisi Ak Parti çok şükür bunu da başardı.
Ak Parti'ye "bu adamlar ekonomiyi çok iyi biliyor" diye oy ve gönül veren arkadaşlar.. alın size kol gibi şahlanan ekonomi, alın size bacak gibi tüfe..
Coğrafya kaderdir .. Kimse tuttugu takımdan vazgecmedigi gibi, destekledigi partiden de vazgecmiyor. Gercekten insanları birbirine dusman etmeyi basardılar. Birisi ölsün diye bekliyoruz ama bu nefret dilini cok sevdi ekonomik olarak ezilen kesim, "ölürüz belki açlıktan ama onlar da ölecek zamanı geldiginde" kafasında. Karsı görüşün " Olan fakire olacak, ilk o ölür,zarar görür, az bile" dedigi gibi.. Sosyal bir patlama bizi bekliyor, cok net. Ama yarın ama 10 yıl sonra.. Yok artık dedigimiz herseyi yaşadık, yasıyoruz,devam da edecegiz gibi..
Türkiye'de sosyal patlama olmaz, olacak olsaydı şimdiye kadar (sadece son 10 senede) 20 kere olurdu. (Yunanistan ölçüsüne göre 50 kere...)xtrafrozen adlı üyeden alıntı
Tut ki oldu, yönetimi kendi tabanının alaşağı ettiği bir şey olur. Kutup çarpışması değil...
Bu ülkede sosyal patlama olmadığı için bu haldeyiz zaten.
Fransa örneği var, zamanında ekmek bulamazsanız pasta yiyin diyenler yüzünden ayaklanmışlar, aristokrasinin kellesini almışlar. Onlardan korkan bütün avrupa aristokrasisi demokrasiye geçmek zorunda kalmış da şu anda avrupada gördüğümüz krallar prensler falan sadece sembolik olarak kalmış haldeler. Hala da Fransa gibi bir yerde en ufak kötü durumda ya kamyoncular bütün şehri tıkar ya çiftçiler meclisin önüne gübre döker ya da sarı yelekliler ortalığı dağıtır. Bunlar kötü şeyler değildir, halkın örgütlü tepki verip istediğini almasının demokratik yoludur. Bide en ufak başkaldıranı ibret olsun diye ezerlerken halkın geri kalanı bana ne deyip ilgilenmez bile.
Sosyal patlama derken aklıma "kapıcılar kralı" filmindeki bir sahne geldi. Senarist Umur Bugay (rahmetli) bu toplumu 50 yıl önce çözmüş ki kendisi aslen sosyologdur.
Sahnede karısını döven ve gürültü yapan katil rolündeki adamdan tüm apartman şikayetçi oluyor. Yönetici ve kapıcı şikayetler üzerine katilin kapısına dayanıyorlar. İşte orada bir an var ki 'işte bu' diyorsunuz. Yönetici katile 'herkes şikayetçi' diyor ya, 'hani lan kim şikayetçi' diye dönüp apartman boşluğuna bakıyorlar hep beraber: BİNGO, herkes evine KAÇMIŞ!!! Yönetici azarı, kapıcı dayağı yiyip evine dönüyor..
evet bizim toplumun yapısı budur. Herkes her şeyden şikayet eder fakat iş icraate geldiği vakit herkes toz olur/tüyer.
Ekleme: ben bu olayı canlı yaşadım. Bizim dairede bir veznedar vardı. Herkes illallah etmiş, herkes şikayetçi haldeydi. En sonunda müdür bütün personeli odasına topladı. Veznedari da çağırdı. Evet arkadaşlar konuşun dedi. Orada ne oldu biliyor musunuz? O şikayet edenler birdenbire veznedari övmeye, yalakalık, şebeklik yapmaya başladılar. Espriler, komiklikler arşa çıkmıştı. Böyle bir çeşit sevgi kelebeği gibi oldular ki sormayın. Acayip şoka girmiştim. Bizim toplum böyle maalesef.
Elbette savınızda haklı olabilirsiniz.. Benim kastettigim aslında daha cok şaka seviyesinde birbirimize soyledigimiz " SSK yı batırmasaydı su an bu durumda olmazdık." cumlesinin gumbur gumbur slogan halini alacagı gunler.. Egitimin yerin dibine sokuldugu, egitimsizin arşa cıkarıldıgı bir duzene gectik. Aslında gizliden gizliye halk hep böyle dusunuyordu ama baskı vardı. "Su an sizin döneminiz artık" denildigi andan beri icindeki tum nefreti kusmaya hazır durumdalar.
Düzgün yapın işinizi demeyince kimse, bu adamlar devletten maaş almaya devam ediyor.
Kurunun yanında, yaş da yanmasa iyi olacak ama...
"Enflasyonla ilgili yaptığı konuşmada daha önce ocak ayı için negatif enflasyon beklentisi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Finans Ofisi Başkanı Göksel Aşan, TÜİK tarafından aylık olarak yüzde 11'i, yıllık olarak yüzde 48'i aşan enflasyon oranından sonra o sözleriyle ilgili ilk kez konuştu. Aşan, o dönemde kurdaki geri dönüşten sonra fazla iyimser yaklaştığını belirtti."
Artık devletin kurumu bile enflasyondaki artışı saklayamıyor. Bu hafifletilmiş hali yine. Tüikte çalışan memur tanıdığım var. Kendisiyle az konuştuk geçenlerde. Yine takıldım buna "Lan nasıl hesap kitap yapıyonuz? nereden fiyat alıyosanız söyleyin bende oradan ucuza alışveriş yapayım" diye.İşin iç yüzünü anlattı biraz, hesaplamalarda ne gibi oyunlar yapıldığından bahsetti, duysanız siz de oha dersiniz.
Asıl korkutucu nokta ekonominin çöktüğünü, her şey yüzde 150 zamlanmadan anlayamayan büyük bir kesimin oluşu.
İlla benzin 15 tl mi olmalıydı yani? Etin sütün yumurtanın fiyatı iki katına mı çıkmalıydı?
Peki sizce akıllandı mı bu kesim? Hiç sanmıyorum.
Dünün koyu ampulcüleri arada çıkıp "bizde bu gidişattan memnun değiliz ama başka alternatif de yok ki" diye hala zırvalıyorlar. Zihniyet hala aynı, bakış aynı, fikir aynı, gram gelişme göstermemişler ama market alışverişi yaparken zammın kazığı bir taraflarına batınca canları yanmış.
Bir kısmı basına yansıyor zaten.
Sürekli sepete konulan kalemler değiştiriliyor. Hangisi az artıyorsa (bulurlarsa)
Duruma göre spetteki kalemlerin oranlarını da değiştiriyorlar.
Bunlar görünen kısmı tabii.
Eee, bunu yapanın, arka planda daha neler yapabileceğini tahmin etmek de zor değil.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
