Saygideger Tommygun,
Esprili bir elstiri yapsam alinmazsiniz umarim.
Bu mesaji okuduktan sonra, tekrar okudum ve beynim bana bu msjin amaci-sebebi ile ilgili birkac secenek sundu:
1-Alkol sizi akpli bir dayiya cevirdi
2-Baska bir sebep sizi Akpli bir dayiya cevirdi.
Suan Turkiyede 1000 dolar aylik kazanc ortalamanin ustunde olabilir, ama kirada oturan cocuklu bir ailenin insan gibi yasamasi icin maaleaef yeterli degildir. (bkz: yoksulluk siniri)
Yazdiklarinizin ana fikri: sükredin ülen. Bizim suan sukure degil, isyana ihtiyacimiz var bence.
Ayrica Tr de kalmak bircok insan icin tercih degil, zorunluluk. Gitme imkani olsa bircok insan saniye durmaz bu ulkede basar gider, ki zaten gidiyorlar.
Saygilar
Mr.wind öncelikle ailenle beraber senin yeni yılını kutlarım. Keşke bana "Akp.li dayı" benzetmesi yapacağına alenen küfretseydin. Yukarıda yazdıklarımı yanlış anlamış olabilirsin belki de ben meramımı iyi anlatamadım. Benim eleştirdiğim konu; 100 sene önce takır tukur istediğini almış bir neslin hiç birşey değiştirmek için kılını kıpırdatamayan hımbıl torunları olarak enerjimizi çoğunlukla burada eleştiri yaparak boşaltmamız ve zerre aksiyon alamamamız.
İçimizde işsiz de var, asgari ücretle çalışan da var, öğrenci de var, belki asgari ücretin altında çalışan arkadaşlar da var, böyle bir ortamda alenen rakam vererek maaş söylemek ve de o maaşla geçinemediğini anlatmak bence ayıptır.
hokahey ve tommygun, aslında o dayaktan travma görmüş dedelerle onların Kurtuluş Savaşı yapmış dedelerinin ortak bir noktası var; çoğu radikal dinciydi ve hepsi "gâvura/kâfire" karşı savaştılar/savaşıyorlar, cihat kafası o. Zaten bu yüzden Atatürk'ün kurduğu modern ve yeni sistem tutmadi o yüz senede. Bu halkın geneli o modeli hiçbir zaman benimsemedi ve benimsemeyecek. Şu anki işgal da - ön yüzde - "kâfirler" tarafından yapılmadığı için yeni bir Kurtuluş Savaşı olmayacak. Analizi yapınca enseyi gerçekten de karartmak gerekiyor...
Hükümet çalışıyor. "Yeni yıl gelmiş, bir gün de biz dinlenelim" dememiş, çalışmış, elektrik, doğalgaz, vs'ye zam yapmış. Sonra da gidip serbest piyasa ekonomisi olan ülkede zabıtayla fiyat denetimi yaparlar.
Bence bakış açınızı değiştirirseniz daha iyi olur. Öyle Amerika'ya, Almanya'ya bakarsanız mutsuz olur üzülürsünüz.
Boş verin elin gavurunu siz Afganistan'a bakın. Çok şükür eşim sokağa çıkıp işe gidebiliyor. İkimizin de işi gücü var. Musluktan suyumuz akıyor çöplerimiz toplanıyor elektriğimiz var falan gibi düşünün.
Yaaaa mutluluk bu kadar basit sadece doğru tarafa bakın.
Şakası bir yana taksicilik yapıyorum. Zeynep Kâmil'den ( İstanbul / Üsküdar ) Üsküdar meydana Almanya'dan gelmiş dört yetişkin iki de kucakta bebek toplam altı kişiyi götürdüm 14.5 lira aldım 1 euro bile değil açıkçası bana koydu.
Böyle Avrupa'dan gelip taksiye binmek isteyip te haliyle binmeden ne tutar diye taksi ücretini soranlar oluyor. İki, üç euro tutmaz neyi soruyorsun diyorum insanların ağzı kulaklarına geliyor gevrek gevrek gülüyorlar. Taksi lunapark gibi bir şey oldu bizi kıskanan Almanya için.
Yahu bırak seni, forumun düşünüp yazabilen "eşraf"ının çoğunluğu batı standartlarında bağnaz ve tutucu. Defaatle yaşandı, mesele açığa çıkınca ya susuyoruz, ya da "burası Türkiye"ye bağlıyoruz... Görünüşte sırıtmayız ama işleyişte hem de nasıl. Kendimizden nefret eden rahatsız insanlarız çoğumuz.
Ulen ilk mesajinda toplumdan kendini ayri tutanlar gulunc diyosun,ama kendini farkli konumlandirarak gulunc duruma dusen sensin.
Kendimizden nefret eden rahatsiz insanlarmisiz lafa bak minakoyum.
Yilbasi gecesi istiklal caddesinin fotolarini goren vatansevee bir insan yemin ediyorum kahrolur..ama senin gibi gevsek adamlar buna irkclik der.
Siyasal islamin tehlikesinden bahsederiz,yine senin gibi bir gevsek cikar, avrupada bir tane turbanli hakim bulur ve kendini hakli cikarmaya calisir.
Olm sen oyle bir adamsin ki, amerikada muslumanlar arapca ogreniyor,bir musluman arapca ogrenmeli diyecek kadar cahil bir adamsin.
Seni cematci abiler biraz ele alsalar intihar komandosu bile olursun lan sennn.
Olm ben tabiki sinirli ve nefret dolu olurum.
avrupali bir adami buraya koy o da nefret dolu olacak.,kafayi yer.biz de cipralex ile idare ediyoruz iste.
Olm kilometre kareye 3 cami dusuyor,sikayet ediyirum ses cok yuksek diye hicbisey degismiyor.
Sokakta yureyim diyorum,kopek suruleri ve onlarin pisliklerini goruyorum
(apartmanda kocasindan sevgi gormemis ev kadinlariniyla basim dertte,kisin soguk oluyor diye binanin onune battaniye sermis minakkodumun comarlari)
İstanbuldan kacip egenin bir köyune geliyorum benzer seyler burda da var.
Aldigim maas ve gelirim hizla azaliyor.
Siyasal islamcilar ve senin gibi gevsekler sayesinde ulkem postmodern isgale ugramis.
Saglikli kalmak cok zor be fetos,anlayamazsin sen.
Emekliler, nasıl eğleniyormusunuz!
Ahiret diye bir yer varsa, oraya gittiğimde, şu siyasal islamın peşine takılıp her ucubeyi onaylayıp dayatanların yakasına yapışacağım.
PS: hasmet, aynı teraneyi tekrarlayıp duruyorsun, baydın be birader.
@ufoz, yeni yılda hoşunuza gidecek orijinal fikirlerle karşınızda olacağım
Siyasal islam da siyasal din karşıtlığı da komple zarar şeyler.
Siyasette ve toplumsal yaşamda bilimsel teknikler ve fen haricinde kalanları zararlı olarak görüyorum. Bireysel olarak inanışlara karşı değilim ancak bu metafizik öğeler bir organizasyon halinde karşımıza çıkarsa ve özgürlüğü kısıtlayıcı, toplumsal yaşama zarar verici nitelikte olursa tepki göstermemiz normaldir diye düşünüyorum.
telefonucu dayıların " telefoncu dayı" olmasının yegane sebebi idrak edemeyen bir toplum yaratma projesidir. bugün geldiğimiz noktada başarılı olduklarını görüyoruz.
bir düşünelim;
1- sadece üniversite mezunlarının oy verebildiği bir sistemde kim iktidar olurdu?
veya genel kültürden yoksun insanlar oy veremeseydi bugün durum nasıl olurdu?
2-köy enstitüleri kapanmasaydı bugün durum nasıl olurdu?
bence her sorunun cevabı şuraya çıkacaktır;
fabrika ayarlarından hiç ayrılmamalıydık.
Anlıyorum, kesiştiği noktalara dikkat çekiyorsun.
Lakin benim de demek istediğim şu: "zaten din zararlı bir şey, fırsat geçmişken baskılamakta fayda var" düşüncesiyle olmayan örnekleri bahane edip baskılamak uzun vadede çözüm değil.
Kesişen noktalarda "herkes dinini yaşamakta özgürdür" prensibine bağlı kalmaya çalışarak, duruma göre farklı seviyelerde tavizler içeren makul çözümler üretilmeye çalışılır. Örnek vereyim:
Amerika'nın bilinen iyi bir üniversitesinde her yıl hocalara şöyle bir email gider: Mümkün olduğunca öğrencilerin dini inançlarına uygun düzenlemelere gidin, özel günlerinde sınav, quiz, prezentasyon vermemeye çalışın. Bunun için ekteki özel günleri içeren takvimi kullanabilirsiniz:
https://www.interfaith-calendar.org/
Tabii ki tüm bu tarihlere uygun bir düzenleme mümkün değil. Ancak bir öğrenci gelip te inancıyla ilgili esneklik istediğinde gösteriyor hocaların çoğu.
Bu iyi bir şey değil mi? Zararı ne?
Peki "din zararlıdır" kafasında olan bir hoca bunu yapabilir mi? Bu baskıcı bir zihniyet değil midir? "Ben dindar değilim, ancak insanların inançlarını yaşama hakkını destekliyorum" daha olumlu, faydalı, birlikte huzurlu yaşamı destekleyen bir bakış açısı değil mi?
Yukarıdaki örnekte "dinden özgürleşecez" deyip hiç esneklik göstermemek neden daha iyi?
Elbette baskı ve yasak çözüm değildir. Baskı ve yasağa katiyen karşıyım. Fakat yukarıda belirttiğim gibi eğer o metafizik düşünce toplumsal yaşama sekte vuracak, bireysel özgürlüklere zarar verecek cinste ise bunlara karşı önlem alınması gerekliliğini savunuyorum.
Senin karşına "haşmet benim seni gıdıklamam lazım" deyip gelirsem beni tekme tokat döversin, belki akıl hastanesine kapatırsın ama böyle diyen 1 milyon insan karşına çıkarsa yapabilecek hiçbir şeyin yok. El mecbur gıdıklatacaksın!
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)