fatih.met adlı üyeden alıntı
Para ile para kazanılan bir devirde olduğumuz için ben zengin insanların çoğunun o varlığı hak etmediklerini görüyorum ve biliyorum. Maddi durumu yüksek insanların çoğu aslında hak etmedikleri bir şatafat içerisinde yaşıyorlar.
Böyle bir ekonomi sistemini ben kabul etmiyorum, herhangi bir iş yada hizmet yapmayan hiç kimsenin para sahibi olmasını desteklemiyorum. Eşler bunun dışında, yani bir kadın yada bir erkek sahip olduğu parayı eşiyle paylaşabilir fakat çocuğu ile paylaşması yanlıştır. çocuğuna reşit olana kadar mal varlığını kullanma özgürlüğü tanıyabilir ve reşit olduktan sonra ailesinin parasını kullanması yasaklanmalı. servet transferi kesilmesi gerek.
Bu sebeplerden ötürü bende yeni bir önyargı oluştu, artık zengin insanlara karşı kaba davranma eğilimim arttı ve fakir insanlara da salak gözüyle bakma eğilimim arttı.
-Zengin ise hak etmediği varlığa sahip ve yüksek maddiyatı sayesinde işçileri ve uşakları var, uşaklarına yeterince ücret vermeme ihtimali yüksek...
-Fakir ise muhtemelen yarınını düşünmeden sorumluluk altına girmiştir(evlenip çocuk yapmak)... sorumluluk altına girdiği için zenginlerin uşaklığını yapmak zorunda kalıyor ve zenginlerin daha fazla zengin olmasına vesile olup bu boktan para sistemini sürdürüyor...
yani uzun lafın kısası ben çoğu insandan nefret etme eğilimindeyim, ancak insanları tanıdıkça sempati ve saygı ve sevgi duymaya başlıyorum... fakirlerin sürünmelerini görmek hoşuma gidiyor ve zenginlere ise kaba davranmak hoşuma gidiyor. Mesela ben maddi durumu yüksek insanlara selam vermiyorum ve samimi şekilde hitap etmiyorum... zengin olmayan normal bir insana "kanka, usta, reis, arkadaşım, kardeş, dayı, emmi" gibi durumuna göre hitap eder iken maddi durumu yüksek olan kişilere hitap etmiyorum, mecbur kalmadıkça konuşmuyorum daha doğrusu. "bakar mısın" şeklinde soğuk bir şekilde hitap ediyorum sadece.
içimde nefret var iken başka ne yapabilirim ki.