3000 - 3250
3250 - 3500
3500 - 3750
3750 - 4000
4000 - 4250
4250 +
Espresso yukarida yazdiklarınin tamamının altına ben de imzamı atıyorum. Günümüz ülkem işverenlerinin pek çoğu , kendi işyeri çalışanına 《 ne yapsam da
daha az para versem 》telaşında iken... Asgari ücret atıyorum 2880 liradir ,
《 Devlet bizim bundan daha fazla odememizi yasakliyor 》diye konusan isveren temsilcisini de gözümüzle gördük, kulağımızla işittik. Sanki asgari ücret ZORUNLU VERİLMESİ GEREKEN TEK ÜCRET miş gibi.
Bu arada ben asgari ücret 3bin'in üzerine çıkmasın istiyorum. Asgari ücret yükseldikçe asgari ücretle çalışan sayısı da artıyor. Düşük olsun ki insanlar uyansın artık bu parayla geçinilmez desin fazlasını istesin.
Dünyada nasıl bir sistem kurulduysa bir avuç zengini milyonlarca fakir yiyemiyor. İnsan hayret ediyor.
Sen daha iyi bilirsin ağabey, önceden asgari ücret fabrikalarda yeni işe başladığınızda 3 ay deneme sürecine tabi tutulurken size verilecek ücret olarak belirlenirdi. 3 ayın sonunda işveren size bir ücret teklifinde bulunur ve kabul etmeniz halinde sözleşme imzalanırdı. Şimdi memleketin yarısı asgari ücretli, maaş asgari ücret olmasa da yatırılan prim asgari ücret üzerinden.bursalıali adlı üyeden alıntı
işte bütün işçiler ses çıkarsa topluca birlik olabilse, madem aç kalıyoruz o zaman zenginleri yeriz diyebilse durum farklı olurdu.
Bakın Fransa'ya, zamanında kralların kellesini giyotinle kesmiş bir halk, Avrupa'nın çoğu yeri bu şekilde. Hatta sırf bu yüzden Avrupa'nın zenginleri de Amerika'nın zenginleri kadar şımarıp gösteriş yapamaz, daha dikkat çekmeden yaşamayı seçerler çünkü tarihlerinden gelen giyotin denen bir korku var.
Bu kadar fakir varken zenginler nasıl villalarında, yalılarında kendilerini güvende hissedebiliyorlar, nasıl da utanmazca boğaz kenarında yalısının bahçesinde "sakin ol şampiyon, evdeyim" diye laf edebiliyorlar aklım almıyor.
E işte asgari ücret zaten olması gereken en az ücret demek, anca işe yeni başlamış deneme süresindekilere belki kabul ettirilebilirse verilebilecek bir ücret, sürekli hale gelmemesi gerek.
Patronlar aralarında çok güzel birlik olabiliyorlar, devlet de zaten temelde onların kontrolunde, onların çıkarlarını korumak için var olan bir sistem, ama işçiler bir araya gelemiyor, uyanıklar işçileri çok güzel bölebiliyor.
Avrupa'daki ülkeler bu kadar refah ülkesiyse bu onların işçi sınıflarının isyanları sayesindedir. Bundan 150 yıl öncesinde büyük mücadelelerle 8 saatlik iş günü kabul ettirilmiş, şimdi teknoloji gelişti, bir işçi 150 yıl öncesine göre çok daha fazla üretiyor 8 saatte, o zaman bu üretilen fazlası niye işçilere yaramıyor? Hem ücretler artsın hem çalışma saatleri 4 saate insin, işsizlik de kalmaz.
İyi de asgari ücret yükselmesi demek alım gücü artması demek değil ki. Ücret açıklandığı gibi firmalar da yeni maliyet hesaplayıp kuruşuna kadar fiyat güncellemesi yapacak.
instagram.com/gerivites
youtube.com/user/nimbus8222
Bu dediklerini zamaninda yapildi.Rusya da devrim oldugunda zenginlerin mina koydular,ulkenin tum kaynaklari rus halkina esit sekilde paylasildi,herkes cok mutluydu,hersey cok boldu.
Sonra durup duruken tekrar kapitalist oldular,neden acaba
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:19 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:13 ----------
Xaten tek sorumlu o zenginler Bursali.
Akp bu zenginlerle hep mucadele icinde,
Su kafaya bak inanilir gibi degil,akp nin son zamanlardaki bir numarali probagandasi bu.
Gerizekali ulusalci tayfasi da alkisliyor...eee adamlar sosyalizimi getirdi be,herkes esit oldu.
sadece işçi değil işte olay.
sigortalarının yattıgı varsayarsak sektördeki tüm cıraklar, hamallar, kücük işletmelerdeki işçiler genel olarak asgari ücretle calısıyor
Kücük bir Fabrikada sadece önüne gelen ürüne 2 vida atıp sıkıştıran birey "bu paraya bu iş yapılmaz" demez.
Bunu diyebilmesi için oraya sendika girmesi gerekir, zaten sendika girerse genelde de bu problem olmuyor.
Asgari ücreti düşük tutmak sendikasız bir işletmede hiçbir işe yaramaz.
1. Bir iş yerinin sahibi veya ortakları;
Sigortasız işçi çalıştırdıkları tespit edildiği anda,
a. 6 ay hapis yatmalı.
Bu ceza hiç bir şekilde ertelenememeli, paraya çevrilememeli.
Bu şekilde tespit edilenler 3 ayda bir basında ilan edilmeli.
ihalelerden yasaklanmalı.
b. 10 yıl boyunca devlet ihalelerine girememeli
c. 3 yıl boyunca bankalardan kredi kullanamamalı
d. 5 yıl boyunca yeni işyeri açamamalı.
2. Çalıştırılan sigortasız işçi TC vatandaşı değil ve çalışma müsaadesi olmayan kaçak yabancı işçiyse,
a. Yabancı uyruklu kişi derhal sınır dışı edilmeli.
b. İşyeri ortakları ve mesul müdürlere 1. maddedeki a, b, c, d maddelerindeki cezalar iki katı olarak uygulanmalı.
3. Sigortasız çalıştıran yabancı uyrukluysa;
a. derhal sınır dışı edilmeli.
b. bir daha ülkeye girişine izin verilmemeli.
Yukarıdakiler mutlaka yapılarak asgari ücretle bile olsa çalışanın sigortalı olması sağlanmalı.
Mevcut iktidarda bu yürek yok.
Tam tersine sanki bu ülke zarar görsün diye göz yumuyorlar.
3 yılda bir vergi barışı olmaz.
Ben salak gibi günü gününe her vergimi ödüyorum.
Ama yandaki puşt sıfır fatura, sıfır sigortayla milyonları götürüyor.
3 yıl sonra minimum bedeldeki yapılandırmaya girip klorakla temizleniveriyor.
a. Bir tane büyük vergi barışı yapacaksın. Kanun çıkaracaksın. Vergi barışı yapılmayacaktır diye.
Gerekirse Anayasaya madde koyacaksın.
b. Büyük ve son vergi barışından sonra vergisini ödemeyeni yakaladığında teşhir edeceksin.
c. Vergi kaçıranı 2 yıl hapse atacaksın. Bu ceza paraya çevrilemeyecek, ertelenemeyecek.
d. Kaçırdığı vergiyi 4 katı olarak geriye alacaksın.
e. Vergi kaçıranı ömür boyu devlet ihalelerinden men edeceksin.
f. Vergi kaçıran 2 yıllık hapis cezasından sonra ticaretine devam ederse, 10 yıl boyunca sıkı denetime tabi olacak.
Bu temel öğeleri uygula bak bakalım vergi kaçıran kalıyormu?
Mevcut iktidar mı? Güldürmeyin , o yürek onlarda yok.
Tam tersine, kaynağı belirsiz parayla ülkeyi döndürmeyi çalıştıkları için gri listeye alındık.
Ben 34 yıldır çalışıyorum Ağustosta 35 olacak emekli olacağım.Çıraklık yaptığım dönemler dahil hayatımda asgari ücret almadım.Çırak olarak işe girdiğimde bile asgari ücretin üzerinde bir para almıştım.
Enflasyon vardı ama 6 ayda bir zam alınırdı.Ben 100 de yüz zam aldığımı bilirim.
Gelelim zurnanın zırt dediği yere...
Şu anda asgari ücretin işverene maliyeti düz hesap 4200 Lira.
Diyelimki asgari ücret 3.800 TL net oldu. %35 artış demektir bu.
İşverene maliyette buna yakın artacaktır.
4.200 x 1,35 = 5.670 TL işveren maliyeti (kaba hesapla)
Bunun üzerine yol parası, yemek parası veya yardımı adı altında ekleri koyun
6.500 TL ye ulaşırsınız.
Bunun manası asgari ücretli bir kişinin işverene maliyeti 6.500 TL / ay demek.
Gelin buradan bu işçinin günlük maliyetini hesaplayalım.
Yıllık 12 maaş + 1 maaşta kıdem tazminatı vereceksiniz (ayıracaksınız),
özetle yıllık maliyet 13 x 6.500 = 84.500 TL
Bir yılda 52 hafta var.
5 yıllık çalışanın izin hakkı 4 hafta. Kanun böyle diyor.
Çoğu yıllar Ramazan+Kurban bayramları birer haftadan ettimi 2 hafta.
1 ocak, 23 nisan, 19 mayıs, 1 mayıs, 30 ağustos, 29 ekim resmi kanuni tatil derken etti 1 hafta.
Çalışanın kanuni olarak 6 gün mazeret izni alma hakkı var. Al sana 1 hafta daha.
Topla alt alta 8 hafta izin var. Hepsi kanuni hak. Devlet diyor, ben demiyorum.
52 - 8 = 44 hafta. Yani bir işçi (5 yılını dolduran) yılda net 44 hafta çalışıyor.
Bölün yıllık maliyeti 44 e .
84.500 / 44 = 1.920 TL . Bu asgari ücretli işçinin işverene haftalık maliyeti.
Bölün 5 e.
1.920 / 5 = 384 TL . Bu ise asgari ücretli bir çalışanın işverene günlük maliyeti.
384 / 8 = 48 TL . Buda bir saatlik maliyeti.
Asgari ücretli bir işçi işe bir saat geç geldiğinde işverenden 48 lira çalmış oluyor.
Veya işverenin 48 lirası havaya uçuyor.
Yukarıdaki rakkama işyerinin, su, elektrik, akaryakıt, demirbaş amortisman, telefon, internet, kira gibi genel giderlerini ekleyince ciddi rakkamlara ulaşırsınız.
Bi dahada servis bedellerine çemkirmesin kimse
Ben motosiklet ustası olsam, işyerim olsa, yağ değişimine 100 lira işçilik istediğimde ırın kırın edenin ağzına kürekle vururum.
Hırbovv biz zatı alileriniz için bi şey yazmadık ki . Bu fakir iş hayatına 1973
de başladi . Yaşamımın hiç bir döneminde işveren veya vekili olmadım. Cem Karaca merhumun, [ İŞÇİSİN SEN İŞÇİ KAL] tavsiyesine daima uydum. Her görüşten
Iktidar zamanında çaliştım. Sendikalı bir işe girebilme şansım hic olmadi.
O kadar da çok aramama rağmen. Her zaman 1 asgari ücret ile 1.6 asgari ücret arası rakamlarda çalişmak zorunda kaldım. Türk sendikacılığınin anasıni KENAN
EVREN + TURGUT ÖZAL ikilisi bellemiştir. 1980 öncesi işverenler ( HAŞA ) Allah
tan korkar gibi Sendikadan korkardı. O devirdeki sendikalar yasalarla korunuyordu. Özal ve Evren ikilisi Türk sendikal hareketini mahvetti. Bütün
yaptırım güçleri budandı. İsmi büyük , kendisi minicik sendikalar üretildi.
Ne işe yaradıklarıni kendileri bile bilmiyorlar. Ha bu arada olay memur sendikalarina yaradı. Zaten var olan iş güvenceleri daha da çok teminat altına
alındi.
Kapitalizm 80 sonrası herkesi dönüştürdü.12 Eylül öncesi sendikacılık yapmış patronu sopayla kovalamış müdürü dövmüş sendikacı ki kendisi benim patron oluyordu o dönem.Ya sen bu mücadeleri vermiş birisin şimdi çalışanına niye böyle davranıyorsun Kendin diyorsun bu firmanın en düşük çıktı maliyeti işçi diyorsun madem biraz daha iyileştirme yapsana dediğimizde.
O zaman öyle gerekiyordu şimdi durum bunu gerektiriyor diyordu.
Yani sonuçta herkes kendine yontuyor.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
