Seküler anlayış. Kimseye kendi inancını dayatmama. Buna karşı insanların inançlarına mümkün olduğunca müsamahalı olma, rahatça yaşamalarına izin verme. Bağnazlıktan, baskıcılıktan, doğruculuktan (Self-righteousness), stereotiplemeden, toptancılıktan uzak durma. Bunları yapmadığın müddetçe ipin ucunun bir gün sana da dokunacağının bilincinde olma.
---------- Mesajlar birleştirildi - 02:59 ---------- bir önceki mesaj zamanı 02:42 ----------
Mesela burada parantez içindeki kısmı yazmamış olsaydınız ciddi sorunlu bir yaklaşımdı. Hatta bu haliyle bile toptancılık içermekte. Çünkü direk tüm dindarları namlunun ucuna koymuşsunuz.
Malesef bir çok üyemiz bunu rahatlıkla yapıyorlar. Dindarlık neredeyse ilkellikle aynı şey kafalarında ve bunu açıkça ifade etmekten çekinmemekteler.
Bu da Mayiplerin arayıp ta bulamadığı şey. Marjinalleşmesi gereken mutaassıp dindarların düşüncelerini yaygınlaştıran etkenlerden biri.
"asla bakmayacaklar" ise yargılama ve çözümsüzlük içeren bir yaklaşım. Velhasıl bir arada yaşamak mümkün değil hükmünü vermişsiniz. Demek ki varlıklarını sürdürmek için uzlaşmak yerine Mayipleri destekleyerek zorla varlıklarının sürdürmek durumundalar. Çünkü size kalsa bu mümkün değil. Öyleyse size kalmaması gerekli.
Size tek taraflı yüklendiğimin farkındayım, lakin ATP gibilere yüklensem n'olur yuklenmesem n'olur? Anlamaları mümkün değil. Önemli olan ATP gibilerin marjinalleşmesi. Ayrımcı ve suçlayıcı söylemler ise bunu engellemekte.
Malesef iktidar bilinçli olarak sadece bu söylemlere sahip muhalefeti bıraktı. Gazeteler, ağzı laf yapanlar hep bu tip. Ortam böyle söylemlerle dolu. Hangi taraftan olursa olsun, her türlü ayrımcı söylem direk ya da indirek iktidarın ekmeğine yağ sürmekte...
Benim derdim dindarlıkla değil, dinin maneviyatın dışına taşarak günlük hayata doğrudan müdahale etmesi. Böyle bir din ile kendi dışındaki yaşam felsefeleri uyumlu değildir onu söylüyorum. (Örneğini hep birlikte yaşamıyor muyuz?) Ya dini fazla sallamayacaksınız ya da gettolaşacak / marjinalleşeceksiniz üçüncü bir çözüm pek görünmüyor... Gerçek hayat tecrübeleri de bunu gösteriyor; Avrupa'da dini sallayanlar oldukça azaldı, hakim din şerri - günlük hayatla ilgili hüküm ve kural içermeyen Hristiyanlık, arada pek bir paralellik yok aslında. Sizin dediğinizi de anlıyorum; çözüm "ortak kültür" oluşturabilmekte, ama çok zor, dindar tarafında bir gevşeme gerekiyor.
Mesela? Ornek uzerinden konusalim...
Bakin ben bir ornek vereyim: Bayagi oldu, basortulu kadin hakim tartismasi cikti. Ingiltere'de olan seye buradaki bir cok insan karsi cikti. COQ bayagi bir kasti. McDonalds'ta bas ortulu insanlarin calisamayacagini iddia etti, o da yanlis cikti. Yanlissam duzeltsin, @arndiol dindar insanlarin hakim olmamasi gerektigini iddia etti. E yuh artik... Bas ortulu kadinlar ve sakalli erkekler Amerikan ordusunda bile calisabiliyor yahu... Lafa gelince "dine karsi degilim, isteyen istedigine inansin" deyip sonra "ama" dedikten sonra saydiklarimiz buyuk celiski. Bayagi bir bagnaz, kabileci ve teritoryaliz. Biraz hak verirsek bunlar tepemize cikar modundayiz. Altinda dediginiz inanc yatiyor: Bunlarla bir arada yasamak mumkun degil. Eger gercekten boyleyse durumdan sikayet etmenin hic bir anlami yok, cunku Mayiplerin sonu gelmez. Normalimiz bu. Surunmeye alismakta fayda var. Cunku daim bir soguk ic savasi aktif olarak surdurmekteyiz. Dindarlarin uzlasmaya niyeti yok, kabul. Lakin gordugum o ki bizim de yok.
Bence İslam bu konuda diğer dinlere göre dezavantajlı.İnançı bir insanın herhangi konuma yada makama gelmesinde aslında sakınca yok bilakis olumluda birşey bana göre.İslamın dezavantajı yaşamın tüm alanına müdahale etmesi.Yani sadece inanç zemininde değil ticarete adalete yaşayışada müdahil olmasında.
Şimdi bir hakim gerçekten inançlıysa elindeki anayasayamı kanunlara göremi hüküm verecek yoksa inandığı dinin gereklerine göremi.Yada yasa ile inandığı din ayrı hükümler veriyorsa ne yapacak.Yine bence dini erezyona uğratan bir durum.
Gelişen dünyada 1500 yıl öncesinin yaşam tarzına göre belirlenmiş kuralları günümüz yaşantısına uyarlamak için yorum yapmak zorunda kalıyorsun bu sefer her kafadan bir ses çıkıyor.İnsanlarda kendine en yakın gördüğü yorumu yapanın peşine takılıyor.
Uyumsuzsuz çünkü. Başa döndük. Uyum ve birliktelik olan yerlere bakın, yaşayış neye göre inceleyin, evrensel değerlere göre olduğunu göreceksiniz. Dine göre değil... Çok basit yani, çözüm de çok net. Sadece kabul etmek lazım. Veya sıkıntı yaşamaya devam.
Hoş, bizim Türkiye'de çok dine uygun yaşadığımız söylenemez zaten; Işid'in zamanında bizi darülharp ilan ettiğini unutmayalım. Tam da bu yüzden başka örneklerden daha iyi durumdayız.
Dindar olup kendi dininin emretiği şekilde hakimlik,doktorluk vsvs yapmayan kendi dininden uzaklaştığını bilir ,bilmiyorsa yorum adı altında işi kılıfına uydurur.
dünyavi kuralara kapıldığı ile ilgili izlenime varacaktır.
herkez öyle değil diyeceksiniz."EVET" değil çünkü yoruma göre değişiyor
zaten konu; "yorum yapalım ,yorum yapalım " ayağına oraya yani "kendi inandıkları şeylerden uzaklaşmalarına" geliyor...
Aynı fikirdeyim. Hristiyan ülkelerle biz karşılaştırılamayız, onlar Rönesans geçirdi.
Şimdi türbanlı ya da sarıklı birisi bu kıyafeti neden giyer, "Dinimin emirlerine uyacağımı taahhüt ederim." Sonra hakim - savcı olacak ? Ya bize yalan söyleyecek ya da inandığı yaratıcıya. Kimin kanunlarını uygulayacak , Allah'ın mı , Devletin mi? Bu normal mi şimdi ? Buna güvenip de onlara hayatımızı emanet etmemizi nasıl beklersiniz ?
May the Force be with McLaren Mercedes
Konu ne ara dine geldi. Dolar düştü diyorlardı hani 14,22 olmuş
Basa donduk, cunku havanda su dovmek yerine belli bir ornek uzerinden konusalim diyorum, ancak genellemeye devam ediyorsunuz. Islam, Hristiyanlik, Yahudilik hangi evrensel kurallarla celismekte? Daha net nasil sorabilirim bilemiyorum? Eger celisiyorsa bu dinler niye engellenmiyor ileri ulkelerde, niye korunuyor? Niye delinin biri camiye saldirinca elin Yeni Zelandalisi meclisinde Kur'an okutuyor? Yahu evrensel degerlerle celisen bir dini niye meclisine soksun adamlar? Musluman degiller, buyuk ihtimalle dindar da degiller... Niye? Cok basit bir soru: Bizde bir kiliseye saldiri olsa mecliste Pazar ayini yaptirir miyiz? Hadi bu iktidar yapmaz. Peki ya ondan onceki? Ondan onceki? Ondan onceki? Ondan onceki? Tahminim o ki hic biri yapmaz. Cunku biz istemeyiz yapilmasini. Cogumuz istemeyiz. Niye Ingiltere bas ortulu bir kadinin hakim olmasina goz yumuyor? Biz niye bas ortulu bir hakime karsiyiz?
Dindar bir hakimin, "Kur'an'da boyle yaziyor" deyip, islami bir yonetim sekli olmayan bir ulkede, yillarca egitimini alip, uygulamaya yemin ettigi kanuna aykiri hukum verecegini mi zannediyorsunuz? Kur'an da "bu sekilde doktorluk yapin" diye emirler mi var??? Ya islam dini konusunda cahiliz, ya da inancli insanlari bayagi bayagi mal ve gerizekali zannediyoruz.
Her sey bir yana, eldeki pratik gerceklige bakalim: Ileri ulkeler bir suru dinden ve milletten insanlara ozgurluk taniyarak refah icinde geciniyor. Biz ise inatla birbirimizin tepesine binmekte israrciyiz. Sadece ATP ve turevleri degil, bayagi bir cogumuz oyleyiz. Realist olalim: Ne dindarlar bitecek, ne de olmayanlar. Ya ileri ulkelerin on yillardir yaptigi gibi uzlasip bir arada yasayacagiz, ya da didisip surunmeye devam edecegiz, ucuncu bir opsiyon yok. Nedense surunsek te didismekte israrciyiz gibi geliyor bana.
Yav Haşmet nasıl çelişmiyor Allağını seversen.Daha geçen reis Nas ortadayken bizim faize bakışımız bellidir dedi.Neye göre davranıcaz faizi komple kaldıralımmı yani.Yada zina yasada suç olmaktan çıkarıldı islama göre nasıl davranıcaz.
Diyorsinki hakim yıllarca okuduğu şeye göre hüküm verecek.İnandığı şeye göre ters düşen bir karara hükmeden insanın kendi içinde iki yüzlülük yapıyorken nasıl adil davranmasını bekleyebilirsin.
Adil davransa bile güven duyabilirmisin.
adam bu ülkede hakimlerin kararlarında dini unsurları göz önüne almadıgını sanıyor.
ulan keşke amerikada olsak da bizde türkiye hakkında cehalet yaşayıp "ülkeniz cennet" falan desek.
Hakimlik bir meslektir, inanç değil. İslam'da da kanunlar fertlerce belirlenip uygulanmaz, ülkelerce belirlenip uygulanır. Burada ferde düşen şahsi bir yükümlülük söz konusu değil. İslam kurallarının geçerli olduğu bir ülkede ona göre hükümler uygulanabilir. Öyle olmayan bir ülkede hakimlik mesleğini icra eden bir müslümanın, ait olduğu ülkenin kanunlarını uygulaması haram ya da günah değil, bilakis yemin ederek yaptığı işinin yükümlülüğüdür.
Bir de hangi din temel mevzularda kanunlarla tezat içerisinde? Çoğu farklılık ayrıntılardan ibaret. Lakin bunları bahane edip insanlara baskı uygulamak asıl ciddi sorun.
Hem reisi niye örnek verdiniz ki, konu dindarlar değil mi? Reis işine gelmese Nas muhabbetine girer miydi? KFC için tavuk neyse, iktidar için din odur. Menfaati için keser, yolar, kızartır ve satar. Bakara makara'dan, türlü rüşvet ve yolsuzluğa kadar sürüyle örnek ortada.
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:00 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:50 ----------
Zina yapanı taşlama kararı mı çıktı hayrola?
Bence an itibariyle sorun ülkede hakimlerin kararlarında dini unsurları göz önüne alması değil, talimatı göze alması.
Bir de ağzıma laf sokmasan?
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:09 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:00 ----------
İlk başta ötekileştirici, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı söylemi bırakmamız lazım.
Sadece kendi inancımız, kendi doğrumuz geçerli değil malesef. Başkaları da var. Biz neleri istiyorsak onlar da istiyorlar. Tepeden bakıp, küçümseyip, ahkam kesmek yerine isteklerine kulak verip, gerekli durumlarda taviz verip arada bir çözüme ulaşmaya istekli olmamız lazım.
"Dindarlar hakim olamaz, şu olamaz, bu olamaz" türü söylemler başımıza Mayipleri musallat eder ve hep beraber sürünürüz.
Sen hakim oluyorsan o da olur. Sen asker oluyorsan o da olur. Çünkü ona hiç bir üstünlüğün söz konusu değil. Bu kadar basit. "Yok, hayır olamaz" dersen o da der. Soğuk iç savaş ve beraberindeki sefalet devam eder.
Bakınız, Müslümanlar Osmanlı zamanında dinlerince yönetildiler, koskoca ülkedeki tüm ticaret, sanat, zanaat , ilim , bilim ne varsa gayrimüslümlerin eline geçti. Bu olayın bizatihi kendisi sorunlu, bunu kabul etmeden 1 adım ilerlemek mümkünsüz. İlk adımı atmak çağa - dünyaya uyum sağlayamayanlara düşer.
Haşmet seni anlıyorum aslında ama sen realiteyi göremiyorsun sorun orada.Sen olması gereknenden bahsediyorsun biz olanı anlatıyoruz.
Cemmatleşmiş siyasallaşmış zenginleşmiş yozlaşmış.Beni evinde kendi hayatında gerçekten senin dediğin gibi islamı yaşaması yada yaşamamasıile ilgili bir sorunum yokki.Sorun başı kapalı hakimin oraya gelmesi için siyasal islamla olan ilişkisi diyet borcu.Zaten diyet borcu olmayanı oraya getirmez bu günkü ortam.
Başka şartlarda başka bir durumda olsa belki makul karşılayabilirsin ama bu şartlarda ve durumda malesef durum bu.
Bu duruma gelinmesinde siyasal islamın bukadar güçlenmesinde muhalefetinde payı varmı bence var.Bu kadar güçlenmeden önce belki daha orta yol politikalar geliştirilseydi siyasal islamın eli bu kadar güçlenmezdi.
Başka bir boyuttan bakıncada biz gömleğimizi değiştirdik diye başa gelenler gücü ele geçirince yine aynı kılıfa dönüp eskisinden beter oldularmı oldular.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)