Dindarlar, kendi dinlerinin emretmediği şeyi yapamaz, yapar ise teoride dindar olamaz zaten.
Ya da inandıkları şeye yorum katarak kendilerini avutacaklar...
Dindarlar, kendi dinlerinin emretmediği şeyi yapamaz, yapar ise teoride dindar olamaz zaten.
Ya da inandıkları şeye yorum katarak kendilerini avutacaklar...
İslam ve Musevilik (Yahudilik diye bir din yoktur bu arada; Yahudi bir etnik grup adıdır, Yahudi olup da Musevi olmayanlar olduğu gibi Yahudi olmadığı halde Musevi olanlar vardır...) şerri dinler olduğu için evrensel kurallarla çelişebilen hükümleri var. Bir iki tanesini aşağıya yazdım. (Kadınların toplumdaki hukuktaki durumu, belli koşullarda bir insanın katlinin uygun veya mazur görülmesi...) Hristiyanlık şerri, günlük hayatı katı kurallarla yöneten, bir fıkha sahip bir din değil; İbrahimi geleneğe ve kaynaklara sahip, aynı coğrafyadan çıkmış ama diğer ikisiyle temelden çok farklı, oldukça soyut bir din. Musevilik zaten hiçbir şekilde evrensel değil; elemanlar Allah'ı direkt tekellerine almışlar, kendilerini seçilmişler olarak görüyorlar.
Sorunun cevabı bir önceki cümlede. Bkz. kalın işaretlediğim yerler...
Ne münasebet? Kim kime geri zekalı demiş?
Hakim konusunu daha önce tartışmıştık oraya tekrar girmek istemiyorum, adalet kavramı zaten çok karmaşık, derin ve sorunlu bir konu. Kanunu olup uygulanmayan, kanunu olmayıp keyfi uygulamaya sahip bir ülkede zaten adaleti hiç konu etmeyelim...
- Kimileri sabah namazını rahat kılsın diye gecenin köründe, güneşin doğmasına daha 2,5 - 3 saat varken uyanmak istemiyorum.
- Okulda çocuğuma hurafeler masallar öğretilsin bunlardan sınavlarda sorumlu tutulsun istemiyorum. (Kusura bakmayın ama benim için öyle; inanana saygım tabi ki var, zamanında ben de geçtim o yollardan, insanların ihtiyaçlarını ve - zararları yanında - pek çok faydalarını da yadsımıyorum ama neticede bunlar benim için hurafedir masaldır, nokta. Bir kültür ve folklor olarak kabul edersin eyvallah, üstü fazla gelir...)
- Kadınlara eşitsiz davranılmasını ve eşitsiz görülmelerini istemiyorum, (bunu dine mensup olmadan yapanlar da var da en azından dinin içine monte olmasın...)
- Dinden çıktı diye veya dine uygun davranmıyor diye veya çağrıya uymuyor diye ... vb. "hak"lı (Hakk'a inanıyorsan "hak"lısın, inanmıyorsan "haksız"sın...) sebeplerle bir insanın canının alınabilmesinin kabul görebilmesini istemiyorum.
- (Onlarca satır daha yazılır da gerek yok, abesle iştigal, çünkü inançlı olan inaçsızın gözünden bakamıyor dünyaya. Halbuki inançlıların %99'u hayatlarının bir döneminde inançlılar arasındaydı. Tersi de binde bir oluyor ama kaide değil...)
İleri ülkelerde Müslümanlar çoğunluk değil azınlık ve/veya o ülkeler laik / seküler kanun ve yönetimlere sahip ve bunlar uygulanıyor. Kanuna sahip olmak yetmez onu uygulayabilmek de lazım.
Neyse, biz anlaşamayız. Çünkü olumluya dair verdiğiniz örneklerin hiçbiri Müslüman ülkelerde değil, hepsi ya Hristiyan ya da artık dini hayatlarında en fazla bir folklor ve gelenek unsuru olarak tutanların çoğunlukta olduğu ülkeler.
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:11 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:06 ----------
Yukarıdakini Türkiyedeki herhangi bir dini azınlık mensubuna (künyesinde kodu Y veya H olan arkadaşlar) söyleyin de suratınıza kahkaha atsın...
Arkadaşlar din ve dindarlık konusunda birbirinizi üzmeyin, yıpratmayın. Herkesin inancı kendine.
Zamanında Karahanlılar devlet olarak İslamiyet'i değil de Katolik Hristiyanlığı seçselerdi, farklı bir biçimde aynı konuları "Benim Rahibe bacımı Üniversiteye almadılar" , "Vay efendim Ortodokslar da çok şöyle böyle" , "Hayırlı Pazar'lar" diye yıpratacaktık birbirimizi ve yine tartışır olacaktık. Ha içimizden çıkan hain köpeğin adı Fetullah olmayacaktı, Ronaldo falan olacaktı tek fark bu..
Müslüman diye örnek verdiğiniz çoğu insan kitabı değil, Hatipoğlu'nun hikayelerini din sanıyor yalnız. Onun için onların örnek verilmesi uygun değil.
Hasmet te haklı Sizde ama Hasmet genelde olması gerekenden bahsediyor
Siz yanlış sonuçlardan bahsediyorsunuz
yanlış sonuç genelde olması gereken doğruyu değiştirmez ,değiştiremez ,şahıslara takılırsak işin içinden çıkamayız, yıllar boyunca da çıkamadık
geçmişte de benzer konuları tartıştık, halk olarak birbirimize her zaman saygılı olmamız gerek, alt kimlikler ,dinler yada dinsizlikler saygısızlık olmadıkça, eleştirilmemeli hor görülmemeli
Sorun şu ki uyumsuzluk olarak yazdıklarınız (mürtedin katli, kadının yarım şahitliği vs.) bir İslam devletindeki hukuka dair konular, günümüz Türkiye'sinde bir müslümanın dinini yaşamasına ait meseleler değil. Lakin "başörtülü kadın hakim olamaz" düpedüz hak gaspı ve özgürlük kısıtlama. Tipik müslümanlar bunlara tepki gösterir, ancak sadece marjinal sorunlu tipler mürted katletme ve kadın haklarını engelleme isteğinde olanlar. Tüm dindarları hedef alan ayrımcı söylemler ise ciddi problem.
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:50 ----------
Diğer konulara gelince:
Seküler bir ülkede zorunlu din dersi olması, diyanet diye bir kurum olması, imamların maaşlarının herkesin vergisinden ödenmesi düpedüz bir saçmalık zaten. Tahminim diyanet halkı ve dini kontrol etmek adına devletin eline verilmiş bir aygıt. Amacı din falan değil.
Kadın hakları ise dediğiniz gibi dinden ziyade eğitim ve kültürle alakalı.
Mürtedin katli meselesi ise bir mevzu değil. Baş örtüsü karşıtlarının kullandığı "e o zaman benim dinim de çıplak olmayı gerektiriyor diyen Afrikalıları n'apçaz" türü, pratiği olmayan, samimiyetsiz ve uyduruk bir argüman.
Uzlaşma mümkün ve şart. Yoksa refah ve güven içinde yaşamak mümkün değil.
Uzlaşmak tabi ki mümkün; önce birey, sonra vatandaş (arkadaş'dan da öte bir şey bu) olmak, kalan diğer niteleyici unsurları bunların arkasına koymak, hepimizi arzulanan noktaya ulaştıracaktır.
Mümkün değil.
Tamam, diğer niteleyici unsurlarını vatandaş olmanın arkasına koysun. İyi de siz bir vatandaş olarak ona ne vaad ediyorsunuz? Kendinizle eşit görmüyorsunuz bir kere. Sizin kızınız hakim olabiliyor, onunki olamıyor. Ve normal bu size göre. An itibariyle "bana oy ver, ezeyim onları" diyen bir iktidar opsiyonu varken niye sizi tercih etsin?
"Uzlaşmak mümkün" diyorsunuz ama sadece lafta. Sizle aynı haklara sahip olmak için sizin gibi inanması lazım. Bu mudur uzlaşı?
"Tamam arkadaş, senin kızın da benim kızım gibi hakim olabilir, lakin ben de okullarda din dersi istemiyorum, vergimle imam beslemek istemiyorum. Kadrolaşma da kalksın artık. Bir işi kim iyi yapıyorsa o alsın" deyip, insanları eşitiniz olarak kale alıp, hakkını teslim etmedikten, masaya bir şeyler koymadıktan sonra ülke olarak arzulanan noktaya ulaşmamız nasıl mümkün olacak?
Hasmet Bey, bir insanın "benim gibi inanması" diye bir kavram olamaz; algılayamadığınız gibi ben inanç kavramını toptan reddeden bir insanım. İşte bu yüzden uyumsuzuz; ne zaman bir dindarla bu konuları tartışsam aynı duvara çarpıyorum, inançsızlık kavramını hayal etmekte zorlanıyorlar. Daha bu kadar basit bir konuda bile aynı zemine oturamıyoruz. Önce inançlıların inanmayan bireyler olabileceğini / inançsızlık diye bir kavram olabileceğini "kabul" etmeleri gerekiyor. Sonrası gelir zaten, problem tam burada çünkü, bu "aydınlanma" yaşandığı anda uzlaşının yolu açılıyor...
Şahsen hayal etmekte zorlanacağım kavram her insanın inandığı bir dünya olurdu, ya da her insanın inanmadığı.
Çok farklı millet ve inançlardan (inanmama dahil) insanlar tanıdım, tanıyorum. Beni en çok etkileyenler, kendilerinden bambaşka insanlara el uzatabilecek cömertlikte olanlar. Ve onlardan ateist olanlar da var, koyu katolik olan da, Müslüman olan da, baptist olan da...
Hocam sana kesinlikle hak veriyorum, 1günde 14e çıkacağını nasıl bileceksin ki
Mesela ben bir önceki mesajı attığımdan bu yana 1 saat geçmedi daha, şimdi baktım 14,69 olmuş dolar
Sıs la dış minnak, yalan söylüyon, ararun 155i diyen çıkarsa diye aha buda ispatı olsun: https://ibb.co/fDSBh7M
Avrupa'da ortaya çıkan laiklik temelde dinden özgürleşmedir. Yani din yalnızca insanların vizdanında kişisel olarak ya da tplumda kültürel folklorik olarak kalacak, günlük hayata, yönetime, topluma bir etkisi olmayacak, insanlar özgürce yaşayabilecek. Yani dini kurallarını topluma dayatma herkesin gözüne sokma gibi bir özgürlük yok. ABD denen ülke de zamanında birtakım aşırı köktendincilerin avrupadaki bu dinden özgürleşme ortamından kaçıp göçüp kurduğu, temelleri dini gericilik, ırkçılık vb. olan bir ülke olduğu için oradaki sözde özgürlük söylemleri bizi kandırmasın. O ülkede para varsa parasızları sömürme özgürlüğü var, dini başkalarına dayatma özgürlüğü var, yine bu aynı dindarlar için tanrının beyazları siyahlardan daha üstün yarattığına inanma özgürlükleri var. Daha ırkçılığı aşamamış bir toplum bize anca kötü örnek olabilir. Zaten dinci, muhafazakar liberal siyasetçinin biri buralarda zamanında halkı "küçük amerika olacağız" diye kandırıyordu. Olduk işte.
Yine dininden bihaber anadolu müslümanları birşeyler yazmış. Neyse başıma iş almayayım TCK 216 Bulunduğumuz kötü durumun en büyük nedeni DİN. İstediğiniz kadar kabullenmeyin. Özellikle medine ve 4 halife döneminde yaşananları araştırırsanız islam coğrafyasının neden bu kadar geri kaldığını haklın nasıl bu kadar çok sömürüldüğünü anlarsınız.
Avrupa'da ortaya çıkan laiklik, yıllarca süren kilise baskısına verilen aşırı tepkidir, haliyle de fikir ve inanç özgürlüğüyle çeliştiği noktalar halen sorun olmakta.
ABD'de böyle bir geçmiş olmadığı için insanların inançlarının kanunlar tarafından baskı altına alınması söz konusu olmamakla birlikte, herhangi bir inancın (ya da inançsızlığın) diğerleri üzerine baskı oluşturması da söz konusu değil. Christmas zamanı iş yerinde, okullarda insanlar habire "Happy holidays" diyorlar "Merry Christmas" değil. Irkçılık ve ayrımcılık noktasında Amerika ile Türkiye karşılaştırması ise gülünç, gerçeklikten uzak bir yaklaşım.
Amerika'nın zenginliği belki "parasızları sömürme özgürlüğü" sayesindedir. Belki de "benim inanç (ya da inançsızlık) sistemime sahip değilsen benimle aynı özgürlüklere sahip olamazsın" diyen bağnaz ve baskıcı insanların habire birbirini yiyip kendilerini sefalete mahkum ettiği üçüncü dünya ülkelerinden ipini koparan insanların özgürce ve başarıyla iş gücüne katkı sunabildiği çoğulcu eğitim ve çalışma ortamı sayesindedir?
Şu an bu konu içerisinde 4 kullanıcı var. (0 üye ve 4 misafir)