abi bunlar varya insan deil
abi bunlar varya insan deil
[COLOR="Red"][/COLOR]Hatalı sollama yapma ailene acı haber yollama.
Hatalıysam orhan babayı ara.!
Hatasız kul olmaz.!
Fok balıkları ne kadar masumsa kaplanlar aslanlar da o kadar masumdur. Onların yaşama alanına girerek avlarını yokeden ve insana saldırtmak zorunda bırakan da insanoğludur (Türk gavur ayrımı yapmıyorum burada).
May the Force be with McLaren Mercedes
Hiç yapma zaten sen ''globalci, hümanist'' bir arkadaşsın ama inan ol onlar her halükarda yapıyorlar. Ben senelik düzenlenen avlarla!!! avrupalı kokonalara post olan yeni doğmuş bembeyaz bir varlıktan bahsediyorum katledilme sayısı 360 bin. Neyse seni her ne kadar rahatsız etse de gavurları yermeğe devam ediyorum. Kendi milletini her fırsatta kötülemeye bu kadar meraklı isen sana da başka bir konu açmanı tavsiye ederim. Konunun açılış sebebi belli ''gavuru yermek'' sidik yarıştırcasına hareket etmen her kötü örneğe bizden bir kulp takman gerekmiyor. Aç kendi milletini kötüleme konusu doya doya eleştir.
Şimdi ki üzücü mevzu adı konulmamış Kızılderili Soykırımı başrolde yine kıtayı bulan?! (başka bir inceleme konusu) İspanyollar mağdur, katledilen varlık ise bu sefer insan o toprakların yerlisi, bize düşmanlık besleyen Haçlı zihniyetinin aynısı onlara kabus gibi çökmeden evvel barış içinde yaşayan bir kavim.
1518-1530 arası Meksika'daki katliamlar;
Diğer soykırımlar arasında, işte 30.000'i aşkın nüfuslu Cholula kentinde yaptıkları:
Önde başpapaz ve diğer papazlar, bölgenin tüm beyleri, tören alayı halinde, büyük bir saygı ve onurla Hıristiyanları karşılamaya gelmişlerdi. Onları, en önemli beylerin evlerine yerleştirmek üzere şehre götürmüşlerdi. İspanyollar, halkı öfkelerinden korkutmak ve bu toprakların her köşesine korku ekmek için (kendilerinin ceza dedikleri) bir katliam yapmaya karar verdiler. Çünkü, İspanyolların girdikleri bütün topraklarda niyetleri aynıydı: Bu yumuşak başlı koyunları önlerinde titretmek için vahşi ve unutulmaz bir katliam yapmak! Bu amaçla, önce şehrin ve şehre bağlı her yerin beyleriyle, soylularını ve baş beyi çağırdılar. Gelenler, İspanyol yüzbaşıyla konuşmak için içeri girdikçe tutsak ediliyor, bu şekilde kimse durumu anlamadığından haber yayılmıyordu. İspanyollar yüklerinin taşınması için 5-6 bin yerli istemişlerdi. Hepsi gelince, onları evlerin avlularına koydular. İspanyolların yüklerini taşımaya hazırlanan bu yerlileri görmek, insanda acıma ve merhamet duygusu uyandırırdı, çünkü üstlerinde sadece utanılacak yerlerim örten bir şey, çırılçıplak gelmişlerdi. Omuzlarındaki küçük filelerde karın doyurmayan, yavan yiyeceklerini taşıyorlardı. Munis kuzular gibi diz çöktüler. Orada bulunan diğer insanlarla beraber hepsi avluda toplanınca, silahlı İspanyollar, gözcülük etmek için kapılarda durdular. Diğerleri, kılıçlarını kaparak bu koyunların hepsini kılıçla veya mızrakla katlettiler. Fakat hiçbiri ölümden kaçamayacaktı. İki üç günün sonunda, sağ kalan birçok yerli kanlar içinde ortaya çıktı. Cesetlerin altına gizlenmişlerdi (Öyle çok ceset vardı ki). Öldürülmemeleri için, ağlayarak İspanyollardan bağışlanmalarını dilediler. Ancak İspanyolların ne bağışlaması, ne de merhameti vardı. Ortaya çıktıkça onları parçalara ayırıyorlardı. Yüzbaşı, bağlı bütün beylerin -yüzden fazlaydılar- çıkarılıp, yere çakılı kazıklarda yakılmasını emretti. Ama bir bey (kuşkusuz bu toprağın prensi veya kralı) oradan ayrılmayı başardı. 20-30 veya 40 adamla beraber bir çeşit kale olan bir tapınağa sığındı. Tapınağın ismi Cue idi. Günün büyük bir bölümünde kendini savundu. Ancak İspanyollar, özellikle bu silahsız insanlara göre, çarpışılması zor düşmanlardı. Tapınağı ateşe verdiler. Yanan beyler şöyle bağınyorlardı. "Kötü insanlar! Biz size ne yaptık? Niçin bizi öldürüyorsunuz? Defolun! Meksika'ya gidin. Orada her şeyi bilen beyimiz Montezuma intikamımızı alacaktır." Denir ki 5-6 bin insan avluda kılıçtan geçerken, İspanyolların yüzbaşısı şöyle bir şarkı söylemiş :
Neron yangına bakar
Roma'dan Tarpeia kayasına
Çocuklar, yaşlılar bağırır
Ve o hiçbir şey hissetmez
İspanyollar, Cholula'dan daha büyük ve kalabalık bir şehir olan Tepeaca'da başka bir büyük katliam yaptılar: Çok sayıda insanı, iğrenç bir şekilde kılıçtan geçirdiler.
Piskopos Bartolome de Las Casas'ın yazdığı ücretsiz dağıtılan bu e-kitabı okumak isteyenler için.
http://rapidshare.de/files/5480531/K...dildi.zip.html
Marlon Brando'nun tarihte ilk kez oscarı kabul etmemesi Küçük Tüy'ü bildiriyi okumak için göndermesi, büyük tepkiler alması ve daha birçok gerçek için aşağıdaki adresteki ilginç bilgileri mutlaka okuyun...
http://www.netpano.com/newsdetail.asp?NewsID=269
Anadilini kaybedersen bağımsızlığını da tamamen kaybedeceksin. Dilini kaybeden toplumlar köle olmaya mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Avrupa'nın iğrenç soykırımlarından sadece bir tanesidir bu. İlk İspanyol gemileri kıyılara yanaştığında binlerce İnka'nın onları öldürmemesi için tek nedenleri vardı. Kehanetlerde belirtilen denizden gelen adamlar olmaları. Bu kehanete inanmanın bedelini ise çok kötü ödediler.
Gavuru yermekse amaç senden çok daha iyi yaparım bunu.
May the Force be with McLaren Mercedes
Bravo beceriklisin, hiç göremedim yerdiğini umarım bir gün görürüm. Kehanetlerde belirtilen adamlarmış? İnkaların savaş zihniyeti, silahları yokmuş ne konuşuyorsun? İnkalardan sonra yüzlerce yıl boyunca güneyde, kuzeyde katledilen kavimler var hepsi mi beyaz adamı kehanet diye bellemişti. İstersen adamları suçlu çıkar niye direnemediler yılan gibi haçlı çocuklarına diye!! Afrikadan getirilen siyah insanların yakın tarihe kadar çektikleri inanılmaz eziyetler var, tüm amerika-afrika yerlilerinin sistemli bir şekilde beyaz (haçlı) çocuklarının işkencelerine maruz kalmaları var. Senin maksadın nedir? Var mı yapacağın bir katkı bu konuya, yarabbi şükür tavrından vazgeçsen diyorum.
Anadilini kaybedersen bağımsızlığını da tamamen kaybedeceksin. Dilini kaybeden toplumlar köle olmaya mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Yazdığımdan İnkalar'ı suçlu bulduğumu mu çıkardın? İnkalar iyi niyetli yaklaşırken İspanyollar'ın kalleşliklerine kurban gittiler o mesajın ana fikri.
Bu arada, topik başlığı da yanlış. Avrupa ve amerika görüntüleri de istersen. Zira Atatürk'ün hedefi de çağdaş medeniyet düzeyiydi. Atatürk hiçbir zaman hedefin batı olduğunu söylememiştir ve bu görüntüler de Atatürk'ün çağdaş medeniyeti değildir. Sen çağdaş medeniyetten bunu anlıyorsan o senin bileceğin iş.
Ama benim kokuşmuş gavurların hatalarını düzeltme diye bir derdim yok. Benim derdim bu ülkenin bir şekilde canlanması ve o gavur oyunlarına gelmemesi.
May the Force be with McLaren Mercedes
İnkalar neyin bedelini ödedilerse onu çıkardım?! Sen inatla aynı fikirde olduğunu söyleyip bizden kötü örneklerle bana muhalif oluyorsun ya artık her lafından sana senin saçmalığında muhalif olmaya karar verdim.
Bu konunun Atatürk'ün Çağdaş Medeniyetler sözü ile hiç alakası yok! Bu konu; çağdaş medeniyet sözünden kendimizi teslim edelim, en iyisini batı toplumları bilir sonucunu çıkaran kendini, toplumunu küçük gören küçük insanlarla alakalı. Her ne kadar konuyu sulandırsan, rahatsız bir tavır izlesen de yine sözünle özün bir değil renklisu, sana kaç kere söyledim olduğun gibi görün veya göründüğün gibi ol diye. Ayrıca kaç kere uyardığım halde konu başlığından uzaklaşan mesajlar atıyorsun senin açtığın çok sevgili ''f1'' konuna gelip ortalığı karıştırmamı ister misin? Biraz laf anla!
Şimdi de daha yakın geçmişten insanlık ayıbı bir manzara; yine soyları ispanyollara dayanan melezleşmelerine rağmen en azından uygarlıklarının vahşiliği benzeyen Amerika ve yüzbinleri katleden Atom Bombası bu sefer mağdur çalışkan doğu insanı Japonlar.
Tarihin en büyük ve en temiz cinayeti
Amerika 1945 yılının Temmuzunda yeni bir bomba geliştirdi. Nazi Almanya’sı 1945’in Mayısında savaştan çekilerek bu dehşetli bombanın şerrinden kurtuldu. Bu arada Japon savaşçıları, Amerikan üssü Pörl Harbır (Pearl Harbor)’a uçaklarla, intihar saldırısı da diyebileceğimiz ‘kamikaze’ saldırılarında bulundular. Buna karşılık olarak Amerika, Güney Pasifik’teki Tinian Adası’ndan Albay Paul Tibbets yönetimindeki Enola Gay isimli B-29 uçağı, 6 Ağustos 1945 sabahı “Little Boy – Küçük Çocuk” isimli çok gizli bir yükle havalandırdı. Bu gizli yük atom bombası idi ve ilk kez kullanılacaktı.
10 000 metre yükseklikten saat 8.13’te atılan bomba saat 8.15’te Japonya’nın güzel şehri Hiroşima’nın 580 metre üzerinde patladı. İlk anda 70 000 insan buharlaştı. Yüksek sıcaklıktan dolayı asfalta yapışan insanlar insanın içini ürpertmekteydi. Bir hafta boyunca şehre asit yağdı. İki ay içerisinde radyasyon sebebiyle 70 000 insan daha hayatını kaybetti. 60 000 kişi de beş yıllık süre içerisinde vefat edince Hiroşima’nın bilançosu ilk beş yılda 200 000 insanın ölümü, onbinlerce insanın da sakat kalması oldu.
Üç gün sonra (9 Ağustos 1945’te) sıra “Fat Man – Şişman Adam” isimli plütonyum bombasına gelmişti. Bu bomba için hedef Japonya’nın Fukuoka şehri idi. Fakat hava kapalı olduğu için hedef Nagazaki’ye çevrildi. Saatler 11.02’yi gösterirken 21 ton patlayıcının gücüne sahip bomba Nagazaki’yi cehenneme çevirdi. 75 000 kişi anında kavruldu. Bir o kadar kişi de beş yıllık süre içerisinde can verdi.
Radyasyon sebebiyle toprağın ve suların zehirlenmesini ve daha uzun vadedeki zararları hesap etmesek bile ilk beş yılda Hiroşima ve Nagazaki’de 350 000’i aşkın sivilin ölmüş olması,
Daha ayrıntı ve günümüz Japonya'sından fikirler, görüntüler için; http://www.ntv.com.tr/news/336036.asp
Anadilini kaybedersen bağımsızlığını da tamamen kaybedeceksin. Dilini kaybeden toplumlar köle olmaya mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Bu topiği bana inat açmamış mıydın zaten?
Benim laflarımı okursan şunu anlarsın. Avrupa'da çağdaş medeniyete yakışan bir şey varsa överim, Çin'de çağdaş medeniyete yakışan bir şey varsa överim, Zulu kabilesinde çağdaş medeniyete yakışan bir şey varsa överim, Türkiye'de Türk milletine yakışmayan bir şey varsa yererim. Avrupa'daki güzel örnekleri göstermem Avrupalı'nın her yaptığına evet diyeceğimi göstermez -ki bunu destekleyen çok sayıda mesajım da vardır-.
Sen çağdaş medeniyet görüntüleri diyorsun. Çağdaş medeniyet diye her dediğine evet dediğimiz ülkelerin kötü yönlerini gösteriyorsun. Çok güzel, insanlar Avrupa'nın herşeyini almamamız gerektiğini öğrenir belki. Ben de Türkiye çağdaş bir 21. yy ülkesidir diyenlere aynı topikten cevap veriyorum.
May the Force be with McLaren Mercedes
Kim sana Türkiye hatasızdır çok çağdaştır dedi. Sürekli ülkeni yermenden Avrupalıyı ve tüm gavurları örnek verip göklere çıkarmandan rahatsız olduğum için açtım bu konuyu ve senin muhalifliğin karşısında yapmaya da çalışıyorum. Kayıtsız şartsız kendimizi mi övüyorum burada yoksa senin yaptığın gibi sürekli boş boş kendimizi mi eleştiriyorum. Kardeşim burada kimseye cevap verdiğin yok benimle sidik yarıştırıyorsun hemde gavurların ayıplarını gördüğünü söyleyerek son kez söylüyorum konu başlığı ile alakalı mesajlar at. Maksadın nedir beni zıvanadan çıkarıp yüzüne karşı hakaret etmemi sağlamak mı? Biraz saygı göster yüz kere söyledim sana bu yabancı kılığınla benim açtığım konuya üstelik gavurları yerin dibine sokan konulara muhalif mesaj atma. Ayıptır.
Anadilini kaybedersen bağımsızlığını da tamamen kaybedeceksin. Dilini kaybeden toplumlar köle olmaya mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Yakın zamana gelelim o zaman. Özgürlük götürmek için gittiler. Vietnam...
Seninkiler kadar büyük değil, ama katliam katliamdır.
May the Force be with McLaren Mercedes
Hah şöyle ol.
Vietnam konusuna değinmeden olur mu? Doğu Asya'lıların daha dişli olduğu malum bizim için bizi onurlandırmak için Uzaydan görünen tek insan yapısını, duvarı yapan yakın coğrafyanın becerikli insanları. Bir önceki mesajımda belirtiğim gibi Japonlar'a bomba atmasalar bayağı bir keseceklerdi bu canileri, Vietnam'lılarda işte ülkelerinin sık ormanlık oluşu ve gerilla taktiğiyle bayağı zarar verdiler bunlara. Ama işte savaşı kaybettikleri halde özellikle Vietnam üzerine yaptıkları mide bulandırıcı propaganda daha karlı çıkardı bunları. Hele ''Pearl Harbor'' diye saçmalık bir film var yeni sayılır seyrettiğimde ettiğim bir dolu küfrü hatırlamıyorum bir millet bu kadar mı ikiyüzlü olur, neredeyse iyi ki attık Japonya ya atom bombasını diyeceklermiş yani aslında dediler de aradaki bin tane ufak mesajlarla, midem bulanmıştı resmen. Zaten her filmlerinde binbir hristiyan propagandası bizim en yobazımızdan daha çok din pompalarlar insanlara. Ama tabi müslüman yapınca aşırı dinci kendileri çağdaş din insanları.
Anadilini kaybedersen bağımsızlığını da tamamen kaybedeceksin. Dilini kaybeden toplumlar köle olmaya mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Bizi ilkokulda falan iyi uyuttular atom bombası haklıydı diye. Amerikalılar'ın atom bombasını atmasının en büyük nedeni Pearl Harbor baskını. Ve Pearl Harbor baskınına savaş şartları açısından bakarsak mükemmel bir baskın. Düşmanının dibine gizliden gizliye gir, askeri saldırı yap, sivillere dokunma bile ve düşman donanmasını mahvet. ABD buna karşı Japon askerlerine mi saldırmış? Tabii ki hayır, doğrudan sivilleri vurdular. Çok onurlu bir davranış.
May the Force be with McLaren Mercedes
Hangi okuldu o pardon!
Yahu arkadaş insanlık tarihi savaşlarla dolu, her toplum savaşmıştır toprak için güç için ama inanın bunlar kadar canisini, kaypağını az bulursunuz tüm Dünya toplanıp bunları yoketmek lazım yoksa hakikaten sonumuz çok kötü. Bakın daha çok çok yeni başka görüntüler.
Guantanamo Kampı
http://tr.wikipedia.org/wiki/Guantanamo_kamp%C4%B1
Bu görüntüler Amerikanın ''KUTSALODUN'' unun yaptığı ağzımız açık seyrettiğimiz filmlerdeki ''şerefli, merhametli, kahraman'' asker portresine benzemiyor değil mi? Doğa, hayvan, insan herşeyi katleden bu topluluğu Allah ta kahretsin. Şu görüntüler bu kadar basit ele geçebiliyor buzdağının görünmeyen kısmının büyüklüğünü gözönünüze getirin ve bu ülkede Müslümanım naraları atıp Amerikaya tapan, savunan bir güruh var. Lanet olsun hepsine.
Anadilini kaybedersen bağımsızlığını da tamamen kaybedeceksin. Dilini kaybeden toplumlar köle olmaya mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Demek ki bu şerefsizlerin oyuncağı olmamak için ne yapacakmışız? Lafı mafı bırakıp adam gibi bu ülke için çalışacakmışız. Tabii bu sitenin çoğu üyesinden bu dediğimi yaptığından şüphem yok ama dışarıda ancak laf üreten çok büyük bir yığın var (Bıyıklı, kusura bakma, yine dağıttım konuyu ama bu sefer de ben dayanamıyorum). Bunlara karşı ayakta durmak için milli irade gerekir, 3-5 kişi yetmez.
May the Force be with McLaren Mercedes
İşte 3-5 kişi değiliz ama gittikçe azalıyoruz. Bunun önüne geçmek lazım yeni nesil çok bozuk inanılmaz bir ifade zorluğu, eğitim eksikliği mevcut. Şakır şakır yabancı dil konuşan ama Türkçeyi katletmekten kaçınmayan, laiklik düşmanı ve son zamanlarda taktik değişiklikle güyağı Atatürkçü ve Amerika sevdalısı müslüman! gençler türedi. Bunlar büyük bir cemaatin sistemli Cumhuriyetimizi ele geçirme planlarıdır. Şurada yazılarımızla sarf ettiğimiz çabayla birkaç kişinin gözünü, ufkunu açsak araştırmaya heveslendirsek kardır. Yoksa ben zevkimden mi yoruyorum parmaklarımı. Konuşmakla bitmez bu mevzu şimdilik asıl konuya devam.
Yine İspanya'dan (ne hikmetse bu konudaki herşeyin kökeni bu ülkeye dayanıyor) hayvanlara eziyet görüntüleri, her ne kadar savunucuları gelenek diye nitelendirse de bunun adı ancak acı çektirmekten alınan sadistce zevk hatta kısaca canilik olabilir. Bir boğanın düşünün defalarca saplanan kılıç darbeleriyle koştura koştura öldürüldüğünü. Şimdi batı savunucusu muhalifler bizim de kurban bayramımız var demesin. Kötü örneklerimiz var ama bu ülkede milyonlar ulvi duygular, gözyaşları içinde hayvana en az acıyı vermek için çaba sarfediyor ve asıl maksat olan fakirlere et yedirmek için bunu yapıyor. Karşılaştırmak saçmalık olur ancak. Ayrıca diğer horoz, deve güreşlerinde (bizzat deve güreşi seyretmiş biri olarak) hayvana en az eziyet çektirilmeye çalışılır. Çok ezilen canı tehlikeye girebilecek varsa hemen güreşi ayırır bir sürü insan. Testiyi kırmadan uyarayım dedim.
Suçlu Rondo lu fakir marangoz mu yoksa Ernest Hemingway mi? İspanya nın neredeyse her kentine yayılan boğa güreşlerinin bir çığ gibi yükselmesinin ve boğalara yapılan bu eziyetin bir eğlence olarak görülmesinin suçunu sadece iki kişiye yükleyebilir miyiz? Yoksa suç matadoru boynuzlayan boğa gördüğünde eğlenceli bir görüntü diyerek ekran başına koşan bizlerde mi?
Her yıl İspanya nın turistik kasabalarında eğlence adına 40.000 boğa öldürülüyor. Boğaların katledilmesi kadar acı olan bir başka gerçek ise İspanyollar ın çoğunun bunu ulusal kültür olarak nitelemesi.
Geçtiğimiz günlerde PETA üyesi bir grup Boğa Güreşleri ile ünlü San Fermin kasabasına giderek kasaba meydanında çıplak yürüyerek boğalara yapılan eziyeti protesto ettiler.
Boğa güreşlerinin kökeninde aslında çok eski bir mit yatıyor. Taurobolium denen boğa kurban etme ritüeli MS 160 yılında Roma İmparatorluğu nda başlamıştı. Amaç boğanın kanı ile güçlenmek, yeniden doğmaktı. Kurban adayan kişi öldürülen boğanın kanı içinde yıkanır, böylelikle boğanın gücüne kavuşacağına ve yeniden doğacığına inanırdı.
İspanya Hükümeti ne yapılan sayısız başvurulara rağmen, İspanya boğa güreşleri nin bir gelenek olduğunu mazeret olarak ileri sürse de gerçek sebebin İspanyol turizmi olduğu biliniyor. Zira İspanya daki boğa güreşleri her yıl dünya medyasında inanılmaz adette habere konu oluyor ve böylelikle İspanyol turizmi para ödemeden bedava reklam yapıyor. Bu kanlı eğlencenin (!) bir gelenek olmadığının bir başka kanıtı da İspanya nın bir çok kasabasında eski yıllarda boğa güreşleri yapılmaz iken bugün turist çekmek adına bu kasabaların boğa güreşi festivalleri (!) düzenlemesi.
Bir canlının kızdırılarak, acı çektirilerek ve dakikalar boyu şişlerle delik deşik edilerek öldürülmesinde nasıl bir eğlendirici yan olabilir? Yanıt ruhumuzun karanlık yanında saklanan acımasızlıkta olsa gerek. Bu yazıyı okuduğunuz zaman dilimi içinde İspanya da iki boğa daha eziyet içinde öldürüldü.
Anadilini kaybedersen bağımsızlığını da tamamen kaybedeceksin. Dilini kaybeden toplumlar köle olmaya mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
İlk körfez savaşını yaşayanlar bilir. Bütün dünyaya körfezde petrole bulanmış debelenen bir karabatağın görüntüleri gösterilirdi, Iraklılar kuyuları yaktı, çevreyi kirletiyorlar diye. O görüntüler aslında daha önce İngiltere kıyılarında meydana gelen bir petrol tankeri faciasından sonra çekilen görüntülerdi.
Geçenlerde teröristlerin 10 uçaklı bir saldırı planının önlendiği duyuruldu. Bizi bırakın, İngiliz halkının kendi polisinin ifadesine güvenme oranı %50'nin altında. Yani İngilizler'in bile yarısından fazlası bu haberi uydurmaca olarak görüyor. Muhtemelen de uydurmaca. Lübnan savaşı sırasında ortamı biraz daha anti-Müslüman yapmak için mükemmel bir oyun.
İran'ın tepesinden inmeyen Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun ABD'yi denetleme yetkisi yoktur. ABD tanrının eli olduğu için haşa o silahları kötü amaçlı kullanmaz, onun için denetlenmesine gerek yoktur. Ama İsrail nükleer silah yapar. Bölge gücü olan İran da yapmak isteyince tepesine binerler. Lafım yanlış anlaşılmasın, nükleer silahlanmaya sonuna kadar karşıyım.
May the Force be with McLaren Mercedes
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)