Saf su içilmez, sağlığa zararlıdır. Sonradan mineral ekleme işini bilmiyorum ama bana saçma geldi. Zaten doğal suda var olan minerali filtrelemek yanlış. Belki kimyasal işlemler yapan fabrikalar için falan gerekli olabilir saf su, ev için değildir o makinalar.
2015 yılında kafe açma (sonra batma) deneyimim olmuştu. Espresso makinesi güzel kahve yapsın diye onun şebekeye bağlantısına araya bir su filtresi taktırmıştık. Sırf filtre sistemi 3bin küsür dolar civarındaydı. Şebeke suyunu arıtıp sonra çıkan sudan ölçüm yapıp ayarlayıp kahve için en iyi olan sertlik derecesine getirmek için mineral ekleyen ek filtreleri vardı. Bir de geriye doğru sayan sayacı vardı sıfırlanınca filtreleri değişecekti. Çıkan su gayet güzeldi ama eve alınacak ucuzlukta bir sistem değildi. Markasını unuttum şimdi 6 yıl geçmiş aradan.
Marka falan bilmiyorum, babam ilgili bu işlerle. Benim söyleyeceğim şu, bizim ev kendimize ait ve arıtma cihazı mutfak hizasında çatının içinde kurulu. Daire içinde, mutfak tezgahında falan değil. Bu cihazların kendini temizleme işlemi arıtma yönünün tersine su basarak yapılıyor. 1 lt su arıtıyosunuz ve 2-3 lt su cihaz temizliği için kullanılıyor.( net olarak nekadar kullanıldığını bilmiyorum) Babam bu arıtmadan dönen suyu bizim su deposuna bağladı. Ortalama 1 - 1.5 haftada bir depo baya doluyor (1500 lt) Evde çamaşır yıkarken şebeke suyunu kesip depodaki suyu kullandırıyoruz, böylece suyu değerlendirebiliyoruz. Pek çok kişinin depo gibi imkanı olmadığı için bu dönüşüm suyu atık su hattına veriliyor. Su kullanımında israf beni huzursuz eden bir konu olduğu için bu durum aklımdaydı. Baya bir miktar su boşa gitmiş oluyor. Ekonomiklik yönünden durum nedir, ne kadar lt su kullanımı üstüne çıkılınca daha ekonomik olur bilemiyorum ama bu boşa giden su canımı sıkıyor. Keşke insanların bu suyu tekrar değerlendirebilme imkanı olsada su boşa gitmese.
Akvaryum hobisi bizim arıtma ile ilgili bilgilenmemizi sağladı.
Tümü aynı şekilde aşağı yukarı dizayn olarak, siz kullanım amacı ve miktarını belirleyip firma ile görüştüğünüzde doğru ürüne yönlendirilirsiniz. (her firma dürüst değildir.)
aşağıda link eklediğim firmadan alış veriş yapıyorum, size net olarak ihtiyacınıza göre ürün önerecektir. daha büyüğü daha iyisi diye bir şey yoktur.)
https://www.zateksuaritma.com/
Su ve elektrolitlerin çoğu kalın bağırsaktan ozmotik basınç yardımıyla emilir. Kalın bağırsağa elektrolitsiz su gönderirsen, ozmotik basınç tersine döndüğünden kandaki elektrolitler kalın bağırsak lümenine geçip atılırlar. Kaybettiğin elektrolit cinsine ve miktarına bağlı olarak, başına ölüm dahil türlü musibet gelebilir.Cyan adlı üyeden alıntı
Arkadaşın fiziksel açıklaması yerinde, ama ozmotik olarak arada o kadar fark yoktur , daha fazla önemli olan , mineraller vücut için hayati öneme haiz, bu aletler suyu sıfırlıyor, sonra da ne olduğu bilinmeyen bir şekil ve miktarda o mineralleri tamamladığını iddia ediyor, hiç bir şekilde güvenemeyiz. Sürekli kullanımda bu minerallerin eksikliğinin ya da fazlalığının yol açtığı elektrolit dengesizlikleri kalp ve böbrekler başta olmak üzere pek çok organı etkileyecektir.
Ben saf sudan bahsettim yanlız, mineral eklenmiş sudan değil.
İçme sularındaki mineral o kadar az ki direkt ihmal edilebilir. (Şöyle düşünün; piyasada satılan en yoğun mineralli maden suyunda bile litrede 1000mg çözünmüş mineral yok.) Mineralleri sudan değil yediklerimizden alıyoruz. Dolayısıyla saf su içtiğimiz için mineral eksikliği yaşarız bana mübalağa gibi geliyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:09 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:06 ----------
Bilime gerek yok yahu, bilimsel"miş" gibi yazan sizsiniz. Konu basit, su içtikten sonra mideme iner (pH 1 HCl içinde çözünmüş besinler içeren bir torba), sonra oniki parmak bağırsağına iner (orada safra eklenir), sonra bilmem kaç metre (içinde yine sindirilmekte olan besinler olan) ince bağırsaktan geçer, sonra da su emiliminin yapıldığı kalınbağırsağa uğrar. Benim sorum şu: Bütün o maceralardan sonra kalınbağırsağıma varan o su artık saf su mudur?
Hocam temel olarak saf su arkadasin da bahsettigi gibi; hucresel ozmotik basinctan dolayi hucre icerisindeki tum mineral maddeler saf suya dogru gecme egilimine girecektir. Bunu gercek hayattan soyle ornekleyebiliriz; yuksel alkol almis ve fenalik geciren bir arkadasima izotonik su verildi yani serum. Izotonik su aslinda icerisine sadece tuz eklenmis saf su. Izotonik su verilerek, hucredeki alkolun ozmotik basinc sebebiyle damarlara gecmesi buradan da bobrekler vasitasiyla atmasi amaclaniyor diye biliyorum. Ancak bu kontrollu bir durum, genelde tek serum degil, biri bitince baska bir tane daha verildi, icerikleri farkli olabilir. Renkleri farkliydi bilen biri aydinlatsin (biri mavi biri beyaz idi sivilarin)Ben saf sudan bahsettim yanlız, mineral eklenmiş sudan değil.
İçme sularındaki mineral o kadar az ki direkt ihmal edilebilir. (Şöyle düşünün; piyasada satılan en yoğun mineralli maden suyunda bile litrede 1000mg çözünmüş mineral yok.) Mineralleri sudan değil yediklerimizden alıyoruz. Dolayısıyla saf su içtiğimiz için mineral eksikliği yaşarız bana mübalağa gibi geliyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:09 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:06 ----------
Bilime gerek yok yahu, bilimsel"miş" gibi yazan sizsiniz. Konu basit, su içtikten sonra mideme iner (pH 1 HCl içinde çözünmüş besinler içeren bir torba), sonra oniki parmak bağırsağına iner (orada safra eklenir), sonra bilmem kaç metre (içinde yine sindirilmekte olan besinler olan) ince bağırsaktan geçer, sonra da su emiliminin yapıldığı kalınbağırsağa uğrar. Benim sorum şu: Bütün o maceralardan sonra kalınbağırsağıma varan o su artık saf su mudur?
Yani saf su icerseniz vucudunuzdaki mineral maddeler ure yoluyla vucuttan atilacak ama miktarini vs bilmiyorum. Bu arada bu islem sadece kalinbagirsakta mi oluyor onu ben de bilmiyorum mesela.
1 litre içme suyu için pompasız sistem 5litre suyu lağıma gönderiyor. Pompalılarda kısma aparatı var atık azaltılabilir fakat buda içeride basınç yaptırıp membran gözeneklerinin büyümesine sebeb oluyor.
Çıkan suyu sulamada kullanbiirsiniz kendim kullanıyorum çünkü herhangi bir problem olmuyor. İçerseniz ne olur artık çeşmenize gelen su neredense onun suyunu daha yumuşak ve partikülsüz içmiş olursunuz çünkü 5 micron karbon ve 1 mikron filtreden geçip membrandan çıkan suyu içeceksiniz. Ben tadına baktım çeme suyuna göre hem kuyuda hemde belediyede daha yumuşaktı atık su tds metreye görede ppm değeri baya düşüktü fakat bu içilmek için güvenlidir demek için yeterli bir test değil
Akvaryum için ph filtresini söküp öyle takmak en mantıklısı osmozdan önce akvaryum benim kireç yaptı hala kurtulamadım camları ne kadar kazısamda kalıyor yineBizim akvaryumcu arkadaşlar düşük PH lı suda balık yetiştirenler ve üretimii yapanlar ozmoz dan çıkan suyu klozetenin rezervuarına yolluyorlardı
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
