Çünkü adamlarda zevk yok. Hayatları boyunca sanatla aralarında dünya güneş mesafesi kadar bir uzaklık olduğu için zevkleri gelişemiyor. Bir şeyi yaparken elinden gelen en iyi şekilde değil, yapmış olmak için yapınca böyle oluyor.
Güzel Sanatlar 3. sınıf öğrencisi bulsalar kat kat daha iyi yaparlar.
Nasrettin hoca ve karpuz çocuğu salla ama Sinan Şamil Sam heykeline üzüldüm. Rahmetli, saygıyı hak eden adamdı.
heykeltraş bulunur elbet ama ihale taşerondan taşerona devrede devrede en sonunda kalıpçının, sıvacının eline düşüyor. onlarda bukadar yapabiliyor.
Spor, sanat ve muzik konusunda neden basarisiz oldugumuzun cevabini, Maslow un ihtiyaclar hiyerarsi suratimiza tokat gibi carpiyor.
Turkiye de bircogumuz en alt basamak olan fiziksel ihtiyaclar basamagindayiz. yeme-icme, bosaltim, saglik ve cinsellik basamagi.
Hadi bu ihtiyaclarimizi sorunsuzca karsilayabilecek olan azinligin icindeyiz diyelim. 2. basamak ise guvenlik basamagi oluyor.Barinma, beden-is-cevre-toplum-ulke guvenligi.
2. basamak bence en zorlu bolum. Gelecek kaygisi, finansal kaygilar, siyasal kaygilar ivir zivir derken en gamsiz adam bile bu ulkede kendini guvende hissedemiyor maalesef.
Kaldi ki, maslow soyle diyor:
-Bir basamaktaki gereklilikleri karsilayamadan bir ust basamaga cikmaya calisirsan, basarisiz olursun. essekle e-5 cikmis gibi, okuma yazma bilmeden ilber ortayla sohbete katilmis gibi olursun.
Hadi diyelim 2. basamagi da sorunsuz gectik. Ben bu basamagi gecmenin ulkemizde imkansiz oldugunu dusunuyorum. en azindan kendim gibi fakirler icin imkansiz diyelim.
3. basamak sevgi ait olma. cok aciklamaya gerek yok sanirim.
4.sayginlik itibar vs
sonra da kendini gerceklestirme geliyordu yanlis hatirlamiyorsam.
ozellikle sanatin hakkini verebilmek icin, bireyin kendini gerceklestirmesi lazim.
yani agalar uzun lafin kisasi, cogumuz 1. ve 2. basamaktayiz. Bu yuzden sikintili evliliklerimiz, bok gibi bir is hayatimiz ve olmayan bir sanat anlayisimiz var.
saygilar
Hocam burada 1. basamakta takılıp kalmış bir sınıfın 5. basamağa göz kırpmasını görüyoruz. Olmuyor maalesef. Yahu estetiği olan natürmort bir iş ortaya koyarsın anlarım da bu ne lan köfte heykeli yapmışlar çıldıracağım
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:58 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:52 ----------
Bir de şu estetiğe, güzelliğe bakın:
Aslında çok iyi heykeltraşlar var ülkemizde. Hatta bi arkadaşımda heykeltraş. Mükemmel işler yapıyor. Aksaray belediyesi için yaptığı işlerde var.
Ama bazı yerlerde böyle ışleri anlayana değil çıkarı olana verirler. Eş dost kayırma vs. Her konuda örnekleri vardır bunun.
Test kiti ve maskeler için şükranlarını göstermek isteyen Venezuela, Başkent Karakas’ın en büyük meydanına Erkam Yıldırım’ın heykelini dikti...
https://zaytung.com/fotohaberdetay.asp?newsid=393290
Sanat nedir? sanatci kimdir?
Picasso soyle diyor:
-Butun insanlar sanatci dogar, onemli olan buyurken sanatci kalabilmek.
Picasso sanat icin olmazsa olmaz kosulun yaraticilik oldugunu acik acik soylemismidir bilmiyorum ama, bunu ima ediyor.
Yaratici dusunme ve kendini,duygulari ifade etmede ki ozgunlugun kaybolmaya baslamasi, hepimizin malumu olan okul hayati ile basliyor.
Hayatinin ilk 6-7 senesini cok yogun (dusunme acisindan) beyin faaliyetleri ile geciren birey, okulda dusunmeyi birakiyor. pasiflesiyor. Ustune girisimciligi engelleniyor ve hata yapma korkusu gelistiriyor.
okul oncesi cocuklar ile sohbet ettiginizde, cocuklarin kurdugu cumlelerden konustugu konulara, sorunlara karsi cozum uretme yetenegine, hayran kaliyorsunuz.
Ote yandan ilkokul 2. sinif ve ustu bir cocukla konustugunuzda, ogrenilmis cumlelerin coklugunu, kendi fikrini ifade etmekten cok yetiskinlerin kopya soylemlerini kullanmasini hemen fark ediyorsunuz.
Konuyu cok dagitmayalim, sanat icin yaraticilik gerekir. Yaraticilik icin ise dusunmek gerekir, ki bu nokta aslinda modern insanin problemi.
Dusunmeyi biraktik. Suan dusunmek bizim icin, rutinin disina cikmak zorunda kaldigimiz zaman panikleyip beynimizin su kaynatmasi gibi birsey.
Dusunmeyi birakmak, sanatin yok olmasina sebep oldugu gibi, toplumlarin yozlasmasi acisindan da cok tehlikeli bir durum.
ornek:
ogrenci sakiz cigniyor, ogretmen kiziyor.
neden? sakiz cignemenin kime ne zarari var?
Diyelim ki var bi zarari, sen bu zarar yuzunden mi sinirleniyorsun? Tabiki hayir.
soyle bi oturup dusundugumuz zaman, gunluk hayatta yasamimiza girmis, sebebini bilmedigimiz cok fazla davranis var. iste bu davranislar bizim ile gelismis toplumlar arasindaki farki olusturuyor.
Konu cok dagildi toparlayamayacagim burda birakiyorum
Genlerimizde iki şey taşınıyor birincisi, Türkler sağdan sola zıpladığı, iki dakika soluklanıp, bir türlü oturmadıkları için bir kültür birikimleri yok, üç beş bir şeyler var onlar da maddi değil, dokunamıyoruz. Sanattan, kültürden anlamayan yoz bir topluluk oldular bu sebeple. Osmanlı da zaten bu sebeple kendilerini sadece iş gücü olarak kullandı, sınıra asker olarak koydu, vergisini alıp yoluna baktı, asla devlet yönetimine almadı. Put kısmı ise ikinci kısmı, dini olarak müsaade olmadığı için tüm sanatçılar sanat aşklarını, han, kervansaray, saray, cami gibi yapılarda attılar. Ama onları da yapanlar Türk değil zaten, ya Ermeni ya Rum. Mimar Sinan'dan Balyan ailesine kadar hepsi genelde ermeni kökenli iyi mimar, heykeltraş ve sanatkarların. Cumhuriyet sonrasında da genelde Avrupa görmüş mimarlar çevresinde gelişti mimari Vedat tek ve 20'lik banknotun üstündeki Mimar Kemaleddin gibi. Anca o dönemde biraz millileşmeye başlayabildik. Şimdi de Laz, koca burunlu, c180 veya f30 bmw'ye binen müteahhitler tarafından dünyanın en komik mimarisine itiliyoruz. Ulan ev 65m2 2+1 dış kaplamaya altın varak yapmışsın. Adam evde tuvaletini yaparken dizleri duvara değiyor tuvaletin küçüklüğünden, dışarıdan bakınca içeride Yavuz Sultan Selim sefer planlıyor dersin.
İstanbul'da bazı binaları çok beğeniriz, ''vay amuğa usta yapmış yauv'' deriz. En iyi ihtimalle Fransız tasarımı, çoğu ermeni ve rumların elinden çıkma. Hele Avrupa yakasının tamamı böyle neredeyse. Hal böyleyken Ermenilerle de arayı bozduğumuz için çok sanatçı kalmadı ülkede. Atam bol bol dışarıdan mimar getirtti, Türk gençlerinin bu alanda gelişmesi için uğraştı ama alışmadık götte don durmuyor gerçekten.
---------- Mesajlar birleştirildi - 02:00 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:54 ----------
Bak ek yapayım bunları her anlattığımda biri gelip ''Yauvv biz öyle değiliz, sen dürk düşmanı mısın. Biz öyle iyiyiz böyle iyiyiz'' güzellemesi yapıyor. Bunu yazacak olan forumdaşların hepsinden kan olarak %99 daha Türküm. Benim atalar muhtemelen kavimler göçünden sonra İç Anadolu-ege taraflarında 3 tarafı dağ olan bir yere çökmüş hala kalkmıyorlar. Üşenmeseler yaylak kışlak takılacaklar da malı mülkü taşımaya üşeniyorlar muhtemelen. Tarihi hakkında, ait olduğu millet hakkında oturup 2 kitap okumamış, popcornsal argümanlarla benle tartışmaya girecek arkadaşlar lütfen hiç girmesin. Vallahi kaldıracak psikolojim yok ban pahasına deli söverim önceden uyarıyorum. Gelişmemişiz la işte, bıraktığımız en büyük şey dikili 3 tane taş. Onu da biz mi bıraktık, bizim ağzımızdan çinliler mi hayrına yazdı belli değil.
Şimdi biri çıkıp böyle heykel yapsa heykelin ırz ve namusunu NATO bile koruyamaz. Bizim hey kel!'ler iyidir iyi.
Ordu'da bir adam elektrik direğine tecavüz etti
Gemide adlı filmde Erkan Can'ın da dediği gibi, bu arada harika bir filmdi. Sürekli iyi seviyede film üretememizi de konuşmak lazım. Diziler de öyle keza, ilk sezon iyi sonrası para gelsine dönüyor sürekli. Hiçbir işte tam kalamamışız. Video için 18 yaş ve üstü için geçerlidir uyarımı yapıp bilmeyen arkadaşlar için direkt filmi izlemelerini öneriyorum.
Önce güldüm sonra bunun parasının benim cebimden çıktığı aklıma geldi bir anda üzüldüm.
Biride demedi mi acaba biz ne yaptık diye.
Heykelleri önce insanlar beğenirler sonra severler Sonra saygı duyarlar sonra şikayette bulunurlar En sonunda da taparlar
Bunu da buraya bırakıp kaçayım. Hocam maşallah diye vermişler.
Yazık günah yaa hiç mi biri de çıkıp bu olmadı benzemedi diyemiyor.Padişahım çok yaşacı olmuş millet...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)