hocam elinize saglik, ve kusura bakmayin, yazdiginiz ilk mesaj sonucunda kendi icimde size onyargili negatif bir fikir olusmustu.
Ama suan goruyorum ki, cok yersiz bir onyargiymis, cok guzel ve ozenli bir yorum katmissiniz. Bunun icinde size tesekkur ederim.
Yazdiklariniz da katildigim ve katilmadigim onermeler var. Ben fikirler uzerine konusmayi severim. Benle ayni fikirde olmayan insanlarla entellektuel yaptigim sohbetlerin bana cok sey kattigini gozlemliyorum. Ama maalesef bu tarz sohbetleri hepimizin tanik oldugu nefret soylemleri yuzunden pek yapamiyoruz..giris kismini gecip, fikrimi belirtme asamasina geceyim. öhöm
Bir insanin hayatini apartmana benzetirim. Mantigimiz ile aldigimiz her karar binanin saglam temellerini, edindigimiz bilgiler o binanin fonksiyonelligini, caliskanligimiz da binanin yapimindaki is gucunu temsil eder.
Tabiki de binanin kendisi de ihtiyaclar hiyerarsisindeki siginma-guvenlik basmagini temsil eder.
Hayatta deneyimlerimiz sonuncunda tecrube ettigimiz duygular ise, o binayi "yuva" ya donusturen etmenlerdir. icindeki isik, esyalar, hayat arkadaslarimiz ve yavrularimiz nasil binamiza anlam katan faktorler ise, hayatta deneyimledgimiz hisler ise yasamimiza anlam katan faktorlerdir.
Sap geldik saman gidiyoruz deyimi, insanin fiziksel olarak eksik deneyimledigi seylerden ziyede, yasanmamis duygulari ifade eder.
Kullandigimiz dil sinirli olsada, hislerin yelpazesi sinirsizdir. korkunun, heyecanin, askin, sevincin kelime olarak karsiligi olan yada olmayan her duygunun sonsuz yelpazesi vardir. Benim dusunceme gore, insan bu hislerden ne kadar fazlasini deneyimler ise, hayati o kadar canli olacaktir.
Peki ya biz hocam, bu sosyo-ekonomik seviyesi belli toplumda hangi hisleri yasayabildik?
Hangimiz gencken aski dibine kadar yasabildi? ozgurlugun her tonunu sinirsizca dolasarak yasayabildi?
İsyan etmenin verdigi guc hissini, genc yasta ayaklari uzerinde durmanin verdigi o muhtesem duyguyu hangimiz yasayabildik?
Cok sukur 36 yasima gelene kadar 2 omurluk duyu deneyimi birikimi yaptigimi dusunuyorum.
Ama bu eve kapanma olayi hepimiz gibi benim de dengemi bozdu. 15 yil sonra motosiklete dondum. hayatimda yapmadigim yemekleri yaptim. dinlemedigim muzikleri dinledim ve okumadigim kitaplari okudum. Ve tabiki de cok yogun olarak Besiktas ile yatip besiktas ile kalktim.
hocam cok gevezelik ettim biliyorum. okuncagini bilsem 2 gun araliksiz yazarim ama uzatmayim daha fazla
Yani hocam sikayetim adettendir, mac kazaninca cilginca sevinmeyi, kaybedince gece sıkintidan uyuyamamayi seviyorum. Tipki motosiklet surmenin, boks yapmanin, kosmanin, paylasmanin, tartismanin, sukretmenin, isyan etmenin, aglamanin, bagirmanin, cinselligin ve benzeri insani aktivetelerin verdigi hisleri sevdigim gibi.
saygilar