Sizin takip ettiğiniz kamuoyuyla benim yaşadığım farklı anlaşılan. Siz Nagehan Alçı kamuoyunu takip ediyorsunuz gibi duruyor.
Herkesin dünya görüşü farklı buna saygı duyma safsatasasıda iyice kabak tadı verdi.Dünyanın geldiği bir nokta var asgari müşterekte herkes buna uyması lazım.Herkesin dünya görüşüne saygı duyduğunda ayrışmalar kutuplaşmalar daha fazla oluşuyor.Bireysel olarak canın ne istiyorsa yap.
Devletin bir duruşu çizgisi olur.Her gelen çizgisini kendi yönüne göre değiştirirse ilerleyeceğine çizdiğin zigzaglar yüzünden geri kalıyorsun.
Chp zihniyeti yuzunden bu hale geldi bu deniz. İmamoğlunu deniz bile kabul etmedi, insanlar nasıl etti anlamiyorum?
Bir zümrenin dünya görüşü kendinden başka herkesin özgürlüklerini yok etmek,devletin düzenini bozmak,başkasının hakkını yemek,parası çalmak,çocuklara tecavüz etmek ve daha sayamadığım türlü türlü kötülük ise o dünya görüşüne saygı duyulmaz.Toplumun ve insanların iyiliği için o dünya görüşü yok edilmelidir.
"Özgürlüğün düşmanlarına özgürlük verilmez."
Saint Just
Zaten dünya görüşlerine değil insanların istedikleri görüşe inanma hakkına saygı duyulur. İnanmadığı görüşe niye saygı duysun insan, saygı duymak zorunda da değildir. Her türlü saçma görüşe inanma hakları vardır insanların, saygı duyulması gereken budur tabi saçma gelen görüşle dalga geçme hakkına da saygı duyumlası gerekir.
Saçma bir görüşe inandığı için kendisi dışındakilerin hayatını zorlaştırmaya saygı duyumaz tabi. Mesela herkes istediği dine inanmakta ya da inanmamakta özgürdür, bir dine inanan biri için diğer dinlere inanmak günahtır, onlar cehennemliktir. Sorun olan kendi inandığı şeyi başkalarına da zorlamak, buna saygı duyulmaz, bireysel olarak isteyen istediği şeye inansın sorun yok. Ama sorun tam da burada çıkıyor, bazı insan sürülerinde bireysellik diye bir şey yok, istiyorlar ki herkes onların sürüsü gibi davransın. Zayıf oldukları zaman ve ortamlarda mağdur edebiyatı yapsınlar, gücü ele geçirdiklerinde herkesi kesip doğrasınlar.
Aynen bu şekilde eskiden içlerine girdim çıktım. Çay içer "püsküvüt" yerdik. Bir kötülüklerini görmedim ama nedense beni sevmediler. Yankesici, at hırsızı kılıklı olduğum için beni aralarına almadılar.
Ulan ilkokuldan sonra babam kolumdan tuttu, imam hatibe kayıt etmeye götürdü. Kontenjan dolu diye almadılar. Vay be ne badireler atlatmışım.
Bak aklıma geldi, menzilciler ile takıldım bir süre. Her şeylerini bilirim. Dayım vasıtası ile Süleymancıların yurdunda kaldım. Ama hiçbirini sevmedim. En doğru yol Atatürk'ün çizdiği yoldur.
Bu yazdıklarınız dünya görüşü değil, suç. Suç yok edilemez, çünkü bir fiildir. Mümkün olan, o suçu işleyenleri cezalandırmaktır, dünyanın kalburüstü her yerinde olduğu üzere.
Lakin yaklaşımınızın tehlikesi şurada:
Eğer aslında suç içermeyen bir dünya görüşünü ya da inancı ya da fikri, aşağılık suçlar ile ilişkilendirip, suçlu olmayan insanlara suçluymuş gibi muamele ederseniz, bu düpedüz adaletsizliktir, bizzat yazdığınız üzere "insanların özgürlüklerini yok etmek"tir.
PKK bir terör örgütüdür ve üyesi olmak suçtur, evet. Çünkü amacı terör. Düzenli terör saldırıları düzenliyor ve bunu üstleniyor. Kimsenin PKK üyesi olup ta "ben hayır kurumu zannediyordum" iddiası söz konusu değil.
Peki insanlar cemaate suç örgütü olduğu için mi üye olmuşlar? Hak yemek, sınav çalmak, darbe yapıp ülkenin ağzına s!cmak için mi girmişler? Darbeden cemaatin yüzde kaçının haberi vardı? Cemaatten olup ta sınav çalıp hak yiyen kişi orani nedir? Cemaat darbeyi ve çalınan sınavları üstlendi mi, yoksa hâlâ kendi tabanına "tiyatroydu üzerimize yıkıldı" propagandası mı yapıyor? Dünyanın bir çok yerinde kurumları olan cemaati suç ya da terör örgütü olarak nitelendiren tek adamakıllı ülke var mı?
Bilmem kaç yüz bin insana en aşağılık suçları yamamadan önce çok iyi düşünmek lazım... Yoksa keyfine göre insanları vatan haini ve terörist ilan etme heveslisi ayak takımından ne farkımız kalır?
Suç örgütü olduğunu hemen hemen hepsi biliyordu. Çıkar uğruna, yolunu bulmak uğruna üye oldular. Bu forumda bile okuldan, akrabasından çevresinden nemalananlar vardır. Kendi akrabalarım arasında var, iş yerinde tanıştıklarımda var. Var oğlu var sen gel türkiye ye biraz halka karış oradan eğlenceli geliyor anlaşılan gel bir de buradan dinle
Fetö ne pahasına olursa olsun yokedilsin diyenler, demokrasi mitingine koşup resim çektirenlerdir. Zira hepsinin geçmişte dogrudan Fetö ile ilişkisi veya sempatisi vardır. Kendilerini aklamak için ne pahasına olursa olsun demişlerdir. Bir de durumu fırsata dönüştürmek için ne pahasına olursa olsun diyen vardır. Fetö'ye baştan beri karşı olan bir Allah'ın kulu bilmiyorum ki ne pahasına olursa olursun Fetö temizlensin demiş olsun. Hepsi hukuk çerçevesi içinde, olay en dibine kadar soruşturulsun dediler aksine.
Henüz pek dikkat çekmedi ama,
Yargıtay 16. Dairesinin onadığı, tahşiye davası ile ilgili temyiz oturumunda hapis cezalarını onayladı.
Dönemin Samanyolu ceo'su Hidayet Karaca ve yanılmıyorsam birkaç polis ceza aldı.
Yargıtayın bu kararıyla Fethullahçı terör örgütünün, devletçe terör örgütü kabul miladı 5 mayıs 2009 a çekilmiş oluyor.
Akp hükümetiyse 17 aralık 2013 ü milad kabul edip, öncesindeki eylemler için "kandırıldık, bilemedik, bilmiyorduk" diyordu.
Şimdiyse 5 mayıs 2009 tarihinden sonraki fethullahçı cemaatle girilen ilişkilerin,
terör örgütüne yardım ve yataklık, terör örgütüne üye olunmasa bile yardım gibi suçlardan sayılma ihtimali doğdu...
Olur mu, olur...
RTE için milat MGK'da imzasının oldugu tarihtir. Sonrasında kandırılma işlemez.
Konumuz müsilaj ama neyse.
Ben hukukçu değilim ama suç 2009 da işlenmiştir. Kesinleşme tarihi 2021 dir. Yani al takke ver külah yaptıkları tarihte kesinleşen bir mahkeme kararı olmadığına göre adamlar şunu da diye bilir biz nereden bilelim.
Kimseyi savunmuş gibi olmak istemiyorum ama ortaya da konuşmak lazım.
Gerçi onlar bir birlerini çok iyi bilir ama işte durum safa yatmayı gerektiriyor.
Şu an bu konu içerisinde 3 kullanıcı var. (0 üye ve 3 misafir)