Güzel video: https://www.youtube.com/watch?v=QImCld9YubE
Şu video da güzel: https://www.youtube.com/watch?v=QOCaacO8wus
evet, sadece bunun için yaratıldık.
hayır, yaratılma sebebimiz bu değil.
biz yaratılmadık ki, evren kendi kendine bir oluşum içerisinde.
kararsızım
Güzel video: https://www.youtube.com/watch?v=QImCld9YubE
Şu video da güzel: https://www.youtube.com/watch?v=QOCaacO8wus
Evet ama zaten türün devamlılığını sağlamayan tüm değişimler yok olup gidiyor işin matematiği gereği. Geriye sadece kendini çoğaltabilen mekanizmalar kalıyor. Ki bu gün tün doğal hayatın temeli o 1-2 basit mekanizmaya dayanıyor , bir mikrop ile bir insanın tüm mekanizması temelde aynı.
Önceki videoların üzerine iyi gider: https://www.youtube.com/watch?v=16W7c0mb-rE
Bir müslüman olarak öncesi ve sonrasına ait aklımda soru işareti kalmadı fakat buradaki husus kimsenin ölüp geri gelmemesi ve inanılan öteki dünyadan bilgi getirmemesi.
Göremediğimiz bir aleme inanıp yaşamı ona göre suç ve ceza ekseninde dizayn etmek akıllıca mı?
Fakat bir müslüman zaten iman ederken gayb a inanır.
sözün özü;
İnanç işleri kişisine göre değişir..
En akıllıca veya en mantıksız durumdur,
o yüzden ne yazılmış Kuranda;
Sizin dininiz size, benim dinim banadır.
mümkündür.
insan ve hayvan arasındaki ayrımın temel çıkış noktası tanımlama gerekliliğidir.
insan, anlayabilmek için bütünü parçalarına ayırma eğilimindedir. bu insanın algı mekanizması ile ilgili bir problemdir. dünyayı tek bir canlı organizma olarak düşünemez. dolayısı ile de evreni de tek parça olarak düşünemez. sürekli ayırmak zorundadır.
hayvanlara ve diğer canlılara bakış açısı çoğunca antropomorfizm kaynaklı bir bakış açısıdır.
insan kerteriz olarak kendisini alır. insanın kendisini hayvandan ya da bitkilerden ayırırken kendisine atfettiği birçok özellik doğa içerisinde mevcuttur.
hayvanlar sandığın kadar gerizekalı değiller. türlerinin devamının gerektirdiği kadar evrimleşiyorlar. karmaşık simbiyotik ve sosyal ilişkiler geliştirebiliyorlar. bu davranışları mekanik determinizm ile açıklamaya başladığınızda ise insanın da mekanik determinizm ile çok rahat açıklanabileceğini belirtmek isterim.
çevre şartlarına uyum sağlayamayan türler yok olur, ya yenisi gelir ya da o boşluk farklı şekilde doldurulur.
antroposen çağında hayvanlar insana göre yaşamaya alışmak zorundalar.
rahmetli büyüğümüz koko güzel bir örnektir. bu hayvana gerizekalı demek, ne bileyim, anlamsız.
bu bir zeka belirtisi midir?
"İnsan her şeyin, varolan şeylerin varolduklarının ve varolmayan şeylerin varolmadıklarının, ölçüsüdür"
protagoras
can't be worried about that shit. life goes on man.
What is life videosunda goruldugu uzere cevabi yok...
Bilimsel takilacaz diye olaylari basite indirgemeye gerek yok bence..bilmiyorsak bilmiyoruzdur.
Bilmiyoruz diye mitolojik masallara da inanmaya gerek yok tabi.
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:13 ---------- bir önceki mesaj zamanı 16:10 ----------
Siz bana evrimsel mekanizmayi anlatiyorsunuz,bununla ilgili bir problemim yok bence,sureci anladigimi dusunuyorum.
İsin gizemli noktasi(benim icin) bu mekanizmanin bir sekilde olusmasi.
Yaradılış konusunda dinlerin patladığı nokta müthiş bir yaratıcı tarifi yapıp sonra bizi ona kulluk edelim, tapınalım diye yarattı diyerek yaratıcıyı züppe ve kendini beğenmiş ya da çocukça tavırları olan bir varlık hüviyetine büründürmeleri.
Düşünsenize Allah'ı tarif ederken yemez, içmez, yatmaz, uyumaz, doğmamıştır, doğurmamıştır, öncesi yoktur ve sonrası da gibi insanda asla bulunmayan özellikler atfederken hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ve tektir denilir.
Fakat sonra çok bağışlayıcı olduğunu iddia ederek demek ki birilerine kızabiliyor ve öfkesi geçip bağışlayabiliyor,
bak bu insani bir özellik diye düşündürmeye başlar.
Derken yaradılış konusuna gelindiğinde mesela evreni niye yarattı?
Sorusu sorulduğunda kendi muhteşemliğini görmek için ya da benzeri cevaplar verilir ki bu da insani bir özellik, insan kendini merak eder ve yaratıcının da aynı merağa sahip olduğunu anlıyoruz.
İnsanı neden yarattı sorusuna ise çeşitli cevaplar var.
Örneğin önceki sayfalarda bir arkadaşımızın yazdığı gibi kulluk ve ibadet etsinler diye cevabı verilir.
Yani kibirli ve üstten bakan kendini beğenmişlik olarak tarif edilen insani başka bir özellik.
Yine yeryüzünde kendisine bir halife yarattığı söylenir ama buna neden ihtiyaç duyduğu konusu bilmesek de demek ki başta hiçbir şeye ihtiyacı yok diye tarif edilen yaratıcının da ihtiyaçları var diye düşündürtür.
Bir başka görüş ise bakalım insanlar onun verdiği aklı kullanabilecek mi? Dediği yolda ilerleyecek mi, yani bu bir sınavdır şeklindedir.
Ee?
Hani Allah zamandan münezzehti?
Yani gidip gitmeyeceğimizi biliyor olması gerekiyor.
Zaten bildiği bir şeyi denemek için milyarlarca insanın cehenneme gitmesi mantıklı bir davranışmıdır?
Mesela bir insan bunu yapsa mantıklıdır çünkü insanın güvenilir insanlara ihtiyacı vardır.
Peki yaratanın neye ihtiyacı var?
Yanlıs anlaşılmasın.
Allah var ya da yok demiyorum.
Eğer bir yaratıcı varsa dinler yanlış ya da eksik bir tarif yapıyorlar diyorum.
Örneğin islam dinine göre Allah'ın 99 sıfatı var
Buraya kadar güzel.
Ama din ya da din adamları yaratılış gayesini anlatmaya başlayınca bu 99 sıfat yerle yeksan oluveriyor.
Bu konular için canavar gibi ilahiyat kürsüsü topiğimiz var.
Son zamanlarda pek aktif olmasak da her görüşten arkadaşın çok değerli paylaşımları var orada.
Bir göz atmanızda fayda var.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
yaratıcı Allah c.c kimin iyi, kimin kötü ; kimin dostu, kimin düşmanı olduğunu zaten biliyor ama bize gösteriyor siz bunu yaptınız bu kadar adileştiniz diye, ya da tam terzi dostları ( iyi kulları) da böyle yaşadı diye
Bence asiri yuzeysel olsa da bu da bir bakis acisi tabii ki. Sonucta biri sayi sistemi, digeri molekul, ve isleyis arasinda makul bir iliski soz konusu degil.
Bakin tum dunya olarak tam 1 senemizi aldi, on yillardir haberdar oldugumuz ve calistigimiz bir viruse asi gelistirmek icin... Ve asiyi alip, asil agir isi yapip, vucudu koruyacak olan da yine bagisiklik sistemimiz. Bagisiklik sisteminin yaptigiyla karsilastiracak olursaniz sadece hafif bir iktirmedir asi.
Cok ilginc bir sey aktarayim:
Laboratuvarda dunyada olmayan, tamamen sentetik bir bilesik uretip vucuda enjekte edin. Bir sure sonra aatikorlari olusacaktir. Yani sizin modern teknolojiyle laboratuvarda urettiginiz, ve dunyada esi benzeri olmayan sentetik molekulu notralize edecek molekulu vucudumuz uretiyor, hem de uykumuzda! Nasil oluyor? Lenf dugumlerinde kucuk bir evrim gerceklesiyor. Milyonlarca permutasyon deneniyor, ta ki biri uyana kadar. Ve evrimin cabuk olmasi icin kullanilan hucreler bir nevi kanserojen, yani cok cabuk buyuyorlar. Onun icin de bu hucreler apoptotik, yani kanser olusumuna sebebiyet veremeden intihar ediyorlar... Ve bu olayin gerceklestigi yapinin geometrik seklinin bile onemi soz konusuymus...
Bir de hastaliklari sanki bir problem ya da eksiklik gibi yazmissiniz... Ama virus ve bakteriler acisindan tam tersi. Sonucta onlar da bir canli, ve onlarla rekabet icerisindeyiz. Iyi olan kazaniyor. Sadece bizim degil, onlarin basarilari da yine hayatin basarisi aslinda...
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:37 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:10 ----------
Ornek verin lutfen.
Koko iyi bir ornek degil, cunku "gerizekali cocuk seviyesinde" diye yazdigim zaten Koko'ydu, cunku Koko'nun olculmus infant IQ'su 70-90 arasi, bu da "mentally retarded infant" kategorisinde. Bu da gayet normal, ancak bir goril icin inanilmaz bir seviye tabii ki.
Suphesiz. Motorlu arac ve atesli silah dizayn edip, uretip, kullanabilen herhangi bir hayvan var mi bildiginiz?
Dogru-yanlis ile zekayi karistiriyorsunuz galiba. Yalan soylemek yanlistir. Ancak bir zeka belirtisidir. Koko'nun bakicilarini en cok sasirtan hadiselerden biri, kirdigi lavabonun sucunu besledigi kedisinin uzerine atmasidir. Bakicilari "Lavabo'yu kim kirdi" diye sorduklarinda el isaretiyle "kedi yapti" demistir Bakin bu bile cok ciddi bir zeka belirtisi, bir goril icin tabii ki.
Aşı konusu açıldı madem örnek veriyorum:
Eskiden aşıların geliştirilmesi onlarca yıl alıyordu , canlı doku testleri falan filan. Şimdi ne oldu da 1 yılda bir sürü aşı ortaya çıktı sanıyorsunuz ? Çünkü artık bilgisayarlarda bir yazılım var , insan hücresini ve dokusunu simule ediyor. Geliştireceğiniz aşının özelliklerini yazılıma giriyorsunuz , şak sonucu veriyor , sizi yıllarca sürecek deneylerden kurtarıyor. Yani artık o mekanizmaları sanal ortamda çoktan yaptılar bile. Kanunlar ve devletler "şimdilik" izin vermediği için çok daha fazlası yapılmıyor , yoksa neler neler olurdu hayatımızda. Zamanla olacak ama , bunu engellemek imkansız.
Daha dün bununla ilgili bir seminere katıldım. Amaç bir protein katlaninca oluşan üç boyutlu şeklin tesbiti. Aşı için kritik bir kavram, çünkü reseptörlerin işleme ihtimalini belirliyor. Bunun bile matematiği o kadar karışık ki.
Sizin bahsettiğiniz klinik deneyleri modellemek, tüm molekül, hücre, doku ve organ düzeyinde bir modelleme demek. Bunun ne matematik, ne algoritma, ne de verisine sahibiz şu an. Hatta her üçüne de imkansız derecede uzağız. Gelecekte n'olur bilinmez tabii ki. Ancak modellemek için nasıl çalıştığını bilmek gerekiyor ilk başta. Onu bilmiyoruz daha. Bağırsaktaki bakteri florasını bile modellemekten uzağız daha...
Bugüne kadar muazzam dediğiniz mekanizmaya ulaşana kadar kaç farklı türümüz yok oldu acaba. Tamamen deneme yanılma ile gelen bir türüz. Kıçı kırık bir virüs dahi canımıza okuyor şuan hatta yanlış bilmiyorsam bazı hastalar da virüsten ziyade kendi savunma sistemi ölüme sebep oluyor.
O bahsettiğin muazzam savunma mekanizması aslında o kadar da muazzam değil demek ki.
Hadi diyelim ki bir yaratıcı var ve ona itaat ememizi istiyor. Bizi yaratmış olması bizden itaat bekleme hakkını verir mi ona?
İsyan etmek en temel haktır. İtaat kime karşı olursa olsun en büyük haksızlıktır.
Bütün bu muhteşem, anlayamadığımız ve/veya modelleyemediğimiz mekanizmalar ancak bir yaratıcı tarafından oluşturulmuş olabilir. Ana fikir bu mudur?
Öyle olmak zorunda değil bence; 3 milyar yılda evrenin yasalarının bizi getirdiği bir yerdeyiz. Suyun veya rüzgarın açtığı bir kanyon gibi bir şey bu; kanyonun "muhteşem" estetiğine / karmaşıklığına vs. bakıp bunun ancak bir yaratıcı tarafından tasarlanmış olabileceğini düşünüyoruz. Halbuki bu kanyonun oluşması tabiatında vardı zaten... (Bu arada evrenin deterministik olduğunu söylemiyorum, bence evren deterministik değil...)
Tabii ki değil. Bu, bilimi dine alet etmek olur. Şahsen bilimin ne din, ne de dinsizlik için kullanılmasını tasvip etmiyorum.
Bakın mekanizma kesinlikle basit değil. Bunu kabul etmek, "bence bu sistem milyonlarca yıl süresince evrim ve benzeri mekanizmalarla rastgele meydana gelmiştir" ya da "Allah yaratmıştır" şeklindeki inançlarla çelişmemekte. İnanç, adı üstünde inançtır. Bilimsel bir ispat söz konusu değil. Sadece akılla mantıkla olacak şeyler de değil. Din için bilimin kullanılmasını da itici buluyorum şahsen.
Ya Haşmet ağa ben sana basit mi dedim? Yada dinden mi dem vurdum. Mehmet Akif Can gibi olmayın lütfen. Konu başlığından ziyade muazzam demenize laf attım ben.
İş dine gelecekse ilahiyat konusunda bolca sallayabiliriz bir birimize.
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:56 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:54 ----------
Tabi Tanrı da oynadığın Pascal kumarını bilmeyecek
Hiç merak etmiyorum. Kimse ne bir bilgi sahibi ne de net bir gerçek var. Evrime inanıyorum buna inanma sebebim de var olan bilimsel kanıtlar. Tanrı var mı bilmiyorum varsa ve dinleri yarattıysa da kendisini sevmiyorum. Bunu uzun uzun açıklamaktan ve tartışmaktan da nefret ediyorum. İnanmayı tercih eden kişilerin kendi doğruları gibi benim de kendimce doğrularım var. Zaten bu meselelerin düşünmek ve doğruluktan çok tamamiyle ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Tamam da hangisine itaat edilecek? Dünyada 3bin küsür din var, hepsi kendisinin doğru olduğunu iddia ediyor.
İçlerinde bana en mantıklı gelen Pastafaryan dini. Pastafaryan dininin tanrısı Uçan Spagetti Canavarı itaat istemiyor, emir yerine yaparsanız sevinirim dediği topu topu 8 maddelik kuralları var. Hem ben şarap sevmem, pastafaryan cennetinde soğuk bira fışkıran volkanlar varmış, aklımı çelmiyor değil.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)