Turkiyede neden insanlar surekli birbirini kazikliyor?
-
Arkadaşlar
bu başlıkta yazılan her cevabı kelimesi kelimesine okudum. Tekrar bazı şeyleri açığa kavuşturmak istiyorum. Ben toplumumuzdaki bireylerin büyük bir çogunlugunun kurallara uymadıgını, her fırsatta yalan soylediğini, hırsızlık yaptıgını, bankada postanede hastanede çarşıda pazarda trafikte ıvırda zıvırda sıra kültürünü bozarak diğerlerinin hakkını yediğini, iş ahlakının çok zayıf oldugunu söylemek istedim. İktidardaki A partisinin B partisinden pek farklı olmadıgını, çünkü bizi yonetenlerin toplumumuzun aynası oldugunu belirtmek istedim.
Bunları söylerken "yahu nasıl oluyor aklım almıyor? bunu bana nasıl yaparlar?" kafasında hiç değilim. İnsanımızın neden boyle oldugunun cevaplarını da aramıyorum. Sebebi açık net. psikolijik nedenleri, sosyal nedenleri hatta belki genetik nedenleri de var elbet.
Yani 7 sayfa konuştuk şu konuyu, bazılarımız bu duruma mantıklı sebepler ortaya koyarak "insan doğası bu" tarzında yaklaşmışsınız. Ne yani şimdi toplumuzdaki çarpıklıklara haklı sebepler bulmaya çalışarak, onları meşru mu sayacagız?
Biz avcı toplayımıyız? orman kanunlarına gore mı hareket edeceğiz? Herkes kendinden zayıf olanı ezsin, daha az zeki olanı dolandırsın, safların hakkını yesin. ondan sonrada insan dogası bu. afedersiniz de tüküreyim boyle dogaya.
ülkede asgari ücretli çalışandan, en tepedeki cumhurbaşkanına kadar herkes bı fırsat bulsam da indira gandi yapsam derdinde. sonra hep beraber cuma namazında omuz omuza namaz kılalım. şükredelim şükredelim şükredelim.
Yurtdışında bir süre yaşayınca daha güzel anlıyor insan. Karşılaştırma yapabiliyorsun. Amerikayı filmlerde izleyip amk kafirleri her boku yiyorlar diyorsun, ama kurguyu değil gerçeği görünce anlıyorsun adamların refah düzeyinin neden yüksek oldugunu. İşlerine bakıyorsun hepsi çalışkan. Hırsızlık yok. yolsuzluk yok. sosyal hayatta yargı yok, infaz yok. yalan yok dolan yok.
Sonra geliyorsun canım memleketime bismillah demeden taksici seni kazıklamaya çalışıyor. Tamam abicim anladım ben akıllı olacam, tedbirli olacam da kazıklanmayacam. Bu nedir arkadaş her saniye tetikte ol, ona dikkat buna dikkat cephe de savaş mı veriyoruz?
E bizim onlardan neyimiz eksik? Ben diyorum ki lafla peynir gemisi yürümüyor. Türk milleti zeki evet, hatta haddinden fazla zeki, ama çalışkan değil işte sıkıntı o. ülkede herkes o kadar zeki ki, herkes birbirini *ikmenin derdinde.
Beyler bayanlar herşey farkındalık ile başlar. Kabul etmemiz gereken bazı gerçekler var.
-Din kullanılarak haklarımız gasp ediliyor.
-ibadet etmen(Allaha borçllarını ödemen) seni iyi bi insan yapmıyor.
-çalışkan falan değiliz, iş ahlakımız çok bozuk.
-bir insan sırf zayıf oldugu için, iyi bi insan değildir.
-Yaşlılara sırf yaşlı oldugu için saygı gösterilmez. (yardım edilir orası ayrı) adam köyde eşşeğe halleniyor, toplum içinde yaşlıya saygı kalmadı. Adam 70 yaşına gelmiş hayatı boyunca çoluguna cocuguna eziyet etmiş, eşini aldatmış yemediği nane kalmamış. adam şeytanın vücut bulmuş hali, neymiş efendım ben ona amca diyecekmişim. Hadi lan ordan amcaymış.
Beyler bayanlar uzun lafın kısası, toplumsal bir reform şart.
kalın sağlıcakla.
Reklamlar
-
Toplumsal reform eğitimle başlar. İnsanlara dini öğretmeden önce vicdanlı olmayı öğretirsek bir yerlere varırız.
-
ViraneDervis adlı üyeden alıntı
Toplumsal reform eğitimle başlar. İnsanlara dini öğretmeden önce vicdanlı olmayı öğretirsek bir yerlere varırız.
Din insanlara neyi öğretiyor.
-
Motosiklet Eğitmeni
Ahmet Turan Peker adlı üyeden alıntı
Din insanlara neyi öğretiyor.
Neyi öğretiyorsa yaşayarak görüyoruz.
Üstelik tüm dünyada.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
Ahmet Turan Peker adlı üyeden alıntı
Din insanlara neyi öğretiyor.
Abi ben küçük yaşlardan beri din eğitimi almış birisiyim. Din eğitiminde verilen ahlâki öğretileri yetersiz buluyorum. Sure ezberlemek ya da sahabi hayatı dinlemek insanları ahlaki yönden geliştirmiyor. Yazları hep kuran kurslarına gittim ama şimdi geriye dönüp baktığım zaman bunun benim kişisel gelişimime hiçbir katkısının olmadığını görüyorum.
Çocuklara önce iyi insan olmanın erdemleri öğretilmeli. İnsana, çevreye ve doğaya saygı öğretilmeli. Çocuklar küçük yaşlarda spor, sanat ve bilim dallarına yönlendirilmeli. Din konusunda ise dünyadaki tüm dinler eşit şekilde öğretmeli. Çocuklar bunların hepsinin nasıl bir şey olduğunu kavramalı. Tek yönlü eksik eğitim verilince çocuklar tıpkı benim gibi hırçınlaşıyorlar. ya dinden tamamen uzaklaşıyorlar, ya da dini kendi çıkarları için kullanıp onu insanları manipüle etme aracı haline getiriyorlar.
Anne babalar çocukları kendileri gibi olsun isterler. Bu yüzden kendi değerlerini çocuklarına empoze ederek büyütürler. Din konusunda da aynı, çocuklar başka bir düşünceye yönelecek korkusuyla yerli yersiz tüm değerleri boca ediyoruz minik bedenlerin üzerine. Sonunda iğdiş edilmiş bir hayal dünyası, sorgulama mekanizması kapatılmış bir beyni olan bir insan meydana geliyor.
-
Ahmet Turan Peker adlı üyeden alıntı
Din insanlara neyi öğretiyor.
En basta biat etmeyi, kabullenmeyi, şükretmeyi, karşı çıkmamayi öğretir. Bunlar olmadan dinin etkisi olmaz çünkü sosyal bir toplulukta. Çünkü din politik bir araçtır ve biat gerektirir.
-
bu memlekette gerçekten düzgün esnaf işini hakkıyla yapan bulmak çok zor
mesleğini adam gibi yapanlar var ama onlarında ticari hayatı pek parlak değil genelde haklarını alamadıkları için batıyorlar
ağustos ayında pazardan 1 kg çilek aldım
eve geldim neyse çocuk dedi ki baba çilek yıkarmısın bende başladım ayıklamaya yahu arkadaş 1 kilo nun 600 gr mı çürük çıktı neyse çöpte attıklarımı geri çıkardım aldığım poşete koydum atladım motora pazara gittim ilk önce zabıta buldum o dediki pazarcılar odasına şikayet et öteki diyor ki belediyeye şikayet et o diyor vs 4 yeri aradım fakat şikayet edecek birisi yok
gittim tezgaha adam demediğim laf etmediğim küfür kalmadı fakat adam karşılık vermiyor verse saldırıp 5 tl nin acısını çıkaracağım en son fırlattım poşeti suratına 600 GR ÇİLEĞİ ALDIM GERİ
yani memleketin özeti bu
-
Mr.wind adlı üyeden alıntı
selam forumdaşım, verdiğin bilgiler için saol öncelikle.
Aslında beni vurgulamak istediğim nokta şu:
Biz yetiştirilme tarzımız, öğretilerimiz,milliyetçiliğimiz, eğitim tarzımız, geçmişimiz ve değerlerimiz(çogu teoride kalıyor ugulamaya geçmiyor) yüzünden yada sayesinde kendimizi dünyadaki en asıl ırk-millet-topluluk olarak görüyoruz. Hiçbir şekilde toplumumuza objektif olarak bakamıyoruz.
Yani işin kısası lafa gelince sütten çıkmış ak kaşıgız en iyiyiz.
Yalnız, topluma ve topluma olşuturan bireylere biraz daha objektif bakabildiğimiz zaman, bırakın en iyi olmayı, tipik bir ortadoğu toplumu oldugumuz kesin.
İşte tam burada devasa bir tezat var. Sanki beynimiz yıkanmış, yetiştirilme tarzımız yüzünden gözlerimize perde çekilmiş gibi, bu gerçeği göremiyoruz, kabullenemiyoruz.
Benim isteğim o perdenin kalkması.
Bir insanın iyileşebilmesi için, önce hasta oldugunu kabul etmesi lazım, sonra tedaviye gönüllü olması ve bunun için emek vermesi lazım. Hasta olmadıgını, bilakis en sağlıklı birey oldugunu iddia eden insan, kendi sağlığını daha da kötüye götürmekten başa ne yapabilir?
Başlık sahibi olarak ben artık gerçekleri görmemiz gerektiğini, hatalarımızı kabul etmemiz gerektiğini, onlardan ders alarak daha güzel bir toplum yaratabileceğimizi düşünüyorum. Bu sebepten dolayı, ulaşabildiğim her mecrada bu konuyu sürekli gündeme getirmeye çalışıyorum.
Yoksa "neden boyle yapıyorlar anlamıyorum" kafasında değilim.
hepinize saygılar.
bu durumun sosyolojik tanımını bilişsel çelişki kuramı yapıyor.
Birey, karşısına çıkan (kendi düşünce ve değerlerine aykırı) uyumsuzluklarla yüzleşmekten kaçınır ve bilinçaltında kendini kandırmaya çalışır; fakat bireylerin bilinçaltında gerçekleşen bu durum (bireylerin) bilinçli olarak yaptığı - ya da farkında oldukları- bir kendini kandırma durumu değildir.
grup normlarından dolayı farkındalık gelişemiyor.
örneğin;
memleket şu anda yolsuzluk sıralamasında oldukça üst sıralarda, bunu herkes kanıksamış ve normal geliyor. halbuki normal bir durum değil.
toplumu düzeltebilir miyiz?
açıkçası, oldukça büyük bir hedef.
öyle bir hedef koymadım, kendimi düzeltsem yeterlidir.
ve şunu samimiyetle söyleyeyim, bir insan çevresini oldukça etkiler, değiştirir.
yaşadığım yerde bazı evlerin önünden geçerken durup bahçesini seyrederim, bir sürü güzel çiçek bakımlı bir bahçe gördüğümde orada çalışan bir insan olduğunu düşünürüm.
emek veren insana her zaman saygım vardır. kendim miskin olsam dahi.
iki hırsız birinin ineğini çalmışlar,
hırsız diğerine;
"senin kantarın vardı getir de tartalım bana hakkın geçmesin" demiş.
bu memleketin çoğunluğunun ahlakı bundan ibaret.
Gökhan_Aygün adlı üyeden alıntı
" ben kendi çıkarım için seni kullandım " bütün insanların özüdür.
Ben uzun uzun yazmak istememiştim gerçi yine yazmayacağım ama daha basite indirgeyeyim ..
Bu dünyadaki her hareket ( bu arkadaşın sürekli maddi olarak kazıklanması da buna dahil, bir kişinin evliliğe hatta çocuk yapmaya karar vermesi bile ) .. insanın " kişisel çıkar ve menfaati " içindir.
Örnek ; Duygusal boşluk yaşıyorsun, hayat anlamsız geliyor v.s. sevgili buluyorsun, güzel bir şey yaptım zannediyorsun. En derine indiğin zaman ne yaptın ? aç olduğun bir şeyi doyurdun sadece, sadece kendini düşündün başka kimseyi önemsediğin yok .. ( olaya en hard örnek ile giriyorum ki sürekli konuya dönmek zorunda kalmayayım, malum herkesin derdi bir yaşa kadar aşk )
Mesela, İlber Ortaylı evliliği saçma bulur " zaman kaybı " der niye ? o da HER İNSAN gibi bencil çünkü, verdiği her karar şahsi menfaatini düşündüğü için .. " Evlensem araştırma yapamam, kendimi geliştiremem " diye düşünüyor o da kendince v.s. .. sonuçta kendini düşünüyor ..
Hatta en hard diğer bir örnekle gireyim konuya "dinler," insanlar dine inanır neden ? çıkarı olduğu için, tamamen şahsi menfaati için, başka bir sebebi yoktur " ÖZÜNDE " ama sorsan kimse birbirini kandırmıyordur falan .. o zaman bile yalan ve sahtekarlık ortaya çıkar menfaati korumak için ..
Konuya geri dönersem de .. arkadaşın kazıklanması, bugün maddi olur, yarın duygusal olur, yeri gelir fiziksel olur .. sonuçta herkes her hareketi özünde " sadece kendisi " için yapar. " Orgazm " yazmam bunu tam anlatmamış olabilir tabii, ben bunun ismine "Orgazm Mankurtları" koyayım ..
Naçizane olarak arkadaşın başlığına cevabım yukarıdaki gibidir .. ( Sonuç ; İnsanlar maddi ya da değil kendi menfaati için yaşar, seni de koparacaklar elbet, sen bir mal satarken sen de koparırsın merak etme ama itiraf etmezsin bize .. )
Naçizane olarak arkadaşa önerim ise " herkes kendi menfaatine göre yaşadığına göre, sen de bunu bil ve buna göre davran, hatta bu düzene bir şekilde ayak uydur, yoksa çok üzüleceksin " olur ..
faydacılık ve çıkarcılık farklı kavramlardır.
evet, insanların oldukça yüksek bir kısmı çıkarcıdır. yine de bu kısma girmeyen azınlık da var.
konu lafa gelince herkes erdem satar ama konu işe gelince çoğunluk çıkarcı davranır.
bu çıkarcılık için de her şeyi kullanırlar.
insanın kendisi ve toplum ile olan savaşlarının kökeninde de bu yatar.
insanın neden erdemler geliştirdiğini anlamaya çalışmak lazım, bunun için de öncelikle bireyin kendisini tanıması gerekiyor.
Hiç kimseye kötülük etmedim.
Yakınlarımı bahtsızlığa sürüklemedim.
Gerçek evinde alçaklık etmedim.
Kimseyi gücünün dışında çalıştırmadım.
Benim yüzümden kimse korku duymadı, yoksulluk ve acı çekmedi, bahtsız olmadı. Tanrıların kötü gördükleri şeyleri hiçbir zaman yapmadım.
Kölelere kötü muamele etmedim ve ettirmedim. Kimseyi aç bırakmadım.
Kimseye göz yaşı döktürmedim.
Kimseyi öldürmedim ve kimsenin kahpece öldürülmesini emretmedim.
Kimseye yalan söylemedim. Hiçbir utandırıcı davranışta bulunmadım.
Zina etmedim. Yiyecekleri pahalı ve eksik satmadım. Terazinin dirhemi üzerine hiçbir zaman elimi bastırmadım. Teraziyle tartarken hiçbir zaman hile yapmadım.
Süt çocuklarının ağızlarından sütü uzaklaştırmadım. Hayvanları çalmadım.
Tanrının kuşlarını avlamadım.
Ölmüş balığı tutmadım. Hiçbir arkın suyunu başka yöne çevirmedim.
Ben temizim, temizim, temizim...
mısır ölüler kitabından meşhur bir alıntıdır.
mısır medeniyeti, söylendiği kadarı ile m.ö 2600 lerden m.ö 300 lere kadar yaşamış bir medeniyettir.
yani senin dikkat çektiğin çıkarcılık konusu insanın doğasının bir parçasıdır ve insan var olduğu sürece de var olacaktır.
istesek de istemesek de çevremize zarar veririz. insanlara kazık atarız, bu doğaldır. bunu sistemli ve sürekli olarak yapıyor muyuz?
bu davranışlardan kaçınıyor muyuz?
mevcut sistemde erdemli ve iyi olun diye bir salık veremem, öyle bir idealim de yok.
sıradan insanların neleri yapabileceklerini görüyorum.
öldürüyorlar, tecavüz ediyorlar, işkence yapıyorlar ...
insanlar kötüdür.
can't be worried about that shit. life goes on man.
-
COQ adlı üyeden alıntı
Neyi öğretiyorsa yaşayarak görüyoruz.
Üstelik tüm dünyada.
Evrensel olarak herkesin kabul ettiği "insan" odaklı hangi güzel olan şey din de yok ( bütün dinler)
Hırsızlığı, yolsuzluğu, saygısızlığı,nefreti,topluma saygıyı,fakirlere yardımı...vs önermeyen- emretmeyen din var mı.
Yada yazılı olan herhangi bir düşünce ya da siyasi akım da komünizm, Budizm,kapitalizm....vs bunlarda "insan" ile ilgili kabul edilen evrensel güzellikleri yasaklayan bir madde var mı..
Sana göre bütün kötü olan şeyler İslam da var. Bu da senin iyiliğin herhalde
-
Mr.wind adlı üyeden alıntı
...
Türk milleti zeki evet, hatta haddinden fazla zeki, ama çalışkan değil işte sıkıntı o. ülkede herkes o kadar zeki ki, herkes birbirini *ikmenin derdinde.
...
Akıl olmadan zeka (veya bizdeki versiyonu uyanıklık) faydalı bir işe yaramaz - ki çok net örneğini hep birlikte tecrübe ediyoruz...
-
Ahmet Turan Peker adlı üyeden alıntı
Evrensel olarak herkesin kabul ettiği "insan" odaklı hangi güzel olan şey din de yok ( bütün dinler)
Hırsızlığı, yolsuzluğu, saygısızlığı,nefreti,topluma saygıyı,fakirlere yardımı...vs önermeyen- emretmeyen din var mı.
Yada yazılı olan herhangi bir düşünce ya da siyasi akım da komünizm, Budizm,kapitalizm....vs bunlarda "insan" ile ilgili kabul edilen evrensel güzellikleri yasaklayan bir madde var mı..
Sana göre bütün kötü olan şeyler İslam da var. Bu da senin iyiliğin herhalde
Emrediyor da kaç dindar uyguluyor? Televizyonlardan görüyoruz milletin seçtiklerini. Sanki sevgi saygı saçıyorlar? Milletin aynası sonuçta.
May the Force be with McLaren Mercedes
-
Din insanlara hırsızlardan, namussuzlardan, kaçakçılardan, çocukları bademleyenlerden de müslüman olabileceğini öğretiyor.
-
Bence bunun din ile de alakası yok. Komple hristiyan olsaydık da sonuç değişmeyecekti. En koyu hristiyan biz olacaktık ve yine kazığa devam edecektik. Kilisede günah çıkarıp üçkağıda devam edecektik.
Mesele yetiştirilme tarzı.
-
gurcanozturk adlı üyeden alıntı
En basta biat etmeyi, kabullenmeyi, şükretmeyi, karşı çıkmamayi öğretir. Bunlar olmadan dinin etkisi olmaz çünkü sosyal bir toplulukta. Çünkü din politik bir araçtır ve biat gerektirir.
Tarihin ve cografyanin cok dar bir kismina odaklanip genel hukum vermek makul degil bence. Din, haksizliga karsi cikmayi, ogrenme noktasinda "sukur" ya da kanaaet etmeyip daha fazlasini elde etmeyi de ogretir. Gunumuzde AKP'nin 17 Aralik sonrasi rusvet konulu hutbeyi dfegistirdigini hatirlayin. Bugun cogunlugun mezhebini takip ettigi Ebû Hanîfe hayatinin son donemini zindanlarda gecirmis siyasi nedenlerden dolayi, musluman bir ulkede.
Saplanti ise her fikirde mevcut. Dindar bilim insanlari oldugu gibi saplantili ateist, saplantili milliyetci, ve yerli ve milli saplantili sozde Ataturkcu orneklerimiz de mevcut.
Bence @Hokahey'in yukaridaki ornegi guzel. Dindarimizin sorunlu oldugu kesin ancak geri kalan kismin da sutten cikmis ak kasik olmadigi asikar.
-
ülkede yaşamayan adamla , vergi kaçıran adamın Türkiye'nin refahı hakkındaki kapışması.
başka forumda göremezsiniz.
-
Dinin gerekli olduğu ve çok faydalı şekilde kullanıldığı alanlar var. Mesela bir cenaze evine gidip "merhum azot döngüsüne karıştı, doğal seleksiyon işte canım, nitratı bol olsun, üzülmeyin" diyemezsiniz. "Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun" deyince karşı tarafa inanılmaz bir teselli verip teskin etmiş oluyorsunuz.
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Tarihin ve cografyanin cok dar bir kismina odaklanip genel hukum vermek makul degil bence. Din, haksizliga karsi cikmayi, ogrenme noktasinda "sukur" ya da kanaaet etmeyip daha fazlasini elde etmeyi de ogretir. Gunumuzde AKP'nin 17 Aralik sonrasi rusvet konulu hutbeyi dfegistirdigini hatirlayin. Bugun cogunlugun mezhebini takip ettigi Ebû Hanîfe hayatinin son donemini zindanlarda gecirmis siyasi nedenlerden dolayi, musluman bir ulkede.
Saplanti ise her fikirde mevcut. Dindar bilim insanlari oldugu gibi saplantili ateist, saplantili milliyetci, ve yerli ve milli saplantili sozde Ataturkcu orneklerimiz de mevcut.
Bence @Hokahey'in yukaridaki ornegi guzel. Dindarimizin sorunlu oldugu kesin ancak geri kalan kismin da sutten cikmis ak kasik olmadigi asikar.
Yine iyi zindanlarda geçirmiş. O zaman söylediklerini şimdi söylese Hanefi halk tarafından linç edilebilir veya ekranlardan terörist diye yaftalanabilir yani.
May the Force be with McLaren Mercedes
-
hokahey adlı üyeden alıntı
Dinin gerekli olduğu ve çok faydalı şekilde kullanıldığı alanlar var. Mesela bir cenaze evine gidip "merhum azot döngüsüne karıştı, doğal seleksiyon işte canım, nitratı bol olsun, üzülmeyin" diyemezsiniz. "Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun" deyince karşı tarafa inanılmaz bir teselli verip teskin etmiş oluyorsunuz.
Bunun icin dini inanisa ihtiyaciniz yok ki, bu sizin vicdaninizla, insana sayginizla ilgili bir sey. Bu olmadiginda istersen inandigin dinin tum gereklerini eksiksiz yap, kime ne faydasi var.
Sanki tum ateistler azot dongusuyle bassagligi diliyormus gibi oluyor sizin mesajinizdaki yorum da. "Basiniz sagolsun" deyince dinsiz mi oluyoruz, inanan mi ?
-
gurcanozturk adlı üyeden alıntı
Bunun icin dini inanisa ihtiyaciniz yok ki, bu sizin vicdaninizla, insana sayginizla ilgili bir sey. Bu olmadiginda istersen inandigin dinin tum gereklerini eksiksiz yap, kime ne faydasi var.
Sanki tum ateistler azot dongusuyle bassagligi diliyormus gibi oluyor sizin mesajinizdaki yorum da. "Basiniz sagolsun" deyince dinsiz mi oluyoruz, inanan mi ?
ben bundan sonra gidip cenaze evlerine "hepimiz yıldız tozuyduk zaten, boşverin geldiğimiz gibi gittik panpa" dicem
Anger clouds judgement and it makes us do things that we end up regretting. Things we can never take back.
-
Orta halli dindar biri olan halama hafif nötr sayılabilecek şekilde başsağlığı dileme denemem hüsranla sonuçlandı. Bundan sonra ne istiyorlarsa o...
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)