Bunların ortak noktaları zamanında klise baskısından kurtulup laik sisteme geçmişler, dinin günlük hayatta pek bi ciddiye alınan yönü kalmamış, dindan olanları bile kültürel bir şey olarak yaşıyor, kimse günlük hatatta dini ciddiye almıyor. Bu yüzden dindarlar da toplum için bir tehlike yaratmıyor, çünkü toplum hayatı evrensel insani ilkelere göre yürüyor, dine göre değil.
İşte sorun burda.
Kendinizi Allah yerine koyuyor onun yerine eyleme geçiyorsunuz.
Herkes sizin gibi inansın ve öyle hareket etsin istiyorsunuz.
Bırak hocayı imamı, sizin duymak istediklerinizi söylemeyen koca ilahiyat profesörlerini bile zındık ilan ediyorsunuz.
İnanç ve yaşam tarzınızı öyle benimsemişsiniz ki en ufak aykırılığa tahammül gösteremiyorsunuz.
Olayı Allah'a havale edenlere sövüyorsunuz.
Bunları öyle siyasi ve sosyal mevzular haline getirmişsiniz ki
hoşunuza gitmeyen gerçekleri söyleyen tarihçileri afaroz ediyor temelsiz masallar anlatanları baş tacı ediyorsunuz.
Bu uygulama eleştirilince doğal olarak size bunu yaptıran inanışlarinız da eleştiriliyor.
Mantıklı bir cevap getiremeyince;
"Gerçek islam bu değil!"
diye ağlıyorsunuz.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Tartışma ile hakareti ayıracak kadar akıllı bunu anlamazliktan gelecek kadar fanatiksin...
Ve Haşa herhangi bir canlıyı Allah a benzetecek kadar da küstahsın
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:10 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:09 ----------
Onu da Ermeni severler cevaplasın
İnsanların dini inançlarını tehlike olarak gören bağnaz ateistler, inançsızlığı kusur olarak gören bağnaz dindarlarla birlikte doğru yerdeler... Amman mutlu ülkelere gideyim demeyin. Dindarı da dinsizi de dışlar sizi
Bahis mevzu ülkelerin GDP'leri de malum. Ama para mutluluk kaynağı olur mu hiç? Kesin ateist oranındandır
Hamd olsun, elhamdülillah
İnaçlar tabi ki tehlike değil, ancak toplumu bunlara bağlı olarak ve (demokrasiyi kullanarak / anti demoktratik yönde) şekillendirmeye çalışmaları noktasında sıkıntı ve (ellerinde güç varsa) tehlike oluşabilir ve bugüne kadar oluşmuştur da; çok radikal örnekleri başka ülkelerde görüldü ve yaşandı.
Bir başka tehlike örneği: Tanrısına inanmıyorum diye beni kafir / küfürbaz vs. gören insan kesinlikle tehlikelidir. Kafirin / küfürbazın hükmü belli çünkü... (Benim için üzülüyorsa anlaşırız, tatlı tatlı sohbet bile ederiz.)
Bu potansiyel sadece din değil, milliyetçilik dahil bir çok farklılık unsuru için geçerli.
Dolayısıyla potansiyeli sebep gösterip direk dini hedef almak bence makul değil, bilakis ayrımcılığa itebilecek ciddi bir problem. Radikal dincilerin müslüman olmayan vatandaşları özgür oldukları inanç tercihlerinden dolayı hedef almalarından çok da farklı değil pratikte.
Bir arada yaşamaya engel olabilecek, ayrımcı ve kabileci her fikre karşı tavır almak, nereden gelirse gelsin, bence herkesin yararına.
Yalancılık, üçkağıtçılık, kazıkçılık, bunlar insanın bağlı olduğu veya olmadığı din, ırk, siyasal görüş ile değil karakter yapısı ile bağlantılı konulardır.
Bir insan kendisi ile aynı inanç, ırk, görüşe sahip kişiler tarafından aldatılmıyor mu? Bozuk karakterli bir insan amacına ulaşmak için her türlü şeytanlığı yapar. Önemli olan şablonlara hapsolmadan bunları tanımak.
Hepimiz insanız. Tanıyamıyoruz işte...
Şu an bu konu içerisinde 4 kullanıcı var. (0 üye ve 4 misafir)