Sucuk olayını niye bana soruyorsunuz ki? Maşallah her biriniz benden 10 kat daha tecrübeli net kullanıcılarısınız.
Açın 1960 yılının ilk 5 ayı içerisindeki cumhuriyet - milliyet - hürriyet gazetelerini , görün durumu.
Sucuk olayını niye bana soruyorsunuz ki? Maşallah her biriniz benden 10 kat daha tecrübeli net kullanıcılarısınız.
Açın 1960 yılının ilk 5 ayı içerisindeki cumhuriyet - milliyet - hürriyet gazetelerini , görün durumu.
Tekrar ediyorum daha önce suçi- lisan ettim ise affola.
Ateizm benim düşmanımdır. İnancım gereği.
Ateist olanla beraber yaşamak zorundayım karışmam inancından ötürü...
Ama inan bu düşmanlık dindarlara yapılan dozda hiç olmadı olmaz da..
Bu memlekette inancından dolayı ( alevi, Sünni, Şia, Hıristiyan, Yahudi...vs) çeşitli dönemlerde eziyet görmüştür. Ama ateistlere kimse hiçbir zaman dokunmaz dokunmamıştır.
Çok uzun başlangıcı nı oku yeterli.
Uyuşturucu ticareti ve cinsel istismar suçlarıyla, terör suçlarının 3/4 olan koşullu salıverilme oranları aynen muhafaza edildi. Bu suçların çocuklar tarafından işlenmesi halinde 2/3 olan koşullu salıverilme oranı değişmedi.
Kasten öldürme, yüzün sürekli değişikliğine sebebiyet veren kasten yaralama suçu, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar ve devlet sırlarına karşı suçlar ile işkence ve eziyet suçları bakımından herhangi bir indirim yapılmadı.
Denetimli serbestlikte düzenleme
Denetimli serbestlik uygulamasındaki mevcut 1 yıllık maktu uygulama aynen muhafaza edilecek.
Açık ceza infaz kurumunda bulunup da koşullu salıverilmesine 1 yıl kalan iyi halli hükümlülerin cezalarının denetimli serbestlik altında infaz edilebileceğine ilişkin hüküm aynen korunacak.
Hükümlü, denetimli serbestlik uygulaması kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmez veya denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmez ise cezasını açık ceza infaz kurumunda infaz edecek.
Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra hükümlü hakkında alt sınırı 1 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmışsa infaz hakimi tarafından hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilecek.
Ateizme veya dine karşı olmakta bir sorun yok.
Problem, dindara veya ateiste karşı olmakta.
Fikirlere ve inançlara karşı olabilirsiniz, ama insanların özgür tercihlerine engel olamazsınız. Sen nasıl inanmayı tercih ediyorsan, o da inanmamayı tercih ediyor. Suç nerede? Düşmanlığın kaynağı nedir?
Düşman ne demek yahu? Sonuçta iyi karakterli ateist bir insan etrafa ateizmi makul gösterebilir. O zaman ona engel mi olunmalı? Aynısı iyi karakterli dindar bir insan için de geçerli. Ciddi problemli yaklaşımlar bunlar. İnsan haklarıyla, medeniyetle, hukukla uyumlu düşünceler değil...
Siz insanların özgür inanç haklarına baskıyla müdahelede bulunursanız, onlar da size müdahele ederler. "Ateizme düşmanım engel olacağim" derken kendi baş örtülü kızının üniversiteye gitme hakkını elinden almış olursun. E sen başkasına düşman olursan, başkası nasıl sana düşman olmasın? Aynı şekilde "dindarlara engel olacağım" derken ülkenin anahtarını kayıtsız şartsız Erdoğan'a teslim etmiş olursun.
Ben özen gösterdim; tehdit ya da düşmanın önüne "potansiyel" kelimesini ekledim:
Her inançlı kişi bir ateist için tehdit ya da düşman değildir, ancak kendisininkinden başka düşünceye sahip insanın tamamen yanlış ve elimine edilmesi gereken bir tehdit olarak gören inançlılar ateistler için de bire bir aynı kategoriye girerler...
Karşılıklılık esastır.
FETÖ ye karşı olmakta sorun yok
Problem fetocülere ve destekçilerine karşı olmakta
Hukumetekarşı olabilirsiniz, ama insanların tercihlerine engel olamazsınız. Sen nasıl terörü yok etmeyi tercih ediyorsan, o da düzeni yok etmeyi tercih ediyor. Suç nerede? Düşmanlığın kaynağı nedir?
Teröristne demek yahu? Sonuçta iyi karakterli terörist bir insan etrafa terörü makul gösterebilir. O zaman ona engel mi olunmalı? Aynısı iyi karakterli fetö destekçisi için de geçerli. Ciddi problemli yaklaşımlar bunlar. İnsan haklarıyla, medeniyetle, hukukla uyumlu düşünceler değil...
Yeterli ...
Terör suçtur. Bir dine inanmak veya inanmamak suç değildir. Arada dağlar kadar fark var. Çarpıtmanın bu kadarı.
Bu gizli değil ki yarın karşı karşıya gelinecek bir durum olursa düşman olacağımız ortada.
Ben senin inacına ya da inançsızlığına karışamam ama karışırsam veya sen bana karışırsan elbette olacak olan bu,
Biri diğerinin yaşam alanına saldırdığında düşman olur.
Buraya kadar normal anlaşılır ama bilmediğin şey şu;
Benim dinim bana seninki sana dediği için islamda toplu katliamlar olmamıştır.
Müslümanlar hakkında eksik bilgilerin var.
Bahsi geçen ayette vurgu, tahmin ettiğim gibi ateist ya da kafir olmak değil, gerçeği örtmek:
"onların kalpleri vardır, bununla (gerçeği) kavrayıp anlayamazlar. Gözleri vardır, onlarla (ibret alarak) görüp bakamazlar. Kulakları vardır bununla işitip (hakikati) duyamazlar."
Zaten "kafir" de kelime itibariyle inançsız ya da ateist demek değil, "gerçeği örten" demektir. Yani İslamin hak din olduğunu vicdanen kavradıktan sonra, gurur, kibir, çıkar türü sebeplerle kavradığınız bu gerçeği reddetmeniz, kendinize yalan söylemeniz, çıkarınız uğruna kendi vicdanınızı baskı altına almanızdır.
Dolayısıyla samimi bir ateist, bu anlamda kafir olamaz. Çünkü üzerini örttüğü bir gerçek yok, kendine söylediği bir yalan yok.
Açıkçası bu tip davranışı günümüz siyasi İslamcılarında sıklıkla görmekteyiz. Tipik bir örnek Mehmet Metiner: Kendisine nepotizm suçlaması delilleriyle yöneltildiğinde, "Kur'an da akrabayı koruyup kollayın demiyor mu" dedi.
Bir insan, afedersiniz Kur'an in üzerine pislese, daha kötü bir şey yapmış olur mu emin değilim.
Metiner yaptığının sahtekarlık olduğunu bilmiyor mu? Ama utanmadan inandığını iddia ettiği Kuran'ı, işlediği suça kalkan etmeye kalkışarak suistimal etmekten çekinmedi adam, hem de kameraların önünde. Hiç mi bir prensibi, hiç mi bir kutsalı yok bu insanın? Anlaşılır şey değil...
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:14 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:00 ----------
Tezat olması için ekleyeceğim:
Amerika'da çok meşhur, başarılı ve bir sürü ödül sahibi bir komedyen var, Dave Chapelle. Bu adam 1998'den beri müslüman. Çocuklarının ismi Süleyman, İbrahim, Sena.
Bu adama Time dergisi dini hakkında sorduğunda "açıktan dinim hakkında çok konuşmuyorum, çünkü insanların şahsi kusurlarımı, bu güzel din ile bağdaştırmasından çekiniyorum. İslam'ın, olması gerektiği gibi öğrenildiğinde, güzel bir din olduğunu düşünüyorum." dedi...
Tezata bakar mısınız?
Biri, ulan benim yüzümden inandığım dine zarar gelmesin diye düşünüyor.
Diğeri, çıkarına zarar verebilecek bir soruyu savuşturmak için, kimsenin inanmayacağı bir yalana dini alet etmekten çekinmiyor... Bunu izleyecek milyonların kafasında "demek ki kuran sahtekar olmayı öğütlüyor" imajı oluşturacak olması umrunda bile değil adamın. Tek kalemde harcadı. Ağzım açık...
Yine siyasete çektin konuyu,bayıyorsun artık yahu.
Kardeşim ben hükümete oy veriyorum yaptıklarını ve uygulamalarını destekliyorum.
Yasal bir parti olan Ak partiye oy veriyorum,
yahu git kendine başka meşgale bul,
ne iş yaptığını bilmiyorum zaten ismin cisminde belli değil amacın habire siyasi taraf toplamaksa boşuna uğraşma
bak darbe yapan şerefsizleri millet perişan etti o yüzden millet eleştirse bile vatanını sever korur sahip çıkar.
Biz kılıçdaroğluna oy vermeyiz ama gidip de asılsın diyecek kadar şerefsiz kahpe değiliz
ama tayyipe bunu diyen kansızlar var.
valla varsa cesareti olan çıksın eylem yapsın
hodri meydan
birde Haşmet öyle kelime oyunlarıyla falan olmuyor yani,boşuna yani.
Haşmet yalnız mısın kardeş sen?
kavga ederek veya bu tip durumların zeminini hazırlayarak kendine güzel zamanlar mı açıyorsun?
Haşmet vatan sevgisi nedir bilir misin sen Haşmet?
Amerikan vatanından bahsetmiyorum Haşmet,Türkiyeden bahsediyorum.
Çok sevdiğini söyleyip ne hikmetse gelip yaşamadığın ülkeden Haşmet.
---------- Mesajlar birleştirildi - 01:25 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:22 ----------
Sivas Katliamının ne olduğunu Uğur Mumcudan öğren,gazetelerden değil.
Tutturmuşsunuz bi sivas katliamı
yüzlerce alevi köyü var madem millet düşman halk yaptı bu katliamı neden başka yerlerde olmuyor?
bunun bi cevabını verir misin?
Konu ben değilim. Yazdıklarıma itirazınız varsa lütfen çekinmeden yazın. "ben farklı düşünüyorum, şöyle ki", "ama olayın bir de bu yönü var" deyin, açıklayın, ekleyin.
Niye meseleyi şahsileştirip bana odaklanıyorsunuz? Beni tanımıyorsunuz ki? Yazdıklarımı tanıyorsunuz. O zaman yazdıklarımla muhatap olun. Yanlışlar mı, belirtin. Eksikler mi, düzeltin. Memnun olurum.
Arkadaşlar burda tartıştığınız ayet Kuran'ı taklaya getirebilir.
O yüzden girmeyin o tartışmaya.
İnsan gerçeği kalbiyle kavrayıp anlamaz.
Bunun için kullandığı organ beyindir.
Bu bilimsel bir geçektir.
Fakat benim mim koymak istediğim ve ilginizi çekeceğini umduğum kavram ateizmdir.
Ateizm kelime olarak sandığınız gibi kesin bir Allahsızlığı ifade etmez.
Teizmin karşıtıdır.
Yani teizmin bahsettiği ya da tarif ettiği Allah'ı reddeder.
Her ne kadar içeriğindeki bünyeler bunu Allahsızlık olarak algılasa da kelime anlamı olarak mevzu öyle değil.
Şimdi bu evreni Alah yaratmış olabilir.
Kendi kendine var olmuş olabilir.
Allah var ama evreni yaratmamış olabilir.
Yani niye yaratsın? Böyle bir şeye ihtiyacı mı var?
Ya da Allah var ve evreni yaratmış ama boşvermiş akışına bırakmış da olabilir.
Bunların hepsi olasılık.
Mesela ben size desem ki;
siz dinlere inananlar
Allah'ı küçümsüyorsunuz,
o sizin bahsettiğinizden çok daha yüce bir varlıktır.
Ona yüklediğiniz insani değerlerden münezzehtir.
Bu durumda;
Deist mi olurum, ateist mi?
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Benim senin eksiklerini düzeltme gibi bir amacım yok,bunu kendin hayatı yaşarak öğrenirsin zaten.
Ben senin hakkında fikirlerimi yazdım
sen meseleleri her daim siyasete bağlıyorsun ya ben de kişiler üzerinden amaçlarını çözmeye çalışıyorum ama senin hakkında kafamda bir karakter oluştu o yüzden vaktimi sana harcamayacağım.
Kafana göre takıl sen Haşmet
Haşmet diyoruz ama artık isminde neyse
Kısmen doğru diye düşünüyorum. Doğruluğu açık bir kanıya anlamsızca itiraz edenler(maalesef bazen ben de yapıyorum) bu dediğiniz biraz zıtlar. İnsan aklını kalbinin inanmak istediğine kanıt bulmaya itecek şekilde kullanabiliyor, inanmak istemediğini düşünmekten de alıkoyabiliyor.İnsan gerçeği kalbiyle kavrayıp anlamaz.
Bunun için kullandığı organ beyindir.
Bu bilimsel bir geçektir.
Yani bilgisayar gibi düşünsek beyni, Doğru kanıya 0 diyor ve onu red ediyor sonra tam tersi olan kanıyı 1 diyor ve onu kabul ediyor. Şimdi durum böyle olunca direkmen artık aklı doğru kabul ettiği yanlış kanıya göre çalışıyor ve sebep buluyor.
İşin ilginci bazen bunu yaptığını fark ediyor, yine de yapıyor. Ruh ve kalp meselesi burada girer zaten ama gerek ok uzatmayalım.
Bence kalple akıl bu konuda ayrılmıyor. Yani kamera gibi düşünsek ben şöyle derdim. Kameranın önünde bir filtre var ve bu kalptir, lensi de akıl. Filtrenin izin verdiği şekilde ışık gelebiliyor.
Kendi kendine var olmuş olabilir.
Allah var ama evreni yaratmamış olabilir.
Bi bu anlamlı olmuş.Yani niye yaratsın? Böyle bir şeye ihtiyacı mı var?
Ya da Allah var ve evreni yaratmış ama boşvermiş akışına bırakmış da olabilir.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)