Pınar Pipetto diye bir ürün çıkarmıstı (A101'de vardı kalktı) tam bir facia.Aromalı süt gibi ama yağı-protein'i alınmıs.
Benim en uyuz olduğum Ülker Piko 18 gr'a düstü , parmak kadar.(Hiç almadım bu gramaja düsünce)
https://www.bizimtoptan.com.tr/ulker-piko-sutlu-cikolata-27-gr-24-adet-p-37464
açıklamada 27 gr kalmıs tam rezalet :D , adamlar bile gramaj düsme hızına yetisemiyor.
Palm yağı endüstrisinin ormanları yoketmesi ve hayvanları evlerinden etmesi fazlasıyla zararlı. isterse insanlarda ömrü uzatan çok süper faydalı bir şey olsun yine doğanın ve hayvanların zararı ahasına insanların faydalanmasını aklaki açıdan doğru bulmuyorum. Zaten öyle çok bir faydası da yok, sadece gıda endüstrisine ucuz hammadde kaynağı ve işlemesi kolaylarına geliyor. Yan birtakım şirketler kar edecek diye zaten fazlasıyla zarar verdiğimiz doğanın durumu ortadayken bunu tartışmamız bile ayıp. Palm yağı endüstrisi oranları ve oralarda yaşayan nesli tehlike altındaki hayvanları yokediyor, bu yetmeli uzak durmamız için, yetmiyorsa vicdanımızı gözden geçirmemiz gerek.watercolours adlı üyeden alıntı
kara cuma isimli alış veriş hezeyanı gününde en çok satılan ürünlerin başında çocuk bezi geliyordu.
bireysel ekonominizin bozulmasının bir çok sebebi olabilir, bu sebeplerden size bağlı olanları, kendinizi kayırarak, suçu farklı yerlere atabilirsiniz.
bir nevi, "iyi oynadık ama hakem bizi yaktı".
ülkenin ekonomisinin bozulması ise direkt olarak ülke yönetiminde söz sahibi olan siyasi iradenin tasarruflarının sonucudur.
duj güjler, amariga gibi söylemler, belirli bir zeka seviyesinden yoksun ya da kullanımını beceremeyen, basit ve maniple edilebilir kitleler için yeterli gelmekle beraber, çıplak gerçek ile karşılaşıldığında ise bu söylemler de muallaktaki yerlerini alıyorlar.
süt ve süt ürünlerinin fiyat artışı, zira aynı ücret ile daha düşük gramajı olan ürünün fiyatı artmıştır.
"ekmeğe zam gelmedi fiyatı arttı", "fiyat güncellemesi yaptık" gibi söylemler akıldan yoksunluğu kanıtlanmış olan kitleler için kelime oyunundan fazlası değildir.
gıda fiyatlarının hane harcamasındaki yeri ve paranın alım gücü, işsizlik, düşük ücretler, asgari ücretin standart ücret haline gelmesi gibi konular ulusal ekonomik program ile ilgilidir.
aynı zaman ve mekanda ise vergi kaçırmayı yasallaştıran, kaçırılan verginin kişilerin ya da grupların tasarrufuna sunan, kaçırılan vergiden dolayı oluşan açığı "tabana yayarak" çözmeye çalışan siyasi erk, doğal olarak her şeyin yolunda olduğunu söyleyecek ve istatistiki bilgi ile kanıtlamaya çalışacaktır.
hesap etmedikleri ise güruhun doğal yaşam alanında bu rakamların anlamsızlığıdır.
emekli ve memur maaş zamları ile yeniden değerleme oranlarını karşılaştırınız.
en basitinden, yht zamları dahi zam değil, indirimin indirilmesi olarak sunuluyor.
işler iyi değil, daha iyi olacağına dair işaretler de yok.
basit ve orta kalite 250cc bir motosiklet 30.000 tl civarında seyrediyor.
araç ve gerekli müştemilat, asgari ücret ile çalışan kişinin alım gücü sınırları içerisinde değil, ev, araba, evlilik ise ancak rüyalarda.
buna rağmen hesapsız, ölçüsüz, görgüsüzce maddi zenginliğe ulaşan ruhban kesimi ise halinden oldukça mutlu.
dolandırıcılar ve yardakçıları, dolandırıcıların dolandırıcı olduğunu söylüyorlar.
hepinize hayırlı tıraşlar.
yeğenim sağ olsun bir şişe lagavulin ve kahlua toka etti.
biralarım kaymak tutuyor.
Tamamen katılıyorum buna. Sanırım sürdürülebilir ekiminin yapılması için çalışılıyor ama bu konuda çok verimli bir bitki değil anladığım kadarıyla. İlla kes dik yapılması gerekiyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:04 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:59 ----------
Sayın cumhurbaşkanımız da sizinle aynı görüşü paylaşıyor:
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri 18 Aralık 2019 tarihinde okuldaki özel işletmelerin kantin fiyatlarının çok yüksek olmasına karşı boykot kararı almıştı. Öğrenciler kampüste öğrenci kantini kurarken, boykot kapsamında merkezi derslikte çay, kahve vb. ürünleri ücretsiz dağıtmıştı. Okullarında sürdürdükleri boykota, İTÜ yönetiminin ve ÖGB'nin tüm baskılarına rağmen devam eden öğrencilere soruşturma açılmasının ardından, İTÜ Rektörlüğü’nün kararına göre 7 öğrenciye ‘bir yarıyıl için uzaklaştırma’ cezası verildi.
bu haber konu için önemli bir tespit olarak burada kalsın.
her ne kadar klasik komün düşünceli bir eylem olarak görülse de esasında hayat pahalılığı konusunda idarenin tutumu açısından oldukça güzel bir örnek.
bundan sonrası bundan daha güzel olacak gibi durmuyor ama daha çokomelli olacağı kesin.
nasıl bu duruma geldiğimizi idrak etmeyi sağlayacak kapasiteden yoksun olanların şaşkınlığını anlamak mümkün değil.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
