Ülkede konut arz fazlası var. Ve fakat kiralar gün geçtikçe artıyor.
Sebebi ne ola ki?
Fakir insanlar artık beraber yaşamak istemiyor kimse ile. Madem ızdırap çekiyoruz, tek başımıza ızdırap çekeriz diyorlar.
Öyle bir hal aldı ki insanlar birbirine tahammül edemiyor artık. Toplu taşımada kimse yüzyüze gelmek istemiyor. Minibüste para uzatırken bile tiksinme ve nefret bakışları patlıyor. Açık söylemek gerekirse; ben yürüyerek gidiyorum çoğu yere. 10-15dk sürüyor ama kafam rahat. Motorla çıkmışsam zaten kimse ile muhattap olmuyorum. Diğer türlü servis veya evdeki otomobil. Her çıkışım çok pahalıya patlasa da o nefret kalabalığı ile aynı yerde olmayı sevmiyorum.
Geçen minibüsteyim. Nadir olsa da biniyorum işte.
Atkadan ses yükseliyor:
İnecek var. Herkes bakıyor kalkan yok. Gene aynı ses gene kalkan yok. 3.seferde sesin sahibini yakaladım. Abla kalksana, neyi bekliyorsun dedim. İneceğiz işte diyor. Sırf telefonda “laklak ederken 2sn daha otururum” die başkalarını mağdur ediyor.
Artık her minibüste verdiğin 2₺ para, satın almadın beni die yolcuları kovmak istiyor minibüsçülerde. Metrobüsü falan anlatmıyorum.
2324₺ asgari ücretli gidip 1000₺’ye ev kiralıyor. 200₺ aidat ödüyor. Isınma,su,elektrik,doğalgaz 300₺ tutuyor. Geriye kalan 824₺ ile bir süre idare ediyor. Çalıştığı yer evine yakın olunca pek sorun olmuyor. 1sene sonunda zaten maddi olarak batıp, evi terkedip kaçma eğilimi gösteriyorlar veya mahkemelik olup ev sahipleri ile boğuşuyorlar. Sitede değil de mahalle aralarında daha ucuzada buluyorlar. Yani bekar olunca ayrı eve çıkmak zor değil. Çakılır ama batana kadar. Batınca zaten geri berduş hayatlarına geri dönüyorlar.
Yani ülke genelinde bir huzursuzluk mevcut. Benim de rastladığım çoğu insan huzursuz. Ekonomik midir, yoksa başka sebeplerden midir anlamadım.
Muhalif insanlar huzursuz. İktidar sahipleri de muhalifler sürekli muhalefet ettikleri için huzursuz. Bir negatif enerji sarmalı var sanki ülke üzerinde. Vahşi kapitalizme mi alışamadık, kentleşme sürecini mi atlatamadık?
Var bir şeyler.
Vahşi kapitalizme alışamamak gibi bir durum yokki. Ezilerek öğrendi insanlar. Geriye dönüşün de öyle gelmeyeceğini ve tünelin ucunda ışık görene kadar “Resident evil”deki gibi zombilerle savaşmaya devam etmek zorunda olduklarını biliyorlar. Her ne hikmetse birşeyden nasıl kurtulacaklarını çözdükleri zaman acı gerçekler mutasyona uğrayıp tekrardan insanların üzerine çöküyor.
Buna mukabil insanlar kendi “Matrix” aleminde fanuslarda yaşıyorlar. Gerçeği görmemek için kafalarını kuma gömüyorlar. İktidar yada muhalif die ayırt etmemek lazım. Maddi özgürlüğü olan ve istediğini yapabilenler ile yapamayanlar arasında bir farkındalık aşılama çabası.
Şöyleki; ben çalıştıkça devlet benden daha çok vergi alıyor. Bir başkası milyonlarca tl değerinde faizi ile borçlar biriktiriyor. Onun borcu silinirken, devlet parası olmayana e-haciz çakıp, elinde kalana direk neşter vuruyor. Ocak ayında aldığım maaş ile aynı zamlı faturayı ödüyorum aralık ayında kalan biçilmiş para ile de...
İnsanlara köyünüze geri dönün minvalinde de yaklaşamazsınız. Geri dönünce; öncelikle hayallerine ihanet etmiş olacaklar. Bazılarında nefret ettikleri yere geri dönmek istemeyecek. Öbürleri çalışma imkanı olmadığı için dönmeyecektir vs vs vs.
Dönmek isteyip de geri dönemeyenlerde varlar. Adamın dönecek parası yok. Dönse kalacak bir yuvası yok.
Bu noktada; gelmeselerdi efendim diyecekler olacaklarıdır. “Size mi soracaklar” die sert bir çıkış yapmak istiyorum. İnsan çok karakteri çok güçlü yada çok zayıf olabiliyor. Gerçeklerle yüzleşip, akılcı davrananlar; bir şekilde kendilerini idame ettirip, hayatlarını sürdürüyorlar. Zayıf olan tayfa ise; zaten onları görüyorsunuz sağda solda.
Ev fiyatları son birkaç senede uçtu, 200bin Tl değerindeki ev 3 yılda 500bin TL oldu. İzmir için şu şekilde anlatabilirim;
Metro bittiği zaman metro ve civarındaki evler anında %40 zam yaptı, daha sonrasında İzban (metro gibi) yapıldı , metrodaki cakallıgı gören tüm ev sahipleri anında %40 zammı yapıştırdı.
Belediyemiz de ulaşımı aktarma sistemine çevirdi, 20 dk lık yol 2 aktarma ile gidiliyor cogu zamani, bundan kaynaklı metro kolaylıgı fiyatları yükseltirken "metroya yürüme mesafesi" olanlar da fiyatları yükseltmeye başladı.
Bir yerden sonra ulasımdan bıkanlar buradaki evleri tutunca "metroya otobüs ile 5 dk" olan evlerin fiyatları yükselmeye başladı.
Böyle böyle derken bir anda şehirdeki ev fiyatları 2 katına çıktı.
Diğer bir yorumum da kredi ile ev alma durumu. Artık ülke genelinde ev alınamıyor. 350 binden aşağı yaşanır ev yok sayılır, bunun 200binini kredi çeksen ayda 3bin tl ödemesi var 360 bin tl geri ödüyorsun . Eskiden kiranın üstüne biraz daha koyup ev alayım derdik, şimdi n.h alıyoruz.
Anger clouds judgement and it makes us do things that we end up regretting. Things we can never take back.
bu cephede değişen tek şey, kene gibi milletin sırtına yapışıp semirenler.
geri kalan her şey aynı.
ege ya da trakya tarafından şaşmamak lazım.
aydın ortaklar.
Memur ve maaş kelimeleri aynı cümlede bir araya gelince tırnak içinde söylüyorum bazı mahfillerde vurun kahpeye etkisi yapıyor. Soruya dönersek Tarsus'tan Alanyaya kadar yer yer ucuz sayılabilecek bin lira altı kira olan yerler var. Adana var. Mardin Midyatta Kızıltepede de var. Hatta para harcayacak yer de yok orda evde çift taş oynarsın.
Antalyanın Gazipaşa ilçesini tavsiye ederim.Motor seyehatleride yapabilirsiniz sahil şeridinde kiralarda ucuz.Tek kişi iseniz 500 tl gibi bir rakama bile güzel evler vardır.Hatta arkadaşım geçenlerde arkadanışını getirmiş adam çok memnun.Sahilde var amma turist yok burda.Bikinili kızlar yok.Turist alanyada var.Keşme keş rus.Dobroski niyyet.Davylar.Bi bitmediler.
kiralık olabilir
https://youtu.be/mU2mcyTjK_o?t=580
oha şimdi gördüm evi.
kiralık olsa ne fark eder hocam, o gösterdiği evler milyon tl den fazla şu an urlada.
bayılıyorum bu tiplerin bu "köy hayatı" lagalugasına.
2 bahçe sürer milyonluk evde oturur bi de edebiyat yapar.
iç anadolunun büyük olmayan şehirleri.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)