Elektriğe gelene kadar..
En son ürün ömrünü tamamladığından benzinli araç elektriklinin çevreye verdiği zararı anca yakalamış oluyordu. Son yıllarda teknoloji de gelişmiştir biraz ama büyük resim fazla değişmed.
İsmet abi,yaşlıveacemi adlı üyeden alıntı
Gündelik düşünmemek lazım bu tarz konularda. Bir çok ülkede insanlar elektrikli araçlarını ges olarak doldurmakta. Keza ülkemizde de müstakil yaşantı içinde ve imkanı olan insanlar ges olarak dolum sağlıyor. Zaman için ges ve res projeleri arttıkça elektrikli araçların çevre dostluğu da artacaktır. Yeni gelişen sistemlere verimlilik için zaman ayırmak gerekiyor. Bir günde koca bir sanayiyi değiştirmek mümkün değil. Süre konusu ve fiyatlandırma da şuan ülkemizde verimlilik konusunda ne yazık ki sınıfta kalır. Ama yine zamanla bu konular da gelişim gösterecektir. Şahsen ben evden gece yaptığım dolumlarda maliyet neredeyse gözetmiyorum. Senin emektar cup ile 400 HP'in üstünde ki bir elektrikli aracın kilometre yakıt durumu eş değer. Ve çevre dostu gibi durmasa da emisyon olarak sıfır. Pil teknolojisi de zaten gelişmekte, daha da geliştiği zaman bu gün tartıştığımız konularda ortadan kalkacaktır. Dediğim gibi her şeyin başında zaman geliyor. Elektriğe alternatif başka bir teknoloji gelir ve bu konuda verimli olursa da onu kullanırız. Kaka demenin bir mantığı yok. Ne elektrikli araçlara nede Togg projesine. İyi yaparlarsa taktir edilir, işe yarar.
Düşüncelerimi tam anlatamadığım için üzüldüm o yüzden tekrar etme ihtiyacı hissediyorum.
Başta durum tespiti yaptım. Olaya yorum veya görüş bildirmedim.
Sonunda da şimdilik fazla bir avantajı olmasa bile zamanla gelişeceği düşüncemi belirttim.
Tekrar örnekle belirtmek istiyorum. İlk cep telefonları çıktığında tuğla gibiydi alo deme özelliğinden başka bir fonksiyonu yoktu.
Şimdi ise hepsi birer bilgisayar bankadan, resmi daireye kadar her işinizi gören birer ofis.
Bu elektrikli otomobillerinde çok kısa zamanda nerelere kadar geleceği belli değil. Yani ilerisinin çok parlak olacağını düşünüyorum.
Her ne kadar biz alıp binemeyecek olsak ta.
Doga dostu konusunda hakli oldugunuz kisimlar var. Evet belki ülkemizde elektrik üretiminin büyük bir bölümü halen kömür ile üretiliyor olabilir ama bulundugum ülkede elektrik ,tabiki verilen bilgiye göre 100% emin degilim, ökolojik olarak üretiliyor.
Ayrica benzin ya da dizel ham petrolden üretilirken hic enerji kullanilmadan mi üretiliyor? Benzinli ve dizel yaraclarin bakimlari sirasinda kullanilan sarf malzemeler,özellikle motor ve sanziman yaglarindan bahsediyorum, cevreyi ne kadar kirletiyor acaba?
Evet belki elektrikli araclar 100% Doga dostu degil ama en azindan diger araclara göre daha dogaya dost oldugunu söyliyebiliriz. En azindan kullanirken.
Sarj dolum olaina gelirsek. Arabalari sarj ederken kullanilan sarj cihazlari araclarin tüketimine hic bir etkisi yok. Diger araclarda oldugu gibi gaz pedalina n kadar cok basarsaniz o kadar tüketecektir. Kis aylarinda sogukta normalden biraz daha fazla tüketecegini unutmamak lazim. Sarj cihazlarinin hizlarini su sekilde düsünebiliriz. Yakit alirken pompanin tetigini az cekerseniz gelecek olan benzin miktari az olacagi icin depo daha uzun sürede dolacaktir. Ama tetigi sonuna kadar cekerseniz deponuz daha hizli dolacak. Yani tetigi az ya da cok cekmeniz sizin aracinizin az ya da cok yakmasina engel degil.
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:22 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:20 ----------
anlamadigim bir konuda soru sormak istiyorum. Elektrikli bir arac neden yokusta full yolcu varken neden rampada kalkamiyor? hangi sebepten dolayi?
Elektrikli araçların doğaya artısı olduğunu çok sanmıyorum. Elektrik üretimi %100 yenilenebilir olsa bile pillerin üretimi hiç temiz değil. Bunun yanında şarj şebekesinin kabloları için de bolca plastik harcanacak. Olay büyük oranda göz boyama ve kapitalizm gibi geliyor.
Ancak doğaya olmasa da çevreye en büyük artısı, şehir merkezlerinde egzoz emisyonunun sıfırlanması olacak. Ama trafikte hala Euro 0 Tofaş'lar varken ne anlamı olur, o da soru işareti.
Maalesef söyleyemeyiz.
(en azından kullanırken diyemeyiz, zira üretim sırasında işin rengi çok değişiyor)
On binlerce yıldır dünyada biriken materyalleri bacağımızın arasında duran bir canavarın içinde yakmak müthiş manyakça evet.
Ama bundan dönüşün yolu da şu an takip edilen yol mu, pek sanmıyorum.
Elektriğin üretildiği yerde vede iletilmesinde insanlara hiçbir zarar yok , üretim tesislerini veya şeklini sorgulamanında anlamı yok , mühim olan ulaşım araçlarının şehirlerde zararlı gazlar üretmemesi ki bu sebeple petrol türevlerinin tüketimi sınırlandırılıp yasaklanıyor , pil materyalleride düşündüğünüz kadar çevreye zarar vermiyor zira piller neredeyse %80 civarı geri dönüştürülebiliyor , akü satın aldığınızda eskisini teslim edip bir miktar iade alırsınız ve bu yasallaştırılmıştırda lakin elektrikli araçlara geçiş için kararlaştırılan süre biraz daha uzatılacak gibi görünüyor , özellikle Avrupalı üreticiler sentetik benzin konusunda çok ilerlediklerini , önümüzdeki beş yıl içinde sentetik benzin kullanılan otomobillerin sıfır emisyonla çalışabileceğini geçen hafta deklare ettiler , gelişmeleri hep beraber takip edeceğiz..
Sabah yolda radyoda dinledim konuşmayı.
Sanırım önce 300 km menzilli versiyon çıkacakmış.
Bu model fiyat olarak daha ucuzmuş ama menzil kısa işte.
Neticede 300km menzilli bir araç ancak şehir içi kullanılır.
Bunu alacak kişininse ikinci bir arabası daha vardır zaten tatile falan gitmek için.
"Bu durumda önce kısa menzilli üretmek, tanıtım açısından kötü bir imaj bırakacaktır"
tarzı bir kanaate vardılar konuşmacılar.
Rüzgar direnci hızın karesiyle artıyor. 130+km hızda menzil acaip düşüyor. Şehir içi avantajlı. Çünkü dur kalk trafik benzinli araç gibi kayıplı değil. Fren ve yokuş aşağı hareket enerjisi kaybolmuyor, pile depolanıyor. Ama yüksek hızda kazanım yok, kayıp çok.
Bu arada soğuk havalarda arabanın içini ısıtmak ta menzili ciddi azaltıyor.
Elektrik motorlarında içten yanmalılardaki gibi verimli aralık/devir yok, her güçte aynı verimdeler. Yani yüksek vites, düşük devirde gitmek gibi şeylere ihtiyaç yok.
Sürekli yağlama, filtre değiştirme gibi gereksinimler olmaması da gayet pratik yapıyor.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
