Cumhurbaşkanlığı sistemine geçip ilerlememize ayak bağı olan bürokrasiden kurtulduktan sonra G8 listesine 5. sıradan giriş yapıp şu an 3.lüğü zorlamakta olduğumuzu görmez misiniz?drtayfun adlı üyeden alıntı
Cumhurbaşkanlığı sistemine geçip ilerlememize ayak bağı olan bürokrasiden kurtulduktan sonra G8 listesine 5. sıradan giriş yapıp şu an 3.lüğü zorlamakta olduğumuzu görmez misiniz?
Değirmendere'de JES şirketi zeytin ağaçlarını asitle kurutmuş
"Şirket çok güçlü, alanı toprak koruma kurulundan tarım vasfı dışına çıkarmışlar nasıl yaptılarsa"
Aydın Kuyucak İlçesi Değirmendere köylülerinin, JES şirketinin zeytinlik alandaki ağaçların dibine kimyasal madde dökerek kuruttuklarına dair şikayetleri İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan incelemede kanıtlandı.
Değirmendere köylüleri günlerdir evlerine 30 metre uzaklıkta, zeytinlik alanda yapılmak istenen JES kuyusuna karşı direniyor. Kaymakamlığın emri ile onlarca jandarma-polis gücü ile şirketin alanda çalışma yapması sağlanırken köylüler ise gece gündüz alanın çevresinde ayrılmayarak mücadeleye devam ediyorlar.
neyse ki doğanın katledilmesini savunanların yanında,
toprağına, doğasına, ülkesine sahip çıkan insanlar da var.
Kaz Dağları Kirazlı Balaban mevkii Alamos madencilik ruhsatı 13 Ekimde sona erdi ve en azından şimdilik ruhsat yenilenmedi.
Ağustos başından beri tutulan direniş nöbeti küçükte olsa bir meyve verdi.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/m...di-252413h.htm
Türkiye Ormancılar Derneği Denetleme Kurulu Başkanı, eski Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Salih Sönmezışık, Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı Atikhisar Su Havzası’nda yapılmak istenen siyanürlü altın madenciliği sahasına ilişkin raporu açıkladı.
Sönmezışık, “Şirket Balaban mevkiindeki altın ve gümüş işletme sahasındaki orman alanını, Danıştay kararını beklemeden traşlayarak kesmiştir. Tema Vakfı tarafından 195 bin olarak belirlenen bu sayı, ÇED raporunda 45 bin 650 adet olarak belirtilmesine karşın, ilgili bakanlıkça 14 bin 300 olarak deklare edilmiştir. Benim de içerisinde olduğum heyet maden sahasında ve büroda 3 gün çalışma yapmıştır. Resmi kayıtlara da dayanarak yapılan inceleme sonucu, kesilen ağaç sayısının 347 bin 815 adet olduğu tespit edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Son ağaç kesildiğinde, son suyu kirlettiğimizde; altını, gümüşü götümüze sokarız..
Mesaj geldi telefonuma TARIM-ORMAN göndericili. Aynen şöyle yazıyor mesajda:
"11 milyon fidan sahiplenildi. Sahiplenmeye bagisa devam. Rekora kosuyoruz. gelecegenefes.com'a gel, 1923'e NEFES yaz 10 TL'ye fidan bagisla B001"
10 TL'lik bağış miktarı üzerine yorum yapcam, olmıcak...
sanırım "yaygara koparan bir takım kişiler" ben oluyorum.
yayagra: 1. isim Gereksiz olarak yüksek sesle bağırıp çağırma:
2. isim, mecaz Şikâyet, sızlanma:
347.000 ağacın kanadalı bir maden şirketi altın çıkaracak diye katledilmesi yaygara ise, evet yaygara koparıyorum.
mesele benim neden yaygara kopardığım değil, sizin neden koparmadığınız.
tarım ve orman bakanlığının ağaç dikme hezeyanına gelince;
en yakın veri ile işleyelim.
"Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü, 195 bin ağaç kesildiği iddiasının yalan olduğunu ve alanda kesilen ağaç sayısının ise 13 bin 400 olduğunu açıkladı."
yukarıda bir mesajımda ise kesilen ağaç sayısının 347.815 adet olduğunu yazmıştım, merak eden internette haberlere bakabilir. henüz bir yalanlama yapıldığını görmedim, duymadım.
348.000 ağacı 13.400 olarak açıklayanlar 11.111.111 fidan dikilecek dediğinde ne anlamak gerekiyor.
ayrıca;
"Başbakan Yıldırım: 16 yılda 4 milyar 39 milyon fidan diktik, inanmayan saysın."
itirazınız var ise çekinmeyin, yazın.
Bende koparıyorum ulan hemde dibine kadar koparıyorum!
Kanadalı altın çıkaracak diye bizim tabiat harikası Kaz Dağlarımızdan 347.815 adet karaçam, kızılçam ve meşe türlerindeki ağaçlarımız 4 ay gibi kısa bir sürede (3 günlük bilimsel arazi araştırması, sade laf değil) kesiliyor ve bu yaygara olarak görülüyor öyle mi? Allah sizi bildiği gibi yapsın ne diyeyim!!!
İnsan utanır kardeşim bu lafı ederken, sen yüzlerce yıllık ağaçları katlettirip sonra yerine minik fidanları diksen nolacak (bağışları ne yaptığın dikip dikmediğinde meçhul, çünkü bağışçılıkta geçmişin karanlık) kaç nesil sonra o yaşa gelecek kaç nesil katledilen ormanların acısı çekilecek. 11.000 ton yazıyla yazayım dönmüş gözlerinize girsin ONBİRBİNTON SİYANÜR kullanılacak. Bu siyanürün ne denli etkili bir zehir olduğunu bilmeyen kaldı mı, değil altın dağ taş elmas olsa ülkenin güzelliklerini mahvetmeye, oksijen depolarımızı yok etmeye, insanlarımızın sağlıklarını bitirmeye değer mi? Bir hükümet düşünün hasta sayısı garantili hastahane yaptırıyor, yolcu sayısı garantili köprü-yol yaptırıyor. Cebinden ödememek için her şeyi yapar mı, evet bence bunlar para için güç için herşeyi yapar...
Bu zihniyetin çokyüzlülüğünden, tazıya tut tavşana kaç demesinden gına geldi be yeter artık!
Ben hala şurada takılı kaldım.
Adamlar iki sene ormanı sökerler kimsenin gıkı çıkmaz. Sonra bir sabah kalkmış da ormanı görememiş, bir gecede koca ormanı sökmüşler gibi feryat figan ederler.
Ondan sonra bir eylem bir eylem belediye otobüsler kaldırır millet otobüslere doluşur biride demez ki yahu Çanakkale büyükşehir belediyesi senin ne zaman haberin oldu. İki senedir neredeydin? Kimse bunu sorgulamaz.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
