bağdat caddesi infazı (yeni bir susurluk mu ?)
Reklamlar
-
ilgili haberin tamamını buraya ekliyorum;
İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti'nin kızının öldürülmesi davasında firari olarak aranan İlhan Ünğan, dün İstanbul'un en işlek noktalarından olan Bağdat Caddesi'nde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Gazeteci Timur Soykan, cinayetle ilgili Twitter hesabından dikkati çeken bir paylaşım yaptı.
Soykan şunları kaydetti:
“1- Dün başka bir ülkede olsa yer yerinden oynayacak bir cinayet, Kadıköy Bağdat Caddesi'nde işlendi. Ama Muz Cumhuriyeti Türkiye'de 3. sayfalık bir haber kadar yer buldu. Oysa bu cinayet; Türkiye için yeni bir Susurluk'tur. Devlet, mafya, siyaset üçgeninde büyük bir skandaldır.
2- Kadıköy'de öldürülen kişi İlhan Ünğan. Cinayetin İran asıllı uyuşturucu baronu Zindaşti'nin intikamı olduğuna kimsenin şüphesi yok. İlhan Ünğan, 2014'te Zindaşti'nin kızı ve şoförünün öldüğü Büyükçekmece'deki suikastın azmettiricisi olarak kırmızı bülten ile aranıyordu.
3- Gıyabında yargılandığı davada iki kez müebbet hapsi isteniyordu. Buna rağmen İlhan Ünğan, Bağdat Caddesi'nde bir kafede oğlu ve eşi ile kahvaltı yapacak kadar rahattı. Her köşe başında polisin kimlik kontrolü yaptığı bu günlerde bu rahatlığı ona kimler sağlıyordu?
4- Diğer bir soru ise; İlhan Ünğan kafeden çıkıp tam aracına bineceği sırada yabancı plakalı bir araç ile yaklaşıp kafasından iki kurşunla vuran profesyonel tetikçilerin rahatlığı.”
Soykan paylaşımlarını şu ifadelerle sürdürdü:
“5- İlhan Ünğan'ın yerini kimden öğrendiler ve İstanbul'un en işlek caddesinde suikast düzenleyip nasıl ortadan kayboldular? Onlara bu güç ve cüreti veren karanlıkta kimler var? Tüm bunları anlamak için olayın geçmişine bakmak gerekiyor.
6- İddiaya göre; olaylar zinciri Haziran 2014'te Zindaşti'nin kendisi gibi İran asıllı ve uyuşturucu baronu Çetin Koç'un bir sevkiyatını ihbar etmesiyle başladı. Yunanistan'daki bir gemi ve depoda 2.1 ton uyuşturucu yakalandı.
7 - Çetin Koç, İstanbul'da bir mafyayı yöneten Orhan ve İlhan Ünğan kardeşlere Zindaşti'yi öldürmeleri için 5 milyon dolar verdi. 26 Eylül 2014'te Büyükçekmece'deki trafik ışıklarında duran Zindaşti'nin lüks cipini iki kişi taradı. Zindaşti'nin kızı ve şoförü öldü.
8 - Habertürk'ten Mustafa Şekeroğlu'nun haberinden sonrasıyla ilgili çok çarpıcı bilgiler öğrendik. Suikasttan 3 ay sonra tetikçiler Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar'ın cesetleri Küçükçekmece'de bulundu.
9 - İki gün sonra ise Hollanda'da uyuşturucu ticaretinin kilit ismi Aliekber Aygün aracıyla trafik ışıklarında beklerken öldürüldü. 2015'te Orhan Ünğan Hollanda'da yakalanıp Türkiye'ye iade edildi. Kardeşi İlhan Ünğan ise Kırmızı Bülten ile aranıyordu.
10- Çetin Koç, 4 Mayıs 2016'da Dubai'de yüksek güvenlikli, sadece özel kartlarla girilen bir sitede susturucu takılmış silah ile kafasından vurularak öldürüldü. Tetikçi Kolombiya asıllı Kanada vatandaşıydı. Cinayet günü Kanada'dan gelmiş ve aynı gün uçakla geri dönmüştü.
11 - Dubai polisinin Türk emniyetine şu bilgili verdi; tetikçinin sitede kullandığı kartlar bir yıl önce Türkiye'den gönderilen parayla tutulan bir eve ait. Türkiye, Kanada'dan bilgi istedi. Tetikçi Garcia Aravela'nın cesedi, suikastan bir hafta sonra ormanda bulunmuştu.”
Timur Soykan paylaşımında ayrınca şunları kaydetti:
“12 - Zindaşti'nin kızı ve şoförünün öldürülmesiyle ilgili davada Ünğanların avukatı Kudbettin Kaya, 20 Ekim 2017'deki duruşmada ‘Sonraki oturuma gelemeyebilirim. Öldürülme riskim var’ dedi. 11 gün sonra Yeşilköy'de, lokantada ailesi ile yemek yerken Uziyle vurulup öldürüldü.
13- Ergenekon Davaları sürecinde Zekeriya Öz'ün gizli tanığı olarak serbest kalan Zindaşti 19 Nisan 2018'de 2'si polis 5 adamı ile birlikte tutuklandı. Uyuşturucu, cinayetler gibi onlarca suçlama varken 6 ay sonra Zindaşti ile 3 adamı tahliye edildi.
14-Savcılık itiraz edip 3 saat sonra yakalama kararı çıktı. Ancak Zindaşti ve adamları kayıplara karışmıştı. Tahliye kararını veren hakim hakkında soruşturma başlatıldı.
15- Hakim, AKP'li eski milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'yu tarif ederek ‘Sürekli aradı ve bu şahsın mutlaka tahliye edilmesi gerektiği yönünde telkinde, baskıda bulundu ve devletin bu konuda böyle bir duyarlılığı olduğunu belirtti’ dedi.
16- Zindaşti'yi hiç görmediğini, tanımadığını söyleyen Burhan Kuzu'nun, bir yemekte Zindaşti ile çekilmiş fotoğrafını Cumhuriyet Gazetesi'nden Zehra Özdilek ortaya çıkarmıştı. Burhan Kuzu, Zindaşti ile vatandaşlık işlerine yardım için buluştuğunu itiraf etmişti.
17- Sonuçta Bağdat Caddesi'nde kurşunlar sıkıldı, bir kişi öldü. Tetikçiler kaçtı. İlhan Ünğan'ın kırmızı bültenle aranırken bu denli rahat olmasını kimler sağladı? Tetikçiler nasıl kaçmayı başardı? Zindaşti'nin serbest bırakılmasını ve yakalanmamasını sağlayan kimler?
18 - Uyuşturucu çarkından, cinayetinden beslenenler kimler ve bu yeni Susurluk Skandalı'nın gizli isimleri ortaya dökülecek mi? Ama en önemlisi Türkiye nasıl bu hale geldi?”
kaynak
not: olaylara karışmayın. yalağuz olaylar size karışabilir.
burhan kuzu olayının üzerine neredeyse hiç gidilmedi.
can't be worried about that shit. life goes on man.
Reklamlar
-
mesajda burhan kuzu üzerine gidilmedi yazmıştım,
zamanı gelmiş, fatih altaylı'nın bir yazısı ile başladı, bakalım akıbeti ne olacak?
-
Devletin kendisi açık net bir şekilde uyuşturucu baronları ile iş birliği içinde.Bu kadar skandal bir olayın ilgi çekmemesi ilginç.Ya insanlar artık her türlü kötülüğü pisliği kanıksadı yada artık halk devletten her türlü pisliği beklediği için insanlara her şey normal geliyor.
-
Kılıçdar'la bağlantısı çıksın, görün siz yaygarayı.
-
Bu da mı gol değil hocam
-
bazı şeyleri bilmemek daha iyi
-
Adı üzerinde UYUŞTURUCU demek ki devleti de uyuşturmuş yoksa böyle şeyler yapabilirler mi?
-
Dünyanın her ülkesinde mafya ile baülantılı ilişkiler var.Rusyada putin tüm ülkenin mafya masasının baronu ve dünyadaki dağılmış rus mafyalarınıda yönlendiriyor,böylece oy potansiyelini hep koruyor çünkü seçim kazanmak için paraya ihtiyaç vardır.
İtalya deseniz keza öyle,dillere destan gladyo yapıları var.
ABD'de ise meksika kartellerinden tutunda güney amerikadaki irili ufaklı mafya örgütleriyle çalışarak hem bu bölgedeki ülkelere hakim oluyorlar hemde kirli parayı kontrol ediyorlar arkaplanda.Zaten suriye içindeki ypg terör örgütüne resmen yardım etmeside ABD'nin ezelden beridir mafya ve terör örgütleri üzerinden siyaset yaptığını anlayabiliyoruz.
Türkiye'de durum pek farklı değil.Son 50 yıldır devlet mafya ile ilişkileri dönem dönem ortaya çıktı.Genelde devletlar "kontol edebilceği örgütlerle" iş yapmayı sever ve bunuda istihbaharat teşkilatları üzerinden yürütür,bizde de durum böyle.Her ülkenin pis işlerini yapacak bir yapı vardır,siyasi cinayetler,kara para aklamalar vb tüm kirli işler bu örgütler üzerinden organize edilir.İhtiyaçlar karşılandığında ise işi yapanlarla yollar ayrılır,fetvası verilir yerine başkaları geçer.Yeraltı dünyası dediğimiz yapının dünya genelindeki işlevi böyledir,hep çıkar ve güç savaşı vardır.
Bu noktada büyük araştırmacı yazar rahmetli uğur mumcunun kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.Yıllar önce bu işlerin yapısını ve nasıl çalıştığını ve de gelecekte bu tarz örgütlerin hangi seviyelere gelip evrileceğini anlatmıştı.Dünden bugünede yapı hiç değişmedi zaten,isimler ve teknolojik gelişmeler neticesinde uygulamlar değişti sadece.Bu yapıları tamamen kesip atmakda hem siyasilerin hemde bu yapıların yapacağı bir şey değil ne yazıkki çünkü çıkar çatışmaları ve menfaaler düşünülenin çok üstünde olduğu için bunlardan kurtulmak çok zor,hatta imkansızdır.
-
bazı kesimlerde uyuşukluk olduğu doğru
-
BlackGhost adlı üyeden alıntı
Dünyanın her ülkesinde mafya ile baülantılı ilişkiler var.Rusyada putin tüm ülkenin mafya masasının baronu ve dünyadaki dağılmış rus mafyalarınıda yönlendiriyor,böylece oy potansiyelini hep koruyor çünkü seçim kazanmak için paraya ihtiyaç vardır.
İtalya deseniz keza öyle,dillere destan gladyo yapıları var.
ABD'de ise meksika kartellerinden tutunda güney amerikadaki irili ufaklı mafya örgütleriyle çalışarak hem bu bölgedeki ülkelere hakim oluyorlar hemde kirli parayı kontrol ediyorlar arkaplanda.Zaten suriye içindeki ypg terör örgütüne resmen yardım etmeside ABD'nin ezelden beridir mafya ve terör örgütleri üzerinden siyaset yaptığını anlayabiliyoruz.
Türkiye'de durum pek farklı değil.Son 50 yıldır devlet mafya ile ilişkileri dönem dönem ortaya çıktı.Genelde devletlar "kontol edebilceği örgütlerle" iş yapmayı sever ve bunuda istihbaharat teşkilatları üzerinden yürütür,bizde de durum böyle.Her ülkenin pis işlerini yapacak bir yapı vardır,siyasi cinayetler,kara para aklamalar vb tüm kirli işler bu örgütler üzerinden organize edilir.İhtiyaçlar karşılandığında ise işi yapanlarla yollar ayrılır,fetvası verilir yerine başkaları geçer.Yeraltı dünyası dediğimiz yapının dünya genelindeki işlevi böyledir,hep çıkar ve güç savaşı vardır.
Bu noktada büyük araştırmacı yazar rahmetli uğur mumcunun kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.Yıllar önce bu işlerin yapısını ve nasıl çalıştığını ve de gelecekte bu tarz örgütlerin hangi seviyelere gelip evrileceğini anlatmıştı.Dünden bugünede yapı hiç değişmedi zaten,isimler ve teknolojik gelişmeler neticesinde uygulamlar değişti sadece.Bu yapıları tamamen kesip atmakda hem siyasilerin hemde bu yapıların yapacağı bir şey değil ne yazıkki çünkü çıkar çatışmaları ve menfaaler düşünülenin çok üstünde olduğu için bunlardan kurtulmak çok zor,hatta imkansızdır.
Dediğiniz gibi, iş tamam olunca yollar ayrılır. Veya işte sorun çıkarsa devlet bilmiyor ayağına yatar, yakalananı hapse atar. Normalde böyle olur. Türkiye normal değildir.
May the Force be with McLaren Mercedes
-
BlackGhost adlı üyeden alıntı
Dünyanın her ülkesinde mafya ile baülantılı ilişkiler var.
...
ABD'de ise meksika kartellerinden tutunda güney amerikadaki irili ufaklı mafya örgütleriyle çalışarak hem bu bölgedeki ülkelere hakim oluyorlar hemde kirli parayı kontrol ediyorlar arkaplanda.Zaten suriye içindeki ypg terör örgütüne resmen yardım etmeside ABD'nin ezelden beridir mafya ve terör örgütleri üzerinden siyaset yaptığını anlayabiliyoruz.
Türkiye'de durum pek farklı değil.
Dünyada var.
Amerikada var.
Türkiye'de var.
Hooop yandı bitti kül oldu.
Aradaki ciddi fark, dış ve iç meseleler olması.
Mesela CIA'in ABD içinde operasyon yetkisi yoktur. Lafta falan değil bu. Yok. O kadar. Yapan, organize eden, direk içeri alınır. Çünkü ülke içi işleyen bir hukuk var. Ülke dışında yok. Ulusal çıkarlar yön verir.
Ülke içinde mafyayla işbirliği yapmak ile, ülke dışında mafyayla işbirliği yapmak çok farklı şeyler. İkisi de etik değil ama arada ciddi fark var.
Birinde amaç ulusal çıkarları korumak, diğerinde şahsi çıkarlar için kendi ülkenin kuyusunu kazmak söz konusu.
Bunu görmemek ciddi körlük ve ahmaklık olur.
Ülke içi hukuk ve adaletin önemini anlayıncaya kadar başımızın b.ktan kurtulması zor.
-
hasmet adlı üyeden alıntı
...
Mesela CIA'in ABD içinde operasyon yetkisi yoktur. Lafta falan değil bu. Yok. O kadar. Yapan, organize eden, direk içeri alınır. Çünkü ülke içi işleyen bir hukuk var. Ülke dışında yok. Ulusal çıkarlar yön verir.
...
Yukarıda yazılan hukuken doğru da pratikte "yersen" var; ilk aklıma gelen iki olay JFK cinayeti ve 9/11, bunlarda sentrıl intellicıns eycınsi'nin parmağı olduğuna adım gibi eminim...
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Dünyada var.
Amerikada var.
Türkiye'de var.
Hooop yandı bitti kül oldu.
Aradaki ciddi fark, dış ve iç meseleler olması.
Mesela CIA'in ABD içinde operasyon yetkisi yoktur. Lafta falan değil bu. Yok. O kadar. Yapan, organize eden, direk içeri alınır. Çünkü ülke içi işleyen bir hukuk var. Ülke dışında yok. Ulusal çıkarlar yön verir.
Ülke içinde mafyayla işbirliği yapmak ile, ülke dışında mafyayla işbirliği yapmak çok farklı şeyler. İkisi de etik değil ama arada ciddi fark var.
Birinde amaç ulusal çıkarları korumak, diğerinde şahsi çıkarlar için kendi ülkenin kuyusunu kazmak söz konusu.
Bunu görmemek ciddi körlük ve ahmaklık olur.
Ülke içi hukuk ve adaletin önemini anlayıncaya kadar başımızın b.ktan kurtulması zor.
abd kendi içindede örtülü operasyonlar yaptı geçmiş zamanda ama bunu yaparkende elbette ülke çıkarlarını öne sürerek yürüttü bunca zaman.
Ülkeler arasında amaç ve şekil olarak farklılık göstersede büyük ülkelerin istihbarat teşkilatlarının yapıları her zaman kirli işleride kontrol etmek ve yönetmek üzerine kuruludur.abd bunu ulusal amaçlı yapıyor ama türkiye şahsi çıkarlar üzeründen yürütüyor derseniz kimseyi inandıramassınız.Her ülkenin istahbarat teşkilatında karanlık odalar vardır,ortamdan nemalanan art niyetli kişilerde olabilir,hiç kimse sütten çıkmış ak kaşık değildir,bunun adına ister ulusal çıkar diyin ister şahsi,farketmez..
-
Burada onemli olan nokta "Yapan, organize eden, direk içeri alınır."
Bakalim Burhan Kuzu'ya bir sey olacak mi?
Yahu hepimiz bizi yonetenlerin bizzat agizlarindan dinledik yedikleri rusvetleri, kacirdiklari paralari... Zerre umrumuzda oldu mu?
Almanya'da milletvekilli is icabi gittigi yolculuklardan biriken odul puanlari ile sahsi seyehat yapti diye istifa ediyor be...
Az bir durup kendimize bakalim Allah askina...
Umrumuzda degil durustluk falan.
Yoksa evet vatan millet sakarya...
Gel gelelim les gibi kokuyor ortalik... Bunda bizim de payimiz var. Azicik oz elestiri...
Yoksa hain Amerika, ajan Israil soylemleriyle yerimizde saymaya devam.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)