16 yıldır kötü gerçekten kötü yöneten ,hiç bir konuda sorumluluk almayan
ülkenin bütün varlıklarını yok pahasına satan,halkının refahını hiç bir konuda düşünmemiş olan bir yönetime sahibiz.
Günlük geçici usüllerle bu fiyat artışları önlenebilirmi?
Dünyada başarıya ulaşmış böyle ekonomi modelinin örneği varmı?
Kimse de demiyor ki: Uygulama iyi de niye bu uygulamaya muhtaç hale geldik, kişi başı milli gelir 5bin dolarken bakkaldan manavdan sebze alabiyorduk da, 10bin olduğunda niye ucuz sebze için kuyruğa girer olduk.
Özetle, sadaka iyi ama dağıtan az diyorlar. Niye sadakaya muhtaç hale geldik diye soran yok.
Zavallı insanları kış vakti sebze kuyruğunda saatlerce bekletiyorlar. Bir de bağırır Tayyip " CeeHaaaPeeee zamanında kuyruk vardı" diye". CHP zamanında kuyruklar 2. dünya savaşı ve kıbrıs çıkartması yıllarında vardı. Başımızda savaş vardı yani. Şimdi ne var ? Savaş, kıtlık yok ama Tayyip var.
Mütedeyyin arkadaşlar ilgili sureyi ayeti bulup yazacaklardır...
"Aklını kullanmayan milletlerin/halkların/toplulukların üstüne olumsuzluklar yağdırırız" mealinde bir ayet olacaktı...
Günümüze göre ders çıkarırsak şöyle diyebiliriz belki:
Aklını çalıştırmayan halk, kuyrukta bekler...
Ağır mı oldu? Valla, 3 tarafı deniz, 4 mevsim, 7 iklim cennet topraklarda, serbest piyasanın her türlü işletildiği dünyada, 2 hıyar 1 patlıcanı usulünce tarladan kaldırıp tüketiciye ulaştırmada yeterli organizasyon becerisini gösteremeyip kamu adına devletin müdahalesine ihtiyaç duyulması zaten konunun özeti...
Hani, sanırsın, ot bitmez, kervan geçmez arap çöllerindeyiz de, iaşe yardım mardım bir kamyon sebze meyve gelmiş, kargaşa olmasın diye, sırayla alınması sağlanıyor ...
Dur, bu görüntü aklıma tanıdık geldi! Neydi mogadişulu yerin adı... yok suriye değil, surinam, yok o da değil o gulitin memleketi... sudan! hah! sudan! BM yardım çuvalları, elinde silahlı askerle bekleniyor... maratondan çıkmışçasına yerlinin biri kapıp bir tanesini kaçmaya çalışırken vuruluyor ...
Allah beterinden saklasın diyelim!
https://www.antalya.bel.tr/halden-gunluk-fiyatlar
Bu dönemde, en çok sebze-meyve üretilen bir şehirde, fiyatlar böyleyken, tanzim satışta nasıl daha ucuz olabiliyor, o da ayrı mesele. Bu işi birebir yapan akrabalarım, arkadaşlarım var; toptancı haline biberi 6,50, patlıcanı 5 ten verdiler dün.
ahaha olay başörtüsüne dönmüş gene
bu kafayı çoook güderler çook, dünyanın kıskandığı lider ülke dersin!
dünya lideri mitinlgerlde elince çay ve poşet pazarlıyor,
sen de almanya bizi kıskanıyor sanıyorsun!
öbürü de çıkmış, tanzim için online satış olacak diyor,
e oldu olacak tanzim satışı için facebook sayfası kurun, "like" alsın bol bol
10 bininci takipçiye 2 kilo suvan bedava
valla benim bu ülke insanı için umudum kalmadı artık.
hani sinirden kendimi s...ecem derler ya...o derece.
gittikçe hızla artan bir fanatiklik, okumamazlık, dogmacılık, partizanlık, cehalete övgü ve 7/24 parti propaganda yayını katkılı inanılmaz cesaret!
bok çukuruna gidiyoruz ve hızımız giderek artıyor!
Tamam eskidende çok iyi değildik ama ülke olarak bu kadarda borçlu değildik.O dönemler için çok mu dibi gördük soğan ekmek yer sıkardık dişimizi.Ülke büyümesiyle birlikte şimdiye kadar olmadığımız kadar dış borç yaptık.Bu borcun çoğuda özel sektörün.Biz ülke olarak periyodik olarak krizlere hep giriyoruz.Benim korkum içine düştüğümüz ve düşmeye devam ettiğim durum şimdiye kadar yaşadıklarımızla kıyas edilemeyecek kadar korkunç olabilir.
Asıl korkutucu olan hala bunun farkında olmayan bir hükumet ve saçma sapan uygulamalarla çözüm üretmek yerine seçim kazanma odaklı icraatları.
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:40 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:49 ----------
Yukarıda arkadaş yazmış online tanzim satışı başlatıyoruz diye.Ben şaka yapıyor sanmıştım.Artık şaşırmıyorum bu ülkedeki uygulamalara.
Başörtüsü konusunda haklısınız. İfade özgürlüğü konusunda da haklı olduğumu düşünüyorum. Soru sorulamayan, bırakın gazetecileri, insanların eleştirmeye korktuğu bir yönetime sahibiyiz.arifziyaar adlı üyeden alıntı
Gazetecinin pijamayla karşılaması mı kötüdür, hazır olda bekleyip emir alması, her yalanını tekrarlaması mı?
Böyle devam ederse eninde sonunda geçmişten daha beter olmamızın kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Bekleyip görmemiz gerekecek. Çok da umrumuzda olmayan güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, bağımsız medya ile ağzımıza girecek lokma arasındaki bağı keşfedince Eureka! diyeceğiz hepimiz
Başı kapalı olanları okula almnadılar diye başladılar;
Başı açıklar sokağa çıkamaz oldu
Otobüse binemez oldu
Namussuz oldu
Zaten bakire değildi oldu
O saatte neden dışardaydı oldu
İstemese selam vermezdi oldu
eteği tahrik etti oldu
Başörtüsünden yola çıkıp kalan herkesi harcadılar.
Ayrıca başörtüsü bir inançtır; inancını herkes özgürce ifade edebilmeli.
Yaohnanen inancına sahip bir birey samandan etek ve malum bölgesine taktığı bir boru tarzı cisim ile kamu sektöründe yer alabilir mi?
Alamaz, neden? inancımıza ters.
ama vergi alırken ters değil.
Geçin artık şu acındırma stratejilerini, yok tüpmüş yok türbanlı bacıymış.
İyi şeyler de oluyor: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/t...iz_kiyak.html#
Baş örtüsünü bu ülkenin gündemine sokan kim? Annelerimizin gençlik fotoğraflarına bakın köylü kızlar, hepsinin başı açık, düğünde nişanda bayramda mini etek dahi giyerlerdi. Şimdi büyükşehirde azıcık dizüstü giyene dahi tahammülsüz bir yobazlık hakim olmuş. Dinle falan hiç alakası yok başörtüsünün.
Metehan07-70 :
"https://www.antalya.bel.tr/halden-gunluk-fiyatlar
Bu dönemde, en çok sebze-meyve üretilen bir şehirde, fiyatlar böyleyken, tanzim satışta nasıl daha ucuz olabiliyor, o da ayrı mesele. Bu işi birebir yapan akrabalarım, arkadaşlarım var; toptancı haline biberi 6,50, patlıcanı 5 ten verdiler dün."
Seçime kadardır belki ...
Tutarsa, seçime kadar ....
Tutmazsa ... (seçimi buna rağmen kazanamazlarsa) ...
gerisini siz tamamlarsınız da, cümlenin gelişinden, ben yine de farklı bir versiyonunu yazayım, Kemal Sunal'ın tekerlemeyi başlatıp, sonunu dam üstünde saksağan diye bitirmesi gibi...
Tutarsa, seçime kadar...
Tutmazsa, zaten seçimleri kaybetmişim... benden sonrası tufan...
Tabii, umarım öyle tufan, boran, poyraz, kabayel (karayel) mel olmaz...
Ama en kötüsü, sam yeli olur ki, şöyle hafiften hafiften güney doğumuzdan eserse, ki diğer adı keşişlemedir... sınırın öte yakasından falan ...
Ha, işte o zaman fena...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
