Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
2. sayfa BirinciBirinci 12

Emin Çölaşan: Tutuklu annelerin dramı – Sözcü Gazetesi

    REKLAM ALANI
  1. #21

    Üyelik
    11 Eylül 2012
    Şehir
    Türkiye
    Motosikleti
    Yamaha X-Max 250
    Bunlara üzülmek doğal karşılanabilir, ama 12 Eylül hapishanelerinde olanlardan haberi olan var mı? Onlar için üzülen? Burda olanlar yüzünden koskoca bir terör örgütünün doğduğunu ve artık kendi devletlerini kurma aşamasına geldiğini anlayabilen ? O zaman onlar için tek kelam eden ?
    İntikam hisleriyle adaleti zedelemek tersi sonuçlara yol açıyor, tarih bunun örnekleriyle dolu.
    twisten bunu beğendi.


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #22
    MrMud - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Ekim 2016
    Şehir
    İSTANBUL
    Motosikleti
    Husqvarna TE250
    Haşmet abi zaten yurt dışında yaşıyorsun bosver bu günün Türkiye'sini, yani takma kafan salıver rahman gitsin.
    Biz bi şekilde yuvarliyoruz buraları, sen amerikaya sahip çık yeter.
    aokuyumcu bunu beğendi.

  3. #23
    okanbagiscan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Eylül 2016
    Şehir
    İstanbul Kartal
    Ergenekon balyoz davalarında suçsuz insanları içeri attıklarında gösterdiğimiz hassasiyeti.Sadece sohbet toplantısına katıldığı için yada çocuk okutuyoruz diyerek yardım ettiğinden.Yada ne biliyim durumu olmadığı için bunların yurtlarında kalıp bunlara kendini borçlu hisseden onlar sayesinde iş bulmuş biri olabilir.Her ne kadar haksızlık adaletsizlik yapsalarda belkide sizin iş hakkınızı gaspetmişde olabilir.

    Ama ben onlarada yinede acıyorum.Benim vicdanım onlarınki kadar katı ve kara değil.
    drtayfun bunu beğendi.

  4. #24
    The Dude - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Ocak 2008
    Şehir
    Khalkedon
    Motosikleti
    sym joymax
    memlekette o kadar çok hukuksuzluk var ki hangi birine yetişeceksin,
    öpüşen çocuğa 4,5 yıl hapis verilebiliyor,
    öpüşmüşler diye,
    milletin malını kendi saltanatları için kullanmamışlar,
    kendilerine emanet edilen erkek çocuklarına tecavüz etmemişler,
    makamlarını kullanarak çocuklarını devlet kadrolarına yerleştirip işe gitmeden para vermemişler,
    dernek adı altında haraç toplamamışlar,
    ve daha nice suçları işlememişler,
    öpüşmüşler.

    onlarca erkek çocuğuna sistemli şekilde tecavüz eden kişiye hapis cezası veriliyor,
    geri kalanlar için de "karalayamazsınız" diye üstü kapatılıyor ve memleketin her yerinde bu tarz yapılardan sürekli aynı tip haberler geliyor,
    dükkan basıp kurşunluyorsun,
    daha dükkan temizlenmeden serbest kalıyorsun,

    daha niceleri.

    en basiti "the papaz olayı"
    hukuk diye ağız bükmelerine rağmen abdli yetkili daha bir kaç gün önce "şunları da bırakın" diyebiliyor zira papaz davasından haftalar önce bırakılacağını söylemişlerdi,
    akabinde de eurobond ihalesinin yarısından fazlasını abd tarafına satıyoruz.

    ümraniyede bir evde el bombaları bulunması ile başlayan süreçte türkiye cumhuriyeti ordusu yerle bir edildi.
    insanlar intihar etti,
    senelerce hapislerde yattılar,
    Fenerbahçe başkanı içeri alındı.

    şimdi aynı bıçağın iki tarafının da keskin olduğunu öğreniyorlar,
    şu an bıçağı elinde tutanın hatırlaması gerek "keskin bıçak sahibini keser" .

    bu yüzden hukuk herkes için ,
    suçlu iseler bağımsız bir hukuk sistemi içerisinde yargılanıp hüküm giysinler,
    cezalarını çeksinler.

    büyük bir AMASIYLA bu fetö denilen yapılanmanın siyasi ayakları halen kokuyor,
    "kandırıldık" demek ile olmuyor o işler,
    anca kendilerini kandırırlar.

  5. #25
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Kasım 2015
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    SD 1290R
    Alıntı SuleymanE adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Valla uzaktan bakınca size çok sempatik sevgi kelebekcikleri gibi geliyor olabilirler. Ancak bu ülkede bu fetöcü şerefsizlerin zülmüne maalesef yıllarca mağruz kaldım/kaldık. Siz kalmadığınız için bu kadar rahat konuşabildiğiniz belli oluyor.

    Madem münferit örneklere girdiniz bende örnekleyeyim. Daha geçen gün bizzat çevremden öğrendiğim gerçek olayı aktarayım. Hapse atılıp 6 ay sonra salınan bir fetöcü kadın yakın akrabamla konuşurken "yaptıklarımdan hiç pişman değilim, elime fırsat geçse yine yaparım" dediği için ailesi tarafından evlatlıktan reddedildi. Bizzat ablasının dediği de şu: "Kardeşim hapisteyken çok üzülüyordum, kandırılmış olduğuna inanıyordum, ancak bu saatten sonra benim böyle bir kardeşim yok" diyor.
    Bakın bende münferit bir olaydan örnek verdim. Bu çocukları bu zihniyetteki vicdansız, insafsız ve canavarlaşmış kadınların eline bırakmaktansa devletin himaye altına alıp yetiştirmesinin çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Size göre bu kadıncağız suçsuz yere 6 ay hapis yatmış gibi görünüyor olabilir. Lakin kazın ayağı öyle değil.

    Çocuklarını çok seviyorlarsa önce o suçu işlemeden önce iki kere düşünseymiş o kadınlar hasmetcim. Sizin amerikada ulusal güvenliği tehdit eden terörizme bulaşıp hatta cinayet işleyen 3 çocuklu anneleri "yahu çocuklara yazık salıverelim, tutuksuz yargılansın" diye salıyorlar mı? Eğer ameriaka öyleyse ve sende o yüzden Türkiyede de böyle olmasını istiyorsan eyvallah, temiz niyetlisin ama yanlış fikirdesin der geçerim. Ancak öyle olduğunu hiç sanmıyorum. Büyük ihtimal o kadını guantanamo hapishanesinde işkence ederek öldürülerdi. Amerikanın guantanamo hapishanesini bilmiyorsan onu da araştırmanı öneririm.

    Ayrıca konu Türkiyedeki diğer davalar değil, yazarın; pardon yazar dedim özür dilerim, bir şovmenin kendisine gelen bir mektubu ne kadar doğru ne kadar yanlış, dava süreci ve çocuklar hakkında tek satır bilgi paylaşmadan yayınlamasına itirazım var. Sende tutmuş aynı yazıyı kaynak gösterip başka diğer olaylarla aynı torbaya koyup bir görmeye çalışıyorsun.

    Yahu o kadının çocukları insan da biz karpuz muyuz? Darbe girişimi akşamında ölenler insan değil de patlıcan mıydı? Binlerce dürüst vatansever subayı hapsettirenler sevgi kelebeği mi oldu? hapislerde çürüyen subaylarımız, aşağılamalara katlanamayıp intihar edenler nedir hasmet allah aşkına azıcık akıl süzgecindne geçirip düşü yahu.
    Neler neler yaşandı bu ülkede, haberin yok vallahi. Sırf bir kinle suçlu suçsuz hepsi gebersin demiyoruz burada. Ama bu kadar adiliği, şerefsizliği, pisliği, insan vicdanının kaldıramayacağı kadar haksızlığı yapanlar kimdi o zaman?

    Suçsuz ise ispatlanır, suçlu ise de hapislerde sürünmeye devam eder. Bu kadar basit. Yargımız yüzde yüz düzgün mü işliyor? Elbette hayır. Ancak dünyanın hiçbir yerinde de yüzde yüz düzgün işlemiyor.

    Hiç gelip burada ajitasyondan başka bir bilgi içermeyen bir mektubu kaynak göstererek bu kansız şerefsiz ahlaksız katilleri bana savunma hasmet.
    Ölen ailelerin çocukları öksüz kaldı, yetim kaldı yetim!! Bir daha analarını/babalarını göremeyecekler. O hapisteki dua etsin en azından hala çocuklarını görebiliyor.

    Bana başka olayları örnek gösterip de bu kadın da masumdur deme. Varsa delilin paylaş bilelim, somut delilin yoksa hala neyi savunuyorsun?
    Açık açık yazdığınız için teşekkür ederim. Ne yalan söyleyeyim, etkilendim ve biraz da düşüncelendim.

    Malum forumda her türlü insan mevcut. Kritik düşünemeyen, ilkesizliğinin farkında bile olmayan, çoğu zaman da günün medyasının papağanlığını yapan insanlar ne yazarsa yazsın çok etkilemiyor beni şahsen. Çünkü bir ülkeye yön veren insanlar o tür insanlar değil kanımca. Gün gelip de rüzgar yön değiştirince onlar da değişiverirler, farkında bile olmazlar. Sayıları çok olsa da ehemmiyetleri yok. Çünkü kontrol edilebiliyorlar.

    Amerika'nın da çoğu cahildir. Tutucudur. Yüzde yirmi civarı ırkçıdır. Ancak işleyişi düzgündür. Çünkü ülkeyi aklı başında insanlar düzenler. Gerek devlette, gerek özel kuruluşlarda, medyada, üretimde, üniversitelerde, bunların karar verme mekanizmalarında rastgele halk değil, neyin ne olduğunu bilen insanlar olur. Bunların dediği, yaptığı, uyguladığına göre halkın kararı şekillenir. Avrupa'da nasıldır bilmiyorum, ancak benzerdir diye tahmin ediyorum. Çok gittim, ancak uzun süreli yaşamadığım için net konuşamıyorum.

    Bazı üyeler çoğu zaman "çomar, koyun sürüsü" tabir ettikleri bu yönlendirilebilir halkı durumdan mesul tutuyorlar. Görünürde mutlaka öyle, ancak ülkede etkinliği yüksek olan insanların sorumluluğunu ihmal ediyoruz gibi geliyor bana. Açıkçası bence asıl sorun da orada.

    Yazdıklarınızı neredeyse beş kez okudum. Okudukça daha da bağ kurdum. Ülkenin güvenliği söz konusu olunca bazı haklar ortadan kalkabiliyor, doğru. Ancak bu seviyede bir toptancılık modern bir batı devletinde uzun süredir yaşanmış değil. Zaten o yüzden modern adalet sistemini geliştirmişler, "cadı avı" gibi kavramlar oluşmuş. Guantanamo var, doğru, ancak bu daha çok bir dış operasyon. Amerika'da bir yakını Guantanamo'ya alınmış insan sayısı nüfusa oranlandığında yok denecek kadar azdır. Türkiye'deki durumla karşılaştırılabilir bir durum hiç söz konusu değil.

    Adalet gerçekten işliyor burada. "Doğru"nun gerçekten de bir gücü, bir ağırlığı var. Garip geliyor, dışarıdan çok belli olmuyor belki, ama "güç" değil, "doğru" kontrol ediyor gündelik yaşamı. Amerika'da yaşayan ve yabancı olduğu belli biri olarak onca senedir hiç ayrımcılığa maruz kalmadım. İskandinav ülkeleri de öyle. Malesef ülkemiz çok öyle değil. Bu yüzden ülke olarak etik seviyemiz, dindar geçinen kesim başta olmak üzere bir batı ülkesi seviyesinin çok altında bence. Kur'anda yazan değil, içinde yaşadığımız hayat belirleyici oluyor haliyle.

    Yazınızın asıl içeriğine geri dönecek olursak, beni düşüncelendiren durum geçerli argüman eksikliği...

    Durumun farkındasınız, "Evet adalet ülkemizde düzgün işlemiyor" diyorsunuz, ama sonra "ama nerede düzgün işliyor ki" diyorsunuz.

    Toptancılığın önemli bir sorun olduğu bilincindesiniz, ama darbede ölenleri, cemaat yüzünden adaletsizliğe, haksızlığa ve ayrımcılığa uğrayanlari, yakınlarının çektikleri acıları sebep olarak gösterip, bu olaylarla alakası olup olmadığı belirsiz insanların yaşadığı ciddi haksızlığa çok duyarsız yaklaşıyorsunuz.

    Mesela hapse atılıp 6 ay sonra salınan bir fetöcü kadın yakın arabanızın suçu neydi? Çünkü bir suç yazmamışsınız.

    Emin Çölaşan'ı ve yazılarını çok takip etmişliğim yok. Hakkında yazılanlara itiraz edecek bir argümanım da yok. Bu mektubu iyi niyetle yayınlamamış ta olabilir. Ancak bu durumun yazımın ana fikriyle ilişkisini de göremiyorum.

    Umarim rencide etmiyorum, etmedim.

  6. #26

    Üyelik
    12 Ağustos 2014
    türkiye her zaman güçlüler ülkesi olmuştur, hak hukuk değil kim en güçlüyse onun borusu ötüyor.

    fetocular güçlüyken ergenekoncular içerdeydi, akp'liler güçlü oldu fetocular içeride, yarın rüzgar tersine döner başka bir kesim içeri girer öbürleri dışarı çıkar.

    böyle böyle yuvarlanıp gidiyoruz işte.

  7. #27

    Üyelik
    11 Eylül 2012
    Şehir
    Türkiye
    Motosikleti
    Yamaha X-Max 250
    Alıntı hasmet adlı üyeden alıntı Mesajı göster

    Amerika'nın da çoğu cahildir. Tutucudur. Yüzde yirmi civarı ırkçıdır. Ancak işleyişi düzgündür. Çünkü ülkeyi aklı başında insanlar düzenler. Gerek devlette, gerek özel kuruluşlarda, medyada, üretimde, üniversitelerde, bunların karar verme mekanizmalarında rastgele halk değil, neyin ne olduğunu bilen insanlar olur. Bunların dediği, yaptığı, uyguladığına göre halkın kararı şekillenir. Avrupa'da nasıldır bilmiyorum, ancak benzerdir diye tahmin ediyorum. Çok gittim, ancak uzun süreli yaşamadığım için net konuşamıyorum.

    Bazı üyeler çoğu zaman "çomar, koyun sürüsü" tabir ettikleri bu yönlendirilebilir halkı durumdan mesul tutuyorlar. Görünürde mutlaka öyle, ancak ülkede etkinliği yüksek olan insanların sorumluluğunu ihmal ediyoruz gibi geliyor bana. Açıkçası bence asıl sorun da orada.

    .
    Bu söylediklerinize çok katılıyorum. Bizde sorun halkta değil, ülkenin kendini aydın zanneden okumuş kesiminde. Bir toplum nasıl idare edilir, püf noktaları nedir zerre kadar fikirleri yok. O yüzden de burnumuz bir türlü .oktan kurtulmuyor.

  8. #28
    SuleymanE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Mart 2015
    Şehir
    Bursa
    Motosikleti
    Yamaha Tracer 900 / Xpulse 200 4v
    Alıntı hasmet adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Açık açık yazdığınız için teşekkür ederim. Ne yalan söyleyeyim, etkilendim ve biraz da düşüncelendim.

    Malum forumda her türlü insan mevcut. Kritik düşünemeyen, ilkesizliğinin farkında bile olmayan, çoğu zaman da günün medyasının papağanlığını yapan insanlar ne yazarsa yazsın çok etkilemiyor beni şahsen. Çünkü bir ülkeye yön veren insanlar o tür insanlar değil kanımca. Gün gelip de rüzgar yön değiştirince onlar da değişiverirler, farkında bile olmazlar. Sayıları çok olsa da ehemmiyetleri yok. Çünkü kontrol edilebiliyorlar.

    Amerika'nın da çoğu cahildir. Tutucudur. Yüzde yirmi civarı ırkçıdır. Ancak işleyişi düzgündür. Çünkü ülkeyi aklı başında insanlar düzenler. Gerek devlette, gerek özel kuruluşlarda, medyada, üretimde, üniversitelerde, bunların karar verme mekanizmalarında rastgele halk değil, neyin ne olduğunu bilen insanlar olur. Bunların dediği, yaptığı, uyguladığına göre halkın kararı şekillenir. Avrupa'da nasıldır bilmiyorum, ancak benzerdir diye tahmin ediyorum. Çok gittim, ancak uzun süreli yaşamadığım için net konuşamıyorum.

    Bazı üyeler çoğu zaman "çomar, koyun sürüsü" tabir ettikleri bu yönlendirilebilir halkı durumdan mesul tutuyorlar. Görünürde mutlaka öyle, ancak ülkede etkinliği yüksek olan insanların sorumluluğunu ihmal ediyoruz gibi geliyor bana. Açıkçası bence asıl sorun da orada.

    Yazdıklarınızı neredeyse beş kez okudum. Okudukça daha da bağ kurdum. Ülkenin güvenliği söz konusu olunca bazı haklar ortadan kalkabiliyor, doğru. Ancak bu seviyede bir toptancılık modern bir batı devletinde uzun süredir yaşanmış değil. Zaten o yüzden modern adalet sistemini geliştirmişler, "cadı avı" gibi kavramlar oluşmuş. Guantanamo var, doğru, ancak bu daha çok bir dış operasyon. Amerika'da bir yakını Guantanamo'ya alınmış insan sayısı nüfusa oranlandığında yok denecek kadar azdır. Türkiye'deki durumla karşılaştırılabilir bir durum hiç söz konusu değil.

    Adalet gerçekten işliyor burada. "Doğru"nun gerçekten de bir gücü, bir ağırlığı var. Garip geliyor, dışarıdan çok belli olmuyor belki, ama "güç" değil, "doğru" kontrol ediyor gündelik yaşamı. Amerika'da yaşayan ve yabancı olduğu belli biri olarak onca senedir hiç ayrımcılığa maruz kalmadım. İskandinav ülkeleri de öyle. Malesef ülkemiz çok öyle değil. Bu yüzden ülke olarak etik seviyemiz, dindar geçinen kesim başta olmak üzere bir batı ülkesi seviyesinin çok altında bence. Kur'anda yazan değil, içinde yaşadığımız hayat belirleyici oluyor haliyle.

    Yazınızın asıl içeriğine geri dönecek olursak, beni düşüncelendiren durum geçerli argüman eksikliği...

    Durumun farkındasınız, "Evet adalet ülkemizde düzgün işlemiyor" diyorsunuz, ama sonra "ama nerede düzgün işliyor ki" diyorsunuz.

    Toptancılığın önemli bir sorun olduğu bilincindesiniz, ama darbede ölenleri, cemaat yüzünden adaletsizliğe, haksızlığa ve ayrımcılığa uğrayanlari, yakınlarının çektikleri acıları sebep olarak gösterip, bu olaylarla alakası olup olmadığı belirsiz insanların yaşadığı ciddi haksızlığa çok duyarsız yaklaşıyorsunuz.

    Mesela hapse atılıp 6 ay sonra salınan bir fetöcü kadın yakın arabanızın suçu neydi? Çünkü bir suç yazmamışsınız.

    Emin Çölaşan'ı ve yazılarını çok takip etmişliğim yok. Hakkında yazılanlara itiraz edecek bir argümanım da yok. Bu mektubu iyi niyetle yayınlamamış ta olabilir. Ancak bu durumun yazımın ana fikriyle ilişkisini de göremiyorum.

    Umarim rencide etmiyorum, etmedim.
    Sizin iyi niyetli olduğunuzdan şüphem yok. Bunu gerçekten içimden gelerek söylüyorum çünkü art niyetli olduğunuza inansam yazılarınıza daha en başta hiç yorum yapmazdım. Benim için önemli olan fikrinizi gerçekten samimiyetle dile getirmiş olmanız.
    Fikirlerinizi açık açık dile getirmeniz beni rencide etmedi ancak gerçekten üzdü.

    Karşıt fikirleri mutlaka dinlerim ve saygı da duyarım. Ama maalesef bilmediğiniz / yaşamadığınız çok şey var.

    Özellikle yurt dışında yaşayan, fetö örgütüyle sadece ucundan kıyısından muhatap olmuş kişiler bu fetöcülere sempati besliyorlar. Çünkü bu örgüttekilerin hepsi düzgün giyimli, düzgün konuşan, kibar ve efendi kişilikte gözüken insanlar. Yemeğe çağırırlar, çay sohbetine çağırırlar, sana dini hiçbir şeyi dikte etmezler, sen ne dersen de sana 1 kelime bile hakaret etmezler. Ne kadar da düzgün insanlar gibi duruyorlar değil mi? Böyle yaşayan insanlar nasıl kötü olabilir diye insan şüpheye düşüyor değil mi? Ama durum böyle değil maalesef.

    Hasmet ben bunları köklerine kadar biliyorum. Bir noktaya kadar aslında çok güzel bir oluşum gibi duran yapı bir noktada öyle bir sapkınlığa ve farklı amaca döndü ki yaşananlara şahit olsaydın, o haksızlığa uğrayanlardan biri de senin ailen olsaydı, tek suçun sadece vatanını fazla sevmek olduğu için fişlenip ailecek hayatın karartılmış olsaydı eğer; "verin bana 2 tanesini ellerimle sallandırayım meydanda" diye elinde yağlı iple sokakta koştururdun.
    O olmasını arzu ettiğin adalet yapısını tek tek çökerten bu şerefsizler.

    Seni yaşanan bir olaydaki kişinin yerine koyacağım, sadece anlayabilmen için (sadece empati yapabilmen için);

    Bir sabah ansızın işinden kovuluyorsun. Gerekçe ise "bilgisayarında hayvan p...nosu bulunması". Eşin de işinden atılıyor. Gerekçesi olarak atılan iftira ise "iş yerindeki tüm erkeklerle kırıştırmış bir o..pu olması". Bu nasıl olur diyorsun, kafan almıyor, dava etmek istiyorsun gittiğin adalet bulman gereken binada bu şerefsizlerin savcısı, hakimi var. Seninle alay ediyorlar. Çocukların okula gidemez hale geliyor, babası "eşek sevici", anası "o...pu" olan bir çocuk artık o. Sen rahat durmadın ve bu olayı kendim temize çıkaracağım diye didinmeye mi başladın? hop birde hapse atılıyorsun üstüne.

    Yahu bunlar yaşandı bu memlekette. Bunları yapanlar hep o temiz giyimli tatlı sözlü senin "aman ne iyi insanlar" dediğin fetöcü abiler ve ablalar !!

    Sen adaletin daha iyi tecelli ettiği bir ülkede yaşıyor olabilirsin. Ancak her münferit olayda bunları savunma gözünü seveyim. Yukarıdaki yazdığım hikayenin içinde hiç bulunmadın çünkü. Ama birilerinin babası, birilerinin abisi, birilerinin annesi birilerinin ablası bulundu.
    Bu kişiler bu ithamlarla yaftalandılar, insan yüzüne bakamaz oldular, hayatları ellerinden alındı.

    Bunun karşılığı fetöye selam bile vermiş herkes hapse tıkılsın demiyorum. Ama senin masum sandığın yada ben suçsuzum diyen kişilerin bu örgütle bağlantılarının çoğunu bilmiyorsun diyorum. Bahsettiğim 6 ay tutuklu tutulup bırakılan kadın da bu şerefsziler için neler neler yaptı. zekat adı altında para toplayıp fakir fukaraya dağıtacağına cemaate veriyordu. Girdiği işi de cemaat bağlantıları sayesinde elde etmişti.

    Ama seninle konuşsa bunlardan hiç bahsetmez. Boynunu eğip kendini acındırarak der ki "tek suçum namaz kılmak birde zaman gazetesi abonesi olmak".

    Sen de dersin ki yazık bu masumlara. O yüzden kaç seferdir diyorum bilmiyorsun, görmemişsin, yaşamamışsın.
    Bunu seni kızdırmak için demiyorum, gerçekten görmemiş, yaşamamışsın.
    Bizlere bu namussuzları lütfen savunma. Ben hükümet veya iktidar yanlısı birisi hiç değilim. Yorumlarımı bilen bilir tam bir muhalifim. Ama sırf hükümeti eleştireceğiz diye bu teröristleri masum göstermeyelim.
    bursalıali ve hasmet bunu beğendiler.

  9. #29
    twisten - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Nisan 2009
    Emin çölaşan bana göre bir gazeteci değil hatta iyi bir yazar bile değil. Duygu sorunları var bu adamın, çoğu yazısı böyle. Duygular içten olmalı, verilerle desteklenmeli. Bomboş bi yazı olmuş buda diğerleri gibi. Kadının ve çocukların haline üzüldüğünü yazan ama bunu okuyucusuna hissetiremeyen. Bu adamın kalemi keskin değil. Nice yetenekli yazarlar arasında nasıl kendine yer buluyor bilemiyorum...

    Konuya gelirsek elbette ki üzücü. Ama sorulması gereken sorular sorulmamış yazıda... Kadın ve eşi gerçekten suçlu mu? Suçlu ise milyonlarca insanın geleceği ile oynamış, hayatlara malolmuş bi yapının elemanı olarak çok da üzülmemeleri gerek. Aksine kendi evlatları için üzülmelerinin yanına çalınan sınav soruları için hakkı yenmiş, iğrenç iftiralar atılıp askeri okullardan atılmış gencecik çocuklar içinde vicdan azabı çeksinler...

    Tabi suçsuz iseler dünya yanmalı bence... Tıpkı ergenekon ve balyoz operasyonlarında canları yanan insanlara yandığımız gibi bunlara da yanmalıyız.
    Ama devlet devlet ise bu çocukların eğitim/sağlık/barınma/beslenme/rehabilite ihtiyaçlarını sağlamalı. (belkide yapmıştır, yazıda belirtilmemiş.)

    Sonuç olarak hiç bir mahkum sırf çocuğu da mağdur oluyor diye salınmamalı... Unutulmasın ki onlar kimsenin çocuğunu düşünmediler...
    bursalıali ve hasmet bunu beğendiler.

  10. #30
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Kasım 2015
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    SD 1290R
    Alıntı SuleymanE adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bunun karşılığı fetöye selam bile vermiş herkes hapse tıkılsın demiyorum. Ama senin masum sandığın yada ben suçsuzum diyen kişilerin bu örgütle bağlantılarının çoğunu bilmiyorsun diyorum. Bahsettiğim 6 ay tutuklu tutulup bırakılan kadın da bu şerefsziler için neler neler yaptı. zekat adı altında para toplayıp fakir fukaraya dağıtacağına cemaate veriyordu. Girdiği işi de cemaat bağlantıları sayesinde elde etmişti.

    Ama seninle konuşsa bunlardan hiç bahsetmez. Boynunu eğip kendini acındırarak der ki "tek suçum namaz kılmak birde zaman gazetesi abonesi olmak".

    Sen de dersin ki yazık bu masumlara. O yüzden kaç seferdir diyorum bilmiyorsun, görmemişsin, yaşamamışsın.
    Bunu seni kızdırmak için demiyorum, gerçekten görmemiş, yaşamamışsın.
    Bizlere bu namussuzları lütfen savunma. Ben hükümet veya iktidar yanlısı birisi hiç değilim. Yorumlarımı bilen bilir tam bir muhalifim. Ama sırf hükümeti eleştireceğiz diye bu teröristleri masum göstermeyelim.
    Anladığım kadarıyla haksızlığın ayyuka çıktığı farklı örnekler insanları bu duruma karşı biliyor. Sizin verdiğiniz örnekler de çok kötü, benim verdiklerim de.

    Birinde cemaat yüzünden çekilen acılar, diğerinde cemaate karşı atılan adımlardaki keyfilik sonucu çekilen acılar söz konusu. Birine siz şahit olmuşsunuz, diğerine ben.

    Aslında baştan beri demek istediğim sadece şuydu:

    Suçu ne olursa olsun, bir kadın, iki yaşındaki bebeği ile hapiste tutulamaz. Ne kutsal kitaba, ne de modern hukuka uyan bir durum bu. Serbest bırakılmak zorunda değil, ancak ev hapsi bunun için var.

    Gel gelelim bu her açıdan makul yorum bile şahsi bilenmişliğimize çarpıp "muhtemelen terörist olabilir" toptancılığına, teker teker değerlendirmek yerine toplu yargılamaya, ve malesef terörist ve vatan haini gibi kelimelerin kolayca kullanılabildiği faşizme yakın bir radikalliğe itiyor hepimizi.

    Normal bir durum değil bu. Problem şu ki bu durum bitmediği sürece ülke olarak normalleşmemiz de mümkün gözükmüyor.

  11. #31
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    08 Mayıs 2018
    Dünün fetocuları olimpiyat düzenleyen, doğum günü kutlayanları hönkürmeye başlamış yine. Soytarısınız. Yandan çarklı dinciler.

  12. #32
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Kasım 2015
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    SD 1290R
    Alıntı Surinam adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Dünün fetocuları olimpiyat düzenleyen, doğum günü kutlayanları hönkürmeye başlamış yine. Soytarısınız. Yandan çarklı dinciler.
    Bu başlıkta herhangi hönkürme dikkatimi çekmedi şahsen.

    Sadece ters evrim geçirerek algı ve iletişim kapasitesi 140 karakterle sınırlanmış bir kaç zamane ilkelinin yine 140 karakter sınırına uyarak gösterdiği içeriksiz tepkiden başka dikkate değer bir problem gözükmüyor.

  13. #33

    Üyelik
    03 Haziran 2018
    Alıntı hasmet adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bu başlıkta herhangi hönkürme dikkatimi çekmedi şahsen.

    Sadece ters evrim geçirerek algı ve iletişim kapasitesi 140 karakterle sınırlanmış bir kaç zamane ilkelinin yine 140 karakter sınırına uyarak gösterdiği içeriksiz tepkiden başka dikkate değer bir problem gözükmüyor.
    Ne anlatısırsanız anlatın sizi anlamak istemeyecekler. Sonunda fetöcü olacaksınız. Adalet herkesin kendine istediği bir şey haline gelmiş.

  14. #34
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Kasım 2015
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    SD 1290R
    Alıntı oktayakgoz adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ne anlatısırsanız anlatın sizi anlamak istemeyecekler. Sonunda fetöcü olacaksınız. Adalet herkesin kendine istediği bir şey haline gelmiş.
    Amacım anlatmak değil aslında, anlamak daha çok. Çemkirerek kendini ifade edenlere aldırmıyorum, çünkü daha önce bashettigim gibi etkisiz eleman çoğu. Ortamın dikte ettiği duruma göre yarin tam tersi şekilde cemkirebilirler.

    Adalet herkesin kendine istedigi bir şey, ancak bu konuda cemaatin kendisi de temiz değil. Ergenekon davasinda CD sahtekarligi ortaya çıktığında geri adim atmaları gerekirdi. Şimdi de "ettiniz cekiyorsunuz" diyenlere karşı bir şey söyleyemiyorlar. Eline güç geçtiğinde yaptığı sayısız haksızlığa çok şahit var. Insanlar boşuna nefret etmiyor. Iktidardan ve kategorik olarak karşı olanlardan bahsetmiyorum, cemaat yüzünden haksızlığa uğrayanları diyorum. Zaten makul yazılanlar da bunlari dile getiriyor.

    Açıkçası asıl sorun da burada ve bizde...

    Yirmi sene Amerika'da yaşadıktan sonra anladım ki millet olarak çok da uzlaşı ve özgürlük yanlısı değiliz. Daha doğrusu böyle yetişiyor, çevreden böyle görüyor ve şartlanıyoruz. Tahammül edemiyoruz çok. Dindar olan dini eleştirene, Atatürkçü olan Atatürkü eleştirene tahammül edemiyor, herkes birilerine kızgın. Becerebilen kadrolaşıp hak yemekte beis görmüyor. İnsanı insan yapan asıl faktörleri görmüyoruz. Öyle olunca da bir arada yaşayamıyoruz, ülke olarak birlik olamıyoruz. Bu zaafımızı kullanan fırsatçıların ağına düşüp sürünüyoruz.

    Bir noktada birilerinin bir güzellik yapıp, erdem gösterip, zorunda olmamasına rağmen kendinden olmayana sahip çıkması lazım...

    Bakın bunun Amerika'da örneği çok. İnsanlar, çoğunluğu olmasa da, bir noktada insan olma paydasında buluşup birbirlerine sahip çıkabiliyorlar, farklı görüşten, farklı dinden, farklı ırktan, farklı yerlerden olmalarına rağmen. Keşke biz de yapabilsek. Açıkçası bir şekilde yapabilmemiz lazım.
    twisten bunu beğendi.

  15. #35

    Üyelik
    11 Eylül 2012
    Şehir
    Türkiye
    Motosikleti
    Yamaha X-Max 250
    Bu konuda ABD ne kadar örnek alınabilir emin değilim ? Irkçılığın dikalası orda var bence, sadece WASP olanlar kolay yaşayabiliyor, ya da onların kurduğu düzene biat edenler sıkıntı çekmiyor. Kalanlar çöplükte yaşıyor,dilenciliğe mahkum ediliyor. Hele sistem karşıtı muhalif sesler anında etkisizleştiriliyor. Tabii bizdeki gibi hapse atılıp 7 sülalesiyle sürüm sürüm süründürülmüyor, biz Ortadoğu ülkesiyiz ve insan kalitemiz çok düşük , o ayrı. İskandinav ülkeleri gibi olabilsek ne güzel olurdu , ama bu kültürde imkansız bir durum.
    twisten bunu beğendi.

  16. #36
    kurubuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Aralık 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    CBF1000FA
    Yandaşın emin çölaşan allerjisi devam ediyor. Sen istediğin kadar okuma, türkiyenin hilesiz en çok satan gazetesindeki en çok okunan yazarlardan.

  17. #37
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Kasım 2015
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    SD 1290R
    Alıntı drtayfun adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bu konuda ABD ne kadar örnek alınabilir emin değilim ? Irkçılığın dikalası orda var bence, sadece WASP olanlar kolay yaşayabiliyor, ya da onların kurduğu düzene biat edenler sıkıntı çekmiyor. Kalanlar çöplükte yaşıyor,dilenciliğe mahkum ediliyor. Hele sistem karşıtı muhalif sesler anında etkisizleştiriliyor. Tabii bizdeki gibi hapse atılıp 7 sülalesiyle sürüm sürüm süründürülmüyor, biz Ortadoğu ülkesiyiz ve insan kalitemiz çok düşük , o ayrı. İskandinav ülkeleri gibi olabilsek ne güzel olurdu , ama bu kültürde imkansız bir durum.
    ABD bir çok konuda örnek bir ülke değil, ancak yazdıklarınızı yirmi yıldır içinde yaşadığım ülke ile bağdaştırmakta zorlanıyorum.

    WASP dominasyonu taa Kennedy'nin seçilmesinden itibaren zayıflamaya başlamış. Bugün WASP küfür gibi birşey, daha dogrusu genelde pejoratif anlamda kullanılan bir terim.

    Hele hele "biat edenlerin kurtulup kalanların çöplüğe mahkum olması" gibi iddialar kesinlikle makul genellemeler değil bugünün Amerikası için.

    İskandinav ülkeleri çok daha iyi örnekler bir çok konuda, ancak onlarda da aşırı sağ uzun süredir kuvvet kazanmakta.

    Amerika'nın bir avantajı uzun süredir farklı ırkları ve milletleri barındırması, ve göçmenlerin oluşturduğu yeni bir ülke olması. Mesela Fransa da bayağı kozmopolit, ancak onların ırk, millet ve din çeşitliliğine yaklaşımı çok daha sınırlı Amerika'ya göre.

    Bizim entellektüelimiz de Fransa'yı baz almış zamanında, kaçınılmaz olarak. Çünkü öyle veya böyle içinde yaşadığımız modern topluma şekil vermiş herifler. Bugün bile Paris'i gezip etkilenmemek mümkün değil. Yüz sene öncesini düşünemiyorum bile.

  18. #38

    Üyelik
    03 Haziran 2018
    Alıntı hasmet adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Amacım anlatmak değil aslında, anlamak daha çok. Çemkirerek kendini ifade edenlere aldırmıyorum, çünkü daha önce bashettigim gibi etkisiz eleman çoğu. Ortamın dikte ettiği duruma göre yarin tam tersi şekilde cemkirebilirler.

    Adalet herkesin kendine istedigi bir şey, ancak bu konuda cemaatin kendisi de temiz değil. Ergenekon davasinda CD sahtekarligi ortaya çıktığında geri adim atmaları gerekirdi. Şimdi de "ettiniz cekiyorsunuz" diyenlere karşı bir şey söyleyemiyorlar. Eline güç geçtiğinde yaptığı sayısız haksızlığa çok şahit var. Insanlar boşuna nefret etmiyor. Iktidardan ve kategorik olarak karşı olanlardan bahsetmiyorum, cemaat yüzünden haksızlığa uğrayanları diyorum. Zaten makul yazılanlar da bunlari dile getiriyor.

    Açıkçası asıl sorun da burada ve bizde...

    Yirmi sene Amerika'da yaşadıktan sonra anladım ki millet olarak çok da uzlaşı ve özgürlük yanlısı değiliz. Daha doğrusu böyle yetişiyor, çevreden böyle görüyor ve şartlanıyoruz. Tahammül edemiyoruz çok. Dindar olan dini eleştirene, Atatürkçü olan Atatürkü eleştirene tahammül edemiyor, herkes birilerine kızgın. Becerebilen kadrolaşıp hak yemekte beis görmüyor. İnsanı insan yapan asıl faktörleri görmüyoruz. Öyle olunca da bir arada yaşayamıyoruz, ülke olarak birlik olamıyoruz. Bu zaafımızı kullanan fırsatçıların ağına düşüp sürünüyoruz.

    Bir noktada birilerinin bir güzellik yapıp, erdem gösterip, zorunda olmamasına rağmen kendinden olmayana sahip çıkması lazım...

    Bakın bunun Amerika'da örneği çok. İnsanlar, çoğunluğu olmasa da, bir noktada insan olma paydasında buluşup birbirlerine sahip çıkabiliyorlar, farklı görüşten, farklı dinden, farklı ırktan, farklı yerlerden olmalarına rağmen. Keşke biz de yapabilsek. Açıkçası bir şekilde yapabilmemiz lazım.
    Yapılması gereken asgari müşterekte birleşmek ama yapmak istemiyoruz. Bedelinide ödüyoruz.


2. sayfa BirinciBirinci 12

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)