"anlarsan biter. anlamazsan tekrar eder"
"Hayat tekrarları sever"
beyler önce de yazdım tekrar yazıyorum. yorumlarınıza dikkat edin. iş alırsınız başınıza benden söylemesi..
Aynen öyle. Muhalif olacağım diye hükümetimize atılan iftiraların hakaretlerin haddi hesabı yok.
Bunlara ağzınla kuş tutsan yaranamazsın. Bu hükümet daha ne yapsın ? Insanımız şunu anlamıyor, sayın Başkanımız da sayın hükümet yetkililerimiz de ne yaparsa bizim refahımız bizim can güvenliğimiz bizim iyiliğimiz için yapıyor. Yahu onların görevi o. Ama yok illa muhalif görüneceğiz diye komik duruma düşmeler haddini aşmalar.
Ama merak etmeyin hükümetimiz yetkilileri ve kolluk kuvvetlerimiz bunların hepsini görüyor. Burada yazılanları da görecektir elbet. O yüzden diyorum yol yakından bırakın bu kini düşmanlığı hükümete muhalif olacağım derken gavuru sevindirmeyin maşa olmayın. Bizim bizden başka dostumuz yok. Biraz doğruları görün. Hak yolundaki insanlardan milletine zeval zulm gelmez. Anlayın artık şunu.
1. Bu bahsettiniz olması gereken devletçilik. Türkiye'nin deneyimi bu şekilde değil ancak. Özelleştirme bir türlü gerçekleşemedi. Devletin elinde verimsiz şekilde işlemeye devam etti.
2. Marshall yardımlarını bir çok Avrupa ülkesi aldı. Bizim aldığımız çoğundan kat kat daha az. Petrolumuz yok, ancak yerimiz güzel. Bu coğrafyanın sunduğu avantajı kendi çıkarımız adına korumak ve en etkili şekilde değerlendirebilmek için ya Rusya, ya da batı ile stratejik ortaklık kurmak zorundayız. Soru, hangisiyle?
3. Şahsen "dinci emperyalist uşak" gibi tehlikeli ve ayrıştırıcı tanımlamalara hiç prim vermiyorum. Belli kesimden tepki çekme dışında bir faydasını da görmüyorum. Sorun din değil, sorun Atatürk değil, sorun laiklik değil, sorun demokrasi değil. Sorun bunları ağızlarına sakız ederek kendi çıkar ve saltanatları adına kullanan sahtekarlar. Bunlarin dindar olduğunu iddia edenleri de var, Atatürkçü olduğunu iddia edenleri de. Yarıştırmanın bir anlamı yok.
Bakın yazdığınız cümlelerin tümünde din negatif konotasyona sahip.
Dini dışlayamazsınız, ötekileştiremezsiniz. "kim dışlıyor yahu" deniyor ama yazılanlara ve işleyişe bakınca öyle olmadığını iddia etmek için kör olmak lazım. Başörtülü bir insan üniversiteye gidebilmeli, üniversitede ders verebilmeli, kamuda çalışabilmeli. Buna engel olunması, bu haksızlığı diline sakız yapıp kendi siyasi çıkarı adına kullanacak sahtekarlara alan açmak demek. Bakın sonucu herkes için kötü.
Aynısı azınlık (Kürt, Yahudi, Hristiyan, Ateizm) karşıtı söylemler için de geçerli. Kürtçe gazete televizyon olmalı, ikinci dil olarak eğitimi verilmeli.
Yazar malesef asıl sorunu ıskalamış, orijinal bir öneri sunamamış, aynı Perinçek, Aydınlık, OdaTV söylemleri ile yüzde yüz uyumlu bir şahsi değerlendirmede bulunmuş.
eleştirmek; sevmemek, bütüne saldırmak değildir
Tabii ki degil. Yazar durumu kendi bakis acisiyla ozetleyip cozum onermis. Ben de son paragrafta demisim ki:
"Yazar malesef asıl sorunu ıskalamış, orijinal bir öneri sunamamış, yaziyi yayinladigi Perinçek, Aydınlık, OdaTV söylemleri ile yüzde yüz uyumlu bir şahsi değerlendirmede bulunmuş."
Bir baska deyisle, kendim farkli dusunmekle beraber yazarin bakis acina saygi duyuyorum. Ancak cozum onerisi makul degil, orijinal degil, icinde bulundugumuz durumu doguran gecmisin tekrari sadece.
Cozum olarak umut vadeden bir aciklama ornegi: Kimligi belli birinin veya bir yayin organinin kendi cephesini samimiyetle elestirmesi, ve ya gecmis hatalarini kabul etmesi, ve ya kendinden olmayanlarin haklarini korumasi ve kollamasi... Yani belli konumlarda olanlarin biraz genis dusunup, ezberi bozup, risk alip, insanlari sasirtmasi lazim. Sessizce dislamak veya vurdumduymazlik gostermek yerine direk onlara hitap edip haklarina ve ihtiyaclarina seslenmeliler. Yoksa insanlar da hakli olarak boyle demeye devam ederler:
OdaTv yerine herhangi bir medya organi ismini koyabilirsiniz... Zaten medya bitmis durumda ulkemizde.
Kendi cephemizin yazdiklarini "oh, cok guzel, super" deyip desteklemenin kimseye, hic kimseye faydasi yok... Pek seviyoruz baskalarini elestirip kendimizi yuceltmeyi. Kim sevmez ki?
Bizzat tanık olduğum bir hadiseden bunun düpedüz adice bir yalan olduğunu söyleyebilirim. Yılda %4-6 arası kar marjı olan, küresel pazarda kolayca satılabilen bir ürün üreten bir stratejik ağır endüstri işletmesini, bir gayrimenkul projesiyle kıyaslayarak "ooo, bunun karlılığı çok az" diyip özelleştirmeye kalkmak, hem de yeni sahip(!)lerine devlet bankasından alınan krediyle vermek düpedüz vatana millete hıyanettir. Şimdi o endüstri tesislerinin yerine yapılan bomboş beton yığını avmlerin kolonları, nazik bir yerlere sürtülmekten başka bir işe yaramayacak.
Dincilik tarikatçılık konusuna gelirsek. Yazdıklarınızdan aptal bir adam olmadığınız anlaşılıyor. Dindar ve dinci kavramları arasındaki farkı bilmediğinizi/anlamadığınızı söylemek zor. Dolayısıyla arkadaşı "oo din düşmanı mısın la sen" diye eleştirmeye kalkmanıızın arkasında art niyet ararım. Bu ülkeye en büyük zararları din maskesi giyip kendisi ve etrafını zengin edenler vermiştir. Ha atatürk maskesi giyip, millete atatürk markası satıp zenginleşenler yok mu ? Var.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)