her nerede ve her ne koşulda olursa olsun ÇAYI MUHAKKAK BULURLAR
birkaç saat çay icmezlerse BAŞLARI AĞRIR
yemek yemeye başlamadan önce çayı ocağa vururlar-ketılı ateşlerler
yardırın çay seven dostlarım.
her nerede ve her ne koşulda olursa olsun ÇAYI MUHAKKAK BULURLAR
birkaç saat çay icmezlerse BAŞLARI AĞRIR
yemek yemeye başlamadan önce çayı ocağa vururlar-ketılı ateşlerler
yardırın çay seven dostlarım.
Ankaralı bir arkadaşım vardı, her yemeğin yanında muhakkak bir kupa çay olurdu.
Ben bunun tam tersiyim sanırım. Yılda içtiğim çay miktarı 3 bardağı geçmez.
özellikle çay içeyim diye birşey yok sadece masama geldiğinde günde 1-2 adet içerim, daha çok kahveciyim.
ama ciddi ciddi çaysız duramayan insanlar var, sanırım benim kahvesiz duramamam ile aynı durum.
Dip not : Çayı şekersiz içenler tarikatına üyeyim
Anger clouds judgement and it makes us do things that we end up regretting. Things we can never take back.
Benim peder tam tiryakidir.
Çaykur ‘tiryaki’ harici içmez.
Sıkıysa kaçak ya da lipton ver, evlatlıkdan red eder.
Yüreğine güveyorsan porselen kupada ver.
Sabah 6 gece 12 ful dem accık su koyar.
Herif bildiğin manyak mk karıyı boşadı bu yüzden.
ben genelde çay seanslarında 1 su bardağı ile ve 4 bazen 3 küp şeker suretiyle tüketirim. nadiren de olsa şeker katmadığım olur, yani şeker miktarı bende sabit değildir, canım ne kadar şeker istiyor ve ne kadar istemiyor ise ona göre şekerini ayarlıyorum.
mesela yemek yiyeli 15 dakika oldu ve şimdi çayı demleyeceğim ve 20 dakikada çayın hazır olması sürse ne etti 35 dakika, yemekle bir yada yemekten sonra içmiş gibi olmaktan kurtardım az bir şey diyebilirim.
çayın yanında kek olduğu için bu sefer su bardağına 2 küp şeker atacağım çünkü fazla şeker bayıyor beni. normalde şeker enerji verir ama fazlası beni triplere sokuyor.
çay içmediğim günü hatırlamıyorum. çayın markası önemli değil ama kaliteli olursa makbule geçer ve açık içerim ve nadiren 2. bardağı da içtiğim oluyor.
o benim bir öğün içmeyim illaki başım ağrır kansızlıkta var zaten )
çayı güzel olan biryerde sabah akşam çalışırım...
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:22 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:21 ----------
bir de bu var...
"ONE DAY YOU WILL WALK ALONE"
Kattle'da su ıstıp çay yapanı gördüğüm an o çaydan yudum almadan kalkarım aga,böylede ruhsal bir psikopatım..
İçini vere vere demlenecek çay,kazan varsa dadı daha başka olur..
Alüminyum çaydanlık üstüne porselen demlik favorim,sigarayıda yaktımmı başkada derdim kalmaz...
Bir önceki çalıştığım yerde çay ve kahve makinesi vardı.
Hiç bir zaman sevemedim o makineleri.
Bir kaç yıl önce işimi değiştirdim.
Yeni başladığım yerde çay ocağı...
Deymeyin keyfime.
Kendi çayımı kendim demlerim evde.
Bir gün eşim '' Fahri, Ömür kim?'' diye bir soru sordu.
''Çaycımız'' dedim gayet masum bir şekilde.
Niye ki?
Adını sayıklıyordun dün gece...
iş yorgunluğundan dolayı uyuyup gitmişim, kalktım ve çayımı demledim ama dün ki yapılan kek bitmiş, kuru kuru bir bardak çay içtim. çay bir kaç dakika önce bitti şimdide yengem börek yapmış ve yeğenim ile börek yolladı ve böreğide kuru kuruya yiyorum çünkü çayı 2 bardaklık demledim ama 1 bardaktan sonrası bozuyor beni, börekte yağlı gine miğdemi baydı.
hep terslik hep terslik.
gerçek çay tiryakisi çay makinesi ile yapılan çaya elini sürmez. ancak ve ancak çaysız kaldığı zamanlarda veyahut ortama ayak uydurmak için içer. hele hele karton bardak gördüğü zaman tüyleri diken diken olur tiryakinin.
İşim ambar. Bi çok fabrikadan yük alırım ve hepsinde çay ocağının yerini bilirim. Gidip çay doldurma hakkım var bana özel.
Yükünü getirdiğim esnaf yada sanayideki arkadaşlar kapıda benim kamyonu yada motoru görünce çay söylerler. Yada çırağa seslenilir. "Oğlum koş Erdi abinin çayını getir. " usta meşgulse ve çayım söylenmemişse çırak ustasından azar yer. Benim durumda böyle.
Çay benim için kahvaltıda 1/3 ü içilen,sıcak bir içecekti.Birde bisküvi sokup,eriyip içine düşenleri kaşıkla kurtarma operasyonları yaptığım minik havuzdu.Kahvede öyle.Kahveyi azaltmak gerekince çaya ağırlık vermiş olsamda içine abur cubur daldırıp yüzdürmek hobim.
Bardağın çatlamaması için geleneksel hep önce dem koyulup sonra su doldurulsada ben önce suyu koyarım sonra açıklık koyuluğunu ayarlarım.Yıllar sonra çaya başlayınca böyle icatlar çıkabiliyor.
Birde küçük yaşlardan kalma şeker attıktan sonra çay kaşığı ile tat yoklama ve serçe parmağını kaldırma hareketlerim varki,en resmi ortamda bile farkında olmadan yapıyorum.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)