Avrasya Tüneli Geçiş Garantisi İçin Devlet 123.000.000 TL Ödeyecek (Sadece 2017 için)

[mgora]

Buna ben bir şey söyleyebilirim İETT bir otobüsün günlük kazancı 20.000 TL civarı fazlası var eksiği yok zarar etmesi için İETT içinde çok iyi hırsız olması lazım zarar ediyorsa birileri çalıyordur.

Diğer konulara değinecek olayımmı dedim gerek yok dedim çünkü 1970 yılında temeli atılan boğaz köprüsü 5 yıl süre ile ücret alınacaktı yani 5 yıl sonra ücretsiz olacaktı. ve birilerinin şu söylemi kışkırtıcı demekde çok doğru değil çünkü o dönem Rahmetli Erbakan'da bir söylemlerde bulunmuştu yani sadece Ecevit söylememişti. aynı şekilde zamanın İstanbul Büyük şehir Belediye Başkanının Üçüncü köprüyü yapmak demek istanbulun ciğerlerini sökmek demek deyip kendi hükümetinde bunun yaptırmak için ihaleye açmak gibi.
Bu projelerin yapılmasında planlama olarak bir sorun varmı yokmu bilemem sonuçta bu konuda yeterli bilgiye sahip değilim ekolojik olarak faka güncel konjektörde ekonomi olarak doğru bir planlama olmadığı ortada Kanadada - bilmem kaç derecede yapılan 50 km'lik yol masrafı ile Türkiyede 15 km'lik bir yol yapılabiliyorsa ortada çok ciddi bir ekonomi ve matematik problemi var. ihale konusuna gelince o iş çok çetrefilli ihaleye 10 farklı firma katılım yapmış gösterilip sadece 1 katılım olduğu çok olmuştur hatta şunuda söyliyeyim bir arkadaşıma yol yapım için ihaleye girip hiç bir harcama yapmadan taşeronlara paslanması için istek geldi birileri tarafından paranın çok kolay olması arkadaşımı biraz korkuttuğu için ret etti.

İett niye zarar ediyor net örnek mesela Başakşehir'i erguvan otobüslere ihale ediyor ,uzak bir hat bu hat sahipleri adamını bulup daha karlı hatlara geçiyor.Başakşehir yine sarı otobüslere kalıyor.
Bu şekilde kar eden hatları özele verip , kar etmeyen hatları alan bir iett'de zarar ediyor.Daha bunun harcama kısmına girmedik.

Köprüye gelince tünel var ama vatandaş tünel beğenmiyor...

[yaşlıveacemi]

Tek soru:

Daha önceki 2 köprü yapılırken devlet bu şekilde garanti verip, üzerine bu şekilde ödeme yaptı mı?

Yapmadıysa bu yazdıklarınızın hiiiç bir anlamı yok.

Ben sade vatandaş olarak devletin hangi köprüye ne garanti verdiğini bilmiyorum ama eğer sen bu köprüleri, yolları, barajları, hastaneleri, 1150 odalı sarayı pardon külliyeyi elin parası ile yaparsan elin oğlu o garantiyi alır.

O elin oğlu sana verdiği parayı kendi vatandaşından faizle toplayıp cebinden vatandaşına tıkır tıkır faizini ödeyip 4 veya 5 sene hiç sesini çıkarmadan kenarda bekler ve sonra parasını 10 veya 15 yılda taksitler halinde alırsa. Bunların hesabını kuruşuna kadar sana ama öyle ama böyle sorar.

---------- Mesajlar birleştirildi - 05:02 ---------- bir önceki mesaj zamanı 03:34 ----------

Apartman yönetici her ay aidat topladığı daire sahiplerine apartmana asansör yaptırıcam diyor.
Daire sahipleri çok seviniyor.
Bir tanesi iyi ama pahalı olmaz mı paramız yetecek mi diye soruyor.
Yönetici, merak etmeyin cebimizden bir kuruş çıkmayacak diyor.
Fakat asansörü bir şirkete yaptıracam, her binişinizde para ödeyeceksiniz.
25 yıl sonra asansör tamamen bizim olacak diyor.
Tabi şirket günde şu kadar kişi asansörü kullanacak diye garanti istiyor ve alıyor.

Razı gelirmisiniz?
En azından bizim aidatlar ne oldu diye sorarsınız değil mi?
Üstelik yönetici seçilirken şu yüzükten başka bişeyim yok demiş ama her ay araba değiştiriyor, oğluna jetski alıyor.
Siz bu arada aidat ödemeye devam ediyorsunuz.

Memleket o daire sahiplerinin durumunda.
1. katta oturan asansöre biniş pahalı ama banane 5. katta oturan Hıdır emmi düşünsün diyor.
Ama bilmediği önümüzdeki ay yönetici aidatlara zam yapacak çünkü Hıdır emmi asansöre binmeyip merdivenleri kullandığı için asansörü yapan şirkete verilen garanti tamamlanamıyor.
Ne zannediyordunuz yani.
Yöneticinin garantiyi cebinden ödeyeceğini mi?

Hizmete bak!
Geçenden 1 akçe
geçmeyenden 3 akçe...

Abi ne saçmalıyorsun ya bırak bu harry potter hikayelerini ben sana gerçek dede korkut masalı anlatayım. ( hem % 100 yerli ve milli )

Ben bir apartmanın en üst katında ( 5. kat ) oturuyorum. Geçen kış bizim çatı aktı çocukların yatak odasına yöneticiyi çağırdım durumu gösterdim. Yönetici hemen her daireden 500 tl topladı çatıyı yaptırdı kimse demedi kardeşim ben alt kattayım bana ne. Sonra yazın kanalizasyonda problem oldu alt katlardan bxk çıktı yönetici yine para topladı kanalizasyonu yaptırdı. Kimse demedi ben üst kattayım bana ne. Ortada olan daireler bu olaylarla hiç bir alakaları yokken ikisinde dede tıpış tıpış ödedi. Yani amiyane tabir ile çamura yatamazlarmıydı yatarlardı. Sence niye yatmadılar? ee sorun ne madem ortak bir toprak parçası üzerinde yaşıyoruz o zaman istesek te istemesekte kullansak ta kullanmasak ta bazı şeylere para ödeyeceğiz. Bunu sulandırmanın aklımız sıra bulandırmanın ne anlamı var hıdırmış mıdırmış. ( En azından senin o hıdır emmi diye bilirdi ben caminin tuvaletine şey yapıyorum gösterin benim bxkumu ) Alsana hikayeyse gerçek hikaye

[_chaotic_]

Ben sade vatandaş olarak devletin hangi köprüye ne garanti verdiğini bilmiyorum ama eğer sen bu köprüleri, yolları, barajları, hastaneleri, 1150 odalı sarayı pardon külliyeyi elin parası ile yaparsan elin oğlu o garantiyi alır.

O elin oğlu sana verdiği parayı kendi vatandaşından faizle toplayıp cebinden vatandaşına tıkır tıkır faizini ödeyip 4 veya 5 sene hiç sesini çıkarmadan kenarda bekler ve sonra parasını 10 veya 15 yılda taksitler halinde alırsa. Bunların hesabını kuruşuna kadar sana ama öyle ama böyle sorar.

---------- Mesajlar birleştirildi - 05:02 ---------- bir önceki mesaj zamanı 03:34 ----------



Abi ne saçmalıyorsun ya bırak bu harry potter hikayelerini ben sana gerçek dede korkut masalı anlatayım. ( hem % 100 yerli ve milli )

Ben bir apartmanın en üst katında ( 5. kat ) oturuyorum. Geçen kış bizim çatı aktı çocukların yatak odasına yöneticiyi çağırdım durumu gösterdim. Yönetici hemen her daireden 500 tl topladı çatıyı yaptırdı kimse demedi kardeşim ben alt kattayım bana ne. Sonra yazın kanalizasyonda problem oldu alt katlardan bxk çıktı yönetici yine para topladı kanalizasyonu yaptırdı. Kimse demedi ben üst kattayım bana ne. Ortada olan daireler bu olaylarla hiç bir alakaları yokken ikisinde dede tıpış tıpış ödedi. Yani amiyane tabir ile çamura yatamazlarmıydı yatarlardı. Sence niye yatmadılar? ee sorun ne madem ortak bir toprak parçası üzerinde yaşıyoruz o zaman istesek te istemesekte kullansak ta kullanmasak ta bazı şeylere para ödeyeceğiz. Bunu sulandırmanın aklımız sıra bulandırmanın ne anlamı var hıdırmış mıdırmış. ( En azından senin o hıdır emmi diye bilirdi ben caminin tuvaletine şey yapıyorum gösterin benim bxkumu ) Alsana hikayeyse gerçek hikaye

Evet sizin yönetici doğrusunu yapmış. Eğer catiyi bedava yaptıracağız deseydi sonra herkes çatıyi kullanmak icin her ay 50 lira verecek çünkü garanti verdim deseydi, çatıyi yaptırdığı amcasının oglunun parası olmadığı halde kredi çektirip bankadan ona kefil olsaydi, sonra da adam başı 500 liraya mal olacak çatıyi 5000 liraya mal edip size apartman toplantısında dombira calsaydi yanlış yapmış olurdu. Bakın size gerçek bir hikaye.

Hem deli dumrul da dede korkut hikayesiydi değil mi?

[hasmet]

Ben sade vatandaş olarak devletin hangi köprüye ne garanti verdiğini bilmiyorum ama eğer sen bu köprüleri, yolları, barajları, hastaneleri, 1150 odalı sarayı pardon külliyeyi elin parası ile yaparsan elin oğlu o garantiyi alır.

O elin oğlu sana verdiği parayı kendi vatandaşından faizle toplayıp cebinden vatandaşına tıkır tıkır faizini ödeyip 4 veya 5 sene hiç sesini çıkarmadan kenarda bekler ve sonra parasını 10 veya 15 yılda taksitler halinde alırsa. Bunların hesabını kuruşuna kadar sana ama öyle ama böyle sorar.

Abi ne saçmalıyorsun ya bırak bu harry potter hikayelerini ben sana gerçek dede korkut masalı anlatayım.*

Tek soru sormuştum. Cevap verseydiniz keşke. İronik bir şekilde hikaye okumuşsunuz

O kadar saçma ki yazdığınız. Aklınıza yatacak şekilde üfürmüşsünüz. Finans işim değil ama malesef benim kadar bile anlamıyorsunuz anlaşılan.

Bırakın köprüyü, ben şu an şirket olarak kredi çektiğimde bile bana kredi veren banka riske giriyor. Eğer işi batırırsam parası tamamen heba olacak, ve hiç bir hak iddia edemeyecek çünkü. Finansman budur. Garanti sabit faizle para zaten bulursunuz. Finansman böyle bir garanti istiyorsa o yatırım akılcı değildir.

[Levent]

Tek soru sormuştum. Cevap verseydiniz keşke. İronik bir şekilde hikaye okumuşsunuz

O kadar saçma ki yazdığınız. Aklınıza yatacak şekilde üfürmüşsünüz. Finans işim değil ama malesef benim kadar bile anlamıyorsunuz anlaşılan.

Bırakın köprüyü, ben şu an şirket olarak kredi çektiğimde bile bana kredi veren banka riske giriyor. Eğer işi batırırsam parası tamamen heba olacak, ve hiç bir hak iddia edemeyecek çünkü. Finansman budur. Garanti sabit faizle para zaten bulursunuz. Finansman böyle bir garanti istiyorsa o yatırım akılcı değildir.

Dünyada sigorta şirketleri boşuna mı var ? Her bankanın parası sigorta teminatı altında bi kere, sen kıçı kırık 50 100 binlik motoruna kasko yapmadan binemeyeceksin, elin bankası vereceği krediyi sigortasız verecek öyle mi?? şaka gibi.

Kaldi ki bireysel kredilerde,verilen kredi çift yönlü garanti altındadır, öncelik ile krediyi çeken kişiye zaruri ölüm kalım,işsizlik sigortası yaptırılır, ikincisi de bankanın kendi sigortasıdır, merak etmeyin, herkes eşeğini sağlam kazığa baglamadan iş görmez bu dünyada.

elin parası ile yaparsan elin oğlu o garantiyi alır.

Konudan bile bir haber yorumlar.
Elin parası mı ile yapmak mı? Biz mi yapmışız?
Yap - İşlet - Devret Ne demek?
(bir çeşit özelleştirme modelidir... kısa anlamda; devletin parası, teknolojisi yetmiyosa, köprü, otoyol, tünel, baraj vb. yapılar ihale aracılığıla, gücü olan bi şirkete devredilir, şirket bu yapıyı kendi finansmanıyla yapar, işletir, anapara'sını çıkarır, sözleşmeye göre bi süre de kâr ettikten sonra da devlete devreder)

Şurada şunları yazmak için bile zaman kaybediyoruz.

[SuleymanE]

Yahu durun sakin. Bak 2dk uğramadım hemen başlamış polemikler :D
Mehmet amca, hakkı dayı, kasım dede eğer yapılan hizmetlerden çok memnunsa, "yahu ne güzel köprü yaptılar, elbet parasını isteyecekler" diyorsa siz niye onlara zorla aksini anlatmaya çalışıyorsunuz ki?

Bir şeyler anlamak ve görmek isteyen olsa, yaşanan o kadar olay var, zaten kendi kendilerine anlarlardı değil mi?

Bence muhaliflerin yaptığı yanlış. Yahu adamlar gayet memnun. Neyin ısrarı bu hala anlamıyorum?

"Yok ben illa ikna edeceğim, ben anlatırsam mutlaka ikna olurlar" diye düşüneniz varsa ilk önce şu aşağıdaki videodaki dayıya dünyanın yuvarlak olduğunu izah ederek kabul ettirin, eğer başarabilirseniz, daha sonra hükümetin kötü ekonomi yönetimini de izah edersiniz

Yok amaç stres atmak, iki çift laf sokup rahatlamaksa, bak ona bir şey diyemem. Benim hatam der çekilirim. O zaman atış serbest, vurun beline beline

[COQ]

Abi ne saçmalıyorsun ya bırak bu harry potter hikayelerini ben sana gerçek dede korkut masalı anlatayım. ( hem % 100 yerli ve milli )

Ben bir apartmanın en üst katında ( 5. kat ) oturuyorum. Geçen kış bizim çatı aktı çocukların yatak odasına yöneticiyi çağırdım durumu gösterdim. Yönetici hemen her daireden 500 tl topladı çatıyı yaptırdı kimse demedi kardeşim ben alt kattayım bana ne. Sonra yazın kanalizasyonda problem oldu alt katlardan bxk çıktı yönetici yine para topladı kanalizasyonu yaptırdı. Kimse demedi ben üst kattayım bana ne. Ortada olan daireler bu olaylarla hiç bir alakaları yokken ikisinde dede tıpış tıpış ödedi. Yani amiyane tabir ile çamura yatamazlarmıydı yatarlardı. Sence niye yatmadılar? ee sorun ne madem ortak bir toprak parçası üzerinde yaşıyoruz o zaman istesek te istemesekte kullansak ta kullanmasak ta bazı şeylere para ödeyeceğiz. Bunu sulandırmanın aklımız sıra bulandırmanın ne anlamı var hıdırmış mıdırmış. ( En azından senin o hıdır emmi diye bilirdi ben caminin tuvaletine şey yapıyorum gösterin benim bxkumu ) Alsana hikayeyse gerçek hikaye

Biz de onu anlatıyoruz.
Sizin yönetici alt katın da üst katın da problemlerini çözmüş.
Bizde öyle olmalı diyoruz.
Ama!
Ülkeyi yönetenler sadece üst kattakilerin sorununu çözüyor.
Alt kat bok içinde.
Üstelik alt katta oturanlar habire üst kattakilerin sorunlarını çözmek için para verip duruyor.
Bunun neresini anlamıyorsun?

['-']

Bu araya kişisel görüşümü yazayım ben boğaz köprüsünün yapılmasını olumlu buluyor ve boğaza yakıştığını düşünüyorum.

eyfel kadar iğrenç olmasa da
yakışmak mı

[The Dude]

soyulan döviz bürosuna inceleme için gidip kalanları hacılayan polisin de bu dosyaya eklenmesi talep ediyorum.

[watercolours]

Amca dünyanın saniyede 15000 km hızla döndüğünü ifade ediyor (Dünyanın çevresi 40000 km bildiğim kadarıyla). Yani 3 saniyede bir tam gün yaşıyoruz bu hesapla. Hadi yanlış duydum, saatte 15000 km desek, bu sefer 3 saatte bir tam gün yaşıyoruz. Ayrıca amca dünyanın bu dönüşüne hayret ediyor ama daha büyük kütleli güneşin dünyanın çevresinde 24 saatte tam bir tur attığına inanabiliyor. Birine bir şey anlatabilmek için o kişide temel mantık kavramının olması gerekir. Bu amcada o yok işte.

['-']

sorunun asıl kaynağı, edep bilmemezlik(güce, ihtişama tapma) olmasın

[hasmet]

Dünyada sigorta şirketleri boşuna mı var ? Her bankanın parası sigorta teminatı altında bi kere, sen kıçı kırık 50 100 binlik motoruna kasko yapmadan binemeyeceksin, elin bankası vereceği krediyi sigortasız verecek öyle mi?? şaka gibi.

Kaldi ki bireysel kredilerde,verilen kredi çift yönlü garanti altındadır, öncelik ile krediyi çeken kişiye zaruri ölüm kalım,işsizlik sigortası yaptırılır, ikincisi de bankanın kendi sigortasıdır, merak etmeyin, herkes eşeğini sağlam kazığa baglamadan iş görmez bu dünyada.

Benim yazdığımı alıntılamışsınız ama niye anlamadım... Finansman risk içerir. Bunu banka bir şekilde üstlenir. Yüksek risk için aşırı yüksek sigorta primi de bunun bir şeklidir. Genel kural olarak riski alan kazanır parayı. Risksiz kazanç baz faiz civarı olur.

Bir başka deyişle, normal bir dünyada, eşeğin bağlanacağı kazık acaip pahalıysa o iş olmaz zaten. Taa ki işin olmasını isteyen "ya sen takma kazık fiyatına, onu ben zaten birilerine geçirecem, sen gel bu işi gör, risksiz para, çöpsüz üzüm" demediği müddetçe...

Bu arada sıfır aldığım motosikletime hiç kasko yaptırmadım. Riski ben üstleniyor, sigortaya prim ödemiyorum...

---------- Mesajlar birleştirildi - 12:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:18 ----------

sorunun asıl kaynağı, edep bilmemezlik(güce, ihtişama tapma) olmasın

Ve de aşırı hırs, sonradan görmelik, cahillik, seviyesizlik...

[Levent]

Benim yazdığımı alıntılamışsınız ama niye anlamadım... Finansman risk içerir. Bunu banka bir şekilde üstlenir. Yüksek risk için aşırı yüksek sigorta primi de bunun bir şeklidir. Genel kural olarak riski alan kazanır parayı. Risksiz kazanç baz faiz civarı olur.

Bir başka deyişle, normal bir dünyada, eşeğin bağlanacağı kazık acaip pahalıysa o iş olmaz zaten. Taa ki işin olmasını isteyen "ya sen takma kazık fiyatına, onu ben zaten birilerine geçirecem, sen gel bu işi gör, risksiz para, çöpsüz üzüm" demediği müddetçe...

Bu arada sıfır aldığım motosikletime hiç kasko yaptırmadım. Riski ben üstleniyor, sigortaya prim ödemiyorum...

---------- Mesajlar birleştirildi - 12:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:18 ----------


Ve de aşırı hırs, sonradan görmelik, cahillik, seviyesizlik...

Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla.

[watercolours]

Müjde. Geçiş ücretlerine zam geldi. Otomobiller 16,60'dan 21'e; minibüsler 24,90'dan 31,50'ye güncellendi. Windows bu kadar hızlı güncellenmiyor.

[COQ]

eyfel kadar iğrenç olmasa da
yakışmak mı

Ben biraz romantikim bu konuda.
Bu büyüklukte bir köprü insan zekasının doganın çıkarttığı güçlüklerle başa çıkabilme becerisinin bir göstergesi bence.
Benimki belki mühendis kafası ama mevzulara bakış açım kendime özgüdür.
Mesela uçakları bizi uçurdukları için değil, yercekimini alt ettikleri ve havada süzülebildikleri için muhteşem bulurum.
Onu ittirerek havaya kaldıran motoru bulan kadar havada kalmasını sağlayan dizaynı yapan zekayı da kutsarım.
Gökdelen büyüklüğündeki gemileri yuzdüren zeka da öyledir.
Köprü için görüşüm de bu minvalde okunmalı.
Gereklimiydi?
Sorusuna ise cevap vermek gerekiyor.
Tabi o cevabı verecek olan ben değilim.
Meselenin başlangıcına bakacak olursak köprü olmasaydı sanayi her iki yakada da ihtiyaca göre gelişebilir, anadoluda oturan avrupada iş aramak gibi bir sacmalıga girmezdi.
Hatta yatirımlar baska illere kaydırılabilir, İstanbul tarihi ve turistik yerleriyle, doğal güzellikleriyle muhteşem bir şehir olarak kalırdı.
Bugünkü trafik ve hava kirliliği de olmazdı.
Köprü, karşı yakaya ulaşımı kolaylastırmış bu da iş merkezlerinin bir yerde toplanmasına yol acmıştır. Üstelik göç artmış İstanbul hic bir şehrin taşıyamayacağı bir kalabalığa gark olmuş durumdadır.

Gerçek şu ki bunu ben biliyorum da bizi yönetenler bilmiyor mu?
Tabi ki biliyorlar ve biz yapilan yanlışları bu yüzden ihanet olarak değerlendiriyoruz.
Çünkü yanlış bir adımı bilmeden atarsan bu hatadır.
Fakat bile bile yapıyorsan bunun adı ihanettir.

Örnegin sayın Erdoğan geçmiş yıllarda bizzat kendisi İstanbul'a 3. Köprü ihanettir demiştir.
Sonra yapmıştır.
Bir baska deyişle etmistir.

[moonspell07]

Zammm http://m.hurriyet.com.tr/son-dakika-...e-zam-40727464
Sıkıntı yok beyler vazelini sürüp rahatlamaya çalışın: ))

['-']

"köprü olmasaydı sanayi her iki yakada da ihtiyaca göre gelişebilir, anadoluda oturan avrupada iş aramak gibi bir sacmalıga girmezdi.
Hatta yatirımlar baska illere kaydırılabilir, İstanbul tarihi ve turistik yerleriyle, doğal güzellikleriyle muhteşem bir şehir olarak kalırdı.
Bugünkü trafik ve hava kirliliği de olmazdı.
Köprü, karşı yakaya ulaşımı kolaylastırmış bu da iş merkezlerinin bir yerde toplanmasına yol acmıştır. Üstelik göç artmış İstanbul hic bir şehrin taşıyamayacağı bir kalabalığa gark olmuş durumdadır"

daha yaşanılır olurdu

[tyrung]

Dolar kurundan geçiş hesaplıyorlar sonra onu da beğenmeyip ona da zam yapıyorlar :D
İlk başta 5$ demişlerdi. Sonrasında 4$ olarak anlaşıldı, güncel fiyat 5.6$.

[The Dude]

geçiş garantisi araç sayısı üzerinden verildiğinden dolayı,
bu yapılan "maliyet artışı" sebepli "güncellemenin" seneye ödeyeceğimiz milyoncuklara etkisi güzel olacak sanırım.


muhtemelen avrasya tünelinin kullanılması için 1. ve 2. köprünün tamamen kapatılması gerekir,
yahut,
-ki bu nokta epey önemli-
2 köprüye de ciddi zam yapılabilir.

güncel tutarlara bakıldığında sanki öyle olacak gibi ;

1. ve 2. köprü

Otomobiller 8,75 TL
Hafif ticari araçlar 11,25 TL
Motosikletler 3,50 TL

3. köprü

Otomobiller 13,05 TL
Hafif ticari araçlar 7,40 TL
3.sınıf araçlar 32,30 TL
4.sınıf araçlar 82,00 TL
5.sınıf araçlar 102,00 TL
6.sınıf araçlar 9,15 TL

yani ilk iki köprüyü 10 lira yapabilirsek fena olmaz.

her durumda 2018 senesi için avrasya tünelini yapan ve işleten firmaya güzel bir ücret ödeyeceğiz gibi görünüyor.

[cem_fb]

Çok eleştirmeyin bakim, Fetö'den alırlar içeri.