Avrasya Tüneli Geçiş Garantisi İçin Devlet 123.000.000 TL Ödeyecek (Sadece 2017 için)
Reklamlar
-
SavageGarden adlı üyeden alıntı
bunun bir de hasta garantileri var ki
asıl bomba o
köprü gibi tüp geçit gibi bir iki tane de değil.
onlarca hastane yapılıyor.
şehir hastaneleri adı altında; iş adamları verdikleri sözleri tutmaya; milletin ... koymaya hazırlanıyor.
işte o zaman biz tükeneceğiz. kayganlaştırıcılar da işe yaramayacak.
Olur mu ya bunlar hep yatırım. Adam neden kendi cebinden harcayarak özel hastane yapıp, reklamıyla müşterisiyle vs.. uğraşıp para kazansın. Alır devletten kredisini 3 yılda kapatır 20 yıl kar eder. Çevredeki tüm devlet hastaneleri buraya taşındığı içinde müşterisi hazır :D
Reklamlar
-
Motosiklet Eğitmeni
Vatandaş içinden geçsin diye yapılan tünel, görüldüğü üzere vatandaşın içinden geçiyor.
Öncelikle yaşlıveacemi arkadaşımizın haberden alıntıladığı rakamlar gerçeklerle örtüşmüyor.
Mesela mevcut araç geçiş sayısinın 2 katına çikması fiziken imkansız. Çünkü tünelin bir kapasitesi var. Yetkili şahsiyet bunun 110bin olduğunu iddia ediyor ama matematik hesabı bu rakamı bulmaya yetmiyor.(tünel uzunluğu, azami hız sınırı ve geçiş süresi tünel içerisinde aynı anda bulunabilecek araç sayısını kısıtlıyor) Yani devletin verdiği para hesaplaninca günlük gecişin 45bin civarında olduğu görülüyor. Bunun 2 katına cıkması demek 90bin arac demek ki tunel full kapasite çalıştırılabilse dahi kapasitesini ancak karşiliyor.
Verilen garanti ise 70bin.
Yani tünel tam kapasite çalışsa bile devlet pek bir kâr etmiyor.
Artı olarak tünelin tam kapasite çalışabilmesi için 2 yol var.
Ya İstanbul'da trafikteki araç sayısı 2 katına çıkacak ki mevcut araç sayısı bile İstanbul'da tam bir kaos ortamı yaratıyor. Böyle bir şey olması durumunda devletin yeni yatırımlar yapması gerekecek yani zarar!
Ya da mevcut trafik tünele yönlendirilecek ki bu durumda devletin diğer köprulerden elde ettiği gelir yok olacak ve daha kötüsü geçiş garantisi verilen 3.köprü gibi ekstra zararlar ortaya çıkacak. Yani küllüm zarar.
Şimdi bir de olayın ticari boyutuna bakalım.
Devlet bu köprüyü kendi yapsaydı kasasından 1milyar 245 milyon dolar çıkacaktı.
Yani yaklaşık 4,7 milyar lira.
Aynı devlet günde 110bin araç kapasitesini onaylamış.
Araç başı 15 lira ortalama olsa ve yuvarlak hesap 100bin geçiş desek:
100binx15=1.500.000
Lira günlük gelir demek.
Bu da yılda:
1.500.000x365= 547 milyon 500 bin lira yapıyor.
Yani proje 9 yılda kendini ödüyor.
Yani yapan şirket 9 yıl yatırıma 15.5 yıl ise kendine çalışacak.
Peki işletme süresi 24.5 yıl olan bu tünel gelir kaybını hesapladığımızda devlete kaça mal olmuş oluyor?
Yılda 500 milyon desek ve süreyi de 24 yıla ceksek yuvarlak hesap 12 milyar lira.
Burda şirketlerin elestirilecek bir yönü yok. Bir şirket tabiki kâr edecek.
Fakat devlet bu kadar zarara sokulur mu?
Efendim 25 yıl sonra tünel devlete geçecek!
Ne yapacak devlet tünel mi işletecek?
Satacak burayı ve yine özel sektör kazanacak.
Üstelik yapan şirket 960 milyon kredi almış ve kefil devlet.
Yanlış anlaşılmasın devletin geçiş garantisinden bahsetmiyorum.
Bizzat bankaya kefil olmuş devlet.
Yani şirket krediyi ödeyemezse devlet ödeyecek.
Bu milyar milyon hesaplarına bizim milletin kafası pek basmadığından anlayacağımız bir örnekle yapılan işi anlatayım.
Simdi sizin mahallede ki bir dukkan satıliķ.
Bakkal olur, tekel bayii olur önemli değil.
Fiyatı da 4700 lira.
Bu dükkan yılda 500 lira kâr ediyor.
Şimdi bu dükkanı siz almıyorsunuz, gidip bir tanıdığa al diye teklif ediyorsunuz.
Tanıdık diyor ki iyi ama benim sadece 1000 liram var geri kalan parayı nerden bulacam diyor.
Sorun değil diyorsunuz ve bankaya gidip tanıdıga kefil oluyor ve kredi almasını sağlıyorsunuz.
Tanıdık diyor ki ya 500 lira kâr yapamazsam?
Önemli değil üstünü ben öderim diyorsunuz.
Üstelik bu krediyi siz de alabilirdiniz ve bu dükkana aslında sizin ihtiyacınız var.
Böyle bir salaklığı yaparmısınız?
Ev örneği de verilebilir.
Mesele yapılan işin anlaşılması.
Kısaca tünel güzel bir mimari örnek olmasının yanı sıra gayet faydalıdır da.
Ama bunu gerçek maliyetinin 2 katına yapmak ahmaklık değilse ihanettir.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
Bir Türk vatandaşı olarak ifade özgürlüğümü kullanmaya çalışarak kendimi ifade etmek istiyorum;
Anadolu yakasında oturuyorum,
Avrupa yakasında çalışıyorum,
Haftanın 5 günü Anadolu'dan Avrupa'ya ; akşam, Avrupa'dan Anadolu'ya gidiyorum,
bazı zamanlarda günde 2 kez yapmak zorunda kaldığım oluyor,
İşe gitmeye mecburum, aynı şekilde eve de dönmeye mecburum.
Orta düzey gelirli bir vatandaş olduğuma inaniyorum, ve sürekli tüneli kullanamıyorum, çünkü aylık 750 TL gibi bir rakam tutuyor,aynı zamanda 600-700 de yakıt, 1.400 TL. Asgari ücret ne kadar?
Bu tünelden, köprüden, bilmem nereden nasıl fayda sağlayacak vatandaş ? Yani anlayamadığım konu şu bu gün 3 bin kazanan, 4 Bin kazanan, 5 bin kazanan 6 bin kazanan bir adam Tüneli kullanamıyor ise, bu tünel kim için yapıldı? Eğer zenginler kullansın diye yapıldı ise, ben neden verilen garantinin bedelini ödüyorum? Eğer bu bir yatırım olmuş olsaydı,fiyatı makul olur, herkes de geçerdi, kendisini 3 değil ise, 5 yılda kurtarırdı, ama vatandaşa hizmet olurdu şu an ben vatandaş olarak hizmet alamadığım bir yol için, araç alırken ekstra vergi ödüyorum, köprüden geçerken ekstra para ödüyorum, bla bla bla ödüyorum,, sen de ödüyorsun bu arada, Ankara'lı kardeşim.. vb..
Verilen garantiler şişti, Boğaz köprülerine zam yapıldı, 2 katından daha fazla.
Verilen garantiler hala tutmadı, köprülerdeki ek şerit uygulamalarını kaldırdılar, Sonuc ? Vatandaş daha çok mağdur olmaya devam etti.. Demekki amaç millete fayda sağlamak falan değil hiç kimse kusura bakmasın.
Ben vatandaşım, ve yapılan tüneli, köprüyü kullanamıyorum. Bu siyasi bir bakış açısının yansıması falan değildir, karıştırmayın.
-
Yalnız ben o ek şerit kaldırılması gerektiğini son 15 senedir söylüyordum En azından bir tarafın trafiği aksın, ek şerit iptal olduğundan beri saat 17:30 Anadolu yakasından Avrupa yakasına 30 dk'da geçiyorum.
Bizde yap işlet devret olayı farklı çalışıyor. vatandaşa bir saplama olması lazım illa ki, ama finansman modellemesi çalışırken biraz daha adil olmak lazım, şunları atlamayın;
- operasyon gideri (çalışanlar, bakımdır odur budur)
- Yatırımın proje süresi, sözleşme 24 sene ancak diğer taraftan inşaat 4 seneyi aştı bildiğim
- finansman maliyetleri, e bu 4 senede yapılan inşaatın, daha sonra gelirlerin ve giderlerin bir net şimdiki değer hesabının yapılması lazım.
- garanti edilen araç sayısı 110bin denilince Avrasya için emin olamadım, tekrar baktım. 68.500 olarak gözüküyor birçok yerde.
Pahalı mı çok pahalı ama yalan yok ben kullanıyorum. Trafikte bir alternatifin olması iyi birşey.
-
Levent hocam nacizene bir soru soracağım .Üslubun cidden güzel sence şu hesapta bir hata yok mu? Bu tünelden hergün şahsi araçla geçmek ciddi bir lüks değil mi? Evet doğru geçiş ücreti cidden pahali ancak milyon tane aracında en fazla 2 kişiyle trafiğe çıkması cidden lüks değil mi? Dünyada da büyük metrollerin büyük sorunları var.Londra gibi.Adamlar giriş ücreti alıyor sehre
-
gibigibi1985 adlı üyeden alıntı
Levent hocam nacizene bir soru soracağım .Üslubun cidden güzel sence şu hesapta bir hata yok mu? Bu tünelden hergün şahsi araçla geçmek ciddi bir lüks değil mi? Evet doğru geçiş ücreti cidden pahali ancak milyon tane aracında en fazla 2 kişiyle trafiğe çıkması cidden lüks değil mi? Dünyada da büyük metrollerin büyük sorunları var.Londra gibi.Adamlar giriş ücreti alıyor sehre
Bahsettiğiniz şey, City Tax; ve nezlimde, ötv'nin kdvsini ödeyen bir topluma vız gelir tırs gider.
Evet, insanların işe kendi arabaları ile gitmeleri lüks,
Peki, devletin (BİZİM) 123 milyon TL ödemek zorunda bırakılmamız nedir? Rakam 123 milyon TL olunca pek lüks gibi durmuyor.
Ya da, devlet bu garantiyi neden verir?? Hizmet neresinde bu işin?
Bu tünel kime hizmet ediyor? Kime hizmet etmesi için yapıldı? Sonuç nedir?
Şahsi aracım var,
ama kullanmamalıyım!
Neden çünkü lüks.
Fakat aracı alırken ÖTV ödüyorum, ama yetmediği gibi ÖTVnin kdv 'si ödüyorum, yetmediği gibi her yıl 2 taksit olmak üzere MTV 'de ödüyorum.
Sonuç? Kullanamıyorum?
Çünkü lüks.
İngiltere de, Amerika da işine metro ile giden,bisiklet ile giden bakan var, başbakan var, Biz de neden yok? Hiç sorguladınız mı ? Biz de bir bakan,başbakan,cumhurbaşkanı A noktasından B noktasına giderken kaç tane araç, kaç tane güvenlik görevlisi, kaç tane escort ile gidiyor? Dışarıdan bakınca benim işe arabam ile gitmemden çok daha lüks duruyor bence ? Ya sizce?
Hala 3. sınıf dünya ülkesiyiz.
Yeterli alt yapımız yok.
Yeterli toplu taşımamız yok.
Yeterli sayıda namuslu, ahlaklı insan yok.
Maalesef bir çok şey yok bu ülkede.. Sebebi de biziz..
Dünyanın 50 tane ülkesine gittim, biz yerlerdeyiz şuan. Dünya savaşında yer ile bir olmuş ülkeler şuan bize 20-30 sene fark atmış durumda, bi açıp bakmakta fayda var.
Biz de gırtlağına kadar batmış bir devlet yapısı hakim, şimdi ise vatandaşını batırıp, bitirmeye yönelik bir düzen içinde zoraki sürükleniyoruz.
Avuç içi kadar ülkeler, bizi tükrük ile boğacak durumdalar, Google'dan harita açıp şöyle bir dünya geneline bakmak lazım, bizim nasıl bir potansiyelimiz var? Biz nasıl değerlendiriyor şeklinde.
-
Motosiklet Eğitmeni
gibigibi1985 adlı üyeden alıntı
milyon tane aracında en fazla 2 kişiyle trafiğe çıkması cidden lüks değil mi?
Devlet lüks olarak görmüyor ki bu tuneli yaptı.
Aksine teşvik ediyor.
Tünele otobüs girmesi yasak.!
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
Levent adlı üyeden alıntı
Yeterli sayıda namuslu, ahlaklı insan yok.
İşte bütün mesele bu aslında.
-
Benim anlamadığım konu şu 1.2 milyar dolar mal olmuş. Neden kendisi yapmıyor da başkasına yaptırtıp 25 yol boyunca yemesine göz yumuyor ? Sayın çok değerli Başbakan. Ve cumhur başkanının sadece 2017 de örtülü ödenekten harcadığı para yaklaşık 1 milyar $$ hiç aklım almıyor bu hesapları ya ben çok aptalım yada bunlar hırsız
-
Bu yapılırken dahi söylenen bilinen bir gerçekti ve şu anda da gerçekleşiyor. Diyecek söz yok. Ne diyorlardı, durmak yok yola devam.
-
Eh bunu da buraya koymazsak olmaz şimdi. Capsi yapan geleceği görmüş
-
A haber değil, Cnn Türk haberler:
Avrasya tüneli 1.2 milyar TL. katkı sağladı.
-
Yediğimiz, içtiğimiz, sı.....mızın vergisini al. Bir de geçilmeyen tünelin ücretini devlet ödeyecek yaz. Devlet kim vatandaş. Bir gecede elleri titreyerek 200 TL zam yapıp acaba bu parayı nerden alırız diye düşün. Sonra kendinize bir gecede 3-5 bin TL zam yap. Şu Türkiye sınırları içinde yapılan hastane, köprü, tünel, yol, fabrikalar satılamaz devlete aittir diye bir yasa koyulmalı. Bursadan kocaeli istanbul tarafına geçerken osmangazi köprüsü kullanmıyorum nedeni ise köprü kullanmayıp karadan dolaşınca köprü fiyatının yarısına geliyor. Yap uygun fiyatlı kullanalım
-
Milletimize müstehak. Daha çok tüp geçit hak ediyor bu millet. Kanal İstanbul'la da hakettiğine kavuşacak gibi duruyor.
-
Süper Moderatör
Hesaplara uzağım, bakmadım. Ama merak ettiğim bir şey var.
Tüneli yapan şirketten bahsedilmiş, bu işin peşkeş çekildiği ima edilmiş.
İşin ihalesi herkese açık yapılmadı mı? İhaleye bir çok firma girdi de devlet için en cazip teklifi veren kazanmadı mı?
Bilen ya da araştırmaya vakti olan biri ihale süreci hakkında bilgi verebilir mi?
-
gibigibi1985 adlı üyeden alıntı
Levent hocam nacizene bir soru soracağım .Üslubun cidden güzel sence şu hesapta bir hata yok mu? Bu tünelden hergün şahsi araçla geçmek ciddi bir lüks değil mi? Evet doğru geçiş ücreti cidden pahali ancak milyon tane aracında en fazla 2 kişiyle trafiğe çıkması cidden lüks değil mi? Dünyada da büyük metrollerin büyük sorunları var.Londra gibi.Adamlar giriş ücreti alıyor sehre
Elmayla armutu kıyaslamamak lazım. Londra'nın ulaşım ağı ile İstanbul ki bir mi ?
Avrasyadan geçen araçların hepsinin şahsi olduğunu sanırım bilmiyorsun, çünkü toplu taşıma araçları Avrasyadan geçmiyor.
Velev ki lüks insanlar geçmesin, bu sefer kullanan araç sayısı düşecek.
Aynı olay Osmangazi köprüsünde oldu. Kimse geçmedi yahu köprüden, kimse! Şuan 66TL 'nin üstünü devlet kendisi tamamlıyor.
-
Motosiklet Eğitmeni
Olcay Avşar adlı üyeden alıntı
Hesaplara uzağım, bakmadım. Ama merak ettiğim bir şey var.
Tüneli yapan şirketten bahsedilmiş, bu işin peşkeş çekildiği ima edilmiş.
İşin ihalesi herkese açık yapılmadı mı? İhaleye bir çok firma girdi de devlet için en cazip teklifi veren kazanmadı mı?
Bilen ya da araştırmaya vakti olan biri ihale süreci hakkında bilgi verebilir mi?
İhale yapıldı mı?
diye sormak lazım önce.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
Olcay Avşar adlı üyeden alıntı
Hesaplara uzağım, bakmadım. Ama merak ettiğim bir şey var.
Tüneli yapan şirketten bahsedilmiş, bu işin peşkeş çekildiği ima edilmiş.
İşin ihalesi herkese açık yapılmadı mı? İhaleye bir çok firma girdi de devlet için en cazip teklifi veren kazanmadı mı?
Bilen ya da araştırmaya vakti olan biri ihale süreci hakkında bilgi verebilir mi?
Eskiden devletin kasasındaki para doğrudan hortumlanırdı, şimdi havuz müteahhitleri (Cengiz, çalık, bayraktar, rönesans, ica, kolin, mapa)tarafından beton dökerek hortumlanıyor. Uluslararası ihaleye çıkılsa garanti vermeye gerek kalmadan yarı hatta 3'te bir fiyatına yapılacak yatırımlar, cebi doldurmak için havuz müteahhitlerine veriliyor. Ve çok ilginçtir ki Yap-İşlet Devret olmasına rağmen bu havuz firmalarının cebinden tek kuruş para çıkmıyor, devlet bunlara tüm maliyeti kredi olarak veriyor. Peki o zaman devlet neden kendi yapmıyor? (İnşaat mühendisi olduğum için firmaları , ihaleleri, nasıl yapıldığını vs. biraz biliyorum.)
Aşağıdaki yazıyı internetten buldum. 2016'da yazılmış.
Kamu İhale Kanunu'nda direkt veya dolaylı 164 defa değişiklik yapan AKP, bu değişiklikleri ne için yapmıştır? Örneklerle açıklayacağım.
Son 10 yıldır kişi başına düşen milli gelir artmıyor, hatta azalma eğiliminde, işsizlik 2002 rakamları ile aynı, azalma yok, kalkınma geçtiğimiz 50 yılın ortalamasından düşük. Bunları söylediğimizde hemen şöyle bir itirazla karşı karşıya kalıyoruz: Ama yol yaptı, köprü yaptı v.s.
Bu köprü, havaalanı nasıl yapılmış birlikte irdeleyelim...
İzmit Osmangazi Köprüsü.
2009 yılında ihalesi yapılan bu köprünün sözleşmesinde devlet hem fiyat hem de araç garantisi veriyor.
O zaman belirlenen geçiş ücreti 35 dolar artı KDV, yaklaşık 120 TL civarında, şimdi bu rakam 89 TL' ye düşürüldü ama aradaki farkı hazine ödeyecek, yani bizden çıkacak.
Araç sayısı garantisi şu an açılan kısmı için 40.000, ilerde bütün yol bağlantıları bittiğinde ise 115.000. Geçen araç bu rakamların altında kalırsa farkı hazine ödemeyi taahhüt ediyor. Bu da bizim paramız.
Köprünün maliyeti yaklaşık 1 milyar dolardır. Bu paranın tamamı Vakıflar Bankası, Halk Bank gibi devlet bankalarının da olduğu dokuz bankadan AKP'nin verdiği gelir garantisi karşılığı kredi olarak temin edilmiş ve yüklenici firmanın cebinden 1 kuruş çıkmamıştır.
Çok fazla ince hesaplara girmeden bu rakamlar üzerinden hesaplandığında harcanan para ki, bu tamamen kredi hiçbir öz sermaye yok, yaklaşık 2 yılda kendisini amorti ediyor. Peki bu firma köprüyü kaç yıl çalıştıracak dersiniz? 15 Temmuz 2035 tarihine kadar. Varın gerisini siz hesaplayın.
Öyle anlaşılıyor ki, Osmangazi Köprüsü'nden garanti edilen ücretle bu kadar araç geçmesi pek mümkün görünmüyor ama hazineden garanti edilen rakamlar ödenecek.
Bu durumda kimin parası kime veya kimlere peşkeş çekiliyor, bayramda bedava geçilsin, sadaka olsun deniyor!..
Bu proje bir kamu yatırımı olmasına rağmen, Danıştay denetimi yok, özel hukuk kurallarına tâbi bir sözleşme söz konusu. Bu yüzden, yap-işlet-devret modelinin ilk dönemlerinde hukuksal anlamda oldukça fazla sorunlar yaşanmıştı. Denetimden hoşlanmayan AKP çeşitli hülle yasa ve yönetmelikleri ile kendince bu sorunları aştı.
Gelelim Yavuz Sultan Selim Köprüsüne...
Yakın zamanda açılışı yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü de aynı yöntemlerle yaptırılmış.
Köprünün finansmanı için 7 banka ile 2.3 milyar dolarlık kredi sözleşmesi yapılmış. ICA tarafından yapımı sürdürülen 3'ncü köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi için 9 yıl vadeli olarak verilen bu kredinin sözleşmesi 29 Ağustos 2013 tarihinde imzalanmış. Krediyi karşılayan bankalar, Garantibank International, Garanti Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası, İş Bankası ve Ziraat Bankası. Yükleniciden hiç harcama yok.
Söz konusu bankaların böylesine yüksek rakamlı bir kredi yükünün altına girmesi devlet garantisi ile olmuş. Zira söz konusu bankaların kolay kolay geri dönüşü olmayan bir projeye oldukça yüklü bir miktar destek vermesi gerçekçi bir davranış gibi görünmüyor. Devlet işletmeyi 10 yıl boyunca sürdürecek olan şirkete, tek bir araç geçmese dahi günlük 135 bin araç garantisi vermiş. 3 dolarlık geçiş ücreti üzerinden yapılan hesapla devletin günlük 405 bin dolar, yıllık ise 147 milyon 825 bin dolar gelir garantisi sunmuş, bankalar o nedenle krediye olumlu yaklaşmış.
Zafer Havalimanı, hiç duydunuz mu?
Kütahya, Afyon, Uşak illerine hizmet için ilk bölgesel hava limanı. 2012 yılında hizmete açılmış. Yatırım maliyeti 50 milyon euro, tek bir firma almış yapmış ve 30 yıl işletme hakkı kazanmış.
İç hatlarda verilen garanti yolcu sayısı 570.000, gerçekleşen seyahat sayısı 28.000. Dış hatlarda verilen yolcu garantisi 398.000, gerçekleşen seyahat sayısı 13.000. Aradaki farkı devlet hazineden tıkır tıkır ödüyor.
Devletin verdiği yolcu, ücret ve araç teminatı karşılığında, bankadan kredi al, yap, işlet, bir kaç köşe dön, devret...
Havuz medyasının kaynağı nereler dersiniz!..
Ekonomi; büyüme, istihdam, işsizlik, gelir dağılımı dengesi ile ölçülür. Duble yol, havaalanı, köprü ile ölçmek hamasettir, göz boyamadır.
TÜİK verilerine göre ülkenin yarısı açlık, yoksulluk sınırında yaşarken ülke kaynaklarını birilerine peşkeş çekmenin hesabı elbet bir gün sorulacaktır.
"Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!"
-
Olcay Avşar adlı üyeden alıntı
Hesaplara uzağım, bakmadım. Ama merak ettiğim bir şey var.
Tüneli yapan şirketten bahsedilmiş, bu işin peşkeş çekildiği ima edilmiş.
İşin ihalesi herkese açık yapılmadı mı? İhaleye bir çok firma girdi de devlet için en cazip teklifi veren kazanmadı mı?
Bilen ya da araştırmaya vakti olan biri ihale süreci hakkında bilgi verebilir mi?
Araştırma yaparken şöyle bir yazı gördüm;
Kamu kaynağı harcanmıyor
Proje, Yap-İşlet-Devret modeliyle, yaklaşık 1.245nmilyar dolarlık finansmanla gerçekleştiriliyor. Yatırım için 960 milyon dolarlık uluslararası kredi sağlandı. 285 milyon dolarlık öz kaynak Yapı Merkezi ve SK E&C tarafından temin edildi. Proje yatırımı için kamu kaynaklarından hiçbir harcamada bulunulmuyor. Projenin tasarım ve inşaatını gerçekleştirecek olan Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım A.Ş., tünelin işletilmesini de 24 yıl 5 ay süreyle üstlenecek. İşletme süresinin tamamlanması ile Avrasya Tüneli kamuya devredilecek.
Ha devlet 24 yıl boyunca 123 milyon tl garanti geçiş ücreti öderse, 24 yıl boyunca alınmış olan ulusal kredinin neredeyse ana parasını ödüyor.
Şimdi soru şu; madem kendi başına bu parayı ödeyebilecek güçtesin, geçiş ücretlerini işin içine katmadan. Neden birilerine garanti verip bu iş ihale edildi o zaman?
Hadi diyelim hesapta yanlış olur da bu kadar büyük yanlış nedir lan? Hangi d...... ya hesaplattırdınız bu sayıyı?
Kamuya yükü yok dediğiniz şey resmen kamuya geçirme tüneli oldu
-
bahsedilen miktarlar çok yüksek meblağlar. sadece vergi zammı ile çözülebilecek bir mesele değil.
bizim acilen katma değer yaratan ürünler ihraç edip ülkeye dolar girişi sağlamamız lazım. nitelikli insanları kazanıp ülkeye döviz girdisi yaratmamız lazım. turizm gelirlerini arttırmamız lazım. lazım da lazım.
vergi zammı çözüm değil, sorunu daha da derinleştirir.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)