Merak etmeyin defalarca denedim. Çalışırken bu tip kendini geliştirmek için adım atmak çok zor oluyor. Geçen seneden beri zaten deniyorum. Bu sürede de ikinci kez üni. Endüstri müh. bölümünü kazandım. Gece 2-3 gibi yatıp sabah 7 de kalkıp işe gittim. Bir şeyleri değiştirmenin kolay olmadığını biliyorum.
Üretim planlama, Satın alma sorumlusu olarak çalışıyordum. Ancak fabrika ortamı sıktı artık. Çalıştığın yerin değil yaptığın işler ile tanınacağın bir meslek istedim. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsan fedakarlıklar yapmak gerek. Programlama öyle çalışırken de pek yan taraftan öğreneyim denecek bir şey değil, zaten yıllarını alır.
Şimdiye kadar kötü karar verip yaptıklarımdan pişman olduklarım elbet var ama bunları hata olarak kabul edip devam edebiliyorsun. Ancak yapmadıkların aklında kalıyor. Şu hayatta bir şeyleri yapmak için gerçekten az zamanın var.
Aklıma bu geldi
Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar isimli romanını oku. Çözüm bulamasan bile önündeki seçenekleri görürsun.
24 yaşındayım hala okul okuyorum. yüksek lisans dersleri alıyorum. haftada iki gün dersim var diye kimse de işe almak istemiyor. Verecekleri iş de 1 günde bitirebileceğim bi iş... Bu hayatın böyle olacağını bilseydim okumaz lisede bırakırdım.
"ONE DAY YOU WILL WALK ALONE"
Kardeşim aramızda 9 yaş var, bundan 9 sene önce ben 2008 yılında Üniversiteden yeni mezun olmuşum, şimdiki eşimle o zamanda birlikteydik, KPSS kazanabilirsem yada bankaya girebilirsem iş sahibi olcam en olmadı Muhasebeciye gircem bize piyango bankadan yana vurdu ben sana bişey söyliyim evlenmeden ben bişey sahibi olamadım para geliyor fakat gideri o kadar hızlıki nere gittiğini anlayamıyorsun evlendikten sonra düzene girdim seninki bekarlıktan hep
Alan O Veren O, Nedir Senden Gidecek, Görende Can Senin Zannedecek...
Kardeşim daha çok gençsin ve planların var çoğu insanın planı bile yok, işten sıkıldıysan yazılım alanında kendini geliştir, bu iş tamamen heves ve merak işidir. Tavsiyem ise front end ve mobil sektörüne yönelmen, merakın varsa nasıl başlayacağını adım adım neleri takip etmen gerektiğini söyleyebilirim.
Bundan tam 10 yil once 1000 tl olan ev kirami odeyemiyordum. Su an evim, arabam, isimle alakasiz para kazanan bir sirketim ve egzotik bir motorum olmasini saglayan tek sey var: hedefler belirleyip onlar gerceklesene kadar yilmamak. Iste o 1000 lira kirayi odeyemedigim zamanlar inat etmistim. Ben para kazanacagim.
Buna inat edip de kazanamayan henuz gormedim. Eger kazanamiyorsan ya useniyorsun, ya risk almaktan korkuyorsun ya da sadece sikayet edip yasamakla mesgulsun.
Boyle bir arkadasim var 35 yasinda, aylik 2400 tl maas aliyor. Ingilizcesi var, unv mezunu. Ben niye boyleyim diyor. Depresyonda yillardir. Nasil cikabilecegine dair zilyon kere tartistik anlattik. Dogru soyluyorsunuz diyor.
Obur sene hala ayni. Ayni cunku o girdaptan aslinda cikmaya ya cesareti yok, ya useniyor ya da sadece sikayet etmek icin dunyaya gelmis.
Dunyanin hic bir yerinde fakir oldugun icin sistemi suclayamazsin. Cunku parasi olanlar sistem sayesinde degil baska nedenlerden sayesinde zengin olur. Kimse sistem yuzunden fakir ya da zengin olmaz. Kader olarak KOC'un oglu olarak dogarsin o baska bisey.
En büyük icatlar,girişimler can sıkıntısından çıkarmış.Can sıkıntısı,birşeyler aramak,ummak iyidir derler.
O hissiyat bende ankaraya eskişehir yolu tarafındaki gökdelenli semtlere gidince oluyor.Vay canına ne hayatlar var diyorum.Birde bloomberh ht tv cemiyet hayatının magazin haberlerine bakarken şaşkınlık içinde kalıyorum.
Etiketine bakmadan bir alışveriş yapmak nasıl bir duygu acaba
Ya da sabah işe gitmemek,bir sülaleyi doğuran kahvaltı masasından kalkıp spora gidip öğleden sonra şirkete imza atmaya gitmek
Tabiki Allah'tan sağlık ve sevdiklerimizle huzurlu bir yaşam dışında isteğim yok.
Sadece merak ediyorum böyle insanlarda var Türkiye'de.Belki onlarda bizim yaşamızı merak eder.Kimbilir.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)