Arkadaşlar 3 senelik evliyim 15 aylık ellerinizden öper bir oğlum var durumu açıklayayım
-Eşimle uzun zaman konuşupta evlendik biz başlangıç 2008 de filandı
-Evlenmeden önce aldığım ybr 125imle hanımla Konyadan Olymposa gittik geldik baya bir yerler dolandık Konya Seydişehir yolunda yağmurada tutulduğumuz oldu yollarda çok keyifli piknikler yaptığımızda, eşimde motoru sever bu arada
-Bebişin olacağını öğrenince şimdi durumlar değişti tabi, valla gezelim diyoruz kasisten motosikletle bir geçişim varki bişey olacak diye öyle yavaş
geçiyorum, bir süre sonra onada binemeyiverdik zaten
-Aile olunca öncelikler değişiyor tabi eve girelim dedik ev borcu ödemeye başladık e çocukda olacak ki gerçekten çocuk olacağı ve olduğu dönemde otomobil aşırı bir ihtiyaç eskiden atlayıveriyorduk demir atımıza ohh keyiff.. Güç bela borç dert bir otomobil aldık yalnız ybr'em gitti :(
-Şimdi ev borcunun bitmesine 2 sene 3 ay gibi zaman kaldı kısmetse, otomobil var çok şükür ama hani bir laf var ya otomobil bedenimi motosiklet ruhumu taşır işte öyle bitsin hemen gidip alıcam öyle özledim..
-Birde şu var arkadaşlar işten geliyorsun hanımın ister çalışsın ister çalışmasın zaten 8-9 saat iş zaten yorgun geliyorsun e çocukda var eskisi gibi
kafa hoş dünya boş durum olmuyor hepsiyle ilgilenmek zorunda oluyorsun ama bu arada mecburen eski bekar döneminden kopuyorsun, izin çıkmıyor bazen
gidiyorum ben desen gelince surat v.s. gibi trip çeşitleri oluyor bunlar hepimizin başına gelecek veya başında da ondan yazıyorum mükeddarat yani :D
-Bunca şeyide niye yazdım bilmem ama durum bu
Alan O Veren O, Nedir Senden Gidecek, Görende Can Senin Zannedecek...
Evlenince nemi yapıyoruz. Örnekle açıklayayım.Bekar arkadaşlardan biri gruptan mesaj atıyor çıkalım diye grupta benim gibi evli kılıbık bir kaç arkadaş daha var Ben elektrik süpürgesinin resmini çekiyorum diğeri viledanın biri cam silerken resim atıyor öbürü ufaklık kucağında.
Düzenli yemek yiyosun başka da bi nanesi yok :D
Motosikletimin üstü açık..
https://www.youtube.com/channel/UCp4K0dvqaCd6YAr_beEsudA/featured?view_as=subscriber
Cebinde 200 liran var...
Çoğuğun mamasına bezinemi?
Yada kitabına defterine ayakkabısına mı?
Sofraya koyacağın yemeğin malzemesine mi?
Faturalarına mı?
....................
....................
....................
Yoksa motoruna benzin atıp tek başına yemeyemi harcarsın..
Haaa ondan çok var,herşeye verebiliyorsan orasını bilmem...
Evliyim birde çocuğum var , şehrimdeki günübirlik gezilerin 3 üne ehliyetimi elime almadan katıldım :D Eşim ev hanımı , bana saygı gösteriyor çoğu zaman . Ha eşimde çalışsa belki problem olurdu , bi hafta sonumuz var ondada gezelim vs diyebilirdi ama annemde ehliyet var annem kız kardeşim ve eşim koalisyon yapıp paso gazlıyorlar zaten arabayla ..
hepsi ninja h2 aldı ve hanımköye dogru yola cıktılar
Bekarlığın en tatlı sultanı olarak çevremde gördüğüm manzaraları size anlatıyım.
Birçok okul arkadaşım evlenmiş,kimisi boşanmış tekrar evlenmiş.Mutlu veya mutsuz
Problem şu,
- Evlilik okul-iş sonrası tamamlanması gereken sosyal ve toplumsal bir görev değildir.
Ben neden evliliğe sıcak bakmıyorum yada 35 sonrasına erteliyorum çünkü hayatın tadını çıkarmak,tüm planlarımı doyasıya gerçekleştirmek istiyorum.
Isterseniz modernlikte tavan yapmış bir er kişi ile evlenin türk toplumunda her evliliğin yolu belli görüyoruz.Ev işleri çamaşır,bulaşık,ütü,çocuk,akraba ağırlama,yemek uzar gider.Tabiki yuva kurmak çoluk çocuğa karışmak kötü birşey değil bir tercih ama yuva kurmak,kişisel planlara elveda etmektir.
Oysa ben daha neler neler düşlüyorum.
akşama kadar çalışıp, akşam çocuklarla ilgileniyoruz panpa.
sonra çocukları yatırmaca. sonra halin kalırsa ve şanslı gününde isen... öhöm neyse ayıp olmasın şimdi.
hafta sonu ev işleri, alışveriş, düğün dernek falan derken zaman geçiyor ve sanırım bu kısır döngü içinde geberip azot döngüsüne karışacağız.
ya zaten evli olsan da olmasan da sonunda azot döngüsü seni bekliyor. o ne güzel bir döngüdür. vay seni azot döngüsü vay...
Merhaba,
Konunun bir de şu boyutu var. Evlenmeden önce, genelde bayan arkadaşlar sevgililerinin motosiklet kullanmasına anlayış gösterip,artçı olurken , evlendikten sonra ise niyeyse sat motorunu diyorlar. Bazı arkadaşlarda gördüğüm bu oldu. Adam ciddi ciddi motosiklet tutkunu, motorunu saattı ya la. ( maddi sıkıntıları yok )
Hadi bende anlatıyım,arkadaş vardı bekar,ben o zaman evliyim ilk çocuk olmuş daha...eleman gecenin bir vakti arar abi moralim çok bozuk gel içelim...ben hanıma derim bizim elemanın morali bozuk koşarım yanına hemen gecenin bir vakti...hanımı çocukla bırakarak...
Sonra ne mi oldu...bizim eleman evlendi bir anda statü atladı,sorumluluk sahibi oldu...gel iki bira içelim diye aradiğimda afra tafralar...Benim kendimi serseri gibi hissetmem...vay arkadaş, bu evlilik neymiş...
öyle karı sözü dinleyipte aramızdan ayrılan çok kılıbık var onlara selam olsun
bizde evliyiz ama istediğimiz yere gidiyoruz kaçıyoruz falan böyle iyi yani
bekarlık sultanlık değil bence fakirlik
düşünsene evde kavga edecek biri bile yok ne bileyim biraz garip geliyor 9 yıldır kavga gürültü güzel yani.
kadınların bencilliklerine teslim olan erkeklerin köleleşme sürecine evlilik diyoruz,
Kadınlar sizi farklı diye beğenir ama sonra sıradanlaştırmak için herşeyi yaparlar.
Bu sözlerime karşı çıkacak olan evli arkadaşlarım varsa buyursun
(6 yıllık evli bir çocuk babasıyım
Işte bundan bahsediyorum.
Arkadaşlar eşlerinden ve kadınların bencilliklerinden bahsetmişler.Gözlemlerime göre,
Türk tipi evliliklerde ilgilere saygı ve bireylerde özel yaşam sınırı yok.
Çevremde gördüğüm, okumuş,etmiş çiftlerde bile böyle,erkek kişi kadının kıyafetine karışır,temizlik,yemek ve çocuk bakım robotuna çevirir,kadın kişi erkek kişinin halısaha maçına,arkadaş grubuna takar.
Oysa özgür yaşam alanları olmalı.Kimse kimsenin hobisine,dini inançlarına,vakit ayırdığı işlerine karışmamalı.
Benim evlilik karşıtı olma sebeplerimden biride bu.Ben girdiğim yerde dikkat çeken bir tipimdir,kıyafet tarzım olsun ve zarifliğim olsun.Güzellik ve dekolte değil bahsetmek istediğim.Göz zevki ve yerine göre giyinmekten bahsediyorum.
Şimdi birgün evlensem,farklılaştırma ve dönüştürme çabası olucak eminim.
Ben zaten kendini bilen insanım,modern ve adabında giyiniyorum,buna dahada fazla karışmak,dönüştürme çabası kıskanmak değil,zekaya hakarettir.
Kimse o yaşa koruma eşliğinde gelmiyorki zaten.
Yada motosiklet tutkuma karşı çıkılacak,toplum ne der kafasına girilecek.Bir insanın Özgürlüğünü bitirmeye çalışmak en büyük cinayettir. Hangi kafes gökyüzü kadar mutlu eder.
Işte böyle düşündüğüm için kendim gibi birini bulmamda zor.Kim benle saatlerce sanat resimlerine bakıcak veya siyaset tartışacak.
Yeniden canlanma olsaymış rönesans dönemi sanatçısı veya opera gözlüğü satın alıp locadan müzikal izleyen biri olurmuşum
kübra bence kadınların en büyük sıkıntısı sosyal hayatları yok
yani arkadaşları ile toplanıp bir şeyler yapma gezme sinema tiyatro disko bar eğlence ne bileyim böyle ot gibi yaşıyorlar
ve erkekleri de kendisi gibi evcimen yapmaya çalışıyorlar
erkekler de ise durum tam tersi adam gezmek eğlenmek arkadaşları ile birşeyler yapmaya istiyor
en basiti bi kahve ye gidip okey oynamak bile bi sosyalleşmedir
benim hayat felsefem var hobilerim var kıyamet kopsa da onları yaparım
kamp a giderim motora binerim bi kahveye gidip okey oynamam ama bi gazinoya gidip kafayı çekerim allahtan eşim anlayışlı zorluk çıkarmıyor saygı çerçevesinde devam ediyoruz hayatımızı
bence kadınlarında hayatın her bölümünde olmaları lazım misal iş konusunda daha çok çalışsınlar ki bizler de daha çok gezelim
Durum buysa 35e kadar tek teker devam...
-Bir kahvede oturup tuhaf bakışlara aldırış etmeden(tek olunca uzaylı muamelesi görüyor insan) kahvemi içer dergimi okurum.
-Geç saatte bile şehirlerarası yola çıkabilirim.
-Yalnızda olsam,arkadaşım olmasada çok iyi anlaşırım kendimle.
Ama şöyle birşey var sinema tiyatro hariç tüm heyecanlı aktiviteler kısır günleride hariç erkekler üzerine dizayn edilmiş.
-Kahvehaneye gidemiyoruz.
-Halısaha maçı yapmak isterdim kafam esince gidemiyoruz.
-Pavyon,eğlence yok,pavyon derken tv lerde yemek yenilip müzik dinlenen yerler.
-Sıkıldım sahil kenarında oturayım özgürlüğü yok.
-Internet cafe,oyun yerleri yok.
-Çiğ köfteli sıra geceleri yok.
-Sabah spora korkmadan çıkabilmek yok.
-Doğa,kamp,kafa dinleme aktivitesi yok.
-Sanayi,tamirhanelere sadece bakım için gidebiliyoruz oysa beyni rahatlatmak için birebir tamir işleri.
-Petrol ofislerinde doya doya araç yıkayabilme özgürlüğü yok.
Şimdi çıkıp biri bunları bayanda yapabilir abarttın demesin ben bile bu özgüvenle yapamıyorsam,kimse yapamaz.
Yazın beyaz atletle araba,kamyon,sürme rahatlığı yok.Daha sayıyım mı
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)