PM atıyorum.erenedip adlı üyeden alıntı
Size birşey söyleyeyim Atatürk mezarından kalksa görse şu halimizi '' ne haliniz varsa görün'' der geri yatar kabrine...
Avrupa' nın 500-600 sene önce ortaçağda yaşadığı çağı şu an yaşıyoruz. Kimse kusura bakmasın. Bu durumdan dincisi de Atatürkçüsü de, bugün kü hükümette, geçmiş tüm hükümetler de sorumludur. Yıllarca kendini dışlanmış hissettirilen nüfus ve bunu kullanan siyasi güç şimdi diğer tarafı eziyor, dışlıyor, bertaraf ediyor.
Ben çevremdeki tüm okulların birer birer imam hatibe dönüştürülmesinden rahatsız olduğumda biri çıkıp utanmadan, çekinmeden, intikam alıyoruz, o okullar daha önce imam hatipti siz kapattınız diyebiliyor. Üstelik bahsi geçen okullar 2-3 senelik, yine bu hükümet zamanında yapılmış okullardı
Ne diyeyim sanki ettik bulduk. Yine çözüm okullarımızda aslında, eğitim gerekli ama işte müfredat ... :( ipler yine onların elinde. Ben en çok çocuklarımıza üzülüyorum. Onlara huzur içinde, gelişmiş bir ülke veremeyeceğiz. Ülkemin her yerinden nefret fışkırıyor. Çocuklarımızı nefretle yetişen bir nesil olmaktan kurtarmalıyız.
MSMorkan nickli arkadaşım, benim muhafazakar insanları "ilkel" olarak ima etmeme biraz alınmış. cevaben diyorum ki: bizim şu anda başlıkta bahsettiğim suriyelilerden ileride olmamızın yegane sebebi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'tür.
Atatürk cumhuriyeti ilan ettiğinde suriyelilerden farkımız yoktu. devrim kanunları sayesinde zorla da olsa, baskıyla da olsa biraz düzelme kaydettik.
medeni kanun
soyadı kanunu
eğitim kanunları
hukuk alanlarında bizim kendimizin oluştura madığı, çağa uygun düzenlemeler ile bir nebze de olsa aşama kaydettik.
belki sen farkında değilsin ama sosyal hayatta bizi ortadoğu ülkelerinden ayıran niteliklerin başında Atatürk devrim kanunları yatar. Suriyeliler gelince bu kanunlarin ne kadar etkili olduğu su yüzüne çıktı. ayın 14'ü gibi, kabak gibi belli oldu.
ha arada şapka kanunu gibi sacmaliklar da yaşandı ama o kadar hata payı olsun canım
Suriyelilerin talihsizliği ise iclerinden bir tane Atatürk çıkaramamalarindan kaynaklaniyor. Beşşar esad dediğimiz adam kendi çıkarını düşünen, diktatör kılıklı bir şarlatandır.
Dini hassasiyeti yüksek arkadaşların en büyük sorunu en küçük şeyden nem kapmaları.Geçenlerde başka bir arkadaş bir konu açtı.Gördüklerini birebir anlatmak için "çarşaflı kadınlar" gibisinden bir betimle kullanmış.Dini hassasiyeti yüksek arkadaşlar hemen ortalığı karıştırdı vay efendim sen neden insanları aşağılıyorsun vb...Burada adam gördüğünü bire bir anlatmış yine ortalık karıştı.Bu iki arkadaşın yaptıkları tek şey gördüklerini,yaşadıklarını baştan sona anlatmaları.Ama Dini hassasiyeti yüksek arkadaşlar hiç bir aşağılama olmamasına rağmen hemen alınganlık gösterip saldırıya başlıyor.Bunlarda bu kadar alınganlık gösterecek ne var?Adamların namaz kıldığı görmüş onu yazmış.Belki namaz kılan insanların hemen sonrasında abuk subuk hareketlerle taşkınlık yapması normal gelmemiştir onu belirtmek istiyordur.Ama nedense birileri hemen mağdur oldu gene.
Muhafazakar insan ilkeldir. Buna alınacak bir şey yok.
Kelimelerin anlamını doğru şekilde öğrenelim, doğru şekilde anlayalım, her kafamıza olumsuz geleni de bu kadar büyütmeyelim, MSMorkan'dan çok bağımsız yazıyorum bunu, alınmayacağına da inancım tam.
Muhafazakar insan ilkeldir, bunu tartışacak bir şey yok. İlkelden taş devri kabilesini anlayan varsa onun anlayış problemidir.
PM'yi ben de rica edeceğim.
Dürüst olmak gerekirse kendini nasıl kandırdığını merak ediyorum; ve söz veriyorum cevap vermeyecek, bir tartışma başlatmayacağım.
Vay arkadaş yine suçlu olduk. Mesajları okumadın mı? @hokakey 'in kendi kattığı yoruma eleştiri yaptım.
Saldırmadım bu arada. Mağdur da olmadım. Nem de kapmadım. Üslubun yanlış olduğunu söyledim.
Arkadaşın yaşadığı şey de normal değil zaten. Benim de "mağdur" olduğum bir konu idi.
Edit: Çarşaflı kadınlar demek benim için çarşaf giyen kadın demek. Aşağılık bir tabir olarak görmüyorum bunu.
Sırf bu şekilde anlaşılmayayım diye her şeyi aça aça anlattım ama mevzu bu sefer başka yerlere geldi.
Ben burada her hangi bir yorum görmüyorum.Adam gördüğünü bire bir yazmış.çalıların arasında topluca namaz kılan 20 kadar erkek
Öte yandan bu kısım tartışmaya açık.yahu bizim muhafazakar insanımız bile eşiyle çocuğuyla beraber topluluk içinde yaşamayı öğrenmeye başlamış
Dinler, dünya üzerindeki en büyük uyuşturucudur.
dini meselelere ilişkin soru ve görüşleriniz için bkz
bir muhafazakar olarak -zannedilen anlamda kullanılmaması halinde- katılıyorum
insanı biraz anlarsak, bazı kadim bilgilerin, insanın düşünsel evrimini gerçekleştirmesi için, başta bir marş motoru olarak insan zihnine yerleştirildiğini görürüz
referans bilgi (ön kabul) olmadan insan zihni tanımlama yapamaz
o yüzden biraz ilkel olmak şarttır
referanslardan arınmış bir zihin, toplumsal değildir; diğer insanlarla uyum sağlayamaz
aranızda deli diyorsunuz onlara, belki sizinkinden daha iyi ve bağımsız çalışıyor zihinleri ve kaidelere bağlanmamış davranışları, ama dışlıyor yahut hapsediyorsunuz
çünkü kaidelerin olmayacağı topluluklar yıkılır
toplulukların hepsi yıkılsaydı, insanlık bu güne ulaşamazdı
Ne şarttır, insan neye ihtiyaç duyar, neye uyum sağlar vs konusunda hiç bir noktada hemfikir olmayacağımızı biliyorum da; evet "muhafaza"kar insan ilkeldir.
Zannedilen anlamı anlıyorsa işte gitsin Türkçe öğrensin ne diyeyim. Herşeyi de atayizler açıklamasın =) işimiz gücümüz var.
bazen aldığım geri bildirimlere bakınca muhafazakar olmadığını iddia edenlerin bazılarında da algılanan manada ilkel tavırlar görüp "yazmasam mı?"dediğim oluyor
"pireye kızıp, yorgan yakılmaz" ilkesi mucibince anlatmaya devam tabi ;)
hayabusaya da binsen, ışıkta bir cg' ci "kapışalım mı?" diyebiliyor, hayat böyle?
insanlar inanmaya ihtiyaç duyarlar. ilkel bir duygudur ve evrimleşmenin getirdiği, bulunduğu kainatı anlamaya ve sonrasını öngörmeye dayalı fikir yürütür. inanışların olmadığı bir dünya şimdilik olmaz. evrimleşme sürecinde belli tabular yıkılıp, farklı bilimsel devrimler gerçekleştiğinde, insan beyni ihtiyacı olan tatmine ihtiyacı kalmadığında dinlere de ihtiyacı kalmayacak. dindarların en büyük sorusu ve tutundukları dal "sen nasıl oldun, yani ilk parçacığı kim yarattı?" sorusudur. bu çözüldüğünde zaten onlar da çözülüp, dünyanın yuvarlak oluşunun anlaşılması gibi birçok hurafe tarihe karışacaktır... bu bilgilere erişmek isteyen veya başlamak isteyen dindar arkadaşlarıma tavsiye madde ve anti maddeyi araştırsınlar. aslında birçok şey belli. emin olun bir tanrı varsa da böyle basit, kadının ne giydiğiyle ilgilenen, senin ibadetine ihtiyaç duyan, age of empires oynayan çocuklar gibi toplumları yaratıp yaratıp helak eden bir tanrı değil.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:28 ----------
muhafazakarlık birebir dinle bağdaşmaz bence de. türk toplumunun ateisti de muhafazakardır...
@Thracian - başlığın ilk yazısı içerik olarak yanlış olmasa da bariz bir stereotipleme içeriyor, sanırım yanlış olan da bu.
@killingroad - muhafazakar kesim ilkel midir? İlkel muhtemelen yanlış bir kelime tercihi ama kastın ne olduğunu anladığımı düşünüp evet diyorum.
Peki "çağdaş" kesimimiz medeni mi?
Bence değil. Gördüğünüz ve namaz kılmasından rahatsız olmadığınız, ama sosyal hayatınızda sizi rahatsız edeceğinden %90 emin olduğunuz kişi için durum ne acaba?
Mesela o kişi on sene önce büyük bir hastanede uzman doktor olabiliyor muydu? Yargı mensubu? Asker? Kızı başı kapalı üniversiteye gidebiliyor muydu? Dışlanmıyorlar mıydı?
İslam dinini, KFC'nin tavuğu kızartıp sattığı gibi, içini boşaltıp sadece şahsi çıkarı uğruna satan bu iğrenç insanların ülke yönetimine gelmesinde bu baskının bir payı yok mu sizce?
Şunu kabul edelim: Gerçekten liberal kesim dışında, gerek "çağdaş, medeni", gerekse "muhafazakar, dindar" kesimiyle, daha birbirine tahammül edip, uzlaşıp, birbirine baskı kurmadan yaşamayı öğrenememiş, becerememiş bir toplumuz.
Eğer bu ülkenin düzelmesini istiyorsak, birbirinize dayatmayı bırakıp, uzlaşma yoluna gitmemiz lazım. Çünkü başka çözüm yolu yok. Vallahi yok. Ne bir kesim ölüp yok oluyor, ne de diğeri. Ezilen gücü eline alınca diğerini ezerek devam edecek bu gidişle. Nefreti bir kenara bırakmak lazım artık... Yoksa başımıza gelen her şeyi hakkediyoruz arkadaşlar. Çünkü bu nefreti kullanan karaktersizlerin (hangi kesimden olursa olsun) ülkeyi yönetmesine el birliğiyle destek olmuş oluyoruz.
bir seçimle, üst bilinç kazandıklarını düşünmese bazısı, benim açımdan bir sorun yok
dünyadaki herhangi bir toplumdan bahsediyorsak, az veya çok bir muhafazakarlık vardır orda
mutabakattan bahsedeceksek, öyle de olmalı
kanuna uymak ta neyin nesi hem? o da bir muhafazakarlık işte
Haksızlar mı?
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:37 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:34 ----------
Bir evet, bir hayır =)
Muhafazakarlık dinle bağdaşır da, dinden ibaret değildir diyelim. Muhafazakar demek, muhafaza etmekten, iyi kötü değişime kapalı olmaktan yana demek.
Türk toplumunun ateisti muhafazakar mıdır? N/A diyeyim. =) Ateizm burada bir etkin sıfat değil bence. Aşırı etknik milliyetçi olup ateist olan da var bu toplumda, şimdi bu adama muhafazakar değil diyemeyiz elbette, ama başka toplumlara göre ateistler arasındaki muhafazakarlık oranı çok yüksek değildir diye düşünüyorum. Örf adet vb konusunda çok köklü olduğumuzu zannetsek de yeni nesilde muhafazakarlar dahil bu sıfatlar oldukça zayıflamış durumda.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
