Yaş otuz beş!.. Türkiyede Yolun yarısımı Sonumu...

[mete_han]

Türkiyeden lay lay lom değil....insan manzaraları...

Yaş 35, yolun sonu!


Muzaffer Özkurt
Yaş, yaşlılık deyince, akla, Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiiri gelir: “Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder Dante gibi ortasındayız ömrün.” Patronlara göre ise 35 yaş, yolun yarısı değil, yolun bittiği yer. Artık hemen hiçbir fabrika 35’ini geçmiş olanlara iş vermiyor. Kahveler, yıllardır işsizliğin pençesinde kıvranan 35’ini geçmiş “yaşlılar”la dolu.
Hükümet ise emeklilik yaşını 68’e çıkarmanın hazırlıklarını yapıyor. Ekim ayında açılması planlanan Meclis’in ilk gündemi “Sosyal Güvenlik Reformu” olacak. Hedef; emeklilik yaşının kadın ve erkeklerde 68’e yükseltilmesi. Emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı da 6 binden 9 bine çıkarılıyor.
Gençlerin emekli olma şansı kalmayacağını söyleyen, 35’i devirmiş işsizler, “devlet emeklilik maaşını kefenle birlikte verecek herhalde” diyorlar.
7 gün 14 saat
Kıraç’ta bir kahvede çalışan Mehmet Şirin, henüz 36 yaşında. Hiç izin kullanmadan her gün sabah 06.30’dan akşam 20.00’a kadar, asgari ücret karşılığında çalışıyor. Fabrikalarda iş bulamadığı için kahvede çalışmaya başlamış: “Dört ay boyunca her gün sabahtan akşama kadar fabrikaları dolaştım. Üstelik en çok fabrikanın olduğu bölge burası. İş verilmemesinin nedeni yaşımın yüksek olması. Bir de okul soruyorlar. Hem genç olacaksın, hem askerliğini yapmış olacaksın, hem de lise mezunu olacaksın. Buna karşılık yapacağın iş amelelik. Kuvvetli olman, işi yapabilir olman önemli değil.”


‘Günlük yaşıyorum’
Diyarbakır Silvan’dan İstanbul’a göç eden Şirin’in bir çocuğu var. İş bulamadığı için geldiğini anlatıyor: “Eskiden tütün ve pamuk ekerdik. Sonra kota koydular. 1-2 ton ekerken 200 kiloya düşürdüler. Alacağın 1 milyar lira para, bununla 10 nüfus nasıl geçinsin?” diye soran Şirin’in, Sosyal Güvenlik Reformu’ndan haberi yok. Olsa bile onun için değişen birşey yok, çünkü şimdiye kadar çalıştığı hiçbir yerde sigorta primi ödenmemiş. “Evimi geçindiremiyorum ki emekliliği ne yapayım? Evimi geçindireyim ama sigortam olmasın” diyen Mehmet Şirin, günde 20-25 milyon kazanırsa kendi deyimiyle “süper” olacak: “Bir gün çalışmazsam o gün açım. Bir yere gezmeye ne fırsatım ne de param var. İki üç yıldır et yememişim, tadı nasıl unuttum. Geleceği düşünmüyorum, artık günlük yaşıyorum.”


Yarın ne olacak?
Mehmet Kökduman 38 yaşında. O da yaşı nedeniyle iş bulamayanlardan. “35 yaşından sonra sana fabrikada iş vermiyorlar. Eğer emeklilik yaşını 68’e çıkarırlarsa mezarda emekli olacağız” diyor. Biri 18, diğeri 16 yaşındaki iki çocuğunun da çalıştığını söyleyen Kökduman, küçük olanın çırak sigortası olduğunu, diğerinin ise sigortası olmadığını anlatıyor. “Gücünün yerinde olduğunu ve iş verilmesi halinde çalışmak istediğini” ifade eden Kökduman, “İnsanın umudu iştir, evine ekmek götürürsün gücün ikiye katlanır. Ama her şey zengine. Önüm karanlık, önümü görmüyorum. Bugün buldum bugün yiyorum. Yarın ne olacak bilmiyorum” diyor.


Yolun sonu görünüyor
Aslan Esen 45 yaşında. 15 yaşından beri çalışmış ama sigortası primi bir gün bile yatırılmamış. Patronlar yaşını yüksek bulduğu için iş bulamadığını anlatan Esen’in 6 çocuğu var, ikisi çalışıyor. Evin geçimini de onlar sağlıyor. Hükümet olanların ancak seçim döneminde yüzlerine güldüğünü, seçilince kendilerini unuttuğunu belirten Esen, bir kişinin de seçim sonrası “Sıra artık sende. Bak iş var gel çalış” demediğini söylüyor. “Ben ne oldum ki genç ne olacak?” diyen Esen, şöyle diyor: “Zengin bize para verecek değil ya. Ben de diyorum ki ele avuca düşmeden ölelim. Musa Eroğlu diyor ya, yolun sonu görüktü.”

--------------------------------------------------------------------------------

Hangi genç emekli olabilir?
Navruz Karadere (57 yaşında): 1972’den beri çalışıyorum. Kapıcılık, çaycılık yaptım, fabrikada çalıştım. Hesaplattım 2300 gün sigorta primim yatmış. Geri kalanını yemişler. 3600 günü tamamlasam yaştan emekli olacağım. Son olarak çalıştığım fabrikada patronla ayrı siyasi partileri desteklediğim için işten atıldım. Geçen yılın 14 Nisan’ından beri işsizim. Eşim var, bir de 11 yaşında kızım. Oğlum evlendi. Allahtan ev kendimizin. Şu an eşim evlere temizliğe gidiyor da geçimimizi öyle sağlıyoruz. Her gün bir fabrikaya gidiyorum. En az 20 yere gittim ama nafile. ‘Yaşın büyük’ diyorlar, başka bir şey demiyorlar. En fazla 35 yaş, bazı yerlerde 30 yaş bile çok. Emeklilik yaşı 68’e çıkarsa hangi genç emekli olabilecek ki? Bunun anlamı ‘emekli maaşı vermek istemiyorum’dur.

--------------------------------------------------------------------------------

Hangi genç emekli olabilir?
Navruz Karadere (57 yaşında): 1972’den beri çalışıyorum. Kapıcılık, çaycılık yaptım, fabrikada çalıştım. Hesaplattım 2300 gün sigorta primim yatmış. Geri kalanını yemişler. 3600 günü tamamlasam yaştan emekli olacağım. Son olarak çalıştığım fabrikada patronla ayrı siyasi partileri desteklediğim için işten atıldım. Geçen yılın 14 Nisan’ından beri işsizim. Eşim var, bir de 11 yaşında kızım. Oğlum evlendi. Allahtan ev kendimizin. Şu an eşim evlere temizliğe gidiyor da geçimimizi öyle sağlıyoruz. Her gün bir fabrikaya gidiyorum. En az 20 yere gittim ama nafile. ‘Yaşın büyük’ diyorlar, başka bir şey demiyorlar. En fazla 35 yaş, bazı yerlerde 30 yaş bile çok. Emeklilik yaşı 68’e çıkarsa hangi genç emekli olabilecek ki? Bunun anlamı ‘emekli maaşı vermek istemiyorum’dur.

--------------------------------------------------------------------------------

Ya kızlar evlenirse...
Ali Ertekin’in Libya ve Rusya da dahil çalışmadığı yer kalmamış. Şimdi 44 yaşında ve 5 yıldır işsiz. Bu süre içinde sadece 3 ay bekçilik yapmış ve belindeki rahatsızlık nedeniyle “hastasın” denilerek işten atılmış. Biri 20 diğeri 17 yaşında iki kızı var. Evi onlar geçindiriyor. Büyük kızının 13 yaşından beri çalıştığını ve bazı zamanlar 24 saat makine başında kaldığını anlatıyor. Bu ara onlar da işten atılmış: “Onlarla beraber iş aramaya gidiyorum. Bana ‘20’yi geçmişsin’ diyorlar ve iş vermiyorlar” diyen Ertekin, emeklilik yaşını 68’e çıkarmak isteyenlerin emekli maaşını kefenle birlikte vermek istediğini söylüyor. “Kızların evlenirse ne olur?” diye sorduğumuz Ertekin, biraz düşünceli yanıt veriyor: “Bilmiyorum. Tereddütteyiz. Ne yapacaksın, bir evim var, onu satar memlekete gideriz belki.”

[PcKopatGhostRider]

sonumuz hayrola..