Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax

Arkadaşım İsmail

    REKLAM ALANI
  1. #1

    Üyelik
    17 Aralık 2012
    Şehir
    Ankara
    Biz çok geniş bir arkadaş grubuyuz. Hep aynı mahallenin insanıyız. Daha çok okumuş olanlar, okul imkanını daha az bulabilmiş olanlar, erkekler, kadınlar, beyaz yakalılar, mavi yakalılar, çiftçiler, hekimler, adalet mensupları türlü çeşitli insan varız. Dediğim gibi çok geniş arkadaş grubuyuz. Türlü çeşitli fikirden insan var aramızda. Bazılarımız barılarımızla daha iyi anlaşıyor, bazılarımız, bazılarımızdan pek haz etmiyor. Ama genel olarak bir arada mutlu mesut yaşayan bir arkadaş grubuyuz. Bir Whatsapp grubumuz bile var. İşte bu arkadaş grubumuzda bir İsmail adlı bir arkadaşım da var. Size şimdi bu İsmail’i anlatacağım.



    Bu İsmail dedi ki bir gün: “Ben sizden para toplayayım. Sonra da sağlık, eğitim, kültür, güvenlik, dış saldırılara karşı koruma ve benzeri ihtiyaçlarınızın karşılanması organizasyonlarını yapayım.” Biz de düşündük, kalabalık bir grubuz. Bunlarla gerçekten de birilerinin ilgilenmesi lazım. Peki dedik. Yapalım. Bir oylama yapıldı ve içimizdekilerin yarısının oluruyla İsmail bu göreve geldi. Daha okumuş olanlar İsmail'i pek beğenmiyor ama takan yok.

    İsmail bu işin başına geçer geçmez bizim evin balkona çıkıp, coşkulu coşkulu bir şeyler söyledi. Ama bir kış günüydü ben dinlemedim. Sonraları İsmail paraları toplamaya başladı. Ama topladığı paraları nasıl kullandığını denetlememizi istemedi. Eğitim işlerimizi kendi inandığı gibi organize etmeye başladı. Bazılarımızın uygun görmediği bir eğitim modelini onların çocuklarına dayattı. Kabul etmek istemeyenlere biraz arıza çıkardı. Kültür işlerimiz için tiyatro miyatro biletleri alınıyordu ama hep İsmail’in uygun gördüğü oyunlara bilet bulabilir olduk. Başka oyunlara bilet almıyordu İsmail. Hatta çevresine maaşlı birkaç gençten oluşan bir güvenlik ekibi de kurdu. Biz bizim güvenliğimizi sağlayacaklar diye düşünürken bu ekip sadece Whatsapp grubumuzda İsmail’i yeren insanlara eziyet etmekle meşgul oldu. İsmail’in hiçbir eleştiriye tahammülü yoktu. Güvenlik ekibinin maaşını bizden topladığı paralarla ödüyordu ama kendisine karşı çıkmaya yeltenenleri susturmak için kullanıyordu bu ekibi. Bizim paramızla, başımıza ali kıran baş kesen oldu İsmail. Hatta bir gün birimizi evinde hırsız bulduk da bu güvenlikçileri çağırdık. Meşgullerdi gelmediler. İsmail’e hakaret eden birini dövüyorlarmış. İşleri bitince geldiler, kapıyı iyi kilitlemediğimizi iddia edip, azarlayıp gittiler.

    İsmail paralarımızı uygun gördüğü şekilde harcamaya devam ediyordu. Bir gün hepimizin evindeki alafranga tuvaletler, mahalle kahvesindeki pisuvarlar söküldü. Yerlerine alaturka tuvaletler geldi. İsmail sanırım ayakta işememize uyuz oluyordu.

    İsmail’in Fezai diye bir arkadaşı vardı. Aslında adı Sezai ama nüfusta adı yanlış yazılmış. Fezai kalmış adı. İsmail’le aynı kafadandı bu Fezai. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Toplanan paralarla bi riş yapılacaksa mutlaka Fezai’nin elemanlarından birilerine yaptırılırdı. Ele güne muhtaç olmaktansa Fezai’lerle iş görülürdü.

    Sonra bir gün anlaşıldı ki bu Fezai meğer mahallecek oynadığımız genel kültür bilgi yarışması oyunu trivial pursuit oyunu sorularını önceden çalıyormuş. Soruların çalınması ilk defa ortaya çıkınca İsmail Fezai’yi bir korudu ki sorma gitsin. Sonraları İsmail’le Fezai’nin araları bozuldu. Bu sefer bu soru çalınması meselesi İsmail’in zoruna gitmeye başladı. NE de olsa mahallenin biricik eğlencesi trivial pursuit oyunumuz. Neden sorularını çaldıralım ki? Neyse zaten Fezai de bizim mahallede yaşamazdı zaten. Uğramazdı bile.

    Gel zaman git zaman bir de baktık ki Fezai ayrı bir Whatsapp gurubu kurmuş. İsmail’i mahalleden kovup onun yerine geçmek için güvenlik ekibinin bir kısmını ayarlamış. Artık İsmail’in önceen haberi var mıydı yok muydu bilmiyoruz ama Fezai bu işi yüzüne gözüne bulaştırdı. İsmail bu Fezai’yle anlaşan güvenlik ekibindeki adamları baya bir benzetti. Arada zaten uyuz olduğu ama Fezai ile alakası olmayanlara da daldı. Ama ortalık karışıktı kimse ses etmedi.

    İsmail şimdi işine devam ediyor. Hayat da aynı şekilde devam ediyor. Fezai zaten mahallede yaşamadığı için rahatı yerindedir herhalde. Bilemiyoruz. Merak da etmiyoruz.

    Bir gün İsmail bize dedi ki size pizza ısmarlayacağım. Oo dedik süper. Evin altında pizzacı var. Ordan toptan bir anlaşmayla beş on büyük boy pizza alır karnımızı güzelce doyururuz. “Yok” dedi İsmail, “poğaça kadar pizzalar var onlardan ısmarlayacağım.” İsmail’in bizim paramızla bize bir şeyler ısmarlıyor görünmesine kızıyorduk. Zaten bizim paramızla yapılıyor, bir de İsmail bize sadaka verir gibi bir havalara bürünüyor filan. Uyuz edici tabii. Kimin parasıyla kime artistlik yapıyorsun la? Gerçi aramızda, parasını bizim verdiğimiz hizmetleri İsmail’in sadece organize ettiğini bilmezden gelip İsmail’den sadaka alırcasına davranan, kendisini İsmail’in kolunun et beni ilan eden arkadaşlarımız da var. “Biz nelerini gördük, o İsmail’i ısırırım” ben diyeni bile var ama neyse. Dedik “İsmail bu kadar insan poğaça kadar pizzalarla nasıl doyacak?” Doysa bile maliyeti nice olur? Sonuçta para bizden çıkıyor. Nuh dedi peygamber demedi. El kadar pizzalarla o kadar kişiyi doyurmaya uğraşacağız, parası neyse de verilecek. İyi dedik mahalledeki pizzacıdan şey edelim. “Yok” dedi, “öbür mahalledeki pizzacıya herkesi teker teker götürüp getireceğim.” Kabul etmek istemedik. “Yaw İsmail böyle saçmalık olur mu? Teker teker bunca insanın karnını doyurmak için götürüp getirmek ne saçmalıktır. Şurda kocaman birkaç pizza söyleriz, hem yol parası olmaz, hem hepimizin karnı daha ucuza doyar.” İkna edemedik İsmail’i. 2 liralık işi bize 10 liraya mal etti. Üstelik cebimde bozuk yok siz dolmuş paralarını ödeyeceksiniz dedi. Dolmuş paralarını da biz cepten ödedik. Güya İsmail bize pizza ısmarladı. E biz de gittik yedik tabii. Sonuçta dolmuş parasına pizza. Hali hazırda parasını ödemiş olduğumuz pizzaları erken İsmail’in bize nassıl da büyük iyilik ettiğini dinleyip durduk. Gerçi ben parasını kendi ödediğim pizza gibi rahat rahat yedim. Görevi eşşeğin. Hatta daha uygun fiyata mal olabilecekken daha yüksek fiyata mal etti diye de kızdım.

    2 liraya hallolacak işi 10 liraya mal ediyor bu İsmail. Parayı da benden alıyor. Gerçi işi yaptırdığı pizzacıya 10 liranın hepsini mi veriyor, birazı arada eksiliyor mu hiç bilmiyoruz. Bunları Whatsapp grubunda dile getirenlere karşı bir linç var ki sormayın gitsin. Ne “hayin”likleri kalıyor, ne öbür mahallelilerin maşası olmaları. “İsmail’in itibarıyla oynatmayız.” diyorlar da başka şey demiyorlar. İsmail de bu arada zenginledikçe zenginledi. Artık nerden geldiyse o paralar. Günahı boynuna. İsmail’in itibarını geçtik. “O pizzacıyı itibarsızlaştırmaya çalışmak ayıptır, yanlıştır.” Diyen bile çıktı. Pizzacıya laf söyleyen varmış gibi. Şaştık kaldık. Hatta “İsmail hizmet etmese de eleştiriyorsunuz, etse de eleştiriyorsunuz. Dolmuş parasına pizza bulmuşsunuz bir de beğenmiyorsunuz” diye kızanlar oldu. Lan herif bizim paramızla bize sadaka veriyor, üstelik olması gerekenden çok daha fazla para alıyor, çok azımız bu pizzayı yiyebildik. Hala adama toz kondurmuyorlar. Olayın aslını bildikleri halde anlatamıyoruz mahalleliye.

    Vallahi bu İsmail’den kurtulmak lazım ama son mahalle toplantısında mahallenin yarısı onu istedi. Haliyle kaldı. Şimdi de “Artık bir daha mahalleliye sorulmasın, ben ayarlarım her şeyi.” demeye başladı. Ne olacak bakalım? Endişe içinde bekliyoruz. Hakkımızda hayırlısı.

    Zaferce’den masallar okudunuz. Bu hayali İsmail’den bahsedip de Ferhan Şensoy’un Varsayalım İsmail’ini anmamak olmaz.

    efendy06, Bay Balta, pea ve 6 diğerleri bunu beğendiler..


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2

    Üyelik
    20 Eylül 2013
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    CBR250R Repsol/SATILDI
    Sanırım daha güzel anlatılamazdı.

    Bu arada, George ORWELL'in bir kitabı vardı "hayvan çiftliği" diye, okumadıysanız tavsiye ederim.
    GezeGeze bunu beğendi.

  3. #3
    osiosborn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Ocak 2016
    Benim patron vardı. Adı İsmail. İstanbul merkezli bir firması var. Kazakistan'da İsmail için 2 sene kadar çalıştım. İstanbul'da ki firmayı, çalışanları pek bilmezdim. 2 sene de yaklaşık 8 akçe kazık attı İsmail bana, iş yok mecburen çalışıyorum. Kazakistan işi bitti, İstanbul'a döndüm. Orada çalışanlarla tanıştım, sohbet muhabbet filan ilerledi. Meğer İstanbul çalışanları İsmail'e "puşt" lakabı takmış. Kimse sevmez. Ben başta bilmiyordum tabi. Sonra ayrıldım. Yediğim kazık yanına kar kaldı tabi. Elimden bir şey gelmez ki yapayım. Allah belasını versin puştun.

  4. #4

    Üyelik
    17 Aralık 2012
    Şehir
    Ankara
    Ben kendi halimde forum okuyordum. Sonra şunu yazdım: Hiçbir şey bedava değildir: Eğitim dahil. Gelen cevapları okuduktan sonraki gece rüyamda bu başlıkta yazdığım masalı gördüm. Hayır ola.
    efendy06 bunu beğendi.

  5. #5

    Üyelik
    20 Eylül 2013
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    CBR250R Repsol/SATILDI
    Alıntı zaferce adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ben kendi halimde forum okuyordum. Sonra şunu yazdım: Hiçbir şey bedava değildir: Eğitim dahil. Gelen cevapları okuduktan sonraki gece rüyamda bu başlıkta yazdığım masalı gördüm. Hayır ola.
    Abi be, kedi var mı sizin mahallede kedi? Arada yaramazlık yapıp internet hattınızı falan koparmıyor mu?
    zaferce bunu beğendi.

  6. #6

    Üyelik
    03 Aralık 2016
    Kaleminize sağlık daha güzel özetlenemez
    zaferce bunu beğendi.


Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)