Çok mutsuz günler yaşamanın ardından bulduğum yazı..
Reklamlar
-
Ne yapsam mutlu olamıyordum,
keyfim yerine bir tulu gelmiyordu, dudaklarım gülümseme şekline dahi giremiyordu..
boş bakışlar, ama en önemlisi ara ara üzerimde biriken sinirle herkes çatmaya başlamıştım,
çözüm bulamadıkça daha çok sinirleniyordum, gece ruyamda düşündüğüm konuların farklı versiyonlarını görüp daha da sinirleniyordum,
Çalan her telefona, yol vermeyen arabaya (motorum yok araba daha da çile), motorsuzluga, yagmura, tek bir kelime soyleyen anneme 33 yılın
soylenceklerini soluyordum, napıyordum? bir yazı ile karşılaştım ekşi sözlükte.. okudum, duruldum, faydası olması dileğimle,
şu mutsuzluğu bir rahat bırakabilir misiniz lütfen?
kendisine haksızlık edilen bir duygu bu. ne var sanki? nedir bu mutluluk fetişizmi anlayamıyorum. mutluluk dediğin şey anlardan ibaret, bir sürekliliği yok. oysa ki mutsuzluk öyle mi? içine dalınca çık çıkabilirsen. her şeyin en iyisini, en mükemmelini hak ettiğimize inandığımız bir devirde öcüymüş gibi kaçıyoruz mutsuzluktan.
bizi paniğe sürükleyen şey mutsuzluğun kendisi değil, mutsuzluktan kurtulamama korkusu. çevremde mutsuzluğun bulaşıcı olmasından korkan insanlar var.
ben en verimli kişisel gelişim dönemlerimi mutsuzken yaşarım mesela. mutsuzken daha yalnız olurum, daha çok kitap okurum, daha çok düşünürüm, daha çok film izlerim, daha az yer, daha fazla çalışırım. eğitimimdeki, kariyerimdeki ilerlemeyi hep mutsuzluğuma borçluyum. mutsuzken başkalarını daha çok anlamaya çalışırım, daha çok empati yaparım, daha fazla risk alırım, yeni şeyler denerim, yeni yerlere giderim, normalde iki kelime etmeyeceğim insanlarla derin sohbetlere girerim. yürümek için, şiir için, sanat için daha fazla zamanım olur.
daha cesur olurum, aklımdan geçenleri söylerken daha az filtrelerim. gururum, egom törpülenir, arşa değen kıçım yere iner. daha iyi yazarım, daha fazla görürüm, daha çok dinlerim, sorgular, anlamaya çalışırım. mutsuzken toplum yararına işler yaparım. kendimi daha iyi tanırım, açar içime bakarım, dürüst olurum. hem acımasız olur, hem merhametin dibine vururum.
mutluluk ve pozitif enerji faşizmini yaşamaktansa temiz temiz mutsuz olurum ben. "önce seni üzeni affedeceksin ki kendini affedebilesin" rüşvetiyle çalışan ikircikli mutluğu ne yapayım yahu?. ne affedeceğim... yalan, hile, ihanet, psikolojik şiddet... ne arasan var. karmasına, çakrasına, zenine sıçayım afedersin.
en nihayetinde bir yolda yürüyoruz işte. bazen mutluluk "ce!" diyor, gidiyor, bazen yola mutsuzluk eşlik ediyor. sonuçta yol uzun, iyi ve kötü sürprizlerle dolu. önemli olan her koşulda yürümeye devam etmek.
Sözlük yazarı "romica"
Reklamlar
-
Bulduğun yazının aksine benim için güzel, başarılı, düzgün yaptığım ne varsa hepsi mutluluk seviyem yüksekken daha iyi oluyor. Mutsuzluğun hayatımda olumlu yönde getirdiği tek güzel bir şey bile yok.
¡Por la sonrisa de mis padres que vale un millón!
-
Moderatör
Güzel yazmak için mutlu olmaya ihtiyacım olmadığı gibi mutsuz olmayada ihtiyacım yok,
mutluluk seviyem hangi istikamette olursa olsun, toplumsal konulardaki mesajımı verir, çekilirim kenara.
Memlekette herkes mutsuz aloooo...
-
-
Lucas adlı üyeden alıntı
Güzel yazmak için mutlu olmaya ihtiyacım olmadığı gibi mutsuz olmayada ihtiyacım yok,
mutluluk seviyem hangi istikamette olursa olsun, toplumsal konulardaki mesajımı verir, çekilirim kenara.
Memlekette herkes mutsuz aloooo...
Ali ağaoğlunun kızı için yapılan 60 milyonluk düğün var herkes mutsuz değildir bence
-
Lucas adlı üyeden alıntı
Güzel yazmak için mutlu olmaya ihtiyacım olmadığı gibi mutsuz olmayada ihtiyacım yok,
mutluluk seviyem hangi istikamette olursa olsun, toplumsal konulardaki mesajımı verir, çekilirim kenara.
Memlekette herkes mutsuz aloooo...
Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde...
-
Arabesk yaşamayı çok seven bir milletiz, acıya bayılıyoruz. Hani yemeğin yanında acı biber yeriz, ağzımız yanar ama o hazdan vazgeçemeyiz bir türlü, yedikçe yanar, yandıkça yeriz. Hayatı da aynen o şekilde yaşamayı seviyoruz, kederlendikçe kederleniyoruz, iyice arabeske vuruyoruz.
Son 4 yılda, annemin ağır kanser tedavileri, eşimle yaşadığım çok ağır travmalar, parasızlığın dibine vurduğum, borç dağının altında kaldığım günler, 37 yaşındayım ama babamdan yaşlı görünüyorum, saçımda siyah kalmadı, ama...
Ama şirkette bile, belkide Türkiye'nin sayılı zenginleri arasına girebilecek patronumdan daha neşeliyim. Son 2 yıldır oldu bu gelişim. Az önce kredi kartı ekstrem geldi, 5.500 TL diyor, aldım, başladım türkü söylemeye.
Anladım ki, dertle dertlenmek en büyük yıkım, hangi birine dertleneceksin? Allah sağlık sıhhat versin, gerisini salla gitsin.
Biniyorum motora, sürüyorum şehir dışına doğru, nasıl sövüyorum ama kaskın içinde, işyerindekilere, trafiktekilere, teröristlere,siyasilere, arkasından patlatıyorum bir türkü, kendi makamımda yalnız, bağıra bağıra...
-
Kişiye yada ruh haline göre değişiyor sanırım. Aynı şeyleri bende yaşadım.
Mutsuzluğun diplerine doğru gittikçe cesaretim artmaya başlıyordu ve fazla düşünmeden hareket etmeye başlamıştım.
Kimseyi takmıyordum sadece işimi yapıyordum. Ve en çok geliştiğim süreçte bu oldu.
-
"Sanma ki güzelliğin o ipek saçlarına dökülen akla biter
Böyle bir kara sevda kara toprakla biter"
hayata sevdalan
-
Moderatör
Kübra006 adlı üyeden alıntı
Ali ağaoğlunun kızı için yapılan 60 milyonluk düğün var herkes mutsuz değildir bence
Onlar bizim mahalleden değil
---------- Mesajlar birleştirildi - 10:24 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:24 ----------
Levent Gocmen adlı üyeden alıntı
Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde...
12'den sonrasını saymadım
Legends may sLeep.. But they never diE..!
-
Metehan07-70 adlı üyeden alıntı
Biniyorum motora, sürüyorum şehir dışına doğru, nasıl sövüyorum ama kaskın içinde, işyerindekilere, trafiktekilere, teröristlere,siyasilere, arkasından patlatıyorum bir türkü, kendi makamımda yalnız, bağıra bağıra...
Motosikletim herşeyim, dostım yoldaşım sırdaşım, her türlü dünya hali bir yana onunla birlikte yola çıktığımda hiç birinden eser kalmıyor, misal bu gün şu kapalı ve sağnak yağmurlu havada işe gidebilme sebebim...
Hepimize Allah kolaylık versin sabır versin..
İnsan olmak ile gelen pek iyi kötü çok şeyle gelen bir şey mutluluk / mutsuzluk ister bizden daha kötü durumda olanlara bakalım ister daha iyi olanlara, bizde çok bir şey değişmeyecek, hani klişedir biraz ama yaşadıkca aslında doğruluğu algılıyor insan, hani derler ya her şey içimizde, olumlu olumsuz tüm duygular içimizde, yapabildiğimiz kadar olduğu kadar iyi yönde hareket etmeye çalışıyoruz, bir şeyleri düzeltemiyorsak olmamışsa usulca kabullenebilmeyi becerebilmemiz gerek, diğer türlü daha çok kenimize eziyet ediyoruz.
Mutluluk mesela bana göre lüks görünürdü şimdi ise piyangonun çıkma olasılığı kadar..
Özellikle günümüzde ve yaşanan olayları göz önünde bulundurunca..
Mutluluğun ise denk geldiğinde çok kıymetli olduğunu umutmayıp ona göre hareket etmeliyiz özellikle bir yerde tek bir şeyde aramamaklıyız, benim için misal gün içinde yaşadığım bir olay kısacık bir mutluluk oluveriyor, misal yağmur yağarken ön patileri yerde duvara yaslanmış halde karşıdaki dönerciyi izleyen köpeciğin yüz ifadesi ve onunla konuşmam kısacık bir mutluluk oluveriyor, veya gün içinde çalışırken küçük çocukların yaptığım şakalara karşı gülümsemeleri..
Neyse hayatta olanlar için hayat ne şekilde olursa olsun devam ediyor, çokda karıştırmamalı.
kesme nevânı
içine salsalar da keder
kırılsa gönül medd ü cezr ile
hepsi geçer...
hepsi geçer...
alıntı
http://www.ayvakti.net/ayvakti-oyku/item/sakl-mektuplar-xxxi
Aşklar biter yollar bitmez dedim, ne aşk bitti ne de yollar..
-
mutsuzluk kavramının içerisi öznel hayat kırıklıkları doludur.
ilk mesajdaki yazıyı yazan ana tema mutluluk ile tam ilgili değil,
esas noktası yalağuzluk gibi geldi bana.
mutsuzluk,
depresyon,
pesimizm,
bohem yaşam tarzı.
kavram çok .
epiküre selam olsun.
yaşamanız gerektiğine dair verilen öğütleri iyi irdeleyiniz.
-
The Dude adlı üyeden alıntı
mutsuzluk kavramının içerisi öznel hayat kırıklıkları doludur.
ilk mesajdaki yazıyı yazan ana tema mutluluk ile tam ilgili değil,
esas noktası yalağuzluk gibi geldi bana.
mutsuzluk,
depresyon,
pesimizm,
bohem yaşam tarzı.
kavram çok .
epiküre selam olsun.
yaşamanız gerektiğine dair verilen öğütleri iyi irdeleyiniz.
hayat amacı,
yemek, (avlanmak)
çoğalmak, (sex)
epikürizm bizim memlekette fazla gülersen ağlarsın misalidir fazla haz bize yakışmaz iyiyiz biz böyle..
mutsuzluğa farklı bakış açısıyla bakmakta fayda var bu yüzden, öcü gibi korkmamıza gerek yok
bazen insanın kendine dönüşüdür yediği vurgun, vurduğu en dip..
-
romica'yı bebeleriyle ilgili yazdığı komüklü mesajlardan dolayı pek sevmem.
"sevmiyorsam yanılıyordur" prensibinden hareketle...
takma kafana gardaş diyorum.
-
Genç beyinlerin endişesi, takıntısıdır bu mutluluk vs gibi soyut kavramlar..
Kıstas için kafalarında bir şey yok ve mutlu olabilecek hiç bir şeye sahip değilim, yada sahiptim elimden alındı diye düşünüyor çoğu.
Halbuki nefes aldığın zaman verebiliyorsun, mutlu ol..
Yine kaza anımda (yine diyorum çünkü kaç kere düştüm kalktım bilmiyorum 22 yıldır) kaburgam kırılıp ciğerime girmiş ciğer patlak..
Nefes alıyorum vermeden yine 2. nefesi alıyorum
Çok tuhaf olmuştum, dedim heralde şoktayım o yüzden farkedemiyorum.
Yine alıyorum çok az çıkıyor.. Derken kendimden geçmişim.
Gözümü açtığımda davul gibi şişmiştim, ambulansta fakülteye götürülüyorum.
Kısaca nefes alıp üstüne üstlük verebiliyorsan mutlu olmak için en büyük şey işte.
30 aralıkta sözleşmem fesh edildi ve Sürprizzz...!! Yeni yıla işsiz girdim. Yada 2017 bana girdi. 5 gündür boş-boş dolanıyorum.
Umurumda bile değil, zengin miyim ?
Hayır..
Baba parası ?
Oda yok..
Birikim ?
Sadece motorum, aracım, 1 de oturduğum dairem var.
Şirkete borcum vardı onuda çıkışta kestiler alacağım paradan
El ele başbaşa çıktık..
Dün motora bineyim dedim. 5 gündür marşa basmıyorum hava soğuk akü can çekişiyor. Gıy gıy gıy etti baktım gidecek..
Kontağı kapatıp tekrar açtım benzin pompası bir daha doldurdu enjektörleri, tekrar bastım bereket aldı.
12 km sonra yağmura yakalandım. Gideceğim yer 22km..
Geri dönsem hiç yapmadığım bi şey illaki kafamdaki hedefe ulaşacam.
Kaçayım yağmurdan dedim açtım gazı sen misin açan.. 180-200-220
Dizlerime sanki saçmalar çarpıyor delecek pantolonu, vizör çatır çatır ediyor olmadı Yine düştük 130-140
Depo yedeğe girdi.. Uff petrol yok.. Sürat yapamıyorum
Velhasılı day-day-day yağmurda ıslanırken bile mutluydum.
Belki çok şey yaşadım kıyas edip şükredecek çok şey var hayatımda, belki farkındalık..
Neyse çok uzadı,
Selametle...
-
Süper Moderatör
"normal insanlar bir yerden bir yere gitmek için araba kullanırlar, motorcular ise motosiklet kullanmak için bir yerlere giderler"
-
awesomee adlı üyeden alıntı
hayat amacı,
yemek, (avlanmak)
çoğalmak, (sex)
epikürizm bizim memlekette fazla gülersen ağlarsın misalidir fazla haz bize yakışmaz iyiyiz biz böyle..
mutsuzluğa farklı bakış açısıyla bakmakta fayda var bu yüzden, öcü gibi korkmamıza gerek yok
bazen insanın kendine dönüşüdür yediği vurgun, vurduğu en dip..
(iç çeker, derin nefes alır)
hayat yemek, içmek, çoğalmaktan ibaret değildir.
yaşam alabildiğine düz ve bir o kadar da girift bir yapı içerisindedir,
girift kısmını sanat olarak niteleyebiliriz,
sanatı ise nasıl tanımlayabiliriz.
cave of forgotten dreams isimli bir film var,
filmde 30.000 yıllık bir mağaranın duvarlarındaki resimler anlatılıyor,
bir yerinde duvardaki girinti, çıkıntıların üzerinde 8 ayaklı olarak resmedilmiş hayvanların ışık oyunu ile hareket ettiği izlenimi verecek şekilde yapılmış olma ihtimalini belirttiler.
30.000 yıl önce ilk sinema denemesi yapılmış,
bunu yapan kişi ilkel olmasına rağmen yemek, içmek, seksten başka bir şeyler de düşünen bir yaratık.
muhtemelen akşam bir şarap açacağım,
epeydir süreya ile sohbet etmedik.
mutsuzluk kutsanacak, övülecek bir şey değil.
acı insanı pişirir. (acıdan haz alınabilir ama mutsuzluktan haz almak sanki daha zor)
kavramları aynı şekilde anlamıyoruz sanırım.
(bu dahil bütün genellemeler hatalıdır, öznel görüşlerimdir, kimseyi bağlamaz)
-
Bu ülkede mutlu olmak için aptal olmak gerekir.
-
The Dude adlı üyeden alıntı
(iç çeker, derin nefes alır)
hayat yemek, içmek, çoğalmaktan ibaret değildir.
yaşam alabildiğine düz ve bir o kadar da girift bir yapı içerisindedir,
girift kısmını sanat olarak niteleyebiliriz,
sanatı ise nasıl tanımlayabiliriz.
cave of forgotten dreams isimli bir film var,
filmde 30.000 yıllık bir mağaranın duvarlarındaki resimler anlatılıyor,
bir yerinde duvardaki girinti, çıkıntıların üzerinde 8 ayaklı olarak resmedilmiş hayvanların ışık oyunu ile hareket ettiği izlenimi verecek şekilde yapılmış olma ihtimalini belirttiler.
30.000 yıl önce ilk sinema denemesi yapılmış,
bunu yapan kişi ilkel olmasına rağmen yemek, içmek, seksten başka bir şeyler de düşünen bir yaratık.
muhtemelen akşam bir şarap açacağım,
epeydir süreya ile sohbet etmedik.
mutsuzluk kutsanacak, övülecek bir şey değil.
acı insanı pişirir. (acıdan haz alınabilir ama mutsuzluktan haz almak sanki daha zor)
kavramları aynı şekilde anlamıyoruz sanırım.
(bu dahil bütün genellemeler hatalıdır, öznel görüşlerimdir, kimseyi bağlamaz)
ana amaç budur,
üstüne siz bir şey eklerseniz o kişinin kapasitesidir,
ilkel arkadaş yemeğini yiyememiş karnı tok olmasaydı emin olun sinema filmi çekmek için pek düşüncesi olmayacaktı..
o yüzden ana amaç maalesef bu ve gayet fiziksel ve evet gayet ilkel bir durum, aç kalmamak.. bunu bir kenara koyarsak,
mutsuzluk haz vermez, ama insanın kendine yönelip düşünmesini sağlayacak ciddi kavramlar oluşturur, yukardaki sözlük yazarıda bunu anlatmaya çalışmış..
pozitif enerji yupiii, ben çok pozitifim süperim diye gezmeye gerek yok, olmuyorsa içe dönmekte fayda var fikrimce,
ters gidince işler bir durmak gerekir sormak gerekir.. genelde insanlar hersey iyi giderken sorgulama ihtiyacı duymazlar,
kotu gidince duyulur, ama her iyi giden mutluluk dogrudur diye bir şey yoktur,
silah kaçakçısıyız oh süper para kazanıyoruz süper hersey.. peki doğru mu diye sorgularmıydık?
belki bunu yapanlar hiç sorgulamıyordur, çünkü kazanılan paradan gayet mutludur..
peki sizin sattığınız silah ile çocuğunuz vurulduğunu ögrenseydiniz? işler kotu gitti.. sorgulama vakti midir?
o yüzler genelde insanlar bişeyler ters gidip bu sizi mutsuz ettiği veya acı cektiği zaman sorgular..
hayal kırıklıklarından korkmamak lazım, sizi daha güçlendirecek bir şeye vesile oluyor olabilir..
amacım nacizane anlatmak..
-
Motosiklet Eğitmeni
Mutsuzluğun yan etkileri gözden kaçırılmış yazıda.
Sanki kendini kandırmak için süslü cümleler kurulmuş.
Mutsuzken verimli olma, başarılı olma gibi imkansız olgulara girmiyorum bile.
Tersini yazanların piyasada çok satan kitapları ne kadar işe yararsa bu da aynı etkiyi yapar.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)