Yapıcı eleştiri nedir ? Nasıl yapılır?
Reklamlar
-
Eleştiri kültürümüzün ;Ülke insanımızın en büyük sorunlarından biri olduğunu düşünüyorum. Bu forumda da sıkça yapılan hatalar arasında, ben de dahil hepimiz yapıyoruz. Guzel bir makale, umarim faydali olur ;
http://www.evrimagaci.org/fotograf/85/8731
Reklamlar
-
Başkasının hatasını göstermeden önce keşke kendi hatalarınızı düzeltseydiniz! Bir kere başlığı doğru yere açmamışsınız. Dilekler kısmında olmalıydı. Moderasyona iş çıkarıyorsunuz durduk yere. Hem o yazım yanlışları sebebiyle okunmuyor bile mesaj. Türkçe karakterler var mı yok mu belli değil. Bir yerde ü var bir yerde umarim var. Böyle mesaj olmaz. Böyle başlık açılmaz. Sen git evinin önündeki bahçede başlık aç. Yaşın kaç hem senin? Belli ki lise bebesi bile değil orta okul öğrencisisin. Haddini bil biraz. Ayıp. 10 yaşındaki yeğenim bile daha güzel yazı yazar. Sonuna noktalı virgül koymuş bi de... Tövbe tövbe... İyi forumlar.
Sevgilerimle,
-
zaferce adlı üyeden alıntı
Başkasının hatasını göstermeden önce keşke kendi hatalarınızı düzeltseydiniz! Bir kere başlığı doğru yere açmamışsınız. Dilekler kısmında olmalıydı. Moderasyona iş çıkarıyorsunuz durduk yere. Hem o yazım yanlışları sebebiyle okunmuyor bile mesaj. Türkçe karakterler var mı yok mu belli değil. Bir yerde ü var bir yerde umarim var. Böyle mesaj olmaz. Böyle başlık açılmaz. Sen git evinin önündeki bahçede başlık aç. Yaşın kaç hem senin? Belli ki lise bebesi bile değil orta okul öğrencisisin. Haddini bil biraz. Ayıp. 10 yaşındaki yeğenim bile daha güzel yazı yazar. Sonuna noktalı virgül koymuş bi de... Tövbe tövbe... İyi forumlar.
Sevgilerimle,
Zafer abi çocuğu çekip vursaydin daha iyiydi be abi...
-
memleketimizin güzide bir problemi de sebeplerle sonuçları karıştırmak.
o dediğin iş öyle ise mutlaka ve mutlaka birtakım sebeplerin sonucudur.
ve bu sebepler kuvvetle muhtemeldir ki bir internet sitesinin linkini atmayla, konu hakkında bir makale okumayla değişmeyecektir.
bizim aydın(!)ımızın sorunu da gerçek bir aydınlanma yaşamadan aydın(!) olması ve etrafında olan biteni sebep-sonuç itibariyle değil, doğru-yanlış itibariyle algılaması ve hayatın kutsama-suçlama ekseninde akıp gitmesi...
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:17 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:10 ----------
zaferce adlı üyeden alıntı
Başkasının hatasını göstermeden önce keşke kendi hatalarınızı düzeltseydiniz! Bir kere başlığı doğru yere açmamışsınız. Dilekler kısmında olmalıydı. Moderasyona iş çıkarıyorsunuz durduk yere. Hem o yazım yanlışları sebebiyle okunmuyor bile mesaj. Türkçe karakterler var mı yok mu belli değil. Bir yerde ü var bir yerde umarim var. Böyle mesaj olmaz. Böyle başlık açılmaz. Sen git evinin önündeki bahçede başlık aç. Yaşın kaç hem senin? Belli ki lise bebesi bile değil orta okul öğrencisisin. Haddini bil biraz. Ayıp. 10 yaşındaki yeğenim bile daha güzel yazı yazar. Sonuna noktalı virgül koymuş bi de... Tövbe tövbe... İyi forumlar.
Sevgilerimle,
sayın ironi-man;
geçen seni bi konuya davet etmiştim de sen de cevaben bir mesaj atmıştın.
o mesajı bulamıyorum, hangi konuydu o yav?
-
KUVVETMİRA adlı üyeden alıntı
geçen seni bi konuya davet etmiştim de sen de cevaben bir mesaj atmıştın.
o mesajı bulamıyorum, hangi konuydu o yav?
Aha şu. N'abacan acaba...
-
zaferce adlı üyeden alıntı
Başkasının hatasını göstermeden önce keşke kendi hatalarınızı düzeltseydiniz! Bir kere başlığı doğru yere açmamışsınız. Dilekler kısmında olmalıydı. Moderasyona iş çıkarıyorsunuz durduk yere. Hem o yazım yanlışları sebebiyle okunmuyor bile mesaj. Türkçe karakterler var mı yok mu belli değil. Bir yerde ü var bir yerde umarim var. Böyle mesaj olmaz. Böyle başlık açılmaz. Sen git evinin önündeki bahçede başlık aç. Yaşın kaç hem senin? Belli ki lise bebesi bile değil orta okul öğrencisisin. Haddini bil biraz. Ayıp. 10 yaşındaki yeğenim bile daha güzel yazı yazar. Sonuna noktalı virgül koymuş bi de... Tövbe tövbe... İyi forumlar.
Sevgilerimle,
Dayı seninle daha önce ufak bir sürtüşme oldu forumda yanlış anlaşılmadan dolayı, çünkü daha yeni yeni görmüştüm adını, tanımıyordum. Naçizane ben de sana yapıcı bir eleştiri yapayım; lütfen ironi yaparken "(!)" işaretini kullan. Forumda birbirini tanıyıp üslubunu bilen toplasan kaç kişi vardır zaten. Yazılarının bazen yanlış anlaşıldığını düşünüyorum, saygılar.
-
zaferce adlı üyeden alıntı
Aha
şu. N'abacan acaba...
yazacağım. çok yakında...
-
zaferce adlı üyeden alıntı
Başkasının hatasını göstermeden önce keşke kendi hatalarınızı düzeltseydiniz! Bir kere başlığı doğru yere açmamışsınız. Dilekler kısmında olmalıydı. Moderasyona iş çıkarıyorsunuz durduk yere. Hem o yazım yanlışları sebebiyle okunmuyor bile mesaj. Türkçe karakterler var mı yok mu belli değil. Bir yerde ü var bir yerde umarim var. Böyle mesaj olmaz. Böyle başlık açılmaz. Sen git evinin önündeki bahçede başlık aç. Yaşın kaç hem senin? Belli ki lise bebesi bile değil orta okul öğrencisisin. Haddini bil biraz. Ayıp. 10 yaşındaki yeğenim bile daha güzel yazı yazar. Sonuna noktalı virgül koymuş bi de... Tövbe tövbe... İyi forumlar.
Sevgilerimle,
hani derler ya nasıl bakarsan öyle görürsün diye, evet işte sende farklı yerden bakmışsın.
eleman kısaca diyor ki; eleştirinizi yaptığınız zaman karşıdaki sizden etkilensin ve eleştirinize karşı hemen kendini düzeltsin. aksi halde eleştiriniz tartışma ve kötü düşünceler çıkartmaktan öteye gidemez.
ben bu anlamı çıkarttım. noktayı virgülü kaç kişi doğru yazıyor da siz burada yazım kurallarına takıldınız? farkında mısın ben "da, ki, mısın" vb şeyleri ayrık yazıyorum ve noktalama işaretlerine az çok dikkat ediyorum. peki kimin umurunda? önemli olan burada aşılanan düşünce. konu belli ama sen konuyu olmadık yerlere çekmişsin bak gördün mü buda bir eleştiri sana karşı.
peki sen beni ne konuda eleştirirdin?
-
fatih.met adlı üyeden alıntı
hani derler ya nasıl bakarsan öyle görürsün diye, evet işte sende farklı yerden bakmışsın.
eleman kısaca diyor ki; eleştirinizi yaptığınız zaman karşıdaki sizden etkilensin ve eleştirinize karşı hemen kendini düzeltsin. aksi halde eleştiriniz tartışma ve kötü düşünceler çıkartmaktan öteye gidemez.
ben bu anlamı çıkarttım. noktayı virgülü kaç kişi doğru yazıyor da siz burada yazım kurallarına takıldınız? farkında mısın ben "da, ki, mısın" vb şeyleri ayrık yazıyorum ve noktalama işaretlerine az çok dikkat ediyorum. peki kimin umurunda? önemli olan burada aşılanan düşünce. konu belli ama sen konuyu olmadık yerlere çekmişsin bak gördün mü buda bir eleştiri sana karşı.
peki sen beni ne konuda eleştirirdin?
Kanka bazen çok şeyapıyosun ya, az sakinleş. "Hani derler ya nasıl bakatsan öyle görürsün diye"
Az silindir, çok iş
-
Ha ha. Başlığa bak, cevaplara bak.
Yazı güzel. Biraz fazla uzun olsa da, başlıklar bile bilgilendirici.
Eleştiri'den ziyade iletişim ve uzlaşı kültürümüz eksik bence. Önce anlayış, empati, tolere etme ve kabullenenme becerisi lazım; eleştiri sonra.
Malesef bu konuda dindarı, ateisti, kemalisti, komünisti, ulusalcısı, islamcısı, milliyetçisi, hepimiz eksiğiz. Ecnebiler beceriyor bu işi. Alakasız dünya görüşüne sahip insanlar bir arada, bir amaca yönelik sorunsuz çalışıp başarılı oluyorlar. Bizde birbirlerini dışlayıp kuyularını kazıyorlar. Zararı eninde sonunda herkese oluyor. Bir türlü belimizi doğrultamıyoruz.
-
zaferce, olurda ankaradan çıkar bi gün istanbul a gelirsen elazığdan gelme 4-5 yıllık şarabım var. haberin olsun
mesaja koptum burada
-
Açılın işin uzmanı okullusu geldi. Yapıcı eleştiri, yıkıcı eleştiri diye ayrışan bir kavram yoktur. Sadece eleştiri vardır. Eleştirinin doğalı olması gereken şekli zaten "Yapıcı Eleştiri" olarak adlandırdığınız şeklidir. Herhangi bir konuda birini eleştirecekseniz onu; eleştirdiğiniz konuda alternatif çözümler sunmadan, ya da neden sonuç ilişkilerini tam anlamıyla açıklamadan eleştirirseniz yaptığınız eleştiri yergiden öteye gitmez. Cümlenizi bitirdiğinizde "Yani?" der arkadaş konuştuğunuzla kalırsınız.
-
zaferce adlı üyeden alıntı
Başkasının hatasını göstermeden önce keşke kendi hatalarınızı düzeltseydiniz! Bir kere başlığı doğru yere açmamışsınız. Dilekler kısmında olmalıydı. Moderasyona iş çıkarıyorsunuz durduk yere. Hem o yazım yanlışları sebebiyle okunmuyor bile mesaj. Türkçe karakterler var mı yok mu belli değil. Bir yerde ü var bir yerde umarim var. Böyle mesaj olmaz. Böyle başlık açılmaz. Sen git evinin önündeki bahçede başlık aç. Yaşın kaç hem senin? Belli ki lise bebesi bile değil orta okul öğrencisisin. Haddini bil biraz. Ayıp. 10 yaşındaki yeğenim bile daha güzel yazı yazar. Sonuna noktalı virgül koymuş bi de... Tövbe tövbe... İyi forumlar.
Sevgilerimle,
yanlış eleştiriye gösterdiğiniz örnek için teşekkür ederiz.
"ONE DAY YOU WILL WALK ALONE"
-
Yersiz eleştiriye sebep tahammülsüzlüktür,ego tatmini ve konuşmak için boş konuşmaktır.
Iş hayatından örnek verelim.
Bakıyorsunuz ekibinizde alt üst ilişkisi kalmamış,dedikodu,gıybet,bu muhabbetleri göreve yansıtma vb.
Kişisel diyalogun abartıldığı bir yerde profesyonel çalışma olamaz.
Sen görevini yaparsın emeğini verirsin fakat bunu diğerlerinin çıkarlarına yem etmeye çalışırlar.
Haliyle negatif ayrımcılık başlar,eşit davranma borcu suistimal edilir.
Böyle bir ortamda yerinde ve yapıcı eleştiri almanız mümkün değildir,çünkü profesyonel çalışma ortamı yoktur.Bunlar hep bağlantılı.
On kişinin bir kişiye karşıt düşüncede olduğu bir ortamda o bir kişinin haksız olduğu anlamına gelmez.Maalesef biz bunu aşamadık.
Istediğiniz kadar süper düşünceleriniz olsun,tek bir kalemle üstü çizilebilir.
Planların birilerinin şartlanmış düşünce yapısına ve muhasebesine kalması kadar kötü birşey yoktur..
Mesleğimde görüyorum.Örnek için paylaşıcam.
Insanlar yarış atı yetiştirir gibi çocuk yetiştirmeye çalışıyor,çocuk daha elmayı bilmezken elmanın ingilizcesini,kırmızı rengini çözümleyemezken renklerin ingilizcesini öğretmek için kendilerini parçalıyorlar.Akıllı olsun başarılı olsun istiyorlar.Anlamsız kıyaslamalar.Eskitilmeyen oyuncaklar,doyumsuzluk,sebepsiz hijjen takıntıları.Bu durumda yetiştirilen bir çocuk,başarısız olduğu durumda sizce nasıl eleştiri görücektir??
Başkalarına nasıl eleştiri yapıcaktır?
Haksız olan o çocuklar mı?
-
Dağılın, germeyin ortamı
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:42 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:41 ----------
Kübra006 adlı üyeden alıntı
Yersiz eleştiriye sebep tahammülsüzlüktür,ego tatmini ve konuşmak için boş konuşmaktır.
Iş hayatından örnek verelim.
Bakıyorsunuz ekibinizde alt üst ilişkisi kalmamış,dedikodu,gıybet,bu muhabbetleri göreve yansıtma vb.
Kişisel diyalogun abartıldığı bir yerde profesyonel çalışma olamaz.
Sen görevini yaparsın emeğini verirsin fakat bunu diğerlerinin çıkarlarına yem etmeye çalışırlar.
Haliyle negatif ayrımcılık başlar,eşit davranma borcu suistimal edilir.
Böyle bir ortamda yerinde ve yapıcı eleştiri almanız mümkün değildir,çünkü profesyonel çalışma ortamı yoktur.Bunlar hep bağlantılı.
On kişinin bir kişiye karşıt düşüncede olduğu bir ortamda o bir kişinin haksız olduğu anlamına gelmez.Maalesef biz bunu aşamadık.
Istediğiniz kadar süper düşünceleriniz olsun,tek bir kalemle üstü çizilebilir.
Planların birilerinin şartlanmış düşünce yapısına ve muhasebesine kalması kadar kötü birşey yoktur..
Mesleğimde görüyorum.Örnek için paylaşıcam.
Insanlar yarış atı yetiştirir gibi çocuk yetiştirmeye çalışıyor,çocuk daha elmayı bilmezken elmanın ingilizcesini,kırmızı rengini çözümleyemezken renklerin ingilizcesini öğretmek için kendilerini parçalıyorlar.Akıllı olsun başarılı olsun istiyorlar.Anlamsız kıyaslamalar.Eskitilmeyen oyuncaklar,doyumsuzluk,sebepsiz hijjen takıntıları.Bu durumda yetiştirilen bir çocuk,başarısız olduğu durumda sizce nasıl eleştiri görücektir??
Başkalarına nasıl eleştiri yapıcaktır?
Haksız olan o çocuklar mı?
Balık baştan kokar, hem de en baştan. Milletler de öyle.
May the Force be with McLaren Mercedes
-
Ortamı karıştırma maksatlı yazmadım
Doğrudur yanlıştırda demiyorum sadece düşüncelerim.
Belki o insanlar çocuklarını modern hayatın şartlarına uyumlu yetiştiriyorlar diyebilirsiniz yada millet ile alakalı.
Ama kişi esaslı olduğuna inanıyorum yani bu imkanla,tarzla,eğitim düzeyiyle alakalı bir yakınma değil.Bir çocuğa özgürlük öğretilmeli en başta,birey olabilme,karar verme,hayatındaki şeyleri seçme hakkı. Kabilede büyüyen bir çocuk belki kolejdeki bir çocuktan kat kat daha mutludur,daha yetkilidir hayatında yani imkanlar değil anlatmak istediğim.Milletlerle alakalı dediğinizede katılıyorum bi yandan.Bir tarafta çocuk savaşın ortasında kalır,diğer tarafta çocuk ebeveyni ile kumsalda mutlu ve özgürce koşar.
-
Dağılın lafım size değildi, ortamaydı
Milletler lafımı da daha geniş düşünebilirsiniz
-
Kübra006 adlı üyeden alıntı
Yersiz eleştiriye sebep tahammülsüzlüktür,ego tatmini ve konuşmak için boş konuşmaktır.
Iş hayatından örnek verelim.
Bakıyorsunuz ekibinizde alt üst ilişkisi kalmamış,dedikodu,gıybet,bu muhabbetleri göreve yansıtma vb.
Kişisel diyalogun abartıldığı bir yerde profesyonel çalışma olamaz.
Sen görevini yaparsın emeğini verirsin fakat bunu diğerlerinin çıkarlarına yem etmeye çalışırlar.
Haliyle negatif ayrımcılık başlar,eşit davranma borcu suistimal edilir.
Böyle bir ortamda yerinde ve yapıcı eleştiri almanız mümkün değildir,çünkü profesyonel çalışma ortamı yoktur.Bunlar hep bağlantılı.
On kişinin bir kişiye karşıt düşüncede olduğu bir ortamda o bir kişinin haksız olduğu anlamına gelmez.Maalesef biz bunu aşamadık.
Istediğiniz kadar süper düşünceleriniz olsun,tek bir kalemle üstü çizilebilir.
Planların birilerinin şartlanmış düşünce yapısına ve muhasebesine kalması kadar kötü birşey yoktur..
Mesleğimde görüyorum.Örnek için paylaşıcam.
Insanlar yarış atı yetiştirir gibi çocuk yetiştirmeye çalışıyor,çocuk daha elmayı bilmezken elmanın ingilizcesini,kırmızı rengini çözümleyemezken renklerin ingilizcesini öğretmek için kendilerini parçalıyorlar.Akıllı olsun başarılı olsun istiyorlar.Anlamsız kıyaslamalar.Eskitilmeyen oyuncaklar,doyumsuzluk,sebepsiz hijjen takıntıları.Bu durumda yetiştirilen bir çocuk,başarısız olduğu durumda sizce nasıl eleştiri görücektir??
Başkalarına nasıl eleştiri yapıcaktır?
Haksız olan o çocuklar mı?
Burada meshur bir soz var:
Bir Turk, on Amerikaliya bedeldir.
Ama on Turk, bir Amerikali etmez.
takim halinde calisamazlar cunku
Tabii ki yanlis bir genelleme ama dogruluk payi yok ta degil.
Egitim konusunda katilmamak elde degil. Ezbere bilgi degil, bilgiyi yorumlama kabiliyetimiz sifir. Tabiri caizse ot gibi yetistirilmisiz. Bir kere bile hergangi bir sozel derste hoca, bir konu hakkindaki yorumumu sormadi. Hic dusunup, mantik yurutup, cikarim yapmak zorunda kalmadim. Bu, sadece sayisal derslerde oldugu icin, sayisal dersleri sevdim hep. Nefret ettik Tarih'ten Cografya'dan. Lisede, hayatimizin son cografya sinavindan sonra bazi arkadaslar kitaplari parcalamislardi. Sayfalar havalarda ucusuyordu. Hatta bir arkadas hizini alamayip tuvalete gidip islak bir kitapla geri gelmisti... Butun bunlar Turkiyenin "en basarili" lisesinde oldu.
-
Mersin İl Temsilcisi
"Evrim ağacı' ne ola ki?
Eleştiri?
Elleşmemek lazım.
Herşeyi değil, kendini bilmek lazım.
Kendini bilen, haddini de bilir.
Had..
Haddeden geçirilmiş hal.
Hadde, belli aşamalardan geçirilip istenilen hale getiren kalıp(!)
Hangimiz o merhaleleri layığıyla görüp, bilip, aştık?
Tarih boyunca, tarihi yazanlar; kendini arayanlardır.
Bulan?
-
Bilgiler için teşekkürler..
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)