Rüzgar çetin in öldürdüğü polis in eşi ölen polis in yanında olan polise isyan etmişti sen nasıl polis sin yanında arkadaşın öldü nasıl şikayetçi olmassin vs... Gibi gibi.. şimdi ise kendisi şikayeti geri aldı. Mu ha ha ha. Yukarıda koçan bakiyordur şimdi ne yaptın be avrat diye. Eeee insanoğlu bu herkesin bi ......... Vardır. İnsanoğlu sen çok aşağılık bi mahluksun diyecek bir şey bulammiyorum.
Bu olay şunu göstermiştir
Eğer bu ülkede yeterince zenginsen istediğin gibi adam öldürebilirsin
1 ev 1 araba vermişlerdir, kızım sen daha gençsin, daha iyisini bulursun, polis memuru da ne ki, sana bizim show dünyasından ekonomik potansiyeli yüksek birisini buluruz, rahat edersin, her işte bi hayır vardır, sen bizim kardeşimizsin, sana yamuk yapan bize yamuk yapmıştır, falan filan cart curt şeklinde ilerlediği kanısındayım.
bu konulara bakan bi avukat uzun uzun açıklamış. ben özet söyliyim.Levent Gocmen adlı üyeden alıntı
taksirle adam öldürmekten yargılanan ve asli kusurlu olan şahis öldüğü polisin maaşı 3000 tl oldugundan ve kanuna gmre 74 yaşına kadar ort yaşayacağı kıstas alındığından kalan yıl x 3000 x 12 burdan 400 bin ve manevi tazminat davası ayrı ordanda 100-200 bin zaten şikayetini geri çekmese garanti 500+ bin tazminat alacağını söylüyor.
Bu kenarda dursun.. şikayetini geri çekerse ve bilirkisi olurdataksirle adam öldürmekten değil diğer ihtimalden davayı sonuca bağlarsa ölen polisin ailesiitiraz hakkıda kalmıyor dava kapanıyor.
Ama paranın geçmediği değerler ve olaylar olmalı. Bu olay malesef onlardan biri
bir ev bi araba derken? en az 5-6 katı teklif edilmiştir garanti paranın. 500-600 binin garanti ve medya müdahil olduğundan karşı tarafı en az 4-5 yıl yatırabilecek konumdasın hayatının baharınnda. hakkından kaça vazgeçersin? karşı tarafında tek seceneği ve işine gelen seçenek sakat kalan polisten sonra ölen kişiyide vazgeçirmek iken. Kesenin ağzı fena açılmış.
Dostum, yerine koyulamayacak kayıplara bedel biçilmesi benim zihnimin alamadığı bir konu, hiç kimse ölen bir insanı geri getirme gücüne sahip değil ise, buna sebep olan cezasını almalı.bu konulara bakan bi avukat uzun uzun açıklamış. ben özet söyliyim.
taksirle adam öldürmekten yargılanan ve asli kusurlu olan şahis öldüğü polisin maaşı 3000 tl oldugundan ve kanuna gmre 74 yaşına kadar ort yaşayacağı kıstas alındığından kalan yıl x 3000 x 12 burdan 400 bin ve manevi tazminat davası ayrı ordanda 100-200 bin zaten şikayetini geri çekmese garanti 500+ bin tazminat alacağını söylüyor.
Bu kenarda dursun.. şikayetini geri çekerse ve bilirkisi olurda
Ama paranın geçmediği değerler ve olaylar olmalı. Bu olay malesef onlardan biri
bir ev bi araba derken? en az 5-6 katı teklif edilmiştir garanti paranın. 500-600 binin garanti ve medya müdahil olduğundan karşı tarafı en az 4-5 yıl yatırabilecek konumdasın hayatının baharınnda. hakkından kaça vazgeçersin? karşı tarafında tek seceneği ve işine gelen seçenek sakat kalan polisten sonra ölen kişiyide vazgeçirmek iken. Kesenin ağzı fena açılmış.
Gelişmiş ülkelerde ne yaparsanız yapın, bir insanın canına zarar vermeyin derler. Yurt dışında araba kiraladığımızda şöyle bir uyarı yapıyor işletmeci. Araba ile ne halt ederseniz edin, bir kişinin ölümüne sebep olmayın diyorlar. Yaya ya da araç sürücüsü, fark etmez. Hayatınız kararır şeklinde bir bilinç var.
Biz de ne var peki ? Para Para Para. İnsan hayatının değersiz olduğu bir ülke bana göre 5. sınıf ülkedir.
Azrail'in ilgi alanı motosikletinizin kaç cc olduğu değildir. Think good, drive Safe!..
Foruma üye olmak için tıklayın!..
Facebook sayfamızı takip etmek için tıklayın!..
Instagram hesabımızı takip etmek için tıklayın!..
Forum kurallarını buradan okuyabilirsiniz!..
Şunu açıklığa kavuşturalim.
Taksirle ya da bilinçli Taksirle adam öldürme suçu var ortada.
Şikayete bağlı bir suç olmadığı gibi şikayet geri alınınca da dava düşmüyor.
Sanık yargılanacak ve ceza alacak.
Ancak burda sanığın mağdur ailenin maddi ve manevi zararını tazmin etmesi iyiniyetini ve pişmanlık emaresi olarak görülür ve tahliye edilmesine olanak tanır.
Ölen polisin eşi zamanında acısıyla haklı olarak feryat etmiştir ama bakacak büyütecek çocuğu var. Dava yolu ile alacağı manevi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatını mahkeme sürecini yargıtay temyiz aşamasını beklemeden daha fazla olarak almış olmasını ahlaksızlık olarak görmemek lazım.
Ateş düştüğü yeri yakar ama çocuğunu daha iyi şartlarda büyütecekse onu da anlamak lazım.
Yani demek istediğim kimse trafikte adam öldürüp parası var diye serbest kalmayacak.
Aynı şekilde ölüme sebebiyet verip mağdurun ailesine tazminat teklif etmeyen oralı olmayan mahkeme ne verirse öderiz diyen hatta üzerinde mal varlığı olmamasına güvenip neyimi alacaklar diyip umursamayan biriyle ölenin çoluğunu çocuğunu en azından maddi olarak rahatlatmak için elini cebine atan insan arasında da alacağı ceza açısından fark olmalı.
Bu tip davalarda baktığın söyleyen avukatın söylediklerinin tamamını alıntılıyorum...
kadın o paraya muhtaç filan değil! zaten sigorta şirketinden ve rüzgar çetin'den destekten yoksun kalma tazminatı olacaktı. aktüerya hesabıyla kafadan bir hesap yapsam, en az alacağı miktar 500.000 tl olacaktı. peki ne oldu?
yetmemiş belli ki işte, daha ne olacak?
edit: ölümlü trafik kazaları konusunda deneyimli bi' avukat olarak anlatayım madem;
bu tip davalarda maddi olarak destekten yoksun kalma tazminatı ve ekseriya manevi tazminat davası ayrıca açılır.
destekten yoksun kalma tazminatı sigorta şirketine, araç sahibine ve sürücüye müteselsilen yöneltilir. sigorta şirketi poliçe miktarı oranında sorumludur, geriye kalan miktar için de yine araç sahibi ve sürücü sorumludur.
2015 poliçe miktarı 280.000 tl idi.
aktüerya hesabı nasıl yapılır kısmına gelelim: müteveffa polis olduğu için en az 3000tl maaş alıyordu. yerleşik içtihatlara göre adam 74 yaşına kadar daha yaşayacaktı. (yani maaş * 12 ile bir yıllık maaşı) * 74- müteveffanın yaşı = çıkacak kaba taslak tazminat miktarını verecekti.
polisin anne ve babası, eşi ve çocukları da çok daha komplike bir hesapla bu tazminatı kendi aralarında bilirkişi hesabına göre paylaşacak ve üzerine bir de dava tarihi ile birlikte kabaca yasal faiz binecekti.
hal böyle iken; ceza davasındaki kusur oranına göre de çıkacak tazminat miktarında belli bir indirim yapılacaktı. rüzgar çetin zaten şu haliyle asli kusurlu, hem de kabak gibi! ben en az 500.000 çıkar dedim, daha fazlasının çıkması da son derece olasıdır. durum böyleyken böyle. dolayısıyla da kimse kadının durumunu bahane edip savunmaya kalkmasın. polis ölünce sgk'dan bağlanan maaş kısmına hiç girmedim bile.
hasılı; allah kimseyi en sevdiklerinin kan parası ile sınamasın ama herşey ortada...
peki ceza hukuku bağlamında ne olacak editi:
hemen aktaralım; insan öldürme suçu kanunda kasten ve taksirle düzenlenmiştir. doktrin ve uygulamada ise "olası kast" ve "bilinçli taksir" ile fiil ile orantılı ceza tayini yapılır. dosyayı bilmiyorum, incelemedim ancak açık kaynaklardan takip ettiğim kadarıyla rüzgar çetin bilinçli taksir ile yargılanıyor. ihmaliniz olduğu halde, bu ihmalin neticesini öngörmekle birlikte sonucu istemiyorsanız, bu durumda bilinçli taksirle yargılanırsınız. zaten bu adamların bu kadar tutuşmasının nedeni de bu. bilinçli taksir hükme esas alınırsa bir süre daha içeride kalacak çünkü.
peki ne oldu?
şehit polisin eşi ve diğer polis memuru şikayetini geri çekti. elbette şikayete bağlı bir suç olmadığı için civciv hukukçular durumdaki çapanoğluna uyanamıyorlar, normaldir çünkü ben de fakülte öğrencisi yanda ceza hukukuna uzak bir avukat olsam böyle düşünürdüm.
şimdi çapanoğlu şurada; şikayetten vazgeçmek elbette davayı düşürmüyor ancak katılan sıfatıyla mahkemeye taraf olup kullanabileceğiniz argümanları ve mahkemeden talepte bulunabilme hakkını da elinizden alıyor.
kitabın ortası da şu: olur da bilirkişinin raporu neticesinde bilinçli taksirin biçimi, kusur oranları allah'ın hikmeti ya, beklenilmediği gibi gelirse, katılan sıfatıyla bu duruma şehit polisin eşi ve avukatı itiraz edemeyecek, nasıl ama?
akabinde taksir boyutunda ele alınmış bir fiil ve kabule göre de ardından gelen tahliye, şaşırdınız mı?
içeride kaldığı süre de hükümle kesilen cezaya sayılır zaten, üzerine de bir de yargıtay'a yollarlar dosyayı, oldu bitti.
biz de götümüze baka baka mevzuyu kapatırız. alan memnun, veren memnun nasılsa...
donanımhaberde açılan başlığa göre şehit düşen aileye yüklü miktarda para verdikleri için şikayetinden vazgeçti deniliyor ama para için o aile şikayetini geri çekmez o kadını ya kendi canıyla ya da çocukların canıyla tehdit ettikleri için şikayetinden vazgeçmiştir adalet artık kağıt parçasına bakar oldu
adalet diye birşey yok heleki trafik kazasında
bizler kaza yaptırıp ölümüne sebep olup kaçan sora arabasını yaptıran ve bunların hepsi tespit edilip 6 ay sora serbest kalan adamlarda gördük
noldu arkadaşımız öldüğüyle kaldı
bu ülkede birini öldüreceksen trafikde öldürüp kaza süsü vereceksin işte bu kadar
herkez burada sadece düşündüklerini yazmış kimsenin bildiği birşey yok
bence yüklü miktarda para verdiler olaydan vazgeçildi
eşi ölen kadın gitti 3 5 daire aldı aylık 5000 tl garinti geliri olur çoluğunu çocugunu rahat rahat büyütür
ha bana sorsanız bi insanı öldürmenin cezası bence ölüm olmalı (bu olay kaza değil bence cinayettir)
Ne yaşadıklarını, neyle karşılaştıklarını bilmeden yazmak ahmaklık olur.
Adamın karısı nasıl söz sahibi oluyor ben onu anlamıyorum. Öldürülen polis bir annenin evladı nihayetinde. Burada başvurulması gereken kişi de doğal olarak annesi olmalı.
Belki kadının eşiyle arası kötüydü, işe giderken her sabah bela okuyordu adama nereden bileceksiniz? Bu durum da ekmeğine yağ sürmüş olamaz mı?
Yasaların biri değil ki hepsi saçma,adam ölmüş kime neyi soracaksın kimin şikayetini kimden vazgeçiriyosun,ben öldüm benimle ölmeyen insan farklı canı taşıyan insan beni öldüren lavuktan şikayeti alıyorda öldüm ulan ben siz kimsiniz neyin,kimin şikayetini kimden alıyorsunuz,şimdiden vasiyet mi yazmak lazım beni öldürenden şikayetçiyim,şikayet hakkımı kimse kullanamaz diye.Adam öldürdüysen cezası net olacak,ben ölücem karım gidecek ölümümden faydalanacak para alacak üstüne bide ben toprağın altındayken benim adıma benim şahsıma şikayetci değilim diyecek.Adam mezarda ters döner..Tam bi tarafına koyulası yasalar.Bu yasaları bu zamana kadar sırf yarın birgün bizde kullanırız belki lazım olur diye değiştirmeyenlerde apaçık şerefsizdir.
Asıl mahkeme diğer tarafta,eşit,adil,net.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
