Dünya üzerin de yaşamını sürdüren ve kendi ırkına sebepsiz yere zarar veren tek canlı insanoğludur, bu zararı din dil ırk ayrımı olarak adlandırmak cahillikten başka bir şey olmadığı gibi savunma olarak kullanılan bu ayrımlar insanoğlu nun varoluşundan çok sonra ortaya atılmış sıfatlardır, tüm dinlerin temelin de bir yaratıcı ve buna yönelik temel kurallar söz konusu bu durumun sebebi üstün olarak yaratılan insanoğlu nun özelliklerini kontrolsüz bir şekil de kötüye kullanmış olması. Yaratıcı tarafından yollanan kitapların yetersiz olması durumun da özel nitelikli anlatıcılar dönem, dönem aramız da var olmuştur, lakin her çabaya karşılık insanoğlu ilk fırsatta üstün olmayı seçerek aynı gezegende bulunan diğer canlıların yaşama hakkını elinden almıştır. Bu kitle belli bir seviyeden sonra gezegeni kontrol altına alarak bu gün insanoğlu nun yaşadığı hayatın temel taşlarını atmış ve kendi doğrultusun da bir dünya yaratmıştır, öncelik olarak dini kullanan bu kişiler sorgusuz gücü ellerine alarak yıkılması güç tabuları oluşturup insanoğlunu kendi zihnine hapsetmiştir, sonrasın da kendi çıkarları nın farklılıklarını gözetme koşulu ile dünya nın ilk ayrımı olan din farklılıklarını kıtalar arasına dağıtarak anlaşılması ve ulaşımı zor ayrımları evrenselleştirmiştir. Bu süreç sonrasın da ayrılan dinlerin yönetimi güçleşmiş ve birleşmesi imkansızlaşmıştır bu yüzden yönetici kavramı oluşturularak ortaya siyaset çıkartılmıştır, bu durum artık dinlere inanan ve zihnine hapsolmuş kişileri kontrol altında tutmak aynı zaman da onlar adına karar verip sınıf ayrımlarını sağlamak açısından önemli rol almıştır. Sonra ki dönemlerde üretimi tamamen hata olan, para adı verilmiş nesneyi tüm insanoğluna tanıtarak hedef haline getirmiş, buna yönelik kısmen kötü olan insanoğlunun ortaya çıkması en tehlikeli duygularını ön plana taşımıştır, artık tüm hedefi güç ve daha fazla güç olan insanoğlunu hem inanış olarak hem yaşantı olarak kontrol altın da tutmak daha kolaydır. Bu zaman zarfları içerisin de bize yaratıcı tarafından sunulan dünya tamamen insan kontrolüne geçerek oluşum amacının dışına çıkmıştır ve yaratıcı son bir din yollayarak insanoğluna tekrar bir araya gelme şansı vermiştir, lakin insanoğlu bu dinide temel bir inanış olarak saymayıp kendine inanmaya devam etmiştir, insanoğlu kendine inandığını düşünürken yönetildiğini fark etmediği gibi yaratıcı tarafından verilen son şansı da yok oluşa kadar kaybetmiştir. Zihnen parçalanmış bu dünya kendi için de yok olmaya her gün devam ederken temel kaynaklar istemsiz evrimleşmiş ve insanların farklı dinleri olduğu gibi farklı dilleri de ortaya çıkmıştır, evrimi ön göremeyen insanoğlu yönetimi kaybetmemek için yeni ve evrensel temeller ortaya çıkartmıştır, bu evrensel yeni temeller insanoğlunu dönüşü zor bir yola sokmuş ve toplum kültürünü ortaya çıkarmıştır. Bu toplum kültürü dünya ya sabit inançlar ile bağlı olan insanoğlunu zihinsel olarak daraltıp, din ve dil ayrımından sonra gelen üçüncü en büyük ayrım taşıdır, insanoğlu her gün farklılaşıp küçülürken zihinsel olarak istemsiz ötekileştirme mantığına kapılmıştır zaten özünde kötülük olan ve bunu kontrol altın da tutamayan insanoğlu ötekileştirme mantığı ile tamamen ayrımlaşmış inançlara kapılmış bir dünya ortaya çıkarmıştır.
Kişisel Düşüncemdir!
Saygılarımla...