İşten güçten delirmeye fırsat bulamadık.
İşten güçten delirmeye fırsat bulamadık.
ıı şöyle söyliyim. günde 2-3 defa ağzımı açıp sohbet ediyorum. parmaklarımı kemiriyorum(tırnak değil parmak etlerim) ve artık nefret etmeye başladım bu durumdan. gelip gidiyorlar. ve her gece 1 saat müzik dinleyip tavanı izliyorum.
Şimdi diyeceğim ki çabuk unutuyorum. ama mutlu olamıyorum olay dünn yaşansa bu gün unuturum akşamına kesin bişe oluyor.
Hafta içi motora binemessin ayrı dert. Sigara vs. kötü alışkanlıklar. haftasonu gelince seviniyorsun bi bakmışsın gezecek adam yok. Saçma kişiler,gereksizler,işi düşenler,nefret ettiklerin hepsiyle aynı ortam. berbat
saçma sapaaan
Sevmeyi sevmek. Dertli olmayı sevmek, melankoli. Doğrudur ben de kendimde bunu görüyorum bazen. Evet, bazı şeyleri derinlemesine sevmekten kendimi alı koyamıyorum. Aslında bu yaptığım her işte var, derinlerine inmeyi severim. Sevmeyi seven birisi kendi başına sevmeye karar verebilir, geri kalan tüm diğer hisler; özlem, nefret, umutsuzluk gibi, bir dayatma oluyor.
En baştan sevmek gerek. Doğan güneşi, esen rüzgarı, hurdacının sesini ve elbette geri kalan insanları. Ama önce kendimi seveceğim, kitap okuyacağım mesela
Dostum vakit geçirmekten mutlu olduğun insanları bulmalısın bence. Çevremden de gördüğüm kadarıyla büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi sevmediğimiz insanları uzaklaştıramamamız. Uzaklaştır gitsin, hiç bir şey kaybetmiyorsun. Aksine yakınında tutmak istediğin insanlara zaman açmış oluyorsun
Az silindir, çok iş
İyi diyosun abi karşıdaki kişi senle vakit geçirmek istiyor mu peki? cevap haaayııır .
Etrafındakileri nasıl uzaklaştıracaksın abi her gün aynı odada sabahtan akşama kadar ders işliyorsun nasıl uzaklaştırıcan ki?
yok yok olmuyor abi çok denedim de olmuyo ya. Bi insanın yanında zaman geçirmek eğlenceli. Hadi sevdiğin kız falansa hiç sıkılmıyorsun mesela ama o sıkılıyor. ben bu güne kadar hep bunu gördüm. Hep başarıszılık hep hüsran yok abi. E diyeceksin yok mu dostun kankan diye var abi var da artık o kadar monoton bi hayat ki konuşacak bişe yok yine kendi derdinle kendin tartışmaya başlıyosun kendi derdini kendin sorguluyosun olmuyor maalesef. VEEEE olmayacak galiba. O yüzden bir sigara daha yakabiliriz
Manyaklık & PişmanlıkEn son ne zaman ettiğiniz küfürün vurgusuna takılıp üzüldünüz,
Trafikte aracın biri beni sıkıştırıp üzerime çıkmaya yeltendiğinde önünü kesip bir hışımla adamın yanında buldum kendimi.
Adamın yakasından tutarak onca trafiğin ortasında aracının camından çekip çıkardım dışarı bi güzel hırpalayıp patakladım.
Kimsede yanıma yanaşamadı. Adamım öylece bırakıp binip hızla uzaklaştım oradan.
Sonrada yaptığımdan utandım. Üstelik görüpte tanıyanlar "ne oldu o gün ne yaptın sen diye " sorduklarında yerin dibine girdim.
1 hafta ezik bir halde ortalıkta dolanmıştım..
Derin olan kuyu değil, kısa olan ip'tir.
Bu topic deki en güzel söz. UNUTMAK ÖZGÜRLÜKTÜR
Merhaba,
okuyup yorum yapmamayı tercih etmiştim zamanında ama..Yine görüp, yine okuyunca bu sefer durduramayacağım kendimi
Çok manyagız.. Olur olmaz şeylere anlam yükleyecek kadar..Kıymetsiz şeylere değerler verip, aslında değersiz olduklarını gördüğümüzde üzülecek kadar..Hiç sahip olmadığımız birşeye,sahipmişiz yanılgısına düştüğümüzde,herşey güllük gülistanlıkken, karanlıkta kayboldugunda delirecek kadar manyağız.. Ben sizi bilmem ama.. Çok manyak olmalıyım ki, telefonum çalındığından beridir, telefonsuzum.. Değer verdiğim biri vardı Bana ulaşmadığı için üzülmüştüm..Halbuki,sadece arkadaştık Peki,ben neden ulaşmadım? Öyle garip kafalarda düşünebiliyor insan bazen.. Halbuki, hiçbirşeyim değil.. Olmayacakta biliyorum..onu anlayabiliyorum..
Olur oyle
Bir kız arkadaşım var Sevgilisinin evinde, evi temizleme bahanesi ile evde yerlere düşmüş saçları toparlayıp,bu saç teli kime ait,analizini edebilecek kadar manyağız.. Ne garip kafalar değil mi ?
Önemli olan, kendinle mutlu olabilmek..Mutlu olduğun şeyleri yapabilmek.. ve temiz kalmayı başarabilmektir. Yüreğini,bedenini,ruhunu,ellerini,gözlerini,dilini ,dudaklarını... Temiz kalabilmek bunu başarmak, iyi niyetini öldürmelerine müsade etmemek..
Günün birinde, ne olursa olsun , karşına biri çıktığında , bir olayla karşılaştığında, tertemiz ve dik yanıt verebilmektir.. Ne eskiden izler kalmış olmalı... ne de gelecekte eskiye dair yaşadığın beklentiler ...
Kaybettiğimiz nokta şu, geçmişten kopamayıp, geçmişi gelecekte arama gibi bir yenilgiye düşüyoruz..Ne olursa olsun,ne yaşamış olursak olalım..Hamurumuzu bu zamana kadar ne ile yoğurmuş olursak olalım..Sevgi,aşk tohumları ekildiğinde can suyu,dürüstlük olmalı..yoksa rüzgar mı yıkmış çam ağacını...
Konu neydi
olur oyle..
Özellikle bu kısım.
Aynı duygu ve düşünceleri farklı kelimelerden dinlemek güzel bir duygu. Yıllar önce bu düşüncelere sahip olmuştum, telkin ettim kendime. ''Sen iyisin dedim, iyi olmaya devam et, başka türlüsünü beceremezsin... Denemiştin, zaten olmadı. Kendini mutlu edecek şeyleri yap, kendini düşün. '' Sonunda gördüm, iyi olmak yeterli değil. İyi düşünmek ise hiç bir şey. Ve kendimi düşünmeyi çoktan bırakmışım.
Keşke iyi düşüncelerimiz bize iyilik getirse.
Hayat karşınıza düzgün insanlar çıkarsın, ayrıldınız mı? Düzgün ayrılın. Saygı olsun, sevgi olsun ne bileyim içinde karakter kırıntıları olsun gönlü güzel insanlar.
Brutusler her yerde
Az silindir, çok iş
her zaman iyi düşünceler, iyilikler, iyilik bulacak diye bir kural da yok. Biz iyilikleri, iyilik bulalım diye yapmıyoruz.. Her insan hayatının her döneminde hak etmediği şeyleri yaşayabilir, bu haketmediğini göstermez.Her insanda her zaman iyiyi hak edecek diye birşey yok
Ne olursa,olsun..Ne yaşarsa yaşansın..Ben kimsenin dünyadaki en kötü insan olabileceğine inanmıyorum..Ve bu koskoca dünyada en kötü şeyleri yapmış insanı bile canından çok sevecek birileri muhakkak çıkacaktır.
Bir büyüğüm 2011 yılında bana "bu heyecanını sakın kaybetme" demişti.. Yıl 2016,kalan sadece ufak tefek kırıntıları.. Bu ufak tefek kırıntılar bile yeri geliyor,dünya oluyor..
Kadim odur ki evvelini bilir kimse olmaya
Neden diye sormamak gerek.
Nazım'ın güzel bir şiiri var.
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
ÖIüm gibidir sadakat. Bir kere çizgiyi geçtin mi, geri dönüş yoktur.
UZUN YAZACAĞIM.
manyak Fr. maniaque
sf. 1. Maniye yakalanmış (hasta). 2. mec. Gülünç, garip, şaşırtıcı davranışları olan (kimse). 3. ünl. hkr. “Aptal, çılgın, dengesiz, deli” anlamlarında bir seslenme sözü.
mani Fr. manie
a. ruh b. Kişinin sevinç, güven ve her türlü etkinliğinin normal olmayan bir biçimde arttığı ruh hastalığı.
deli
sf. 1. Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun. 2. Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.): “Bu deli öfkeyi kime veya nelere, bir namlu gibi çevireceğini bilemiyordu.” -T. Buğra. 3. mec. Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın: “Ben delinin biriyim, ateşe girerim.” -F. R. Atay.
yukarıdaki tanımlar türk dil kurumunun web sitesindeki büyük türkçe sözlükten alınmıştır. gerçi aynı sözlükte
kirli
sf. 1. Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves: “Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi.” -P. Safa. 2. Aybaşı durumunda bulunan (kadın). 3
tanımı da var. bu yüzden ne kadar ciddiye almak lazım kararsızım.
manyaklık aklını kullanma yeteneği kısıtlılık delilik ise toplumsal yaşama uyumsuzluk olarak tanımlayalım şimdilik.
tarihsel geri planda manyaklık söz konusu edilmezken delilik üzerine bir çok edebi, felsefi eserler mevcuttur. dolayısı ile manyak olma durumunu kenara alıp yerine delilik kavramını koyalım.
deliliğin karşıtı nedir ? kimdir deli olmayan ?
"“Gerçekçi” bir insan, yalnızca nesnelerin yüzeyde kalan özelliklerini görür; gözler önüne serilmiş olan dünyayı görür; bu dünyanın resmini, tıpkı bir fotoğraf makinesi gibi, zihninde canlandırabilir ve nesneleri de, insanları da bu resimde göründükleri şekilde kullanarak belli bir eylemde bulunabilir. Bir deli ise gerçeği olduğu gibi göremez; gerçeği yalnızca kendi iç dünyasının bir simgesi ve yankısı olarak algılar."
der Erich Fromm.
bu tanım kabul edilebilir ise sanırım deli kavramının içerisine çok rahat kabul edilebilirim.
misal üst mesajda sadece harfler ve onların oluşturduğu yazılar var. bunların bir insan tarafından yazıldığını düşünüyorum ama o insanın ne olduğuna dair hiç bir fikrim yok. hakkında hiç bir şey bilmediğim bir canlının var olma şansı nedir ? var mıdır ?
"Öte yandan deliliğin tanımı toplumdan topluma ve süreç içerisinde sürekli değişime uğramaktadır. Şöyle ki, Antik Yunan’da kendi kendine konuşan bir insana dahi, Osmanlı’da ermiş, günümüzde ise deli denilmektedir. Bu nedenle delinin tanımı sürekli değişmiş ve akıl, tarih içinde sürekli yeniden ve yeniden yorumlanmıştır."
teknolojik eğlence oyuncakları geliştikçe 5 duyunun ve dolayısı ile insan beyninin aldatılabileceği ve hatta çok rahat aldatılabileceği ortaya çıkmıştır. yakın zamanda çeşitli uzuvlarını kaybetmiş insanlar için kendi sinir sistemlerine entegre edilecek ve düşünce ile kontrol edilebilen yeni uzuvlar üretilmeye başlandı. (3d printer teknolojine girmiyorum bile)
yani o büyük sır sanılan insan bedeni çözülüyor bir şekilde.
ne'se, biz aldatma oyununa geri dönelim. sanal gerçekliği anlamak için teknolojinin gelişmesini beklemedi insanlık.
kam, şaman ya da farklı isimlerde aynı işleri yapan kişiler, mantar, kenevir gibi uyuşturucu ve halüsinasyon yapma özelliği bulunan maddeler ile beyinlerinin gündelik duvarlarını esnetmişlerdir.
kafa güzelken gördüğünü halüsinasyon zannedenin kafası güzel değilken gördüklerini gerçek olarak nitelendirmesinin altında yatan duygu, düşünceler nelerdir ? duygu dediğin hislerin altı üstü bir miktar hormon olmasa bir halt hissedemeyeceğini kaçınız biliyor ?
beyninizin o şahane ve ulvi yaratılışından dolayı sektirmediği üreme hormonunuzun salgılanmadığı durumda ne olur ? annelik denilen güdünün dahi hormonu olmasa olmayacağını biliyor muyuz ? çıkıp da "ama var" demeyiniz. burada mevzu hormonun kendisi değil yarattığı etki ve bu etkilerin yan etkisi olan bilinçli olma hali ya da düşünebilme, belki de en iyi tanımla düşündüğünü düşünebilme yeteneğidir.
düşünüyor musunuz ?
düşündüğünüzü mü düşünüyorsunuz ?
bütün krallar, peygamberler, büyük öğütçüler yani şanslı olup bir şekilde popüler olmuş/edilmiş hatırlanan ve hatırlanacak insanların temel buyruğu nedir ?
amacınız nedir ?
mutlu olmak mı ?
haz mı ?
hayat ciddi bir müessese midir ?
ölüm kavramını düşünmeden yaşadığınız her an yani ölümü unutarak, görmezden gelerek, kendinize bir şans verildiğini düşünerek.
hayatınızın başladığı andan bittiği ana kadar geçen süreyi nasıl doldurmak istersiniz ?
"efendim ben kendim sabah 06:00 da kalkıp 07:00 de çalıştığım işime ulaşmak için 20 milyondan fazla insanın yasadığı ama bütün bu insanların çüklerinin uzunluğu (eril oldu ama ne'se) kadar raylı sistemi olmayan, toplu taşımayı minibüs, otobüs, halk otobüsü ve bunları şahı merdanı metrobüs ile sağlanan bir şehirde bunu yapmaya çalışıyorum. tanımı net yapayım da sorun problem olmasın efendim burada 1 çük 12,5 cm olarak alınmıştır, çük sahibi nüfus ise 10.000.000 adet, 12,5 cm * 10.000.000 = 125000000 cm o da 1.250 km eder.
ulaşım konusu daha geniş açıklamalara muhtaç zira kendi alt dalları ve çeşitli bilim kolları bulunmaktadır.
sabah 08:30 dan akşam 17:00 ye kadar ise "iş" denilen bir şeyi icra ediyorum, ne kadar başarılı olduğumu bu yazıyı "mesai saatleri" içerisinde yazmamdan anlayın.
18:15 gibi evime ulaşıp buradaki mesaime başlıyorum".........
normal görünüyor.
o zaman ben deli değilim.
maalesef öyle değil,
misal birinin duvar ile konuşması yadırganmayabilir,
ve fakat aynı kişi duvar ile sohbet ediyorsa işin rengi değişir,
zira bizim duvarlarımız pek konuşkan değildir, biraz içine kapanık tipler, altı üstü pirket ve onun evlatları işte ...
ya da öyle değil,
hem öyledir hem de değildir.
o zaman nedir ?
deli kendisini sistemin dışında zanneder, belki de bu yüzden delidir.
bu göğün altında yeni ne var ki ?
doğum ile ölüm arasındaki zamanı ilkel duygularının gerekliliği ve can sıkıntısının verdiği devinim ile doldurup bunu da "gerçek" olarak kabule den bir canlının deli olmadığını kim iddia edebilir ?
imdilik bu kadar.
can't be worried about that shit. life goes on man.
Su bir kac gündür art nailse merak sarmam neticesinde manyaklasmam söz konusu. Temizle baştan yap temizle baştan yap
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)