BDDK'nın yeni düzenlemesi hakkında

[COQ]

Söylediklerinin büyük bir çoğunluğu 2 yıl önce yapıldı zaten ihtiyaç kredisinde üst limit 60 ay'dan 36 aya araç kredilerinde sınırsızdan 48 aya, k.kartlarında da ürüne göre 0-9 ay arasına düştü, kredi alırken senin haberin olmaz ama bir şahsın müracaatı neticesinde oturduğu ev kiramı bakmakla yükümlü olduğu kişiler varmı evli ise eşi çalışıyormu ekstra geliri varmı gibi müracaat sırasında sorulan bir çok sorunun cevabına göre asgari bir geçim tutarı çıkartılır ona göre ödeyebileceği maksimum tutar belirlenir ve kullanabileceği kredi oranı hesaplanır, eskiden 1000 tl maaşla çalışan birisi işyerinden rahatlıkla 3000tl maaşla çalışıyor diye yazı alıp istediği rakamda kredi kullanabiliyordu ve bu durum ne işvereni ne de işçiyi hukuki bir yükümlülük altına sokuyordu ama sıkıysa şimdi alsın bakalım böyle bir yazıyı ne oluyor??? ayrıca haciz işlemi başlatılamaz vesaire bunlar hukuka aykırı işlemlerdir alacaklı adam ihm'ye müracaat etse kazanır biraz araştırın öyle sallayın derim...Herşey bir tarafa en önemlisi devlet ne kadar önlem alırsa alsın kişi kendini bilmediği müddetçe 10bin liralık geliride olsa fuzuli harcamaları yüzünden aylık 1000 liralık krediyi öedeyemeyecek duruma sokabilir kendini, son olarak bu bahsi geçen kanunda kişinin maddi durumuna daha önceki kredi ödeme alışkanlıklarına kredi siciline ve kredi notuna göre değişkenlik gösteren bir kanun...

Yazdigin seyleri benim bilmedigime nerden kanaat getirdigini anlayamadim.
Sadece olmasi gerekeni yazdim.
Zaten mevcut durumu elestiriyoruz.


Haciz baslatilamaz falan tabi ki hukuka uygun degil. Zaten bende hukuka uygun hale getirilmesi gerektiginden bahsediyorum.
Yani mevcut yasalar ortadayken birinin sözüyle olacak is degil bunlar ve bu eylemi yapacak bir meclis yapisinin olmadigindan bahsediyorum.

Üstelik gerçekçi olmak gerekiyor.
Senin gelirin yetmiyorsa, götür bir kefil ya da ipotek banka krediyi veriyor.
Vermiyor mu?
Kendi kendimizi kandirmayalim.
Ayrica asgari geçim tutari kaç liradir?
Devlet belli bir rakam belirlemis mi?
Belirlediyse bu rakamlar gerçekçimidir?

Aslinda bu kadar uzatmaya da gerek yok.
Dedigin gibi bankalar ve devlet bu isi gerçekten ciddiye aliyorsa neden takipteki kredi sayisi bu kadar fazla?

Merak edip arastirdim.
2015 HAZIRAN TEMMUZ rakamlarini buldum.
Bu rakamlara göre 42 milyar liralik kredi takipte ve bunun sadece 7 milyari kredi karti borcu.
Üstelik de sizin hükümet düzenleme yapti dediginiz tarihte bu rakam kredi karti için 5 milyar
Toplamda 36 milyar lirasi takipteymis.

Yapilan düzenlemeler madem bu kadar iyi her geçen yil rakamlar niye artiyor?


Kredi kartina düzenleme geldi diyorsunuz.
2015 ocak ayindan haziran ayina kadar takipteki krediler %14.5 artiyor.
Demek ki düzenleme bir ise yaramamis.

Ihtiyaç kredisi 36 aya düsürüldu demissiniz.
TAkipe düsen kredi miktari %23 artmis.

Araç kredisine düzenleme geldi öyle her isteyen alamiyor diyorsunuz.
Ama takipteki kredilerde her ay %2-3 artis var.

Daha acikli bir sey söyleyeyim.
Hükümet kredilere ve kredi kartlarina müdahale etmeden önce durum bu kadar vahim degilmis.
Yani senin yazdigin gibi 2 yil öncesine kadar verilen kredilerin takibe düsme orani her geçen yil düsüyormus.
Ama 2014 yilindan itibaren bir sihirli degnek degmis.
Ve bu sihirli degnek yukarida verdigim oranlari ortaya çikarmis.

Yani rakamlara bakinca yapilan düzenlemelerin insanlari daha fazla borca sokmaktan baska bir ise yaramadigi ortada.
Demek ki düzenleme pek düzenli olmamis.

(merak edenler google'a takipteki krediler yazip farkli linklerden rakamlara göz atabilirler. Böylece tarafsiz bir rakam görme sansiniz olur)

[07mehmet07]

Yazdigin seyleri benim bilmedigime nerden kanaat getirdigini anlayamadim.
Sadece olmasi gerekeni yazdim.
Zaten mevcut durumu elestiriyoruz.


Haciz baslatilamaz falan tabi ki hukuka uygun degil. Zaten bende hukuka uygun hale getirilmesi gerektiginden bahsediyorum.
Yani mevcut yasalar ortadayken birinin sözüyle olacak is degil bunlar ve bu eylemi yapacak bir meclis yapisinin olmadigindan bahsediyorum.

Üstelik gerçekçi olmak gerekiyor.
Senin gelirin yetmiyorsa, götür bir kefil ya da ipotek banka krediyi veriyor.
Vermiyor mu?
Kendi kendimizi kandirmayalim.
Ayrica asgari geçim tutari kaç liradir?
Devlet belli bir rakam belirlemis mi?
Belirlediyse bu rakamlar gerçekçimidir?

Aslinda bu kadar uzatmaya da gerek yok.
Dedigin gibi bankalar ve devlet bu isi gerçekten ciddiye aliyorsa neden takipteki kredi sayisi bu kadar fazla?

Merak edip arastirdim.
2015 HAZIRAN TEMMUZ rakamlarini buldum.
Bu rakamlara göre 42 milyar liralik kredi takipte ve bunun sadece 7 milyari kredi karti borcu.
Üstelik de sizin hükümet düzenleme yapti dediginiz tarihte bu rakam kredi karti için 5 milyar
Toplamda 36 milyar lirasi takipteymis.

Yapilan düzenlemeler madem bu kadar iyi her geçen yil rakamlar niye artiyor?


Kredi kartina düzenleme geldi diyorsunuz.
2015 ocak ayindan haziran ayina kadar takipteki krediler %14.5 artiyor.
Demek ki düzenleme bir ise yaramamis.

Ihtiyaç kredisi 36 aya düsürüldu demissiniz.
TAkipe düsen kredi miktari %23 artmis.

Araç kredisine düzenleme geldi öyle her isteyen alamiyor diyorsunuz.
Ama takipteki kredilerde her ay %2-3 artis var.

Daha acikli bir sey söyleyeyim.
Hükümet kredilere ve kredi kartlarina müdahale etmeden önce durum bu kadar vahim degilmis.
Yani senin yazdigin gibi 2 yil öncesine kadar verilen kredilerin takibe düsme orani her geçen yil düsüyormus.
Ama 2014 yilindan itibaren bir sihirli degnek degmis.
Ve bu sihirli degnek yukarida verdigim oranlari ortaya çikarmis.

Yani rakamlara bakinca yapilan düzenlemelerin insanlari daha fazla borca sokmaktan baska bir ise yaramadigi ortada.
Demek ki düzenleme pek düzenli olmamis.

(merak edenler google'a takipteki krediler yazip farkli linklerden rakamlara göz atabilirler. Böylece tarafsiz bir rakam görme sansiniz olur)

BDDK verilerine göre temmuz ayında takipteki tüketici kredileri ve kredi kartı tutarı 15 milyar 111 milyon liraya ulaştı. KREDİLERİN takibe dönüşüm oranı ise son 5 yılın en yükseğinde. 2010 yılında yüzde 3.66 olan takibe dönüşüm oranı yıllar itibariyle geriledi. Ancak 2014 yılı itibariyle tekrar artışa geçti. 2011 yılında yüzde 2.70, 2012 yılında yüzde 2.86, 2013’de yüzde 2.75 olan takibe dönüşüm oranı 2014 yılında yüzde 2.85 oldu. 2015 yılının mart ayında biraz gerileyen oran 2.84’tü. Ancak 2015 yılı haziran ayı itibariyle takibe dönüşüm oranı yüzde 2.89 oldu. Haziran ayı itibariyle kredi kartının da dahil olduğu tüketici kredilerindeki takibe dönüşüm oranı yüzde 3.84 oldu. 2010 yılında bu oran yüzde 4.13’tü. 2011 yılında yüzde 2.88’e gerileyen oran, 2012 yılında yüzde 2.95, 2013 yılında yüzde 2.87, 2014 yılında da yüzde 3.38 oldu. 2015 yılının mart ayında yüzde 3.51’e gerileyen oran, sonraki üç aylık dönemde yüzde 3.84’e yükseldi. Konut ve taşıt kredilerinde önemli bir değişiklik olmazken, 2014’den itibaren kredi kartları ile ihtiyaç kredilerinde artış gözlendi. Kredi kartlarında oran 2014 yılı sonunda yüzde 7’lerdeyken, 6 ay sonra haziran itibariyle yüzde 8’lere yükseldi. İhtiyaç kredilerinde ise yüzde 4’ler civarındaki oran yüzde 4.5’lara yükseldi.
işin özü %0,50'lik bir artış olmuş, srıf muhalefet olmak için kendinle bile çelişmişsin devlet sınırlama getirsin bu oran düşüer demişsin devlet sınırlama getirdi dediğimizdede sınırlama çözüm değil oranda artış var diyosun, bence biraz daha ekonomi öğrenmeye çalışın ondan sonra tartışalım bu meseleyi...

[zonta]

Yazdigin seyleri benim bilmedigime nerden kanaat getirdigini anlayamadim.
Sadece olmasi gerekeni yazdim.
Zaten mevcut durumu elestiriyoruz.


Haciz baslatilamaz falan tabi ki hukuka uygun degil. Zaten bende hukuka uygun hale getirilmesi gerektiginden bahsediyorum.
Yani mevcut yasalar ortadayken birinin sözüyle olacak is degil bunlar ve bu eylemi yapacak bir meclis yapisinin olmadigindan bahsediyorum.

Üstelik gerçekçi olmak gerekiyor.
Senin gelirin yetmiyorsa, götür bir kefil ya da ipotek banka krediyi veriyor.
Vermiyor mu?
Kendi kendimizi kandirmayalim.
Ayrica asgari geçim tutari kaç liradir?
Devlet belli bir rakam belirlemis mi?
Belirlediyse bu rakamlar gerçekçimidir?

Aslinda bu kadar uzatmaya da gerek yok.
Dedigin gibi bankalar ve devlet bu isi gerçekten ciddiye aliyorsa neden takipteki kredi sayisi bu kadar fazla?

Merak edip arastirdim.
2015 HAZIRAN TEMMUZ rakamlarini buldum.
Bu rakamlara göre 42 milyar liralik kredi takipte ve bunun sadece 7 milyari kredi karti borcu.
Üstelik de sizin hükümet düzenleme yapti dediginiz tarihte bu rakam kredi karti için 5 milyar
Toplamda 36 milyar lirasi takipteymis.

Yapilan düzenlemeler madem bu kadar iyi her geçen yil rakamlar niye artiyor?


Kredi kartina düzenleme geldi diyorsunuz.
2015 ocak ayindan haziran ayina kadar takipteki krediler %14.5 artiyor.
Demek ki düzenleme bir ise yaramamis.

Ihtiyaç kredisi 36 aya düsürüldu demissiniz.
TAkipe düsen kredi miktari %23 artmis.

Araç kredisine düzenleme geldi öyle her isteyen alamiyor diyorsunuz.
Ama takipteki kredilerde her ay %2-3 artis var.

Daha acikli bir sey söyleyeyim.
Hükümet kredilere ve kredi kartlarina müdahale etmeden önce durum bu kadar vahim degilmis.
Yani senin yazdigin gibi 2 yil öncesine kadar verilen kredilerin takibe düsme orani her geçen yil düsüyormus.
Ama 2014 yilindan itibaren bir sihirli degnek degmis.
Ve bu sihirli degnek yukarida verdigim oranlari ortaya çikarmis.

Yani rakamlara bakinca yapilan düzenlemelerin insanlari daha fazla borca sokmaktan baska bir ise yaramadigi ortada.
Demek ki düzenleme pek düzenli olmamis.

(merak edenler google'a takipteki krediler yazip farkli linklerden rakamlara göz atabilirler. Böylece tarafsiz bir rakam görme sansiniz olur)

üstad burası senin oralara benzemez.kanunlar yapılır ama birşekilde delinir.mahallede bir arkadaş var Türkiye de ne kadar banka varsa hepsinin kredi kartı var.limitleride 15-20 bin tl arasında.bu arkadaş çalışmaz mal varlığı yok.üstüne kayıtlı bir baksırı var.sabah 10 da ganyan bayiine akşam 10 da eve gider yatar.şu anda bankalara olan batık kredi kartı borcu 600 bin tlyi geçmiş.evi belli adresi telefonu belli.bankalar arıyor yanımda dalga geçiyor adamlarla.x bir bankaya kredi kartı borcu faizleriyle birlikde avukat masrafları falan filan 42 bin tl.bankacı diyorki beyfendi yahu ayda 100 tl ödeyin bari..bak bak yahu benim ödemem 1 saat gecikti diye hemen sms geliyor.kartınızı nakit çekime kapatırım heee diye.sonunda bende şeytana uyacam ama hadi hayırlısı...[COLOR="Silver"]

[COQ]

.....sonra tartışalım bu meseleyi...

iyi niyetli oldugunu düsündügüm için cevap yaziyorum daha açik anlatmaya çalisacagim yine anlamaz ya da anlamamazliktan gelirsen uzatmayacagim çünkü gereksiz bir polemik haline geldi bu is.

Benim bir sayfa önce yazmis oldugum seyler bir tarafimdan uydurdugum seyler degil sosyal devlet olmayi basarabilmis bir çok ülkenin uyguladigi bir sistem.

Bu sistem bir bütündür. Yani bu yazmis oldugum seylerin bir kismini yapmak hiç bir seyi çözmez. Zaten sen kendin bazilarinin yapildigini yazmissin ama sonuca baktigimizda hiç bir seyin çözülmedigini görüyoruz. YAni rakamlar çarpitmaya da müsait degil her sey ortada.
Kisaca birini yapar birini yapmazsan bu önlemler bir ise yaramaz.

Görülen sudur ki alinan önlemler ya da alinmis gibi yapilan önlemler ne kredi kullanimini azaltmis, ne de geri ödeyememe sorununa bir çözüm bulmus demekki hukuksal bir takim düzenlemeler getirilmesi sart.
Ben hukuksal düzenlemelerden bahsederken yaptirimlarin hafifletilmesini kast ettigimi açikça yazdim.
Yani bahsettigim basitçe suydu.

Bir sahis eger altindan kalkamayacagi bir kredi almissa, bundan veren banka da sorumlu olsun.
Minimum geçinme miktari vs den kast ettigim buydu.
Yani devlet gerçekçi bir minimum geçinme miktari açiklar ve bu miktara göre kredi taksitlendirmesi gibi bir yapisal düzenleme yaparsa, banka bilir ki icra takibi bile yapsa ayda alabilecegi maksimum miktar bellidir ve bunu geçemez.
Bu da bol keseden kredi dagitiminin önüne geçer, insanlar zor durumda kalmaz.

Yani devlet derki
bizim memlekette 4 kisilik bir aile için minimum geçim miktari kisi basi 250 liradir.
Bir sahis 4 kisilik ailesini geçindirmek için ayda en az 1000 lira kazanmalidir.
Bu zaten var gibi adi asgari ücret.
Sonra da derki sahis bu en az miktardan kalan kazancinin ancak su kadarini kredi taksiti olarak ödeyebilir.
Yani bu aile reisi ayda 1300 lira kazaniyorsa,
benim yazdigim miktara göre ayda en fazla 200 lira kredi taksidi ödeyebilir.
Devlet yasal düzenleme yapar ve derki sen bu 200 liranin üzerinde taksitlendirme yaparsan kalan miktardan banka sorumlu olur.
Ya da baska bir sey bulunur.
Mesela icra takibine girerse ve vatandas ben borcumu ödeyecegim diyorsa icrayi da ayda 200 lira olarak taksitlendirebilir.
Atiyorum buna faizde isletmeyebilirsin.
Mesela icra mallari için düzenleme gelebilir.
Örnegin kisinin günlük yasam standartlarini bozacak mallarina icra getiremezsin.
Atiyorum buzdolabini, çamasir makinasini, ögrenci çocugun bilgisayarini icra yoluyla zapt edemezsin.
Gibi.

Bu tür zorluklar kredi veren bankanin çok daha ince hesap kitap yapmasini saglayacak uygulamalardir.
Her ülkenin kendine göre dinamikleri var.
Bizim millete taksitle bogaz köprüsünü sat hepsi alici olur.
Kisaca bu düzenlemeleri devlet yapacak ben degil.

Yani daha nasil anlatayim bilemedim!

Su ana kadar yazdigim her sey olacak sey degildir.
Emperyalizm benim bu yazdiklarimin yapilmasina asla izin vermez.
bu nedenle olacak sey degildir.
Zaten benim bahsettigim de bunlarin olmayacagidir.
Bizim gibi ülkelerde emperyalizmin emrine girmeden hiç bir parti iktidar olamaz.
Bu nedenle mesele a partisi b partisi meselesi degildir.
YAni akp zaten yapmaz,
chp iktidar olsa da yapmaz,
mhp iktidar olsa da yapmaz.
Yapamaz.

[tyrung]

üstad burası senin oralara benzemez.kanunlar yapılır ama birşekilde delinir.mahallede bir arkadaş var Türkiye de ne kadar banka varsa hepsinin kredi kartı var.limitleride 15-20 bin tl arasında.bu arkadaş çalışmaz mal varlığı yok.üstüne kayıtlı bir baksırı var.sabah 10 da ganyan bayiine akşam 10 da eve gider yatar.şu anda bankalara olan batık kredi kartı borcu 600 bin tlyi geçmiş.evi belli adresi telefonu belli.bankalar arıyor yanımda dalga geçiyor adamlarla.x bir bankaya kredi kartı borcu faizleriyle birlikde avukat masrafları falan filan 42 bin tl.bankacı diyorki beyfendi yahu ayda 100 tl ödeyin bari..bak bak yahu benim ödemem 1 saat gecikti diye hemen sms geliyor.kartınızı nakit çekime kapatırım heee diye.sonunda bende şeytana uyacam ama hadi hayırlısı...[COLOR="Silver"]

Eskiden eve haciz gelirdi. Onu kaldırdılar şuan var olan mal varlığı ele geçiriliyor. Fakat adamın hiçbişey yoksa gerçekten bişey yapmaları zor.
Arkadaş ne ev alır, nede araba. Hatta SSK li işe bile girse maaşına el konuyor. Sürgün hayatı gibi :D

Devlet kısaca şuçu vatandaşa krediyi veren sensin diyerek işten bi şekilde sıyrıldığını düşündü fakat rakamlar ortada.

Ne olduysa tok kapı sesli voswogenden oldu zaten. Hala peynir ekemk gibi satıyor

[07mehmet07]

iyi niyetli oldugunu düsündügüm için cevap yaziyorum daha açik anlatmaya çalisacagim yine anlamaz ya da anlamamazliktan gelirsen uzatmayacagim çünkü gereksiz bir polemik haline geldi bu is.

Benim bir sayfa önce yazmis oldugum seyler bir tarafimdan uydurdugum seyler degil sosyal devlet olmayi basarabilmis bir çok ülkenin uyguladigi bir sistem.

Bu sistem bir bütündür. Yani bu yazmis oldugum seylerin bir kismini yapmak hiç bir seyi çözmez. Zaten sen kendin bazilarinin yapildigini yazmissin ama sonuca baktigimizda hiç bir seyin çözülmedigini görüyoruz. YAni rakamlar çarpitmaya da müsait degil her sey ortada.
Kisaca birini yapar birini yapmazsan bu önlemler bir ise yaramaz.

Görülen sudur ki alinan önlemler ya da alinmis gibi yapilan önlemler ne kredi kullanimini azaltmis, ne de geri ödeyememe sorununa bir çözüm bulmus demekki hukuksal bir takim düzenlemeler getirilmesi sart.
Ben hukuksal düzenlemelerden bahsederken yaptirimlarin hafifletilmesini kast ettigimi açikça yazdim.
Yani bahsettigim basitçe suydu.

Bir sahis eger altindan kalkamayacagi bir kredi almissa, bundan veren banka da sorumlu olsun.
Minimum geçinme miktari vs den kast ettigim buydu.
Yani devlet gerçekçi bir minimum geçinme miktari açiklar ve bu miktara göre kredi taksitlendirmesi gibi bir yapisal düzenleme yaparsa, banka bilir ki icra takibi bile yapsa ayda alabilecegi maksimum miktar bellidir ve bunu geçemez.
Bu da bol keseden kredi dagitiminin önüne geçer, insanlar zor durumda kalmaz.

Yani devlet derki
bizim memlekette 4 kisilik bir aile için minimum geçim miktari kisi basi 250 liradir.
Bir sahis 4 kisilik ailesini geçindirmek için ayda en az 1000 lira kazanmalidir.
Bu zaten var gibi adi asgari ücret.
Sonra da derki sahis bu en az miktardan kalan kazancinin ancak su kadarini kredi taksiti olarak ödeyebilir.
Yani bu aile reisi ayda 1300 lira kazaniyorsa,
benim yazdigim miktara göre ayda en fazla 200 lira kredi taksidi ödeyebilir.
Devlet yasal düzenleme yapar ve derki sen bu 200 liranin üzerinde taksitlendirme yaparsan kalan miktardan banka sorumlu olur.
Ya da baska bir sey bulunur.
Mesela icra takibine girerse ve vatandas ben borcumu ödeyecegim diyorsa icrayi da ayda 200 lira olarak taksitlendirebilir.
Atiyorum buna faizde isletmeyebilirsin.
Mesela icra mallari için düzenleme gelebilir.
Örnegin kisinin günlük yasam standartlarini bozacak mallarina icra getiremezsin.
Atiyorum buzdolabini, çamasir makinasini, ögrenci çocugun bilgisayarini icra yoluyla zapt edemezsin.
Gibi.

Bu tür zorluklar kredi veren bankanin çok daha ince hesap kitap yapmasini saglayacak uygulamalardir.
Her ülkenin kendine göre dinamikleri var.
Bizim millete taksitle bogaz köprüsünü sat hepsi alici olur.
Kisaca bu düzenlemeleri devlet yapacak ben degil.

Yani daha nasil anlatayim bilemedim!

Su ana kadar yazdigim her sey olacak sey degildir.
Emperyalizm benim bu yazdiklarimin yapilmasina asla izin vermez.
bu nedenle olacak sey degildir.
Zaten benim bahsettigim de bunlarin olmayacagidir.
Bizim gibi ülkelerde emperyalizmin emrine girmeden hiç bir parti iktidar olamaz.
Bu nedenle mesele a partisi b partisi meselesi degildir.
YAni akp zaten yapmaz,
chp iktidar olsa da yapmaz,
mhp iktidar olsa da yapmaz.
Yapamaz.

Hocam mesajı okumadım bile boşver az önce yine 27 can gitti bizim tartıştığımız şeye bak, şerefsizler yine Ankara'da bomba patlatmışlar ne yapayım elin kredi borcunu neyse ne isteyen kullanır isteyen kullanmaz bize ne...