Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax

Çernobil Reaktör Kazası

    REKLAM ALANI
  1. #1
    important22 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Mayıs 2011
    Şehir
    Edirne
    26 Nisan 1986'da eski Sovyetler Birliğine bağlı Ukrayna'nın başkenti Kiev'in 140 kilometre kuzeyinde bulunan Çernobil nükleer güç santralının 4. ünitesinde meydana gelen kaza sonucu, reaktör kalbinin tümü, binanın büyük bir bölümü hasar görmüştür. Yangın ve patlama sonucunda büyük miktarda radyoaktif maddenin atmosfere salındığı 30 Nisan 1986 günü tüm dünya tarafından öğrenilmişti. Bu yazıda, Çernobil' de 26 Nisan gecesi 00:23 den başlayıp 01:23 kaza anına kadar olan zaman diliminde Çernobil Kontrol Odası'nda nelerin yaşandığı anlatılacaktır.



    Çernobil nükleer santralında 4 adet RBMK-1000 tipi reaktör kullanılmaktadır. Kazanın meydana geldiği 4. ünite ortalama 3 seneden beri çalışmaktaydı. 1000 MW e gücünde olan her bir ünitede 500 MW 'lik ikişer adet buhar türbini bulunmaktadır. RBMK reaktörleri su soğutmalı grafit yavaşlatıcılı kaynar sulu reaktörlerdir. RBMK’lar esas olarak plütonyum üretmek amacıyla tasarlandıkları için basınç kazanı içermemektedirler.

    ►Yakıt olarak düşük zenginlikte (2-2.4 %) uranyum kullanılmaktadır.
    ►Basınç tüplerinden geçirilen soğutucu, reaktör çekirdeğine 2700C’de girip 2840C’ye çıkmakta ve buhar ayırıcılardan geçirilerek türbine gönderilip 1000 MW elektrik enerjisi elde edilmektedir.
    ►RBMK reaktörlerinin kontrolü, çoğunluğu yukarıdan reaktör çekirdeğine sokulan kontrol çubuklarıyla yapılmaktadır.
    ►Reaktör boyutlarının büyük olması nedeniyle koruma kabı bulunmamaktadır. (Önemli bir eksiklik teşkil etmektedir.)





    Kaza Neden Oldu?

    Santralın 4. Ünitesi bakıma alınmadan önce, olası elektrik kesilmesi durumunda durdurma işlemlerini güvenlik yönünden nasıl ilerleyeceği üzerine özel bir deneyin yapılmak istenmesi kazaya götüren ana etkendir.

    Deney Neden Yapıldı?

    Deneyin amacı, nükleer güvenlik açısından, soğutucu sisteminin kaza geçirmesiyle devreden çıkması sonucu bununla beraber şebeke elektriğinin de kesilmesinin aynı anda meydana gelmesiyle oluşacak olağanüstü durumda sistemin zarar görmeden nasıl soğutulacağının test edilmesidir. Böyle bir olayda devreye girecek acil durum soğutma sisteminin pompaları normalde, şebeke tarafından çalıştırılır. Fakat şebeke de devreden çıkacak olursa, çalıştırma dizel jeneratörler tarafından yapılır. Elektriğin kesilip dizel jeneratörlerin devreye girip pompaları çalıştırması arasında 25 saniyelik gecikme yaşanır. Böyle bir kaza yaşansaydı reaktör hemen durdurulup, türbin jeneratörleri volan ile yavaşlatılacaktır. Jeneratör volanlarının dönüş enerjisinin acil durum soğutma pompalarını, dizel jeneratörleri devreye girene kadar istenen voltajda 25 saniye süreyle besleyip beslemeyeceğini test etmekti.



    Gerçekleşmesi İstenilen Deney Basamakları


    ► Reaktör gücünün 700-1000 MW th değerine düşürülmesi,

    ► Tüm buhar üretiminin iki türbinden birine yönlendirilmesi,
    ► Türbinlerden birinin devreden çıkarılması,
    ► Türbin-jeneratör sisteminin dönü enerjisini aktarmak için soğutucu pompaların yük olarak kullanılması,
    ► Voltaj düşüşünün gözlenmesi.



    Kronolojik Sıra İle Olay Anının Gelişimi


    “Gün içinde fiziksel tahribat açıklanıyordu fakat daha kötüsü geliyordu. Felaket, ölüm ve hastalık getiriyordu.



    Son Bir Saatlik Geri Sayış (00:23-01:23 26 Nisan 1986)...

    Çernobil'in 4 numaralı reaktörü... Gelecek bir saat içinde tüm kararlar burada alınacaktı. Santralin geleceği üç mühendisin elindeydi;

    ⇒Baş kontrol mühendisi sadece 26 yaşında olan Lenoid Taptunov'du. Taptunov, kontrol çubuklarının hareketi dahil reaktörün operasyonel idaresinden sorumlu yöneticiydi.

    ⇒Alexander akimov gece vardiyası şefiydi. Yani geminin kaptanıydı.

    ⇒Yardımcı baş mühendis Anayoli Deatlov'dur. O zamanlarda Sovyetler Birliği'nin en iyi nükleer mühendislerinden birisidir.

    Kontrol odası deney için hazırlanırken, enerji 500 MW a kadar düşürülmüştü. Tüm otomatik regülatörler kapatıldı. Ancak görevdeki iki mühendisin arasında reaktör gücünün daha da düşürülmesi konusunda tartışma çıkmıştı. Düşürülücek minimum limit ise 700 MW'tı.Reaktörün patlamasındaki en büyük sır ise, birçok mühendisin de gözünden kaçan bir ayrıntıda gizliydi. Eksiklik, düşük enerji seviyesinde reaktörün yüksek dengesizlik, kararsızlık göstermesiydi. İkinci sır ise Anayoli Deatlov ile ilgiliydi. Deatlov'un kendi tarihi, teknolojinin bıraktığı kötü izlerle doluydu.

    26 Nisan 1986 gecesi, Deatlov ile 4 numaralı reaktör, birbirleri ile savaşıcaklardı.

    Enerji çok hızlı bir düşüşteydi. Bundan birkaç yıl önce İsrail Hava Kuvvetleri, Ruslar tarafından inşa edilen Irak nükleer reaktörlerini bombaladılar. Bundan sonra düşman saldırısında ve güç kaynaklarının iptalinde neler yaşanıcağını görmek için ve koruyucu tedbirlerin alınması için sovyet bilim adamları reaktörleri test ediyorlardı.

    Güç seviyesi çok tehlikeli olan 200 MW'a kadar düşürülmüştü.

    00:40 a doğru 4 numaralı reaktör tamamen durmuştu. Bunu gören Deatlov, kontrol çubuklarının çıkarılması ve reaktörün tekrar çalışır duruma geçmesi emrini verdi. Kontrol çubukları reaktörün, gaz ve fren pedallarıdır.Reaktör kapağının 15 metre altında 1661-Uranyum dolu yakıt çubukları bulunur. Uranyum çubuklarının parçalanması reaktör çubukları arasından geçen suyun muazzam bir enerji ile dolmasına sebep olur. Buhar, türbini döndürür ve dolayısıyla elektrik elde edilir. Bu enerjiyi kontrol etmek için 211 Bor kontrollü çubuk reaktör çekirdeğince yayılır. Yükseltilirlerse reaksiyon ivmelenir. Hepsi aniden çıkarılırsa sorun ortaya çıkar. İşte Deatlov'da çalışanlarına tam bu emri vermişti.

    5 dakika içinde enerji artışı sağlanmıştı. 00:52'de başka bir alarm çalar. Seperatörlerde yeniden su eksikliği uyarısı verilmiştir. 11 dakika sonra mühendisler enerji seviyesini Deatlov'un istediği test seviyesi olan 200 MW'a getirmişlerdir.

    Kurallara göre testin 700 MW'ta yapılması gerekir. Fakat Deatlov 200 MW konusunda ısrar eder. Bu sırada alarm hala devam eder. Artık Çernobil'de önceki hataların cezasını çekme zamanıydı. Reaktördeki bir kaç bor kontrollü çubuk tepeye kısmen yerleştirilmişti. Dolayısıyla sensörleri her zaman düzenli kontrol edemediği yerde, sorunlu bölge olan çekirdeğin zemininde enerji açığa çıkmaya başladı.

    Reaktör bir saatli bomba gibi geri sayıyordu.

    Saat 00:23'de teste başlanma komutu verilmesiyle birlikte pompaların enerjisi kesilmişti. Ve reaktör 40 saniye susuz kalacak, bu 40 saniye içerisinde dizel jeneratörler devreye girecekti. Bu zamana diliminde reaktör kalbi boş bir çaydanlığın kaynamasını andırabilir. Çekirdek içerisinde buhar basıncı sürekli artıyor. Basıncın artmasıyla buhar pompa odasına yayılır ve çekirdekteki buhar basıncı, yakıt çubuklarının 350 kg'lık tıpalarını soketlerinden kaldırmaktadır. Bor çubuklarını indirmek üzere komut verildiğinde ölümcül sonuç yaklaşmış oldu. Bor çubuklarının uçları grafitle kaplıdır ve grafit uranyum çubuklarına inmeye başladığında ilk olarak süratle enerjiyi arttırır.

    Ve artık çok geçti, reaktör kapağının tıpaları yerinden fırlıyordu. Saat 00:23 de patlama gerçekleşti... İlk patlamadan saniyeler sonra ikinci devasa bir patlama gerçekleşti. Reaktör atmosfere 50 ton nükleer atık gönderdi. Bu Hiroşima' nın 10 katı büyüklüğünde bir patlamaydı. Bölgenin etrafına 700 ton radyoaktif grafit yayıldı.

    Çernobil Türü Reaktörlerde Yapılan Tasarım İyileştirmeleri

    Çernobil kazasından sonra RBMK reaktörlerindeki birkaç tasarım hatası düzeltildi :


    • Bazı güçlerde (+) olan boşluk katsayısı (-) yapıldı. Bu, yakıt zenginliği 1,2'den 1,7-2,0'ye yükseltilerek gerçekleştirildi.

    • Kontrol çubukları bir mekanizma yardımı ile yavaş indiriliyordu. Şimdi yer çekimine dönüştürülerek hızlandırıldı.

    • Kontrol odalarına gelen bilgi süzülerek bilgi edinme ve kontrol kolaylaştırıldı.


    Sonuç Olarak;

    Ek maliyetler dolayısıyla, bu tür reaktörlerde bulunan emniyet kabının bu reaktörde olmaması, reaktör çekirdeğinin erimesiyle ortaya çıkan radyoaktivitenin çevreye yayılmasına sebep oldu. ABD'de bulunan TMI santralında buna benzer bir kaza olmasına rağmen, emniyet kabının bulunması çevreye olan radyoaktif sızıntıyı önlemiştir. Yani RBMK türü reaktörlerde emniyet kabının olmaması güvenlik açısından büyük bir eksiklik. Bu tür reaktörlerde yavaşlatıcı olarak kullanılan grafit çubukların kaza sırasında yanması kazanın boyutlarını daha da büyütüyor.

    Usercom, ilkeronat, bilginozi ve 2 diğerleri bunu beğendiler..
    | 500px.com/Arranger | Youtube.com/channel/UCpMYGwzlf5cTevF5uVbXWeg/videos | Flickr.com/photos/132925453@N03 |


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    BlackGhost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Ocak 2015
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Kuba SL200 - Honda BlackWidow 2001 (Chaos MC)
    İşin teknik tarafını çok bilmem ama o reaktörün daha yapım aşamasında mühendilik hataları ile acele bir şekilde yapıldığı resmi kaynaklarca ortaya çıkarıldı.Reaktör daha 10 yılını doldurmadan patladı.Elbetteki o zamanın teknolojisi ile eksiklikleri çoktu ancak soğuk savaş döneminden ötürü sovyetler ,amerikaya nükleer gücünü daha fazla göstermek için bu tip reaktör ve silah sanayinde ciddi mesai harcadığı için işin güvenlik kısımlarını hep atlamıştır.

    Çernobil faciası politik bakımdan dünya siyasetinide derinden etkilemiştir.Bu olaydan 4 yıl sonra sovyetler birliği çökmüştür.
    Amerika birleşik devletleri,soğuk savaş başladığından bu yana sovyetler birliğine karşı hiç kimsenin düşünemediği bir şekilde "tavşana kaç,tazıya tut" siyaseti ile politika yapmış,kendisi bir şey üretirken sovyetleri o noktada azdırmış ve sovyetlerde "biz amerikadan daha iyisini yaparız" düşüncesiylede gerek silah sanayinde gerekse diğer alanlarda ülkesinin kaynaklarını aşırı kullanmakdan ötürü ekonomisini bitirmiştir.Amerika soğuk savaş döneminde hep "sovyetler dünya düşmanı" algısını yaratıp bazı noktalarda gücünü sovyetlerden saklamıştır.Mesela çok güzel bir örnek ,nükleer bomba yarışında "kim daha güçlü bombayı yapar" noktasında 1950'lerden 1970'lere kadar hem Amerika hem sovyetler birçok atom bombası geliştirmiştir.Bunun en üst noktası ise sovyet yapımı TSAR hidrojen bombası tam 100 megatonluk bir bombaydı ve yapımı çok maliyetliydi ancak Amerika bu bombadan sonra daha büyük bütçeli bir bombayı denemedi çünkü imaj bakımından sovyetleri daha güçlü gösterip "insnalığın düşmanı " olarak göstererek yaptıkları bombanın gücü ile siyaseten ezmeye çalıştı.




    Bunun gibi bir çok siyasal propoganda ile köşeye sıkıştırma siyaseti yapan AMerika elbette çernobil faciasını kullanmada geri kalmadı.Sovyetler zaten o facia zamanında kadar ekonomilk olarak bir çöküş evresindeydi,o faciadan sonrada belini doğrultamadı.Dış siyasi baskılar sonrası iç tarafındaki karışıklılar neticesinde dönemin genel sekreteri gorbaçov Amerikadan maddi yardım talebi isteyince sonun başlangıcı gelmişti.

    Çernobilin siyasi sonuçlarının yanında insanlık dramınında en büyük sonuçları yaşandı.Patlamadan sonraki 1 ay içinde çernobil tamamen boşaltılsada ileriki yıllarda çernobilden kurtulanların %90'nına yakını kanser ve türevi hastalıklardan kısa sürede hayatlarını kaybettiler.
    Havaya karışan radyoaktif kalıntılar,rüzgarında etkisi ile özellike karadeniz bölgemizde tehlike yarattı.Yağan yağmurların üzerlerine akıttığı radyoaktif kalıntılar çay ve diğer mahsüllere karışınca o dönem çay içilmesi ve satılması bir süre yasaklanmıştır ülkemizde.Bir çok vatandaşımız o etkilerden muzdarip olup çeşitli kanser rahatsızlıklarında ötürü hayatlarını kaybettiler (örnek kazım koyuncu)

    Nükleer santrallerin büyük güç verimi sağladıkları aşikar ancak bu gücü kontrol etmek çok zor.Ciddi yatırımlar ve güvenlik önemlerini en üst seviyede tutarak ilerlenmesi lazım.Çernobil bu noktada milattır ama bir daha olmayacakda diyemeyiz.

    Şunuda unutmamak gerekirki maalesef dünya siyasetinde nükleer silahın ve güç üretimini sağlayan bir reaktörün var ise politik olarakda kaileye alınır bir pozisyonda oluyorsunuz,bölyede ironik bir durum var.Dünyanın en büyük ekonomilerine bakar isek,o ülkelerde nükleer silah ve reaktör olduğunu görüyoruz.
    Şahsi İnstagram Hesabım: _hayalet_ct.mc
    Chaos Turkey MC - instagram: chaos.turkey.mc
    Superlight Türkiye Facebook Sayfamız: slturkiye

  3. #3

    Üyelik
    30 Ocak 2015
    Teknolojinin en ust noktasindaydi sovyetler.
    Abd disi baska bir ust aklin baska bir cihazla gereken zamanda reaktoru patlattigina ve senaryonun uygulandigina eminim okudugum kaynaklar buna inandirdi beni.

    Ayrica santralden bir iki kilometre otede DUGA3 var. Adamlarin bulundugu nokta dizayn hatasi ile reaktor patlatacak yer olabilir mi.

  4. #4

    Üyelik
    20 Ağustos 2005
    Şehir
    İzmir
    Motosikleti
    BMW F 750 GS
    Güzelbir yazı ancak yazının bazı yerlerini defalarca okumama rağmen anlamadım. Muhtemelen ya bazı detaylar yazıyı kısa tutmak için kesilmiş ya da tercüme eden kişi konuya hakim olmadığından anlam bütünlüğü olmadan geçiştirerek tercüme etmiş.

    Sonuçta bu patlamanın aslında hatalı bir denemenin sonucu olduğunu öğrenmiş olduk. Belki de böyle bir deneme yapılmasaydı o santral hala çalışıyor olacaktı, belki de nükleer santraller hakkındaki olumsuz düşünceler bu kadar fazla olmayacaktı.

  5. #5
    E.Gülbeyaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Temmuz 2007
    Şehir
    İstanbul
    Geçen hafta derste hocamız Ediz HUN, o sırada orada bulunan görevlilerin kart oyununa daldığı için böyle birşey yaşanmış olabileceğini ileri sürmüştü.

  6. #6
    KUVVETMİRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Temmuz 2008
    Şehir
    ankara
    Motosikleti
    xt 600

  7. #7

    Üyelik
    02 Mart 2014
    Şehir
    Hatay
    Motosikleti
    yamaha rx 115 , MZ 251 , MZ 301
    çernobilin baş sebebi
    rusların kendine aşırı güven duygusudur.
    ayrıca Deatlov un egosudur.
    enerji normal değerden daha fazla düşürülmüştür deatlov un emrinde.
    daha sonrada aniden geri yükselmiştir ve bu yükseliş patlamayı getirmiştir.
    bu olay aynı içi boş çaydanlığı ısıtmak gibi birşey.
    bu konuyu çok araştırdım nat-geo yaklaşk 3 saatlik bir belgesel çekmiş onuda izledm youtube dan.

  8. #8
    emrello - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Eylül 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    TA '07 (Anya)
    Çernobil felaketi sırasında Ordu'daydım. Nükleer yağmurlar yağarken belediye hoparlöründen "Evinizin önünü sabunla yıkayın, bir şey olmaz" gibi bir anons yapılıyordu.

    Nükleer, felakettir. Uzak durun.

    Şu yapar, bu güzel yapar konusuna hiç girilmesin. Japonlar yapamıyorsa kimse yapamaz.


Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)