Türkiye'deki Mühendisler Ne İş Yapar ?
Reklamlar
-
Herkesin hayallerini süslediği mühendislik fakültelerinden mezun olanların çok azı gerçek mühendis olabiliyor. Türkiye'de bu oran % 25 olarak kabul edilebilir. Aslında yeni bir tasarım geliştiren, var olan bir tasarımı yenileyen ve bu tasarım üzerinden harikulade sistemler üreten bu mesleği icra etmenin elbette kolay olduğunu söyleyemeyiz. Ancak bir gerçek var ki ülkemizde mühendislik tam anlamıyla yapılmıyor veya yapılamıyor. Bunun birçok sebebi vardır ancak bunlara değinmeden önce kaç türlü mühendis var onlardan bahsedelim.
Bir elektronik firmasının kurucusu üç mühendisin özelliklerini şu şekilde aktarıyor. Birincisi, liseden sonra çözdüğü testlerle mühendislik fakültesine yerleşen aynı çalışma mantalitesini devam ettirip üniversite döneminde de bir yarış atı gibi çalışan ama ne okuduğunun ve gelecekte ne yapacağının farkında olmayan kesimdir. Genelde bu gruba girenler, hayatlarının devamında da bu şekilde çalışmayı sürdürürler ya da diplomayı çerçeveletip asarlar ancak mesleklerini hiçbir zaman tam anlamıyla yapmazlar.
İkinci kesim ise neden mühendislik fakültesinde olduğunu bilip hedeflerini önceden belirleyen kesimdir. Ancak bu kesime girenlerde tam mühendislik yapamaz. Konuların ana başlıklarını bilir ve genellikle problemin tam derinine inmemiştir. Çalışma hayatında ise farklı alanları ve sektörleri takip eder. Bunlar mühendis işletmecilerdir, yöneticilik ile uğraşırlar daha çok endüstri mühendisinin işlerini yaparlar.
Üçüncü kesim ise mühendislik fakültesinde neden olduğunun farkındadır, çalışmalarını ona göre yapar projelerini ona göre hazırlar. Kendini bu yönde elinden geldiğince yetiştirir ve bir uzmanlık alanına yönelir. Sektörde de o alanda gerek tasarım gerekse yenileme yaparak mühendisliğin asıl işi olan problemi tespit edip çözüme kavuşturma işini üstlenir. Harikulade olan bu mesleği hakkıyla icraa eder. İşte gerçek mühendisler bunlardır. Şimdi gelelim Türkiye'de mühendislerin geneli ne yapıyor ?
Bir ürünü daha iyi ve daha kaliteli olması için yeni özellikler üzerinde çalışan yeni özellikleri icat eden geliştiren, sistemleştiren kişiye mühendis diyoruz. Aynı şekilde tüm mühendislik dalları kategorilerine ve alanlarına göre amaçlar geliştirip, daha iyi ve daha kaliteli özellikler üretmek için çalışırlar. Mühendislerin ürettiği sistemler üzerinde tamirat, bakım vs. çalışmaları yapanlar ise genelde teknikerlerdir. Ancak Türkiye'deki çoğu mühendis teknikerin işini yapar ve çoğu zamanda teknikerden daha iyi yaptığı söylenemez. Tabi tekniker de bunun farkında olduğundan ister istemez gururlanır. Mühendis; tasarım, arge, sistemleştirme gibi kendi işini, zor olan işi yapamadığından teknikerin bakım, onarım, kullanım işlerini yapar ve aslında kendisi de mühendis diplomalı bir teknikerdir. Şirketlerinde mühendis yerine tekniker almayı tercih etmelerinin sebebi mühendise sırf diplomasından dolayı fazla para vermek istememesindendir. Şirket aynı işi daha ucuza yaptıracaksa neden daha pahalıyı seçsin ki?
Açıkcası Türkiye'de mühendislerin geneli pratik konulardan pek anlamaz. Anlaması için çabalayan bir işveren de yoktur zaten. İşveren gözüyle baktığımızda anlamalarına gerekte yoktur. Mühendis bu anlatılanlara alınmamalıdır. Kendimizi kandırmayarak gerçeği görmek için gelişmiş ülkelerdeki kalifiye mühendisleri gözlemlemek gerekiyor. Ülkemizdeki mühendisleri yermek için değil bilakis onların yabancı rakiplerine karşı olan hırs ve şevkini arttırmak için eleştirisel bir gözle yazımızı yazıyoruz.
Zamanında bir yerde okumuştum. Asteğmenler kantinde toplanmış oturuyorlar. Bir tane astsubay gelip 3 tane makine mühendisi lazım diyor. 3 tanesini seçiyor.
Astsubay - araba çalışmıyor
Mühendis X - Immm şey.. Biz tam araba tamir edemiyoruz.
Astsubay - Tamir etmeyeceksiniz? ittireceksiniz.
Evet, bu işler böyle. Fazlamı abartıyoruz, abartıyorsak yazıların aksini düşünelim....
Bazı mühendisler meclisten dışarı ancak Türkiye'deki %75 mühendis çavuşluktan başka bir şey yapmazlar. Patron tabur komutanı, müdürler subay ve astsubay, işçiler er, sende çavuş. Bekçilik, bakıcılık, gözcülük, çobanlık, iş takipçiliği... adını siz koyun..
Her türlü ayak işleri. Excel' de işçilerin izin durumlarını tablolar ile düzenler, Word ile değişen servis güzergahını yazar, Outlook ile tüm bu yaptıklarını müdürlere mail atarsın. Tabi birde paint var, onunla da evrak düzenlersin!! Açıkcası lise talebesinin dahi yapabileceği işlerdir bunlar. Şirketlerde pek bir şey beklemez aslında çünkü bu işleri de yapması gereken bir insan olmalı, mühendis alıp mühendislik beklememesi de şaşılacak bir durum, demek ki alışmışlar.
Mühendislik deneyim ve uygulama yoluyla matematik ve fen bilimlerine ilişkin edinilen bilgilerin, doğanın sunduğu malzeme ve enerjilerin insanlığın yararına ekonomik bir şekilde kullanılması için yöntemler geliştirmek üzere değerlendirmeler yapılmasını ve uygulamaya geçirilmesini sağlayan meslek olmasına karşın hala mühendislik mesleğinin başka işlerde yapıp mühendis olunabileceğini savunan insanlarla doludur memleketimiz.
Türkiye'nin en nezih kuruluşlarında bile bu aktarılanların birçoğu yaşanmaktador. Ürünler yurtdışından ithal edilir. Yabancılar gelip kendi ürünlerini kurarlar, yerleştirirler, ooh ne rahat! Üstelik kurulum, bakım onarım hizmet bedellerini de alırlar. Bizim mühendiste geçer makinenin başına hiç bir profesyonel bilgi gerektirmeyecek şekilde, sistemin kullanılışını işleyişini öğrenir ve işini yapar. Aynı işi tekniker de yapar tabi. Hatta yurtdışından getirilen malların özelliklerini bilip satan kişi mühendis ise ona satış elemanı denmez sanki mühendislik yapıyormuş imajı verilerek satış mühendisi denir. Az da olsa teknik konulara aşına olmalı mühendis.
Peki Kimdir Gerçek Mühendislik İşlerini Yapan?
Tabi ki yabancılar. Onlar sistemi tasarlar, hesaplar, analizlerini çıkarırlar, testini yapıp dökümanlarıyla birlikte Türk mühendislerin eline verirler, oto sanayide çalışan çırağın bile anlayabileceği projeyi önüne koyarlar. Sen de işlerin projeye uygun gidip gitmediği kontrol eder, teslim tarihine kadar ürünü çıkartmaya çalışırsın. Yeri gelir senden daha çok tecrübesi olan ortaokul mezunu tornacıya yalvarırsın, yeri gelir parasız parça tedarik edersin, yeri gelir sahte belge ile uygundur raporu alırsın, yeri gelir yurtdışından gelecek parça gümrükte takılmasın diye rüşvet verirsin ki tabi bunları her mühendis yapar demiyoruz. Arada her zaman mühendislik yapmasa dahi işini sağlam yapan temiz kişiler vardır. Bunlar Türkiye'de mühendislik yapan kişilerin anketlerinden alınan sözler ki anlatılmak istenen tüm bu ayak işlerini burada ki mühendis yapıyor.
Ankette mesleğini gidişatını eleştirisel bir gözle değerlendiren mühendis
Evet, kesinlikle ve kesinlikle ürün istenenden uzaktır ve zamanında bitirilemez. Müşteriye taklalar atarak yalanı sen söylersin, yıkama yağlama pasta cilayı sen çekersin.Tüm bunların yanında müdüründen herkesin içinde küfür boyutunda hakaret işitir, maaş çekmek için bankamatiğe gittiğinde, işi telefonlara bakmak olan santral görevlisinden 1,5 kat fazla para aldığını acı içinde görürsün.
Mühendisin ağzından dökülen sitem
Yapılan itiraz ve istekler reddedilir. Firma bir yardım kuruluşu veya vakıf değildir, para kazanmalıdır. Hep daha çok para... Mevcut durumda senden maksimum gelir elde etmelidir ki çok çok para kazansın..7 gün 24 saat fabrikada kalıp çalışsan kimse sen napıyorsun demez ama sabah 10 dakika geç kalsan, hemen sorguya çekilirsin. Ayrıca kapıda işsiz onlarca mühendis beklemektedir. İstifa etsen bile yerine adam bulmaları, halı sahadaki maça adam bulmaktan kısa sürer. Sürekli bununla tehdit edilirsin. Toplantıların bitiş konuşması tamamen tehditlerle doludur. Tüm bu olanlardan sonra saat 20:00 de eve gelir düşünürsün.
"Bu şekilde 30 yıl çalışsam bir ev satın alabilir miyim diye?" Sonuç olumsuz... Maaşım bu değil de şu olsa, burada değil de şurada yaşasam hayalleri içinde uyur kalırsın kendini, sabah saat 06:00 da yoğun kar yağışı altında külüstür bir servisi beklerken bulursun. Gelişmiş ülkelerden örnek verirsem mühendis iş gücü olarak patrondan bir kademe daha üstedir, çünkü şirkete işi yapan odur para kazandıran da o, yetkinliğiyle aranan adamdır. Kaybedilmek de istenmez. Şirketten ayrılmasın diye kalifiye mühendisin önüne servetler serilir , bir dediği iki edilmez. Tabi hem Türkiye'deki mühendislerin yetkinliği hem de sektör yapısı ne yazık ki bu denli gelişmiş şirketlerle rekabeti sağlayacak ölçüde değil. Kısaca, bir mühendis olarak tavsiyem, eğer Türkiye'de yaşayacaksanız ve rahat içinde yaşamak istiyorsanız yapacağınız şey belli.
Kalifiye mühendislerin yanında olun, bu sıradanlığa son verip aykırı olun. Kalifiye mühendislik yapın ve kendi işinizi yapın, kalifiye mühendis olun. Adanmışlardan Olun. Tıpkı yazının ortasındaki serçe gibi tuttuğunuzu koparın. Yıllarca okul okuyup, yukarıdaki eziyeti çekerim diyen varsa onuda ayrı bir tebrik etmek lazım.
| 500px.com/Arranger | Youtube.com/channel/UCpMYGwzlf5cTevF5uVbXWeg/videos | Flickr.com/photos/132925453@N03 |
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)