Arkadaşlar iyi güzel hoş diyorsunuz da yanlış da konuşuyorsunuz... Bazı arkadaşlar öyle bir yazmış ki sanki hapishanede cehennem azabı çekiyorsunuz... Kıbrıs'tan bahsediyorsunuz farkında mısınız? Hani dört tarafı denizlerle çevrili yılın 8-9 ayı denize girilen altın gibi kumsalları olan tertemiz havası olan turistik adada okuyorsunuz... Özellikle cyprus_uA, Doğu Akdeniz üniversitesi'nde okuyorsun ve okulunun ne kadar harika bir okul olduğunun farkında değilsin öyle mi? Sen Türkiye'deki diğer okulları görmedin galiba... Hatta İstanbul üniversitesi'nin Avcılar'daki kampüsüne gittin mi hiç? Ya da İtü veya Marmara'nın kampüslerini gördün mü? Gördüysen okulunun kıymetini de biliyor olman lazım ama pek uğramıyorsun herhalde okuluna, yoksa görürdün ne kadar güzel bir okul olduğunu.
Kıbrıs'ta okumaya giden arkadaşlar orada nasıl bir öğrencilik yaşadıklarının farkında değiller anlaşılan. Ben de Kıbrıs'ta okudum, bir de ben gözlemlerimi söyleyeyim;
Kıbrıs'ta okumak bir sporcunun kampa gitmesi gibi birşeydir. Yani oraya okumaya gidiyorsunuz ve yapacağınız tek şey dersinize çalışmak ve arta kalan zamanlarınızda da yıl boyunca mükemmel bir tatil yapmak. Deniz, yılın 8-9 ayı emrinize amadedir.
Ders çalışmaktan yorulduğunuzda huzur bulabileceğiniz koskoca bir ada... Hiç düşünmüyorsunuz ki
Kıbrıs'ta ne öğrenci olayları vardır, ne sağcı solcu çatışması vardır, ne din istismarı vardır üniversitelerde.. Öyle iddia edildiği gibi herkes bakan oğlu zengin bebesi vs değildir. (Bu arada ben Kıbrıs'lı değilim, bilginize.. İstanbul'luyum...) Öğrenciler de orada lüks arabaya biniyor evet ama vergi ödemedikleri için Türkiye'de 50.000 YTL olan çok lüx bir arabaya orada 15.000 YTL ödeyerek biniyorlar. Türkiye'de bir BMW alacak parası olmayan biri orada zz plaka ile aynı BMW'yi rahatlıkla bir Şahin parasına alabiliyor.
Kıbrıs'lıların hepsi birbirinin aynı değil, iddia ettiğin gibi düşünmüyorlar. Orada Fenerbahçe'lilerin Galatasaray'lılardan nefret ettiği kadar bile nefret ve kavga yok. Tabii ki her toplumda aykırı düşünceler vardır ama bunları genele vurmak çok ama çok yanlıştır.
Kıbrıs'lıların çoğu Türkiye'ye duacıdır. Garantör olarak Anavatan'ı her zaman yanlarında hissetmenin şükran duygusu ile yaşarlar. Hepsi demiyorum. Ama kötü örnekler her toplumda vardır.
Okullarda Türkiye'de rektörün odasına öyle kolay kolay giremezsiniz, orada böyle birşey yok... Öğretmeniniz her öğrencisini tanımaz Türkiye'de, orada öğretmenlerinizle arkadaş olursunuz, hepinizi tek tek tanır. Beş yıldızlı oteller, deniz, güneş, temiz hava... Trafik derdi yok... Evlerin fiyatları İstanbul'da daha mı ucuz sanıyorsunuz? Hayır..
Genç nüfus orada çok fazla.. Tam bir öğrenci şehri gibi koca ülke.. Bir şehirden diğerine 40 dakikada yarım saatte gidebiliyorsunuz.. Evet, hava sıcak, vantilatör de gayet güzel serinletiyor gerektiğinde. Okullarınızda klimalar var.. Çuvaldızı kendimize batırmak da gerekirse; eskiden orada Kıbrıs'lılar hırsızlık nedir, cinayet nedir bilmezlermiş.. Evden çıksalar bile kapılarını kilitlemek akıllarına gelmezmiş, kapıları hep açık dururmuş. Kıbrıs polisi silah taşımazmış.. Taa ki Türkiye'den işçiler göçmenler gelene kadar.. Türkiye'den gelen göçmenler ilk olarak cahil kesimden geldiği için inşaat işçileri, kör cahil kalabalıklar Kıbrıs'ta yaşamaya başladıktan sonra Kıbrıs'lı hırsızlıklarla cinayetlerle suçlarla tanışmış... Türkiye'lilerin Kıbrıs'ta lakabı
"karasakal" dır. Karasakal denmesinin sebebi de sakallı paspal işçiler ameleler, tabiri caizse it kopuk takımı orayı istila edince böyle bir imaj oluşmuş.
"Türkiye'liler" diyorum çünkü onlar Türk'ler - Kıbrıs'lılar olarak görmüyorlar. Çünkü kendilerinin de Türk olduğunun, Kıbrıs Türk'ü olduklarının farkında, kabulünde ve bilincindeler. Onun için "Türk'ler" diye birşey yok, "Türkiye'liler" diye bir kavram var.
Daha birçok şey var Kıbrıs'ın okumak için de yaşamak için de aslında ne kadar güzel bir yer olduğunu anlatmak için. İstanbul'un kargaşası ile, insan profili ile, pislikleri ile, trafiği, kirliliği, suç oranları, fiyatları ve bir sürü olumsuzlukları ile Kıbrıs'ı karşılaştırdığınızda orada öğrencilik yapan birinin aslında ne kadar şanslı olduğunu görebilirsiniz. Orada Kıbrıs'lıların Türkiye'liler için öyle böyle demelerini anlatırken Türkiye'lilerin de Kıbrıs'lılar için böyle sövmesi onları kardeş gibi sahiplenmemesi, oradaki şehitlerimizin ruhunu sızlatmaz mı? Onların sizlere bakışını bu kadar eleştirel anatırken dönüp bir de kendi dediklerinize bakarsanız o zaman ne farkınız var o beğenmediğiniz Kıbrıs'lılardan? Mezun olup geri geldiğinizde oraları çok özleyeceksiniz emin olun. Kumarhanelerden para kazanmaları ayıp değil ki.. Kumarhaneler dünyanın çok ülkesinde Turizm kapısıdır. Türkiye'de kumarhanelerin kapatılması ile beraber basın dahil çok yerden eleştiri almadılar mı? Kumar iyi birşey demiyor kimse. Ama kaybetme riskini göze alan birinin kumar oynama özgürlüğüne kim karışabilir? Öğrencilerin kumarhanelere girmesi zaten yasak. Madem o kadar bilinçli öğenciler, niye girmek için can atıyorlar? O zaman Motosiklet de riskli bir araçtır. Hayatınızı kaybetme riskinizin oranı arabadan daha fazla. Motosiklet de kumar gibi bir nevi hastalık... Motosiklet kullanmak da yasaklanabilir mi bu durumda? İsteyen biner, isteyen binmez. İsteyen dersine çalışır denizine girer gezer dolaşır, isteyen diskolardan barlardan çıkmaz. Türkiye'de farklı mı? çok şey var yazacak çoook... Şimdilik bu kadar yazıyorum, yoruldum... Bu arada kampüsleri de kıyaslayın isterseniz.. oradaki üniversitelerin bazılarının kampüsü Türkiye'de olsa Boğaziçi ile Koç ile Yıldız ile Bilkent ile yarışır, çok güzel imkanlar var... Kaç tane üniversitenin çim futbol sahası var, Ortadoğu'nun en büyük kütüphanesi Kıbrıs'ta bir üniversitededir, bilgisayar sistemleri ile modern bir kütüphanedir... Bu arada ben 1995 te mezun oldum, Kıbrıs'ta okuduğum için çok şanslıyım, Kıbrıs'lıları da çok seviyorum. Orayı da ikinci vatanım gibi görüyorum, aralarında kötüler olduğu gibi iyiler de var, hem de iyiler daha fazla.. Tıpkı İstanbul'da veya başka bir ilimizde de iyiler olduğu gibi kötüler de var. Her toplumda vardır böyle uçlar. Dezavantajlarını sayarken biraz da şükredip iyi taraflarını da görün.. Orada boşuna şehit vermedik, orası da bizim namusumuzdur, Kıbrıs'lıları kurtardık diye onları ezme hakkımız da olamaz. Yüzlerine sürekli vurmak da doğru değil. Ne istiyoruz yani kendi bağımsızlıkları olmasın, bize tapınsınlar mı istiyoruz? Kıbrıs'lılara hükmetmek mi istiyoruz?
Onların da gururu var ve böyle şeyler söylendiğinde her insan gururuna yediremeyip artık seni istemiyorum diyebilir. O kadar da belden aşağı vurmayalım... Kıbrıs güzel bir adadır, cennet gibidir, problemlerden dolayı geri almıştır, işgal altında çok eziyetler görmüştür, yaraları hala sarılmamıştır. Maddi açıdan refahta gibi görünebilirler, refah içinde de olabilirler, sizin istediğiniz onların sürünmeleri mi, bizlere muhtaç olmaları mı? Yoksa gerçekten onları kendi ayakları üzerinde durur hale getirmek mi? İsterseniz daha çooook şey yazarım Kıbrıs hakkında ama yoruldum yani. Daha sonra isterseniz tartışırız güzel güzel. Ama bir ulusa "şerefsizler" vs gibi kelimeler kullanmanız çok yanlış. Atatürk bile başka bir ulusun onurunu zedelememek adına yunan da olsa bayrağa ve insana (düşman da olsa) saygıda kusur etmeyen bir kişişlikti. Biz ise kendi soyumuza el uzatacağımıza küfür edip çatışıyoruz.. Olmaz...
Bu arada "Lefkoşa sıcak olur deniz yok bişey yok, Allah yardımcısı olsun" diye durumu dramatize eden arkadaşıma küçük bir şey hatırlatayım: Lefkoşa ile Girne'nin yani denizin arası 15 dakikadır. Lefkoşa ile Magosa'nın arası ise 25-30 dakikadır. Yani İstanbul'da Maslak'tan Etiler'e 1 saatte gelemiyorsam, karşıya geçmek için iki saatimi köprüde geçiriyorsam, Şişli'den Maslak'a veya Taksim'den Beşiktaş'a 2 kilometrelik yolu bile zaman zaman en az 1 saatte milim milim gidiyorsam Lefkoşa-Girne arasındaki 15 dakikalık yolu trafik bile olmayan bir memlekette nasıl bu kadar dramatize edebiliyorsunuz anlamış değilim. Lefkoşa'da oturuyorsa denize uzaklığı 15 dakikadır. Atlarsın bir vasıtaya 15 dakika sonra denize atlarsın. İzmir'de en yakın denize girebileceğin yer kaç dakika?? Ya da İstanbul'da? Bırak denizi, İstanbul'da okuluna bile kaç dakikada gidebileceğini sanıyorsun? Boğaziçi üniversitesi'nde okusan ev tutmaya kalksan hangi semtte tutacaksın? Okul Etiler'de, en yakın yerler Bebek, Ulus vs gibi lüks semtler.. O evlerin kiraları kıbrıs'takinin kaç katı biliyor musun? Peki Beşiktaş'ta ev tutsan okuluna kaç dakikada gideceğini sanıyorsun İstanbul trafiğinde?? .. Neyse, tek söylemek istediğim şey kurusıkı sallamayın Kıbrıstaki yaşam üzerine.. Orada yaşayan ve farklı görüşleri olan insanlar da çıkabilir, meydan boş değil, haksızlık yapmayın lütfen.