Kuş olup uçmak isterken uzaklara, Ağaç olup kök salıyorum buralarda.........
Sen 1 birim gitmek için 20 birim yakıt harcıyorsun. Gitmek bile bu kadar verimsizken, çevirme gücü ile durmaya çalışmak inan pek mantıklı değil.
Benimde kafama takilan bir soru var simdi butun ulkelerde hiz siniri var ornek turkiye; otomobiller icin otobanda hiz siniri 120 ama 300 km hiz yapan otomobiller var soyle olsa arac cinsine gore butun araclara fabrika cikisi hiz siniri koyulsa otomobil 120 otobus kamyon 95 gibi bu rakamlardan daha yukariya cikmasalar devletler boyle bir zorunluluk getirse otomobil ureticilerine nasil olur acaba trafik kazalarinda baya bi dusus olur! Kuş cinsi otolarada azami hiz 70 yeter bile motosiklet 90 dusunsene altında 1000rr var 90 dan fazla yapamiyon kimse kolay kolay kaza yapmaz be!
kıbrısta yaşadığım sıralarda oradaki japon araçlar direkt olarak japonyadan ithal ediliyordu. sağ direksiyon falan hesabı. ve japon arabanın kralını alsanız (yeni modellerde mitsubishi evo serisidir bence) 300 500 beygir de olsa 180 i geçmiyor :D kesiciye giriyor hangi devirde olursan ol
Toprağı hatmeden asfalta hükmeder
Twitter/instagram @ywitcan
Yiğit Can
Acaba neden araç üretilirken hız sınırlandırılmıyor?
Mesela devletler saatte 130 kmden hızlı araç üretemezsiniz diye bir yasa çıkartsalar ne olur?
Hiç kafa yordunuz mu bu meseleye?
Ben az önce kaza istatistiklerine şöyle bir göz attım.
Aşırı hız kaza sebeplerinden bir tanesi.
Bir numaralı sebep değil ama sonuçta önemli bir etken.
Fakat istatistiklerde çok enteresan bazı veriler var.
Mesela bunlardan bir tanesi şu; kazaların yüzde elliden daha fazlası şehiriçinde gerçekleşiyor.
Bu kazaların aşırı hız etkenini konuşmak komik olur.
Şimdi siz şehiriçinde 50 km olan hız sınırını 55 ya da 60 km ile aşarsanız hızlı,
80-90 km ile aşarsanız aşırı hızlı kullanıyor olursunuz .
Bu durumda üretilen araçlara 55-60 km/h sınır koymamız gerekir.
Bu araçlarla şehirlerarası yolculuğun nasıl olacağını siz hayal edin.
Yok canım o kadar değil biz 90-100 km/h sınır konsun diyoruz diyeceksiniz.
Bu defa bu araçlar şehiriçi için aşırı hızlı hale geliyor.
Kazaların yarıdan fazlası şehiriçinde meydana geldiğine göre bu yöntem işe yaramayacak.
Kaza sebeplerinin başında insan faktörü var arkadaşlar.
Az önce yaklaşık 25 sayfalık bir bilimsel araştırma raporuna göz attım.
Bu insan faktörünü çok kibar anlatmış ama ben biraz daha halk dilinde anlatayım.
Bizi burada bir araya getiren şey motosiklet tutkumuz.
Hepimiz bütçemize ve beğenimize göre motosikletler kullanıyor ya da hayalini kuruyoruz.
Türkiye gibi halkının alım gücü düşük ülkelerde ister istemez ucuz ve kalitesiz motosiklet kullanımı çok fazla.
Ama en iyi en hızlı en kaliteli motosikletlere sahip olanlarda var.
Bu farklılıklara rağmen genelin ortak noktası motosikleti alır almaz hız ve performans arttırmaya yönelik hareket etmesi.
İster kıçı kırık bir mopet
ister saatte 300 km hız yapan motosiklet alalım ilk derdimiz yukarıda yazdığım şeyler oluyor.
Forumu şöyle bir araştırın
buna yönelik yüzlerce açılmış başlık, binlerce sorulmuş soru olduğunu göreceksiniz.
Performans egzoz taksam kaç beygir kazanırım?
İridyum buji performansı ne kadar arttırır?
KN hava filtresi taktım yokuş aşağı binbeşyüz yapıyom, egzozu delsem hızım artar mı?
Ön dişliyi bir büyütsem?!
Yok küçültsem?
Vs.
Vs.
Şimdi işte bu insan gerçeğine karşı sen hangi önlemi nasıl alacaksın?
3 bin liralık motosikletle 30 bin liralık motosiklet aynı hıza sahip olursa binlik- altıyüzlük motosikletlere hangi keriz o kadar para verir ama ondan ziyade hangi keriz motosiklet markası geliştirme için milyonlar harcayıp tüketiciye yeni teknoloji ve dizayna sahip makinalar üretir?
Hem hep daha iyisini, hızlısını talep eden insanken hız sınırlamasını talep etmek pek de gerçekçi olmuyor.
Hatta konuya bunu yazan arkadaşlar bile yazarken içlerinden inşallah yapmazlar diye geçirmişlerdir.
Konu bu kadarla sınırlı değil tabi.
Daha yazılacak çok şey var ama ben yazmaktan sıkıldım.
Siz yazın biz okuyalım.
Kazaların %89 gibi önemli bir kısmını engelleyecek şahane bir fikrim var ama sonra yazarım.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Aprilia RS 250 GP Nº1
Uçaklarda kanatlardaki flaplar ( spoiler) üst kısım tekerlekleri yere bastırarak sürtünme kuvvetini arttıracak şekilde yukarı kalkar. Alttaki flaplar ise türbinin hava akışını ön tarafa verecek şekilde açılır. Adına da "thrust reversal" deniyordu galiba.
Yani türbin ters dönmüyor ama türbinin arkasından çıkan hava uçağı önüne üfleyecek şekilde flaplar ile yönlendiriliyor.
Türbin motorun ters dönmesi imkansız gibi bir şey. Dönse bile ne kadar etkili olabilir. Mantığa ters. Hava girişi geniş egzoz huni biçiminde daralarak itiş gücü elde ediliyor. Hadi diyelim ki ters çalıştı. Hava basıncını nasıl sağlayacak. Ben olayın mantığını kuramadım.
Dikkatli bakıyor musunuz?
Türbin çıkışındaki egzost-nozül kısmında iki adet dışarıdan içeriye doğru kapanan kapak vardır ki bu komple çıkışı kapatmaz sadece bastırır, jet uçaklarındaki bazı yere inince paraşüt açma etkisiyle aynıdır, çıkan havayı kısar haliyle yanması kesilen dev motorun devirini erkenden düşürür, egzost freni gibi...Tırlarda bazı otobüs ve kamyonlarda minibüslerde vardır...örnek olsun diye otomabili söyledim yoksa aynısı değil sonuçta çıkışı tutarsanız devir artmaz...
Öyle birşey yok zaten o arkadaş filimde falan aksiyon sahnesi görmüş olabilir hint filimlerinde falan.
İki tip var son çıkanlarda ne var bilmiyorum, birtanesi yandan açılan diğeri arka çıkışı kısan...
Hocam lastiği ters yönde çevirmek için gerekli gücü mecburen şanzımandan alacaksın. Normal bir süratte giderken vitesi geriye takın bi deneyin. Sonra şanzımanın resmini atarsanız seviniriz
bu alanda araçlarda uygulanan en güzel örnek buhatti veyron'un spoiler inin yüksek hızlarda frenleme görevi de görmesi bence
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)