hönk...
bu konu başlığından bir an evvel çıkmazsam ağlayaçağım.
leblebi tozunu hiç mi hiç sevmedim ama raçon gereği alırdık
haggar oyununda ben de haggarı seçerdim.
street fighterda ken ryu blanka ne bulursak
2.5 versiyonunda rengi farklı adama "sahte" derdik.sahteler daha güçlü olurdu.
blankalar kenler sahte ama alınan zevk gerçekti
komik geleçek çhunlee ye aşıktım
bisona özel bir kinim vardı.
arap aterilerindeki zevki değil ps2 ps 700 çıksa veremez
ateri salonu ve arap aterisi başarısız ö-ğrençilikhayatımın yegane sebepleri ama çanları saolsun.
alakasız ama bay yanlış dooru memet vardı.
bir de yolda honda çrx veya pug205 denk geldi mi yolda peşine takılırdım parketti mi yakından inçelerdim.gerçi hala öyle yapıyorum
size o yıllardan eski bir dostumu taktim edeyim gerçi zamanında hileli makinalarda çok jetonumu yedi ama helal olsun
harikasın dostum .... bir tanede benden bayram arefesinden alınan elbiseleri baş ucuna koyarak sabaha kadar sabırsızca beklemek ve daha kimse uyanmamışken kalkıp bayramlıkları üzerine çekip ev ahalisinin bayramlarını kutlamak
bi ton sopa yiyeceğini bile bile "hem orda hem dönünce evde" sadece gidecek otobüs.bileti bularak geceden maca gitmek. mithat paşa stadyumuna giremeden beleş tepeden maç seredip eve dönerken yalan bulmaya çalışmak...vaaay bee...
arakadaşlar seksenlerde ihtilal sonrası yazlık sinemada haftada bir değişen alain delon filmleri olurdu .ilk geldiği gün anne babalar kolkola gider sonraki günler gençler sinemayı ele geçirirdi.tam karşısında paşakapısı cezaevi ! bir isyan çıkar sinema boşaltılır dı .hapishane duvarına çekilmiş tellere elektrik verilir mahkumlar dışarı kaçmak için tele tutundukça geriye fırlarlardı ve biz bir vahşet filmi gibi izlerdik.
bazen eğer firar gerçekleşirse karaca ahmet mezarlığına asker çıkarma yapar tek kol dizilir aşağıdan yukarı mezarlıkları tarayarak saklananları yakalamak için o meşhur g1 tüfekleri ile mermi yakarlardı.
yürüyüşlerde semt isimleri kulanılarak bazı semtler kurtarılmış bazıları ise sırada diye bağrılırdı.her gece mahalleden birileri yok olur bazıları incecik dal gibi 6 - 7 ay sonra dönerdi.
kimliksiz sokağa çıkılamaz , futbol maçını jandarma basar kimlik kontrolü yapardı.
peki ala siz dersde jandarma tarafından aranıp bahcede 4 lü sıra olup yaylalar ve türk öğün çalış diyerek yürüyüş yaptınızmı 3 ders boyunca . yada hamburgerin aslında köfte ekmek olduğunu nasıl öğrendiniz. yada kantinde yapılan yengen tostları yada çamlıca gazozunnun boynuna açmayı takıp bantlıkızı ( 50 Krş) vermeyi. yada lunaparklarda sigaraya halka atmayı.
80'li yıllar..
adamın birinin yapışık 3 sazla şarkılar söylemesi demek, cenk korayın hediye dağıtması, evet-hayır yarışması, m. ali erbil'in değiştir demesi, tek kanal olduğu halde televizyonda 8 farklı kanal göstreilebileceğinin ne demek olduğunu düşünmek..
renkli televizyon alınınca hayretlere dalmak.. komşu teyzeler toplanıp sohbet ederken çocuklarıyla videoda kemal sunal (şaban) filmi seyretmek..
303'lerin uçak kadar kadar konforlu olduğunu zannetmek...
Aşık olduğun kızın elini tutabilmek için her fırsatta aç kapıyı bezirgan başı oynamak..
Tanita Tikaram'ın bir küfür olduğunu zannetmek ve kasette acaba küfür mü ediliyor diye merak etmek..
Abilerin arabalarını saatlerce yıkayıp, anlamadıkları yabancı müzikleri son ses dinleyerek mahalleyi turlarken bizi de yanlarına alsınlar diye dua etmek..
sakızlardan çıkan arabaların var olup olmadıklarını sorgulamak...
karaşimşek bitince yerine başlayan yeni dizideki süper siyah motosikletin uçuşunu hayranlıkla seyretmek...
kaşarın oyuncak araba tekeri değil de kamyon tekeri halinde alınışı demek..
sütün peynirin ambalajsız, üstelik bilmem kaç taksit değil, veresiye alınması demek...
devletin kenan evren ve turgut özal tarafından yönetildiğini sanıp demirel'in inönü'nün ne işe yaradıklarını anlamaya çalışmak...
bayram için çıkılan şehirler arası ızdıraplı yolculuklarda bir arabamızın olduğunu hayal edip durmak...
80'li yılların çocuğu olmak, sanallıktan kıl payı kurtulmuş olmsak demek, hayatı gerçekten yaşamış olanların son temsilcisi olmak demek....
herbirimiz hiç alıntı yapmadan sayfalarca kendi hatıramızı yazabiliriz heralde....
keşke o yıllara dönebilsem.80 ler demek her akşam bir komşuna oturmaya gidip geç vakitlere kadar sohbet etmek demek.Sokak aralarında gazoz kapağı , bilye oynamak , bisikletle rahatça şehir turu atabilmek demek.Şalvar kot giyip reebok ların uzun tozluklarını bağcıkların üzerine atmak , disco muzik ile çifte telliyi harmanlayıp oynamak demek.Tek tv kanalını izlerken tüm aile fertleri birarada muhabbet etmek demek. 80 ler var ya gerçekten yaşadığımız yıllarmış.
sayiyi gidip bilye(rulman) alıp bulduğun tahtalarla. bilyalı yapmak ve bulabildiğin en yüksek bayırdan aşşağıya kaymak. sonra hiç üşenmeden aynı bayıra tekrar tekrar tırmanmak.
Komşunun bahçesine kömür geldiğinde veya birisi taşındığın yardım etmek karşılığında. meysu vişne suyu ve çokoprens almak.
plastik askerlerle savaşmak.
ağaçların tepesinden inmemek sapanla atış yapmak.
o günleri özlüyorum gerçekten.
ben kurabiye canavarıyım.
Tekeriniz yere hep düz bassın.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
ashes adlı üyeden alıntı
