Teşekkürler. Alkol , kahvehane , kıraathane , meyhane vs herhangi bir hane alışkanlığım yok. Olsaydı seve seve gelmek isterdim.NoMotorNoCry adlı üyeden alıntı
Ama zamanın varsa sen buyur hafta sonu belgrad ormanında göl kenarında kahvaltımı yapıp çayımı içicem .
Çayı sucuklu yumurtayı , zeytini , peyniri , sohbeti , oksijeni bölüşebiliriz.
ulem sabah sabah (beni kafadan kopardınız) deyince bende bişey sandımdıtayfurum titanyum kaplama çekicimle sana bi dalabilirmiyim ? pas filan yok korkma tatanoz olmazssın
de get yavv
abi bu laf meşhur düşünür yıldo ya aittir
alıntıdır yazmayı unutmuşum
bu arada komik değil mi yani
bak konu herifin türklüğünden papazların katedrallerdeki homoseksuel ilişkilerine kadar ilerledi
az kaldı birazdan travestileri de davet edecez :D
Hocam sen gel ben sana hakiki ormanı göstereyim.Bursa'da yaşıyoruz , Uludağ ikinci evimiz.Yaylalar , ovalar , şelaleler , orman , geyikler , kaplıcalar , 750 metre uzunlukta Türkiye'nin ikinci büyük mağarası burada.Bi de bi yer keşfettim , inegöl köftenin hakikisini pişmemiş halde alıyorum.Biraz pahalı ama bi kere yesen ömür boyu tadını unutmazsın.Yolun düşerse uğra , sana inegöl köfte ısmarlıyayım.
festival takvimi belli oldu mu?İnşallah , bu yaz ereğli festivale gelince sana da uğrarım.
Zaten şu benzersiz transalp le ve benzersiz sahibi bi resmim olsun isterim
birisi çıkıp " BİZ "
derse
ötekiler de ( ! ) " SİZ " demeye başlıyor.
hepimiz, biriz dediğmiz anda kazanacımız o vakit tek cepte toplanır.
hah, işte o vakit zenginleşiriz, mozaikleştiğimiz zaman değil!...
Alp şu Türk'lerin barbarlığı konusuna bir açıklık getirelim istersen ! kendi kendimize kara çalmakta üstümüze yok malum !., Biz kimi "kafesteki aslanların önüne yem attık , kimi yağlı kazığın üstüne oturttuk , yoksa insanları birbiriyle dövüştürerek öldürtüp zevk mi aldık , ya ! sabun yapılanlara ne demeli , düşünmek lağzım değil mi !!!??? Hala arenalar var!
ı
Kadinlari sokak ortasinda öldüren,
maçlara döner biçaklari ile giden,
maçtan sonra havaya ates açip çocuklari öldüren,
gelen turistlere tecavüz eden,
trafikte yol verme kavgasinda silahlari konusturan,
aile meclisi karariyla tecavüze ugrayan kizlarini öldüren,
lazimlikli fransizlar.
Barbar eski bir deyim olunca herkes geçmisten bahsediliyor saniyor ama barbarlik eskide kalmadi maalesef.
her türlü şehir efsanesini görmüş gibi anlatmanız çok hoş oluyor.
keşke ben küçük bir çocuk olsam da, sen bana hikayeler anlatsan...
eee, sonra o otobüsteki Allah Allah diye bağıran inançsızlar şimdi inançlı mı oldu yoksa bir defalık müslüman olup sonraki kazaya kadar ertele mi yaptılar...
yani sonuç?
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:59 ---------- bir önceki mesaj zamanı 16:57 ----------
barbar ile berber arasında etimolojik ilişki var mıdır?
Hırsızlar cennete gidecek kim demiş yahu?
Hele ki kamu malından çalanın vay haline....
Kamu malından çalmak adam öldürmek kadar ağır suçtur:
Hz Peygamber; kendisi ile beraber münafıklara karşı omuz omuza savaşan biri savaşta öldürüldüğünde; cenazeye çağrıldığında müslümanların tüylerini diken diken eden şu sözleri söylemiş:
Onun yeri cehennem, namazını siz kıldırın!
Neden diye sorulduğunda savaş ganimetinden payına düşenden fazlasını aldığını buyurmuştur!!!!!
Ayrıca devlet yönetiminde çalışan için şu söylenir:
Devlete çalışan, evi yoksa ev alsın, yalnızsa yardımcı tutsun.. Bunlardan fazla ne edinirse haramdır...!
Yoksa öyle düğünde çocuğa taktılar, taksitle gemücük aldık falan yok yaniii...
Ayrıca Osmanlıya iki dokunduk diye hemen atalarına(!) sahip çıkanlar, alınanlar olmuş...
Osmanlının 500 yılda yapamadığını 20 yılda yapan Cumhuriyete ve onu kuran dedelerine her ortamda küfür üstüne küfür edilirken sessiz kalanlar, konu osmanlı olunca toz kondurmuyorlar; bu da enteresan yani...
Konumuza dönersek akdeniz (Türkçe ak=güney; kara=kuzey' dir) korsan gölü idi... Türk gölü değildi... Türk gölü lafının kullanılması denizin etrafındaki karaların hemen tamamının işgal edilmesinden geliyor.
Osmanlı deniz kuvvetlerine, donanmaya gerektiği önemi hiç bir zaman vermedi. Çünkü ipek yolunun hemen tamamına hükmediyordu! Deniz ticareti ise, o ne demek yahu?
Sonuçta korsanları kaptanı derya yaparak bir süre işi götürdü ise de daha sonra batı da daha büyük gemilerin yapılması ile denizde hakimiyeti de kaybetti...
Gemilerde bir zamanlar kullanılan maymun (şempanze) mürettebatın akıbetini de osmanlı 3-5 hata yaptı diyenler araştırıp öğrensin artık!
Hee, donanma bu gün lazım mı? Elbette yeni osmanlının donanmaya falan ihtiyacı yok.. Zaten egedeki 10 tane adamız yunan tarafından işgal edilmiştir ki bunların en küçüğü Heybeli kadardır...
Bir de kıbrıs'ı verdik mi o zaman tam osmanlı oluyoruz....
Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafindaki güzelliklere bakıyormuş. “Evrim ne güzellikler yaratıyor!” diye düşünüp mest oluyormuş. Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış. Adam bütün gücüyle kaçıyormus ama her arkasına bakışta ayının daha yaklasmış olduğunu farkediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini kaldirmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam ; “ALLAH” diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın uzerine parlamiş. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama:
- “Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?” demis. Adam utanc icinde:
- “Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz”. demis. Ses: “Peki.” diye karsilik vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya baslamış. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmis, iki pençesini de göğe dogru çevirmiş, ve konuşmaya başlamış:
- “ALLAH'ım, senin rızan için oruç tuttum, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere.”…
Bakın barbarlık neymiş görün !!
-TÜRKİYE'NİN SERİ KATİLLERİ-
Türkiye'de ender görülse de zaman zaman seri cinayetler işleyen katiller ortaya çıkıyor. Türkiye bilinen seri katillerden bazıları şunlar:
Yavuz Yapıcıoğlu: Polise göre 18, görgü tanıklarına göre 43 kişiyi öldürdü. Türkiye'nin en çok cinayet işleyen seri katili olarak biliniyor.
Adnan Çolak: ''Artvin Canavarı'' olarak isimlendirilen Çolak, 1992 ve 1995 yılları arasında Artvin ve ilçelerinde yaşayan yaşları 68-95 arasında değişen 11 yaşlı kadını ''yaşlılar bizim kısmetimizi yiyor'' diyerek öldürdü. 6 kadına ise tecavüz etti.
Hamdi Kayapınar: Kurbanlarını av, kendini avcı olarak gören Kayapınar, 6 kişiyi öldürdü ve 4 kişiyi de öldürmeye teşebbüs etti. 1998-2001 yılları arasında 6 kişiyi katleden Kayapınar, Kayseri'deki yargılamasında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Orhan Aksoy: 33 yaşındaki Aksoy, Ekim 2000-Ocak 2001 arasında 5 kişiyi evinde çamaşır ipiyle boğarak öldürdü. Depremden sonra işleri bozulduğu için ailesini Romanya'ya yollayarak cinayetleri işlemeye başlayan Aksoy, kurbanlarını boğduktan sonra kolilere koyup şehrin tenha yerlerine bırakıyordu.
Seyit Ahmet Demirci: 32 yaşındaki seri katil, 3 mobilyacıyı dükkanların bodrum katında kafalarına kurşun sıkarak öldürdü. Fatsa'da 11 yaşında çocukken arkadaşıyla yaşlı bir mobilyacının tecavüzüne uğrayan Demirci, yakalanmamış olsaydı cinayetlerini 11'e tamamlayacağını söylemişti.
Durmuş Anuçin: İstanbul'un ilk seri katili Seyit Ahmet Demirci'yle iddiaya giren Durmuş Anuçin 5 kişiyi öldürdü. Yakalanınca, ''Bu iddiayı kazandım'' diye konuşmuştu.
Ali Kaya: ''Bebek yüz'' diye çağrılan Kaya, 5 kişiyi öldürdü. İlk amcasını öldürerek cinayetlerine başlayan Alanyalı seri katil ''Hakkımı almak için Allah'ın yanına gidip geleceğim ve en kısa zamanda günahkarlar ve düşmanlarımla hesaplaşacağım'' demişti.
Süleyman Aktaş: Aktaş, 5 kişiyi kafalarının çeşitli yerlerine ve gözlerine çiviler çakarak öldürdü. Neden çivi çaktığı sorulunca ise ''Çivi görünce dayanamıyorum insanların kafalarına çivi çakmak istiyorum'' diye konuşuyordu.
Yiğit Bekçe ve Mehmet Karahasan: 2006 yılının Ramazan Bayramı'nda Bursa ile Mersin kara yolu arasında 7 kişiyi öldürdüler. Yakalandıklarında ise, ''Zevk için öldürdük'' diye bağırmışlardı.
-DÜNYADA SERİ KATİLLER-
Dünyada ise en fazla seri katilin çıktığı ülke ABD olarak dikkati çekiyor. Çeşitli ülkelerde ortaya çıkan bazı seri katillerin kurbanların kanlarını içtiği hatta etlerini dahi yedikleri bilinmekte.
Albert Fish: Seri katiller arasında en ünlüsü ilk cinayetini 1910 yılında işleyen Albert Fish. ABD'li seri katil, ''Kuzuların Sessizliği'' filmine konu oldu. Öldürdüğü insanların etlerini yiyen yamyam ruhlu seri katil Albert Fish'in, elektrikli sandalyede idam cezasını duyunca ''Elektrikli sandalyede ölmek ne de büyük zevk olacak'' diye konuşmasıyla dikkat çekmişti.
Dr. Henry Howard Holmes: ''Ben içimdeki kötülükle doğdum. Katil olduğum gerçeğinin önüne geçemiyordum. Tıpkı bir ozanın ilhamını bastıramayıp şarkı söylemesi gibi'' diyerek, işlediği cinayetlere gerekçe bulmaya çalışmıştı. ABD suç tarihinde önemli bir yeri olan Holmes, 27 cinayet işlediğini itiraf etmiş ve 7 Mayıs 1896'da idam edilmişti.
John Wayne Gacy: ''Katil palyaço'' olarak adlandırılan Gacy adlı seri katil ise 1972-1978 yılları arasında 33 genci tecavüz ederek öldürdüğünü itiraf etti. Evinde 29 ceset bulunan Gacy, 1994'te İllinois'de idam edildi.
Carl Panzram: Türkiye'de ''Bir Katilin Günlüğü'' ismiyle gösterilen filmde hayatı anlatılan Carl Panzram, 21 cinayet ve sayısız ağır suç işledi. Dünya turuna çıktıktan sonra döndüğü ABD'de hırsızlık suçundan tutuklanan ve cezaevinde de bir kişiyi öldüren Panzram, 5 Eylül 1930'de idam edildi.
Jeffrey Lionel Dahmer: 1960 doğumlu olan Dahmer, ilk cinayetini 18 yaşında bir zenciyi öldürerek işledi. 1978-1991 yılları arasında çoğu zenci 17 kişiyi öldürdüğü bilinen Dahmer'in, öldürdüğü insanlara çeşitli eziyetler verdiği hatta bazılarının etini yediği belirlendi.
Albert Desalvo: Bir başka ABD'li seri katil olan ve Boston Kasabı olarak isimlendirilen Desalvo, 13 kadını vahşice katletti. Maharetli avukatları nedeniyle cinayetlerden ceza almayan fakat tecavüz suçundan ömür boyu hapse mahkum edilen Desalvo, 1973'te bir mahkum tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
-İNGİLTERE'DEKİ SERİ KATİLLER-
Dr. Harold Shipman: İngiltere'de hastalarını yüksek dozda morfinle öldürdüğü belirlenen, 13 kez müebbet hapis cezasına çarptırılan Dr. Shipman'ın, 30 yılda yaklaşık 300 hastasını öldürdüğü ortaya çıktı. 27 yıllık meslek hayatında 250 kişiyi öldürdüğü ise raporla belgelendi.
Rosemary West: 10 kişiyi öldürdüğü belirlenen ve 9 kişiyi daha öldürdüğünden şüphelenilen West, 1995'in Kasım ayında ömür boyu hapse mahkum oldu. West'in evinde 2'si kendi çocuklarına ait 10 ceset bulundu. West'in kocası Frederik de 12 kişiyi öldürdüğünü itiraf ettikten sonra 1995'in ocak ayında cezaevinde intihar etti.
Dennis Nilsen: 1978-1983 yılları arasında Londra'daki dairesinde 15 genç erkeği öldüren ve cesetleri kanalizasyona atan Dennis Nilsen, ömür boyu hapse mahkum oldu. 15 genç erkeğin öldürülmesinden sorumlu tutulan İngiliz seri katil Nilsen'in, cinsel sapkınlıkları olduğu tespit edildi.
-DÜNYADA BÖYLE CANAVAR YOK-
Luis Alfredo Garavito: Kolombiya'da 189 kişiyi öldüren ve ''Genova Canavarı'' olarak adlandırılan Luis Alfredo Garavito, işlediği cinayetlere karşı 835 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Pedro Lopez Monsalve: Kolombiyalı seri katilin 1970 yıllarda Kolombiya, Peru ve Ekvator'da 300 kişi öldürdüğü belgelendi. En fazla insanı öldüren seri katil olan Pedro Lopez Monsalve'nin 60 kız ve erkek çocuğunu tecavüz ettikten sonra öldürdüğü tahmin ediliyor.
Cheng Huilong: 1995 yılında adam öldürme ve gasp suçundan tutuklanan Çinli Huilong, 1997 yılında Jiangşi Eyaletindeki cezaevinden gardiyanları öldürerek kaçtı. Çinli katil, kendisini yakalamaya çalışan 4 polisi de öldürdü.
-DİĞER SERİ KATİLLER-
Peter Kuerten: ''Düsseldorf Vampiri'' olarak adlandırılan Kuerten, kanlarını içtiği 9 kız çocuğunu ve kadını öldürmekten suçlu bulundu. Kuerten, 1931'de idam edildi.
Andrey Çikatilo: ''Rostov Kasabı'' olarak isimlendirilen Çikatilo ise 1978-1990 yılları arasında 52 kişiyi öldürmekten suçlu bulundu. Felsefe doktoru Çikatilo, duruşmada akli dengesinin yerinde olduğunu söyledi ve 1994'te idam edildi.
Anatoli Onoprienko: 1989-1996 yılları arasında 10'u çocuk 52 kişiyi öldüren Onoprienko, idam cezasına çarptırıldı.
Marcel Petiot: Fransız bir doktor olan Petiot, 1946'da 24 kişiyi öldürmekten suçlu bulundu ve idam edildi. Petiot'nun Paris'teki bir otelde kurbanlarını parçaladığı ve yaktığı belirlendi.
Moses Sithole: Güney Afrikalı 32 yaşındaki seri katil Sithole, 30'u aşkın kişiyi öldürdü, 40 kişiye tecavüz ettiği biliniyor. 1997'de yargılanan seri katil 2 bin 410 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Donato Bilancia: İtalyan seri katil Bilancia, 7 ayda 17 kişiyi öldürdüğünü itiraf etti. 46 yaşındaki katil geçen Nisan ayında 13 kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
-DÜNYADAKİ KADIN SERİ KATİLLER-
Türkiye'de bugüne kadar görünmeyen ve dünyada ender de olsa kadın seri katillerinde olduğu görülüyor.
Elizabeth Bathory: ''Kanlı Kontes'' olarak ün yapan ve tarihteki en acımasız kadınlardan biri olarak bilinen Bathory'nin, yaşadığı 1560-1614 yılları arasında 600'den fazla genç kızı öldürerek kanını içtiği çeşitli kaynaklarda yer alıyor.
Mary Ann Cotton: ''Kara Dul'' olarak bilinen Cotton 1832-1873 yılları arasında yaşamını sürdürdü. Cotton 20 kadar kişiyi arsenikle zehirleyerek öldürmüş bir İngilizdi. 20 yaşında William Mowbray'le evlendi ve Plymouth'a taşındılar. Beş çocuklu çiftin çocuklarından dördü ateş ve mide ağrısından öldü.
Dorothea Puente: 1929 doğumlu ''Katil nine'' lakaplı Puente, sosyal yardım alan ve arkalarında iz bırakmadan kaybolan yaşlı kiracılara oda kiralamaya başladı. Durumundan şüphelenilmesi üzerine başlatılan soruşturmada, evinin bahçesinde kafaları olmayan 7 ceset bulundu. Puente, halen ömür boyu hapis cezasını çekiyor.
Beverly Gail Allitt: 1968 doğumlu ''Ölüm Meleği'' lakaplı Allitt, 1991 yılında pediatri hemşiresi olarak çalıştığı çocuk yurdundaki dört çocuğu öldürüp beşini yaralamaktan tutuklandı. O zamandan beri İngiltere'nin en kötü şöhretli kadın seri katili olarak anılıyor.
Aileen Wuornos: Wuornos'ın, ilişkiye girdiği 7 kişiyi öldürdüğü iddia edilirken, öldürdüğü belirlenenlerden ikisinin cesedi bulunamadı. İdama mahkum edilen Wuornos'ın, öldürdüğü kişilerin cesetleri ormanlık araziye sakladığı biliniyor. ABD'nin ilk kadın seri katili olma özelliğini taşıyan Wuornos'un hayatı beyaz perdeye aktarıldı.
Kaynak: Anadolu Ajansi
Türkler barbarmış , Türkler ırkçıymış , Türkler faşistmiş.Peki şu an dünyayı yönetenler kim?Faşistliğin ırkçılığın doruk noktasında olan bi millet yönetiyo dünyayı.Hani şu TGRT'yi satın alıp FOX yapanlar var ya işte onlar.Bütün basın yayın , finans , bankacılık , üretim , sanayi .... aklınıza ne gelirse her alanı eline geçirmiş olan millet.İnsanoğlu Hz. Ademin çocuklarıyla bölündü.Kabil , habili öldürdü ve ilk cinayet işlendi.Bundan sonra insanlık habiloğulları ve kabil oğulları olarak ikiye bölündü.Benim size bahsettiğim millet kendini kabiloğulları olarak gören millet.Şeytanın çocuklarıyız diyolar.Haşa Havva annemiz şeytanla ilişkiye girmiş ve ondan kabil dünyaya gelmiş.İşte biz kabilin çocuklarıyız diyolar ve habil'in işlediği cinayetle gurur duyuyolar.Şeytan insandan üstünmüş.İnsan topraktan , şeytansa ateşten yaratılmış.Hiç toprak ateşten üstün olabilir mi?Şöyle bi 5 dakika vaktinizi ayırın da bu şeytanın çocuklarının dünyayı nasıl yönettiğini öğrenin.Buyrun kimmiş faşist , kimmiş ırkçı :
Seri katil listesinde imralı barış kelebeği yazılmamış..Unutulmuş heralde..
Barbar/berber etimolojik olarak eski fransızcadan yaklaşıyor.. Bear=sakal demek..
Ancak eski yunancada barbar, yunanca konuşmayan yabancı demektir.
Eski Roma'da barbar, bu günkü manasında yani sebep olmaksızın yakıp-kıran anlamındadır..
Berberi'ler ise kuzey afrika yahudileridir. Ancak zamanla asimile olup kayboldular.
Pekiii; kendi başkentinde kendi kurdurduğu rasathaneyi donanma topçusuna yıktıran imparatorluk hangisidir?
.....
Takiyüddin Tophane sırtlarında yapımına 1575 tarihinde başlanan ve 1577’de bir kısmı tamamlanan rasathanede gözlemlerine başladı.
...
Araştırmacılar Takiyüddinin, aynı dönemde yaşamış Danimarkalı astronom Tycho Brahe’den daha net ve daha kesin gözlemler yaptığına işaret ederler.
....
Rasathane hakkında ki son hüküm zamanın ünlü Şeyhülislamı Kadızâde’den geldi. Şeyhülislam Kadızade Ahmet Şemsettin Efendi III.Murat’a ‘’yıldızların gözleminin felaket getireceğini; göklerin sırlarını örten perdeyi kaldırmanın uğursuz bir haddini bilmezlik olduğunu; böyle bir gözlemevinin kurulduğu hiçbir devletin varlığını sürdüremediğini’’ söyledi.*
Padişah III. Murat bütün bu iddialara paralel olarak Kaptan-ı derya Kılıç Ali Paşa’dan İstanbul Rasathanesini bir gecede yok etmesini istedi. Verilen bu emir gereği rasathane bir gecede 21 Ocak 1580’de yerle bir edildi. Rasathane ile ilgili ne varsa her şey yok edildi.
abi yanlış anlam ama temel olarak bu adamla paralel yazı yazıyorsun farkındasındır umarım
bir adım geride durup kendi yazılarınla bu adamın söylemlerini bir karşılaştır sadece isimler değişik
Kadir m. gibi bir timarhane kaçkınını referans yapmışınız madem hemen belirteyim:
TGRT nin patronlarını da tayyip erdoğan beyi de en iyi tanıyan kişi şüphesiz Sebahattin Önkibardır..
Belediye başkanlığı seçimleri sırasında tvye (tgrt) ilk çıkaran da odur. Başta ÖREN'ler tayyip in ekrana çıkmasını kesinkes reddettiler..
Bütün basın yayın yahudi demek yanlış olur...
Ancak basın yayın hariç her tarafta bezleri var..
Ben size sadece ''müslüman'' doktor örenlerin neden 49 kupona stress bileziği ve masaj aleti işinden FİNANS işine girdiğini sorayım..
Paraları battıktan sonra tayyipçi oldular ve hemen tv lerini sattılar..
Türk ortak da taa amerikadan bulundu getirildi.
Örenler satarken bilmeden mi sattılar yahudiye?
Gene de finans işinde batırdıkları paraları geri ödemediler!!
Diğerlerini yazmaya gerek yoksa da belirteyim:
Doğuş-ntv-star patronu metro inşaatını bitiremedi, tazminat ödemesi lazım ama kimse bişi demiyor.
BMW-audi araba ve motorları bu aralar meclis-polis tarafına epey satıyor..
Karamemet-şowtv-sky360 akşam patronu..
Kuzey ırak kürt bölgesinde börek peşinde.. Yağlı börek.. Petrol rafinerisine ortak.... Diğer ortaklar ramzey patronu ve Atv-sabah kağıt üstündeki patronu (başbakan dünürü) ÇALIK...
Haberkürt tv si patronu Ciner..
Nükleer santral ihalesi için bekliyor, fak-fuk-fonun fakir(!)lere dağıttığı kömürleri bu arkadaş satıyor..
Cnn-hürriyet patronu aydın doğan petrol ofisini felan feşmekanı hamuduyla götürdü.. Mersin de rafineri istiyor... Ama orayı daha önceden bizim çalığa söz verdik
Milliyet grubunu yeni alan demirörenler tutanaklar yüzünden işi karıştırdı..
İpek grubu tuncay özkanın tvsini almıştı; bir kaç tane daha aldılar..
Elektrik-gaz dağıtım işleri ile köprü yol satışlarına girersek iyice kafanız karışır ama onlarda da medya patronu var.
Gördüğünüz gibi ekseriyet siyonistlerde değil ama paranın kokusu müslümanı siyonist yapıyor,
buna dershane imparatoru olan tarikat da dahildir.
Ancak deli kadir m. bunları söyleyemez.. Onun işi tarihçi kılığında; atatürk'e, ismet paşaya ve hatta mehmet akif'e sövmektir..
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
