Çift pırpırlı mektup!....
Reklamlar
-
Çift pırpırlı mektup!....
Konferans davetleri nedeniyle Anadolu’yu karış karış dolaşıyorum. En son gittiğim yerlerden birinde sohbet bittikten sonra yanıma altmışlı yaşlarda bir beyefendi yanaştı.
“Ben yıllarca devlete hizmet ettim. Bunu daha sonra okumanız için size vermek istiyorum ama lütfen şimdi açmayın” dedi.
Verdiği bir zarftı, katlayıp cebime koydum.
Bir gün sonra İstanbul’a döndüm, ceketimi çıkarıp askıya asmak için ceplerini boşaltmaya başladım.
O sırada fark ettim zarfı ve hemen açtım. İçinden önce askerlerin “çift pırpır” dedikleri bir çavuş rütbesi çıktı.
Daha da meraklandım ve zarftaki mektubu çıkarıp okumaya başladım. Aslında bu mektubu yayınlamayacaktım ama... Fransa’da öldürülen teröristlerin dünkü cenaze görüntülerini izledikten sonra, farz oldu:
***
“Mustafa Bey. Şehrimize geleceğinizi duyduğum günden beri bu mektubu yazıp yazmamak konusunda karar veremedim. Şimdi yazıyorum ama size verip veremeyeceğimi bilmiyorum. Belki son anda vazgeçerim.
Eğer okuyorsanız; cesaretimi toplamışım demektir.
Beyefendi.
Mektubumun kahramanı biricik oğlum S.
Bir de kızımız var Allah bağışlarsa.
O sadece mektubumun değil, annesinin, benim, bütün ailemizin ve şehrimizin kahramanı. Bugün geldiğiniz kentte adını taşıyan bir ilköğretim okulu bile var.
Meslek Lisesi’nde okudu oğlum, motor bölümünde.
Okulunu bitirir bitirmez de mesleğiyle ilgili bir iş buldu. Takım anahtarları elinde kelebek gibi uçuşurdu. Cin gibi bir çocuktu. Askerlik yaşı gelince koşa koşa gitti. Annesi biliyormuş ama ben sonradan öğrendim, sevdiği bir kız varmış, onunla bir an önce evlenmek istiyormuş. O yüzden askerlik engelini önünden kaldırmakmış niyeti.
Askere 1998’in Mart ayında uğurladık oğlumu davulla zurnayla. Acemiliğini Bilecik’te jandarma olarak yaptı. Orada onbaşı oldu. Sonra dağıtımı Şırnak’a çıktı. Dağıtıma gitmeden önce memlekete uğradı, öpüşüp koklaştık. Bu, onu son görüşümüz oldu. Çünkü 6 ay 19 gün sonra şehit olduğu haberi geldi. Meşhur karakol baskınlarından birinde can verdi.
Haberi duyduğumuzda kahrolduk tabii, o bizim tek oğlumuzdu. Cenazesi, şehit haberinden üç gün sonra geldi. Biz karımla ve kızımla bu sürede bir karar verdik:
Ne cenazede, ne de cenaze sonrasında ağlamayacaktık. Çünkü gözyaşlarımız oğlumuzun ruhunu huzursuz eder diye düşündük.
Söz verdiğimiz gibi; gözyaşlarımızı içimize akıttık.
1998’in on ikinci ayından beri, geçen ayın ortasına kadar kimse bizim ağladığımızı görmedi. Ne zaman televizyonda bir şehit haberi duysak, günlerce uykularımız kaçtı ama ağlamadık.
Karım, oğlumuzu toprağa verdiğimiz günden beri oğlumun arkadaşlarıyla karşılaşmamak için sokağa çıkmıyor. 14 yılda sadece 16 kez sokağa çıktı:
14’ü oğlumuzun doğum gününde kabristana gitmek için, iki kere de zorla hastaneye götürdüm.
Balkona bile çıkmıyor. Kendisini eve hapsetti. Evet; söz verdiğimiz gibi ağlamıyor ama yaşamıyor da...
Geçen aydan beri ise durum değişti Mustafa Bey.
Gece gündüz, durmadan ağlıyor. Ne yapsak, ne kadar yalvarsak durduramıyoruz. Kızımın kocası doktor, sakinleştirici hap veriyor, iğne yapıyor ama o bana mısın demiyor.
Neden ağladığını ise tahmin etmişsinizdir sanırım.
Devletimiz, adını bile anmak istemediğim o alçakla kaldığı inde görüşmeye başladı ve bunlara genel af gibi söylentiler çıktı ya işte o yüzden.
‘Helaaaaalllll etmeeeem, helaaaallll etmeeeem. O köpeklerin elini eteğini öpenlere hakkımı helaaaallll etmeeeemm’ diyerek hıçkıra hıçkıra ağlıyor.
Elbette biz de vicdan ve insaf sahibi her vatandaş gibi akan kanın dinmesini istiyoruz Beyefendi.
Suça bulaşmamış olanların kazanılmasını da istiyoruz.
Ama söz konusu olan cinayetse af yetkisi sadece maktulün annesinde, babasında, karısında ve çocuğundadır.
Biz affetmiyoruz Mustafa Bey...
Nasıl affederim ki, onlar sadece oğlumu öldürmediler; kızımın, karımın, benim hayatımızı bitirdiler. Soframızdaki bereketi kuruttular, yüzümüzü soldurdular. Bizi canlı ceset haline getirdiler.
Müebbet hüzne mahkûm ettiler.
Ne yediğimizi biliyoruz, ne içtiğimizi.
Karım her gün beş vakit namazdan sonra, ‘Al benim de canımı, kavuştur oğluma Allah’ım’ diye dua ediyor; bu duaya 12 yıldır günde beş kez tanıklık etmek nasıl bir duygudur bilir misiniz Mustafa Bey...
Son yıllarda karımın bu sesli duasını duyduktan sonra ben de her defasında ‘Beni de unutma Ya Rabbim’ diyorum.
Allah bize oğlumuzun katillerinin yüzünün güldüğünü göstermesin. Adaletsiz acı, kanayan parmak bırakmasın.
Ve Allah, bizi yönetenler dahil hiç kimseye böyle bir acı yaşatmasın Mustafa Bey...
Bu mektubu size verirken bu kadar kararsız kalmamın nedeni, yine karım.
Hani siz yayınlarsınız da ona da yazınızı okuyan komşular haber verir ve acısı katlanır diye endişe ediyorum. Bu yüzden ne olur oğlumuzun ve şehrimizin ismini, bizim isimlerimizi yazmayın. Bizi tanıyan komşulardan da rica ediyorum; lütfen karıma haber vermeyin.
Fakat siz bu mektubumu yayınlayın ki her gün ekranlara birilerini çıkarıp, ‘Şehit aileleri İmralı’da sürdürülen uzlaşma çabalarını destekliyor’ diye haber yapan televizyoncular biraz utansın.
Öyle düşünen aileler de olabilir ve onlara saygı duyarız. Ama biz oğlumuzu bizden alan katilleri affedeni affetmeyiz.
Bu dünyada hesabını soramazsak bile öbür dünyada iki elimiz yakalarında olur.
Allah sizi, tüm yakınlarınızı ve milletimizi, bizim yaşadığımız acıları yaşamaktan korusun.”
***
Bana “İmralı’daki gizli görüşmelerde konuşulan çok önemli detay” haberleri gelmez...
Anadolu’yu gezerim; bir beyefendi buğulu gözlerle yanıma yaklaşır, elime bir zarf tutuşturur...
Açarım o zarfı; içinden şehit bir çavuşa ait “çift pırpır”la, babasının yazdığı bir mektup çıkar...
Yani halkım gibidir, bizim kaderimiz:
Bize hep acı düşer!
*****
GÜNÜN SORUSU
Sorum İmralı’da cezasını çeken teröristle pazarlık yapan devlet görevlilerine:
Yukarıdaki mektubu yazan babanın bana gönderdiği “çift pırpır”ı içinizden birine göndermek istiyorum. Kabul edebilecek kimse var mı?...
MUSTAFA MUTLU
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir. (Hz. Muhammed(s.a.v))Bizim dinimiz, akla en uygun ve en doğal bir dindir. Ve ancak bu nedenledir ki son din olmuştur.(M.K.Atatürk)
Reklamlar
-
Hep derim yine diyorum. Allah utanmaz yapmasın.
Ve de eminim ki büyük bir yüzsüzlükle o alın teri ile kazanılmış çift pırpır'ı alırlar. Şehidimin anısı aşağılanacak diye de zerre düşünmezler.
Hoşuna gitmeyen bir bakış bile görse de şov yapar üzerinden o babanın. Yoruldum artık bu gidişten ne diyeyim.
Allah sonumuzu hayır etsin. Etsin de ben oturuyorum şu anda, şeref fakirleri uğraş peşinde kendisi adına. Olmaz o son da hayır.
Amacı acı vermek olan allahsız kansız teröristler amacı doğrultusunda hareket etti de biz edemedik ya ne dense boş.
Heil Spellcheck
-
okurken gözlerim sulandı... Allah kimseye yaşatmasın böyle bir acıyı.. Devlette bizizim devletimiz olsun önce, vatan hainlerinin değil..
Dağda motor kullanan asfaltta yan yatmaz...
-
Karım her gün beş vakit namazdan sonra, ‘Al benim de canımı, kavuştur oğluma Allah’ım’ diye dua ediyor; bu duaya 12 yıldır günde beş kez tanıklık etmek nasıl bir duygudur bilir misiniz Mustafa Bey...
çalıştığım yer kalabalık olmasa ağlayacağım yemin ederim allaha havale ediyorum ben bunları
kadeh! karşındakine kaldırılır, aklındakine içilir...
-
allah sonumuzu hayir etsin .. ne zaman dagdan inenlere af cikti ve davul zurnayla turkiye icine af yasasindan yararlanan pkk lilar alindi o gunder beri hukumetten nefret ediyorum...
-
Şu an TSK personeliyim,bu konu hakkında çok yorum yapmak ister bu gönül fakat söyleyeceğim tek şey Allah şehit ailelerine sabır ve metanet versin.
Çoğunluğun yaptığı şey
daima yanlıştır.
-
Mustafa Mutlu kim mektubu ona veriyor orasını anlayamadım.
-
Ercument adlı üyeden alıntı
Mustafa Mutlu kim mektubu ona veriyor orasını anlayamadım.
Şehidin babası veriyor.
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir. (Hz. Muhammed(s.a.v))Bizim dinimiz, akla en uygun ve en doğal bir dindir. Ve ancak bu nedenledir ki son din olmuştur.(M.K.Atatürk)
-
haojin2005 adlı üyeden alıntı
Şehidin babası veriyor.
“Mustafa Bey. Şehrimize geleceğinizi duyduğum günden beri bu mektubu yazıp yazmamak konusunda karar veremedim. Şimdi yazıyorum ama size verip veremeyeceğimi bilmiyorum.
-
çok üzücü bir durum sırf devletin yanlış politikaları yüzünden boşu boşuna sönmüş bir ocak
yok olmuş gitmiş yaşamlar
şu huyunuzdan vazgeçin artık siz burda ajitasyon yaptıkça adamların ekmeğine bal sürüyorsunuz
Doğru yüz kişi yalanlasa da DOĞRUDUR.
Yanlış yüz kişi doğrulasa da YANLIŞTIR.
Dürüst olun DANSÖZLERİ kimse sevmez
-
otopsici adlı üyeden alıntı
çok üzücü bir durum sırf devletin yanlış politikaları yüzünden boşu boşuna sönmüş bir ocak
yok olmuş gitmiş yaşamlar
şu huyunuzdan vazgeçin artık siz burda ajitasyon yaptıkça adamların ekmeğine bal sürüyorsunuz
Hocam ajitasyon yapmak için değil sadece şu süreç saçmalığının mağdurlarını bir nebze olsun anlatabilmek için bu konuyu açtım.Katille masaya oturanların da katil olduğunun göstergesi şu köşe yazısı.
---------- Mesajlar birleştirildi - 19:31 ---------- bir önceki mesaj zamanı 19:25 ----------
Ercument adlı üyeden alıntı
Mustafa Mutlu kim mektubu ona veriyor orasını anlayamadım.
Altta belirtiyor hocam eğer okuyorsanız cesaretimi toplayıp vermişimdir diye.
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir. (Hz. Muhammed(s.a.v))Bizim dinimiz, akla en uygun ve en doğal bir dindir. Ve ancak bu nedenledir ki son din olmuştur.(M.K.Atatürk)
-
haojin2005 adlı üyeden alıntı
Hocam ajitasyon yapmak için değil sadece şu süreç saçmalığının mağdurlarını bir nebze olsun anlatabilmek için bu konuyu açtım.Katille masaya oturanların da katil olduğunun göstergesi şu köşe yazısı.
---------- Mesajlar birleştirildi - 19:31 ---------- bir önceki mesaj zamanı 19:25 ----------
Altta belirtiyor hocam eğer okuyorsanız cesaretimi toplayıp vermişimdir diye.
Okudum ve okuduğumuda anladım. MUSTAFA MUTLU köşe yazarıymış araştırdım buldum.
-
bassy_bolu adlı üyeden alıntı
okurken gözlerim sulandı... Allah kimseye yaşatmasın böyle bir acıyı.. Devlette bizizim devletimiz olsun önce, vatan hainlerinin değil..
ben ağlamıştım. inşallah bunları yaşatanların da ocağına düşer, belki ozman anlarlar.
allahından bulsun, beter olsunlar
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)