Masum Bir Hikaye

[İHTİYAR]

Yanlış hatırlamıyorsam 70 li yılların sonuna doğru sosyalist enternasyonal kongresinde ilk defa bir rapor hazırlanmıştı. Bu rapor çok ilginç bir çalışmayı içeriyordu.
İnsanoğlu günümüzden 35 sene önceki teknolojiyle bile, yeryüzündeki çalışma çağındaki insanların planlı bir şekilde üretime katılmaları halinde, yaklaşık olarak haftada 6 saatlik çalışma ile tüm ihtiyaçlarını üretebilecek konumdaydı. Günümüzde 1 saatin bile altında olabilir.

Bu ne demek biliyor musunuz? İnsanoğlunun medenileşme ve gelişme için daha fazla zaman ayırabilmesi demek, sosyal bir varlık olarak eğitim iletişim kültür sağlık bilimsel faaliyetlere hobilerine gezmeye eğlenmeye daha fazla zaman ayırabilmesi demek.

Kavga çıkmaz ise bu ekonomik meseleyi bu başlık altında tane tane işleyebiliriz gibi ama elbet şikayet edenler olacaktır. İşimiz zor.

[tigermbz]

işe git, eve gel, acunu izle, yat
sabah tekrar işe git
bütün derdin plazma televizyonun taksidini ödemek olsun
bu dünyada ne için bulunduğunu unut
aklıma şeytan geldi nedense

[İHTİYAR]

İşe git, eve gel, yatsıyı kıl, yat.
Sabah kalk abdest al namaz kıl işe git.
Bütün derdin tanrının gazabından korunmak olsun.
Bu dünyada ne için bulunduğunu unut.
Aklıma kapitalizm geldi nedense.

Sevgili tigermbz,
Sizi yıllardır sanal da olsa tanırım, özelden yazmışken son anda kesip buraya yapıştırdım.
Umarım kırıcı olmamıştır ve kavga sebebi olmaz.

[tigermbz]

İşe git, eve gel, yatsıyı kıl, yat.
Sabah kalk abdest al namaz kıl işe git.
Bütün derdin tanrının gazabından korunmak olsun.
Bu dünyada ne için bulunduğunu unut.
Aklıma kapitalizm geldi nedense.

Sevgili tigermbz,
Sizi yıllardır sanal da olsa tanırım, özelden yazmışken son anda kesip buraya yapıştırdım.
Umarım kırıcı olmamıştır ve kavga sebebi olmaz.

kaçıncı tekrarımdır bilmiyorum
kendi bakış açınızdan inanmadığınız kavramları yorumlarsanız kurduğunuz tezat yanlış olur
şöyle ki bu dünyada bulunuş amacının ilahi buyruklara itaat olduğunu öğütleyen bir sistematiğe uygun davranmakla bu sitematiğe uygunsuz duruma düşmezsiniz
burada çelişki doğuyor yani
kaldı ki sadece bir ayağı ibadet olan, yeryüzünde adeletin temininden kalkın da diğer insanların huzuru ve mutluluğuna kadar varan emirleri esas alan bir sistem, anlamak konusunda uygulayıcılarının cehaleti nedeniyle şer odakların paravanı olarak kullanılsa bile, böyle bir örneklemede yer alamaz
kavga yok
varsa bile kavgamız sizinle değil, yanlışlarla...

[anamur.spor]

Arkadaş bu konuya bari yapmayın dedim.Kaptırdınız yine.

Alın size yeni bir konu:

[seigen]

http://www.garaj.org/soz-tab/4nM/joh...-turkce-ceviri

[COQ]

Ben meseleyi din üzerinden tartismayi dogru bulmuyorum.
Zaten yanlis bir temel üzerinden konuyu tartisiyoruz.
O temel de kapital dedigimiz nesne.
Dünya üzerinde fakirligin bir çok sebebi var ama ben asil iki maddenin önemli oldugunu düsünüyorum.
1.Kaynaklarin sömürülmesi
2.Insanin sömürülmesi

Kapitalizm var oldugu müddetçe bu iki temel sömürüde var olacaktir,çünkü kapitalizm bundan beslenir.
Bu da demektir ki, fakirlik de var olacaktir.
Buna çare islam felsefesinde bile bulunamamis ki, zekat diye bir ibadet ortaya konulmustur.
Kisacasi kapitali baz alarak yapilan akil yürütmeler,
senin aslinda hiç ihtiyacin olmayan seyleri üretmek için kullanilan yaraticilik ve bu sebeple büyük paralar kazanma mevzularini dar bir çerçevede algilayip, kapitalizmin olmazsa olmaz bir olgu oldugunu düsündürten bagimliliklarimiz,
bizim saglikli bir sekilde akil yürütmemizin de önüne geçmektedir.

Halbuki gerçek dünya bizim televizyonda seyrettiklerimizden biraz daha farkli ve camide, kilisede anlatilanlar gibi de degil.

Bunca laf salatasini neden yaptim ben?
Sundan dolayidir.
Bebekliginden itibaren büyüyünce para kazanip zengin olacak benim yavrum mantigiyla büyütülen bir neslin, para odakli olmasindan daha dogal bir sey yoktur.
Bu mantalitede büyümüs 5-6 milyar insan oldugunu düsündügümüzde, karsimizdakin ordudun büyüklügünü ve azametini algilayabiliyoruz.
Ama korkmuyoruz.
Insanlik onuru, açligi yenecek.....

[neocasarea]

arkadaslar mtye tapatalkla baglaniliyormu acaba ben mi bulamadim alakasiz oldu ama kusura bakmayin.

[tigermbz]

insanları yoketmedikçe yokedemeyeceğimiz bir şey var
ego
din, bunu nefs olarak tanımlıyor
insanın kendisi için istemesi yani
bu, hayatta kalma içgüdüsünün bir tezahürü
ve bu içgüdü de doğuştan geliyor
canlılığın bir parçası, hatta devamı için gerekli
dinin amacı da bunu yoketmek değil, buna rağmen adaleti temin etmek
insanlara onu makul düzeyde tutmaları için nefslerine gem vurmayı emrediyor
paylaşımın zekat ayağı mecburi ama sadaka da bol miktarda övülüyor, ödül vadediliyor
daha gerçekçi bir yaklaşım var ortada

[COQ]

insanları yoketmedikçe yokedemeyeceğimiz bir şey var
ego
din, bunu nefs olarak tanımlıyor
insanın kendisi için istemesi yani
bu, hayatta kalma içgüdüsünün bir tezahürü
ve bu içgüdü de doğuştan geliyor
canlılığın bir parçası, hatta devamı için gerekli
dinin amacı da bunu yoketmek değil, buna rağmen adaleti temin etmek
insanlara onu makul düzeyde tutmaları için nefslerine gem vurmayı emrediyor
paylaşımın zekat ayağı mecburi ama sadaka da bol miktarda övülüyor, ödül vadediliyor
daha gerçekçi bir yaklaşım var ortada

Ben dünyayi bir çok seye benzetirim ama genellikle benzettigim sey bir bekleme salonudur.
Bu salon,
ölmek için sirasini bekleyen insanlarla doludur.
Herhangi bir isinizin düstügü devlet dairesi, doktor,disçi ve benzerlerinin bekleme salonlari gibi.
Koltuklar vardir.
Sizden önce gelenler o koltuklarin bazilarina oturmustur.
Bazilarini da zapt etmislerdir.
Oglum gelecek, kizim gelecek, karim gelecek, torunum gelecek!!!

Sizin tek suçunuz, o bekleme salonuna geç gelmis olmanizdir.
Halbuki gelmeyi siz istemediniz.
Mecbur birakildiniz.
Simdi sizden önce geldigi için avantajli olan ve koltuklari zapt eden adamlara ters ters bakiyorsunuz tabi.

Dünya böyledir.
Sizden önce gelenler, önce topraklari sahiplendiler.
Sonra biz ayni kandaniz diye, topraklarina sinir çizdiler.
Sonra birbirleriyle alisveriste bulunup biz akraba olduk diye sinirlarini genislettiler.
Sonra çok kalabalik oldular.
Herkes basinin çaresine bakmak zorunda kaldi.
Siz o çizilen sinirlarin bir tanesinde dünyaya geldiniz.
Simdi anliyorsunuzki o sinirlarin içerisinde, tapu, ruhsat gibi baska mevzular var.
Ve siz yetisirken,
bunlara saygi duymayi ögrettiler.
Aksini düsünmek karin agrisidir.
Bizim gibileri kivrandirir.
Sakin bulasmayin.

[tigermbz]

insanlığın ilk anlarına gidelim öyleyse
sınırlar yok, yeryüzünde ne varsa bu birkaç insana ait
kaynaklar ve imkanlar sınırsız
habil ile kabilin hikayesi:

Maide suresi
Bismillah
27. (Ey Muhammed!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “Andolsun seni mutlaka öldüreceğim” demişti. Öteki, “Allah, ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder” demişti.
28. “Andolsun! Sen beni öldürmek için elini bana uzatsan da ben seni öldürmek için sana elimi uzatacak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.”
29. “Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da, kendi günahını da yüklenip cehennemliklerden olasın. İşte bu zalimlerin cezasıdır.”
30. Derken nefsi onu kardeşini öldürmeye itti de (nefsine uyarak) onu öldürdü ve böylece ziyan edenlerden oldu.
31. Nihayet Allah, ona kardeşinin ölmüş cesedini nasıl örtüp gizleyeceğini göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. “Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtmekten âciz miyim ben?” dedi. Artık pişmanlık duyanlardan olmuştu.
32. Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitap’ta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.

bahsettiğimiz gibi: nefs doymaz
insan, bedenen sınırlı olsa da ahiret hayatı sınırsızdır
ve aslında insan bu sınırsız hayata göre donanımlıdır
asla bitmeyen isteklerle doludur
doysaydı bıkardı ve sonsuz bir bıkkınlığı tahayyül edin, yokeder

o halde insanlara asıl öğretilmesi gereken kendileri için istediklerinin diğer insanların da ihtiyacı olduğunu bilerek hareket etmeleri

Kasas suresi
Bismillah
76. Şüphesiz Kârûn, Mûsâ’nın kavmindendi. Onlara karşı azgınlık etti. Biz ona, anahtarlarını (bile taşımak) güçlü bir topluluğa ağır gelecek hazineler verdik. Hani, kavmi kendisine şöyle demişti: “Böbürlenme! Çünkü Allah, böbürlenip şımaranları sevmez.”
77. “Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez.”
78. Kârûn, “Bunlar bana bendeki bilgi ve beceriden dolayı verilmiştir” dedi. O, Allah’ın kendinden önceki nesillerden, ondan daha kuvvetli ve daha çok mal biriktirmiş kimseleri helâk etmiş olduğunu bilmiyor muydu? Suçlulukları kesinleşmiş olanlara günahları konusunda soru sorulmaz (Çünkü Allah hepsini bilir).
79. Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, “Keşke Kârûn’a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir” dediler .
80. Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, “Yazıklar olsun size! İman edip de iyi işler yapanlara Allah’ın vereceği mükâfat daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşturulur” dediler.
81. Sonunda onu da, sarayını da yerin dibine batırdık. Allah’a karşı ona yardım edebilecek adamları da yoktu. Kendisini savunup kurtarabileceklerden de değildi!
82. Daha dün onun yerinde olmayı arzu edenler, “Vay! Demek ki Allah, kullarından dilediği kimselere rızkı bol verir ve (dilediğine) kısarmış. Allah, bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki kâfirler iflah olmayacak” demeye başladılar.
83. İşte ahiret yurdu. Biz, onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara has kılarız. Sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır.
84. Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki, kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.

insanın kendisi için istemesinde bir beis yok, çünkü yaratılışı gereği muhtaç
havaya, suya, yemeğe, barınmaya, bineğe...
lakin aşırı gitmeyin, gasbetmeyin, helal olanı alın diye bir kanun konmuş yaratan tarafından
tabi bitmiyor
elde ettiğinizden de ihtiyacı olanlara dağıtın deniyor

Hadis suresi
Bismillah
18. Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah’a güzel bir borç verenler var ya, (verdikleri) onlara kat kat ödenir. Ayrıca onlara çok değerli bir mükâfat da vardır.

insanlık arasında adaletin temini insanların koyacağı kanun yahut sistemlerle mümkün değil arkadaşlar
çünkü insan açgözlü, kendine yontar
velev ki Allahtan korkmasın

işte o korkmayanların bugün dünyayı ne hale getirdiği ortadadır
başka bir konuda vekil yakınına laf eden polis memurlarına yapılan haksızlığa isyan ediyorduk
size Hz Ömerin bir kıssasını anlatayım

Ömer ve Muaviye müslüman olmadan önce de arkadaştır
bir gün ziyaret ettikleri bir beldede şehrin girişine asılmış adamlar görürler
sorduklarında bu adamların o beldenin kralının vezirleri olduğunu, yolsuzluktan dolayı adaletli olan Nüşirevan isimli bu kralın kendilerini cezalandırdığı anlatılır
o kralın adaletinden etkilenir ve bunu hiç unutmazlar
İslamla müşerref olduktan sonra Ebu bekirin vefatıyla Ömer halife olur, Muaviye şam valisi(ya da başka biryerin)
muaviye gaddar bir kişiliktir
bölgede yaşayan bir hristiyanın arsasını (artık ne sebeple bilmiyorum) elinden zorla alır
bu kişi de "bu adamın üzerindeki tek adam halifedir" diye bir ümit onu şikayete gider
sora sora Hz. Ömerin bir hurmalıkta olduğunu öğrenir
girdiğinde fakir görünüşlü bir adamın bir hurmanın dibinde gölgelendiğini görür
ona "halfe Ömer nerde?" diye sorar
"benim" cevabını aldığında her ne kadar inanmasa da mevzuyu anlatır
Ömer yerden bir kemik parçası bulur ve üzerine bir cümle yazar, bunu muaviyeye ver der
adam kemik parçasını muaviyeye götürünce muaviyenin yüzü bembeyaz kesilir, adama hakkını iade eder
kemiğin üzerinde "ben nuşirevandan daha adilim" yazıyordur

[dreamkiller]

Ulan şu memleket uğruna canı yanmış insanların, annelerin babaların hikayelerini her duyduğumda , okuduğumda aklıma tek bir soru geliyor!! Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda!! Lakin değermi siyasetçi denen şaklabanların çıkarları uğruna gereksiz sürüp giden savaşlara..

[NoMotorNoCry]

İşe git, eve gel, yatsıyı kıl, yat.
Sabah kalk abdest al namaz kıl işe git.
Bütün derdin tanrının gazabından korunmak olsun.
Bu dünyada ne için bulunduğunu unut.
Aklıma kapitalizm geldi nedense.

Sevgili tigermbz,
Sizi yıllardır sanal da olsa tanırım, özelden yazmışken son anda kesip buraya yapıştırdım.
Umarım kırıcı olmamıştır ve kavga sebebi olmaz.

İhtiyar ayıp oluyo ama.Biz hiç kominist rejimin sabah , öğlen , akşam , yatsı vodka içen kuşu kalkmayan , iktidarsız erkekler yetiştirdiğinden bahsediyo muyuz?Bak ülkemize nataşa göçü yaşanıyo.Adamlar ne gündüz bi işte çalışıyo , ne de gece yatakta çalışıyo.Ayık erkek bulmak imkansız.Din en büyük afyondur diyen koministler kendi halkını vodkayla uyuşturmuş.Biz ibadet yapıyosak boynumuzun borcu olduğu için yapıyoruz.Sen mahallenin bakkalına çakkalına borç takarsan , evine gidip gelirken başını önüne eğip gidersin.İçinde Allah inancını taşıyan insan da O'nun kendini her yerde gördüğünü bilerek boynu eğik gezmemek için borcunu yerine getirir.Sen diyosun ki kim takar mahallenin kasabını.Ama o kasap bi gün eline satırı alıp seni kovaladığında kasabın gazabını görürsün.Aynı şekilde Allah'ın gazabını görmek istemiyosan vazifeni yaparsın.Zaten biz işin bu kısmını konuşmuyoruz.Lütfen başka yerlere kaydırmıyalım konuyu.

Şimdi biz gelelim esas konumuza.Şimdi amerikayı ele geçirdik devrim yaptık.Bill Gates'i ne yapıcaz.Asıcaz mı , kesicez mi , yoksa fabrikasını ele geçirip Bill Gates'i de başına koyup devlet memuru mu yapıcaz?

---------- Mesajlar birleştirildi - 14:44 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:47 ----------

insanları yoketmedikçe yokedemeyeceğimiz bir şey var
ego
din, bunu nefs olarak tanımlıyor
insanın kendisi için istemesi yani
bu, hayatta kalma içgüdüsünün bir tezahürü
ve bu içgüdü de doğuştan geliyor
canlılığın bir parçası, hatta devamı için gerekli
dinin amacı da bunu yoketmek değil, buna rağmen adaleti temin etmek
insanlara onu makul düzeyde tutmaları için nefslerine gem vurmayı emrediyor
paylaşımın zekat ayağı mecburi ama sadaka da bol miktarda övülüyor, ödül vadediliyor
daha gerçekçi bir yaklaşım var ortada

Kardeş "Dünyanın durduğu gün" diye Keanu Reeves'in bi filmi vardı.Şiddetle izlemeni tavsiye ediyorum.İnsanoğlunun dünyayı nasıl yok ettiğini uzaktan izleyen uzaylıların dayanamayıp insanlığı yok etmek için nasıl müdahele ettiklerini anlatan bir film.

[COQ]

Tigerim kaplanim;
eger bu dünya üzerinde bir tane bile iyi insan olmasaydi, yazdiklarinda haklisin derdim.
Ama bu dünyaya milyonlarca iyi insan geldi geçti.
Eger tek bir kisi bile iyi olabiliyorsa,
tüm insanlik için umut var demektir.

Biz hiç kominist rejimin sabah , öğlen , akşam , yatsı vodka içen kuşu kalkmayan , iktidarsız erkekler yetiştirdiğinden bahsediyo muyuz?

Kominist rejimin, iktidarsiz erkekler yetistirip yetistirmedigini tam olarak bilmiyorum.
Yani hakli da olabilirsin, haksizda.
Fakat tüm fahiseleri kapitalizmin yetistirdigini iyi biliyorum.
Hani aman diyeyim.
Karimiza,kizimiza,
anamiza,bacimiza,
hatta popomuza
saglam sahip çikalim.
Kapitalistlerin kuş hep havada çünkü.

[tigermbz]

Tigerim kaplanim;
eger bu dünya üzerinde bir tane bile iyi insan olmasaydi, yazdiklarinda haklisin derdim.

ne alakası var emmi?
elbette aklı hayvan tarafına ağır basan ve nefsine yenilmeyenler var
ama o hayvan taraf hep bir kenarda bekler
iyi olmayı başarmak disiplin meselesidir

iyilik sadece yardımseverlik değildir
dinin kastettiği iyiliğin kapsamı daha geniştir

Bakara suresi
Bismillah
177. İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir .

[frantisec]

altın rezervi çok fazla olan kendi partisinin lideri kapitalist biri vardı ? abdest alırken elini başkası,ayağını başkası yıkıyordu.

[otopsici]

ulem yazacam buraya da kendi kendime söz verdim bu sitede siyaset yaptığını sananlarla tartışmıyacam diye

[NoMotorNoCry]

Tigerim kaplanim;
eger bu dünya üzerinde bir tane bile iyi insan olmasaydi, yazdiklarinda haklisin derdim.
Ama bu dünyaya milyonlarca iyi insan geldi geçti.
Eger tek bir kisi bile iyi olabiliyorsa,
tüm insanlik için umut var demektir.




Kominist rejimin, iktidarsiz erkekler yetistirip yetistirmedigini tam olarak bilmiyorum.
Yani hakli da olabilirsin, haksizda.
Fakat tüm fahiseleri kapitalizmin yetistirdigini iyi biliyorum.
Hani aman diyeyim.
Karimiza,kizimiza,
anamiza,bacimiza,
hatta popomuza
saglam sahip çikalim.
Kapitalistlerin kuş hep havada çünkü.

Hocam merak etmeyin içiniz rahat olsun.Bu fahişelik falan bizim kültürümüzde hiç bir zaman yer almamış kavramlar.Bunlar bize hep cumhuriyetin kuruluşundan sonra batı'dan geçmiş ahlaksızlıklar.15 nci yüzyılın İtalya'sına bi bakarsanız , genç kızların önünde iki seçenek vardı.Birincisi aileleri tarafından bi kiliseye kapatılıp dini eğitim almalarını sağlamak , ikincisi evden kaçıp fahişe olmak.Pek çok kız da fahişeliği tercih etmiş , bu nedenle büyük genelevler kurulmuş.Devlet de bunları koruma altına almış , faaliyetlerine izin vermiş.İşte genelevlerin ve fahişeliğin temeli avrupada böyle atılmış.Tabi ki fahişeliğin geçmişi çok eski ancak sen hiç duydun mu Türk devletlerinde bi tane genelev?Ya da bi türk kızının fahişelik yaptığını.Lütfen aradaki ayrımı iyi yapalım.15 yüzyıl italyasında bir başka manyaklık da yetimevleridir.Devlet tarafından insanların gayrimeşru çocuklarını bırakabilecekleri büyük yetimhaneler kurulmuş.Hatta insanlar gayrimeşru bebeklerini bırakırken utanmasın diye yetimhanenin duvarına çekmece sistemi kurmuşlar.Böylece insanlar bebeği bırakırken çekmeceyi çekip bebeği koyduktan sonra geri itermiş ve kimse görmeden bebeğini bırakabilirmiş.Kafadan sallıyosun diyenler için kaynak da verebilirim.

Siz merak etmeyin , bizim anamız , bacımız , bizim gibi kültürünü devam ettirmeye and içmiş insanlar olduğu sürece güvende.Dokunananın anasını belleriz evelallah.Biz daha ölmedik.

[frantisec]

Hocam merak etmeyin içiniz rahat olsun.Bu fahişelik falan bizim kültürümüzde hiç bir zaman yer almamış kavramlar.Bunlar bize hep cumhuriyetin kuruluşundan sonra batı'dan geçmiş ahlaksızlıklar.

Cumhuriyetten önce İstanbulda müslüman kadın fahişe sayısı 815 olarak kayıt edilmiş.Bilinenler bu kadar.
Fahişeliğin dili dini ırkı memleketi yoktur.Dünyanın en eski mesleklerinden biridir.Yani Cumhuriyetten önce bu topraklarda bu işler yapılıyordu.

[COQ]

Hocam merak etmeyin içiniz rahat olsun.Bu fahişelik falan bizim kültürümüzde hiç bir zaman yer almamış kavramlar.Bunlar bize hep cumhuriyetin kuruluşundan sonra batı'dan geçmiş ahlaksızlıklar.15 nci yüzyılın İtalya'sına bi bakarsanız , genç kızların önünde iki seçenek vardı.Birincisi aileleri tarafından bi kiliseye kapatılıp dini eğitim almalarını sağlamak , ikincisi evden kaçıp fahişe olmak.Pek çok kız da fahişeliği tercih etmiş , bu nedenle büyük genelevler kurulmuş.Devlet de bunları koruma altına almış , faaliyetlerine izin vermiş.İşte genelevlerin ve fahişeliğin temeli avrupada böyle atılmış.Tabi ki fahişeliğin geçmişi çok eski ancak sen hiç duydun mu Türk devletlerinde bi tane genelev?Ya da bi türk kızının fahişelik yaptığını.Lütfen aradaki ayrımı iyi yapalım.15 yüzyıl italyasında bir başka manyaklık da yetimevleridir.Devlet tarafından insanların gayrimeşru çocuklarını bırakabilecekleri büyük yetimhaneler kurulmuş.Hatta insanlar gayrimeşru bebeklerini bırakırken utanmasın diye yetimhanenin duvarına çekmece sistemi kurmuşlar.Böylece insanlar bebeği bırakırken çekmeceyi çekip bebeği koyduktan sonra geri itermiş ve kimse görmeden bebeğini bırakabilirmiş.Kafadan sallıyosun diyenler için kaynak da verebilirim.

Siz merak etmeyin , bizim anamız , bacımız , bizim gibi kültürünü devam ettirmeye and içmiş insanlar olduğu sürece güvende.Dokunananın anasını belleriz evelallah.Biz daha ölmedik.

Amma sallamissin ha.
Tarih hakkinda atip tutmadan evvel acik okusan keşke.
Kanuni kimleri sürdürdüğü halde bir türlü başa cikamamis.

Camasirhanelerde,kaymakcilarda kim kaca pazarlaniyormys?

Meydan boş sallayın gitsin.