Zamnında minibüsler için şöyle bi tespit yapmıştım.. Bi yazı yazmıştım..
Aklıma geldi birden..
Tespitler: Minibüs (NO:1)
Zamnında minibüsler için şöyle bi tespit yapmıştım.. Bi yazı yazmıştım..
Aklıma geldi birden..
Tespitler: Minibüs (NO:1)
yanılıyorsunuz, o fotoğrafların tamamını ayrı ayrı ünlü arama motorundan "şehir ismi" + "subway", "underground", "metro" gibi anahtar kelimelerle arayıp tek tek bularak ve photosohopta uğraşarak kendim yaptım. sırf zemini forumla uyumlu olsun diye forum sayfasının fon renginden örnekleme bile aldım. hatta yazarken bir hata bile yapmışım, "Moskova"yı, türkçe "Moskova" ya da orjinal haliyel "Moscow" yazmak yerine karma yapıp "Moskowa" diye bile yazmışım. mesajı gönderdikten sonra farkettim ama düzeltmedim...anamur.spor adlı üyeden alıntı
üstelik link bile imageshack üzerinde, kendi hesabımdan eklenmiş bir link... onun o halini başka bir yerde üstelik de 10 yıldır görüyor olmanız imkansız... demek ki, emin olmadan bir kez daha kontrol etmek lazımmış...
bir defa en alttaki "Nefes alabilseler yeter" kısmını bile resim formatının içine yazdım ve sizin başlığınızdan alıntılanmış bir cümle orası. sizin bugün açtığınız başlığın mesajından 10 yıldır nasıl öykünülüyor olabilirki?
haaa, velev ki, dediğiniz gibi olsun. bu neyi değiştirir? "o görünen resimler-fotoğraflar 10 yıl önce öyleydi, bugün artık öyle değiller" mi demek istiyorsunuz?
Kardeş bu fotoğrafları internette on yıldan fazladır gördüğümü yazdım hala da arkasındayım bu mesajımın.Fotoğraflar size ait değil, ha toparlayıp online bir siteye yüklemişsiniz bunun lafını etmeye bile gerek yok,ilkokullu bebeler bile yapıyor.Haklı olabileceğiniz tek bir nokta; sekiz on tane fotoğraf biraraya alınmamış olabilir ama çoklu şekilde,grup grup dolaşır durur zaten internette.Yeni tarihli,orijinal ayrıca METROBÜS'lü fotoğraflar bulmanızı tavsiye ederim.On yıldan fazladır nette dolaşan metrobüslü fotoğraflar yok zaten
hayır ne demek bu şimdi? anlatmak istediğinizi anlamadım... yani "bunlar 10 yıllık fotoğraflar, bugün oralar artık böyle değil, her şey güllük gülistanlık oldu. ayakta tek bir kişi bile yolculuk etmiyor. hiç bir şekilde kalabalık göremezsiniz, onlar bu sıkıntıyı aştılar ama biz burda nefessizlikten boğuluyorz halen" mi demek istiyorsunuz?Kardeş bu fotoğrafları internette on yıldan fazladır gördüğümü yazdım hala da arkasındayım bu mesajımın.Fotoğraflar size ait değil, ha toparlayıp online bir siteye yüklemişsiniz bunun lafını etmeye bile gerek yok,ilkokullu bebeler bile yapıyor.Haklı olabileceğiniz tek bir nokta; sekiz on tane fotoğraf biraraya alınmamış olabilir ama çoklu şekilde,grup grup dolaşır durur zaten internette.Yeni tarihli,orijinal ayrıca METROBÜS'lü fotoğraflar bulmanızı tavsiye ederim.On yıldan fazladır nette dolaşan metrobüslü fotoğraflar yok zaten
ben halen oralarn da kalabalık olduğuna dair, "ister 10 yıllık deyin, ister dün çekilmiş" fotoğraflar buldum. aksini iddia ediyorsanız, iddiayı ispatlamak, iddia sahibinindir. gidip güncel fotoğrafları siz çekiverin de getirip ispat edin biz de ikna olalım...
ayrıca ben konunun amacını da anlamş değilim. yani metro, metrobüs, otobüs gibi toplu taşıma araçlarının kalabalıklığından şikayetçisiniz bunu anladık da, bu konuda kimi sorumlu tutuyorsunuz onu anlamadık?
"yerel yönetimler" diyorsanız, ne yapmalarını öneriyorsunuz? yani sorun ortada tamam da, sizin bu konudaki çözüm öneriniz nedir? iş sorun ortaya koymaksa, o en kolayı, herkes, her konuda sorun görebilir ve gösterebilir. biri ekmeğin fırından çıktığında sıcak olmasından şikayet ederken, bir başkası apartman merdivenlerinin yeterli aydınlanmamasını sorun olarak görebilir. eğer sorunla birlikte, bir çözüm öneriniz varsa dinleyelim...
mesela ne yapmalılar size göre? araçların taşıma sınırları mı artırılmalı? yoksa sayıları mı? peki bu sayıların ya da kapasitelerin artırılması ile ilgili çözüm olacağna dair bir veri, bir hesap var mı elinizde? yani mesela 50 kişilik oturma kapasitesine sahip araçlardan peşpeşe 100 tanesi birden çıkarılsa yola sorun çözülür mü?
yoksa oturacak yer kalmayınca ayakta yolcu alınmamalı ve oturma kapasitesi dolan araçlar yeni oturacak yer açılana kadar duraklarda durmamalı mı? peki böyle bir durumda, ilk duraklarda değil de dolma sınırından sonraki duraklardan binmeye kalkarsanız, dolu olduğu için sizin durağınızda durmayan araçlar için de bir sorun başlığı açacak mısınız?
yarın bir deneme yapın, bindiğiniz durakta, oturacak yer kalmayan araçlara, oturacak yeri olan bir araç gelene kadar binmeyin mesela, bakalım ne kadar dayanacaksınız?
anlamıyorsunuz galiba, onlar "toplu taşım aracı". dünyanın hiç bir yerinde "toplu taşım araçlarında" günün her saatinde ve her şartta "hususi aracınızdaki konforu bulmanız" imkan dahilinde değil...
Metrobüs yolu yerine hafif metro diye tabir edilen tramvay yapsalar daha güzel olmaz mı ?
Bakım maliyeti daha az, ikide birde asfalt yenileme gerekmiyor, daha konforlu ( lastikler bozulan yollar yüzünden bütün titreşimi içeriye veriyor)
Daha çevre dostu, muhtemelen daha ucuz. Hem de daha az yer kaplayarak e-5 deki emniyet şeridini de genişletebilirler. ,
Üstelik taşıma kapasitesi daha fazla, değil mi. Metrobüs çalışmaları ilk yapıldığından beridir raylı sistem diyorum.
Daha efektif değil mi ?
Alın size çözüm..
Aklıma geldi de, yokuşta kalma derdi yok, bir kısa bir uzun gelme derdi yok. ilk durağın fotoğraflarını çekerim bazen. Avcıları bir görsen saat 06:00 da orada olsan 4 saatte çok nadir sıra gelir.
Ayrıca arada anons gelir (ilk durakta) metrobüs seferlerinde oluşan aksaklıktan dolayı metrobüsleri doldurun diye, e ikinci duraktaki ne olacak..
Yahu toplu taşımada top yerine hep biz konuluyoruz. Bu reklamı iş saatlerinde oynatmışlardı da herkes şöföre tepki göstermişti. Adam ne yapsın gerçi muatap bulmak zor..
aya kelime anlamı olarak toplu taşıma aracı olduğukonusunda haklısın.Lakin dünyanın her yerinde aynı oluyo demek kopyacılıkdan başka birşey değil.Dünyanın hiçbir yerinde ülke toprakları vatandaşın dan sakınılmaz.Ya tapusu veya yasal modern imar şekli ile devlete ait olarak hizmete sunulur yada devlet ise bu olgu ve vergi veriyorsak bana çağın gereklerini karşılayacak konut sunar.Diyelim ki bu modellerin hiç biri örnek olarak yok bu ülkede..Hemen osmanlı dönemine ait yapılara dönelim.Şu vakıfların olmuş binalara.Veya civar semtlerde henüz konut yapılamamış adı şu bu çiftliği veya benzeri isimlerele geçen bölgelere.Bu ve daha bilinmeyen birçok bölgenin tapuları mevcut ve bu tapulanmış olan tüm araziler şu an elit muhitler dediğimiz alanlarda....Vakıf yasaları ile tekrar gündeme gelen arazi barışı tadındaki geri iadelerle bundan belki en az ikiyüzyıl önce hak sahipleri üzerinde oturduğumuz birçok araziye sahip çıkacaklar.......Bunu neden dikkate almanızı öneriyorum:Bu bir çark ve işliyor.İstanbulu ele alalım:Toplu konut adı altında eski yerleşim birimlerindeki T.C kimlikli halk şehrin uzak uclarına gönderilecek ve bu yapılırkende:Burası büyük şehir öyle herkezin bahçeli müstakil ev hayal etmesine izin veremeyiz.Koloniler halinde yaşanılacak.Az metrekareler harcanacak binalar için.Deniyor ,bunu diyen oy zamanı halkın çıkarlarını gözeteceğiz refah seviyeniz şöyle aratacak daha insanca yaşayacaksınız diyenler.Ve bundan öncekilerde bir türlü elinde tapusu olan halka imar izni vermedi insanlar rekorlar kırarak bir gecede ev yapma yarışlarına girdi seçim dönemlerinde.İnşaat sektörü perakende piyasası ile sayısız zenginler icat etti.Yap gecekonduyu,bir dahaki seçimde yık (çöpe at milli semayeyi)yerine yetiştirebilecegin ölçüde betonarmeyle alakalı yalnızca direkleri olan plansız projesiz binalar dik.Belediyede çalışanları rüşvetle zengin et.Develetin kasasına birşey girmesin.Halk kendine izin veren(rüşvetla)belediyeyi el üstünde tutdu,şu anda toki den konut alabilen mevcut hükümeti el üstünde tutuyor.Önceki yaptığı hatayı tekrar yapıyor ve önüne konulandan ötürü gözleri başka birşey yani işin yanlış tarafını gene görmüyor.İki şehir arsında giderken ne kadar boşluk olduğunu fark etmediniz mi.İşte olayın en gerçek kanıtı bu.İnsanları iç içe yaşamak zorunda bırakıyorsan ve etraf boş arazilerle doluysa ve bu planlamayı yapamıyorsan bu işi hiç yapan olmamış demekdir.Taşıma işi eziyetle doluysa bu taşıma degildir:zulmün başka veryasyonudur.Kandırmacadır.Emniyet şeritsiz otoyol olmaz.Sefaköy ile cennet mahallesi arasında iki noktada şerit yarım şeride düşüyor.O yoldan devlet erkanıda geçiyor poliste geçiyor karayolları da geçiyor.Kimsenin umurunda degil.Metrobüs nasıl olsa para basıyor.Yapılan her iş insan odaklı olmadıkca yalnıştır.Metrobüsü öngörenleri sabah veya akşam saatlerinde yolculuga davet ediyorum görsünler ne kadar şehir halkına yakışır veya dine çok önem verdiğni söyleyen zihniyete nekadar uygun.Millet biribiryle hep akraba oldu.Birşey değil neslimiz bozulacak.Lafa gelince camide okulda haremlik selemlıkdan bahsederler ne hikmetse toplu taşıma içinde böylebir endişeleri yok.Tezatlık yokmu bu işte sorarımTekrar dikkat çekmek istiyorum:Toki,imar yasası ve osmanlı dönemine ait tapular(birçogu ecnebilere ait)
Hocam azcık şeref olsa zaten, hatırlarsınız Kadir Topbaş beyefendi bir gecede %33 zam yapmıştı metrobüse. Bunu yapmazdı.
İnsanların eli mahkum binecek. Davalık oldu, davayı dava edenler kazandı, yine de uzun bir süre o zam geri alınmadı.
Sonra ne oldu biliyor musunuz. Daha az bir zam yapıldı. Aktarma diye bir şey çıkarıldı. Önce çift bilet alıyorsunuz 3 duraktan az yolculuk yaptıysanız çıkışta birini geri alıyorsunuz.
Peki metrobüs gelmeden önce çalışan otobüs hatları nerede ?
Hep derim üstüne para vererek eziyet çeken mazoşist bir milletiz ( istanbuldaki insanlardan bahsediyorum).
Beylikdüzü-Gayrettepe arasında gider gelirim. Avcılar- Beylikdüzü arasını gelin bir görün.
Günde toplu taşıma ile gitsem 2 saat gidiş 2 saat dönüş , o da minimum, 4 saatim yolda geçiyor.
Motosiklet ile gitsem, benzin parasını cebimden veriyorum, sağını solunu kontrol etmeyen, aynalarına bakmayan,
Sabah uykulu-dikkatsiz, akşam telefonda ve yorgun-dikkatsiz insanlarla uğraşmak zorunda kalıyorum ama 50 dakikada gidiyorum. (bariyer ile solumdaki araç arasında, yani can tehlikesi ile)
aya şimdi sorarım sen ne yapmamı istersin-beklersin.
sen dogu yerıne batıya yuklenırsen her olan olayda aılelerı ıst tasırsan boyle olur sana en basır cozum ıst daha arac cıkmıcak dıye yasa cıksın herkez elınde plakası var eskı plakanı getır yenı aracı al yenı plaka sınır kısıtlama olsn bak nası cozum heryere gokdelen ızın verılmesın buyuk adlıyeler yapılmasın avmler ws cok deıl 10 yıl once ınsan gıbı yasıyorduk haa trafık vardı eyw ama klasık kopru trafıgı sımdı acık yer gorunce sasırır hale geldık....
aya kelime anlamı olarak toplu taşıma aracı olduğukonusunda haklısın.Lakin dünyanın her yerinde aynı oluyo demek kopyacılıkdan başka birşey değil.Dünyanın hiçbir yerinde ülke toprakları vatandaşın dan sakınılmaz.Ya tapusu veya yasal modern imar şekli ile devlete ait olarak hizmete sunulur yada devlet ise bu olgu ve vergi veriyorsak bana çağın gereklerini karşılayacak konut sunar.Diyelim ki bu modellerin hiç biri örnek olarak yok bu ülkede..Hemen osmanlı dönemine ait yapılara dönelim.Şu vakıfların olmuş binalara.Veya civar semtlerde henüz konut yapılamamış adı şu bu çiftliği veya benzeri isimlerele geçen bölgelere.Bu ve daha bilinmeyen birçok bölgenin tapuları mevcut ve bu tapulanmış olan tüm araziler şu an elit muhitler dediğimiz alanlarda....Vakıf yasaları ile tekrar gündeme gelen arazi barışı tadındaki geri iadelerle bundan belki en az ikiyüzyıl önce hak sahipleri üzerinde oturduğumuz birçok araziye sahip çıkacaklar.......Bunu neden dikkate almanızı öneriyorum:Bu bir çark ve işliyor.İstanbulu ele alalım:Toplu konut adı altında eski yerleşim birimlerindeki T.C kimlikli halk şehrin uzak uclarına gönderilecek ve bu yapılırkende:Burası büyük şehir öyle herkezin bahçeli müstakil ev hayal etmesine izin veremeyiz.Koloniler halinde yaşanılacak.Az metrekareler harcanacak binalar için.Deniyor ,bunu diyen oy zamanı halkın çıkarlarını gözeteceğiz refah seviyeniz şöyle aratacak daha insanca yaşayacaksınız diyenler.Ve bundan öncekilerde bir türlü elinde tapusu olan halka imar izni vermedi insanlar rekorlar kırarak bir gecede ev yapma yarışlarına girdi seçim dönemlerinde.İnşaat sektörü perakende piyasası ile sayısız zenginler icat etti.Yap gecekonduyu,bir dahaki seçimde yık (çöpe at milli semayeyi)yerine yetiştirebilecegin ölçüde betonarmeyle alakalı yalnızca direkleri olan plansız projesiz binalar dik.Belediyede çalışanları rüşvetle zengin et.Develetin kasasına birşey girmesin.Halk kendine izin veren(rüşvetla)belediyeyi el üstünde tutdu,şu anda toki den konut alabilen mevcut hükümeti el üstünde tutuyor.Önceki yaptığı hatayı tekrar yapıyor ve önüne konulandan ötürü gözleri başka birşey yani işin yanlış tarafını gene görmüyor.İki şehir arsında giderken ne kadar boşluk olduğunu fark etmediniz mi.İşte olayın en gerçek kanıtı bu.İnsanları iç içe yaşamak zorunda bırakıyorsan ve etraf boş arazilerle doluysa ve bu planlamayı yapamıyorsan bu işi hiç yapan olmamış demekdir.Taşıma işi eziyetle doluysa bu taşıma degildir:zulmün başka veryasyonudur.Kandırmacadır.Emniyet şeritsiz otoyol olmaz.Sefaköy ile cennet mahallesi arasında iki noktada şerit yarım şeride düşüyor.O yoldan devlet erkanıda geçiyor poliste geçiyor karayolları da geçiyor.Kimsenin umurunda degil.Metrobüs nasıl olsa para basıyor.Yapılan her iş insan odaklı olmadıkca yalnıştır.Metrobüsü öngörenleri sabah veya akşam saatlerinde yolculuga davet ediyorum görsünler ne kadar şehir halkına yakışır veya dine çok önem verdiğni söyleyen zihniyete nekadar uygun.Millet biribiryle hep akraba oldu.Birşey değil neslimiz bozulacak.Lafa gelince camide okulda haremlik selemlıkdan bahsederler ne hikmetse toplu taşıma içinde böylebir endişeleri yok.Tezatlık yokmu bu işte sorarım
güzel söylüyorsunuz da, her problemde hani devleti suçluyoruz ya, devlet dediğin olgu kimdir? yani anlattığımız tüm bu çarpıklıkları kim yapıyor? bir anket yapalım mesela, üstelik sadece istanbul değil, tüm ülke çapında soralım ;
* şu şu yerlerde bir gece 2 saatlik süreniz var. bu 2 saat içinde isteyen, istediği yere 2 katlı ev yapacak. bu süre içinde evini bitirebilenlere yerinin tapusu bedava verilecek, dense "bu iş kanunlara, yetimin hakkına, şuna buna aykırıdır, yapamazsınız, karşı çıkıyorum" diyen kaç kişi çıkar? bu itiraz edenlerin kaç tanesi, burda itiraz ederken, arka tarafta çoluk çocuğunu örgütleyip "ben burayı oyalıyorum, siz inşaat malzemelerini alıp şehrin dört yanına dağılın" demez? bu duruma itiraz eden ve buna rağmen bu ranttan pay kapmamak için eşini dostunu sağa sola salmayanların kaçı bu itirazının altına başka maddi ya da manevi menfaat koymadan gerçekten halis niyetlerle itiraz eder?
sanırım soruların cevabı üç aşağı beş yukarı belli... demek ki, problem devlet, kurallar, kurumlar şunlar bunlar değil, problemin kökü aslında toplumun bizzat kendisi, sen, ben, biz, hepimiz...
"emniyet şeridi yapılmamış" yollardan bahsediyorsunuz. peki kaçınızın, emniyet şeridi olan yerlerde ömrünüzde bir defa bile aracınızla amacı dışında emniyet şeridine girip çıkmışlığınız yoktur? yoksa "emniyet şeridini ister ihlal ederim, ister etmem, bu başka konudur, emniyet şeridi yapılıp yapılmamış olması başka konu" mu demeliyiz?
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:46 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:42 ----------
güzel bir öneri. peki bunun uygulanması durumunda mevcut plakaların "karaborsa" haline dönemeyeceğini, bu nedenle bir çok kişinin canının yanmayacağını, bu durumun da büyük bir rant haline getirilmeyeceğini, işin içine "illegal" örgütlerin, mafya ve/veya mafyacıkların girmeyeceğini nasıl garanti edeceğiz? yani problem yine bizde. sunulabilecek çözümlerden bile bir başka problem çıkarmayı becerebilen ve yozlaşmış olan bizde, insanlığımızda...
insan, insan olmadıktan sonra hangi kurum, kuruluş, örgüt ne yapabilirki? hangi sorunu nasıl çözebilir?
konudan uzaklaşıyor gibiyiz ama laf lafı açıyor...
Arkadaşlar iyiniyetli ama yanlış yaklaşıyorsunuz.
Konu başlığı metrobüs, toplu taşıma sorunu değil.Toplu taşımayı tartışacaksanız başka başlık açın lütfen.
Aya kardeş senin mesajına cevaben yazarken de dikkat çektim,sadece metrobüs. Metro veya otobüs,dolmuş,şehir nüfusu gibi konularda farklı başlık açın lütfen. Tümevarım yapmak ne kadar kolay,konuya odaklanalım beyler.
Metrobüs konusunda kelam yoksa farklı başlık açılsın oraya geçelim,boş yere konu dağılmasın.
Selamlar.
10 yıl önce ne ise şimdide o olsun fotoğraflardaki razıyız
o fotoğraflardakiler metro arkadaşım metroooo
metrobüs adı altında çakma taşımacılık değil
aradaki birkaç farkı anlatayım bak,
onu yaparken genelde yer altına yapıyorlar
uluslararası yollardan emniyet şeritlerini çalarak değil,
onları yaparken geneli düşünüyorlar,sadece eziyet içinde kullanıp oy verecek kesimi değil,
adam 10 yıl önceki fotoda metroda,biz hala yalan dolanla,trışkadan reklamlarla oy peşinde parsa peşinde.
adamlar onu 50 yıl önce yapmıştır
bizde hala yok bukadar basit
metrobüsü ayda 4-5 kez kullanıyorum. o da hafta sonları.
bir istanbullu olarak metrobüs konusunda en çok sevindiğim konu budur, az kullanıyor olmam.
kullananlar için hiç yoktan iyidir, (ölümü gösterip sıtmaya razı etmek denir halk arasında)
fordçuluk sanatının yeniden dirilmesini saplaması da ayrı bir kazanım oldu memleket için.
hayrettinin videosu ise çok güzel,
vatan şaşmazlı tanıtım videosu kadar sürrealist değil.
orada öyle burada böyle konusuna takılmayın,
burası Türkiye yok öyle böyle.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
