Bu arada, kutsallık da subjektif. Mangalda pişerken ağzımızın suyunu akıtan inek, Hindistan'da kutsal. Öte yandan, oradaki de tuvalet kağıdı bulamazsa İncil'den kopardığı sayfayla poposunu silebilir.
Bu arada, kutsallık da subjektif. Mangalda pişerken ağzımızın suyunu akıtan inek, Hindistan'da kutsal. Öte yandan, oradaki de tuvalet kağıdı bulamazsa İncil'den kopardığı sayfayla poposunu silebilir.
Oğlum tıp okuyor. 3 yıl önce okul ve yurt kaydını yaptırdığım halde Kanada'ya gitmedi ve Türkiye'de tıp okumak istedi. Şimdi o da uzmanlığını Almanya'da yapıp Alman vatandaşlığı almak istiyor. Ülkeyi ne hale getirdiler.
Hekim de olsa artık bu ülkede Arap, Afgan, Acem, Afrikalı görmekten gına geldi. İster ırkçı deyin, ben bıktım.
İstanbul'un göreceli en iyi semtlerinden birinde yaşayan 88 yaşındaki anneannemi aile hekimliğine götürdüm. Doktorun nereli olduğu belli değil. Öğrendiği kırık Türkçesini şey ettiğiminin hekiminin anlattığını anneannem anlayamıyor, anneannemin olaylara 70 sene önceden başlamasını göçmen doktor anlayamıyor. Ben arada tercüman. Böyle şey olmaz.
5'li g.tlek müteahhit çetesine yapılan pili pilinin 1/10'u gerçek anlamda yerli ve milli olan doktorlarımıza yapılsaydı bu adamlar bu ülkeden gitme yolunu seçmezlerdi.
Dün haberlerde gördüm, yine doktorlara rest çekilip giden gitsin denmiş. Yahu eldekine rest çekip, gerekirse ithal ederiz demek nasıl bir kafa yapısı ben hala anlamış değilim arkadaş.
Hele hele bunu doktorluk gibi dünyadaki en zor uzmanlaşılan nadide meslek gruplarından birisi için denmesini hiç anlayamıyorum.
Bu cahil cesareti denen şey ne b.ktan bişeymiş ya...
Bugün doktora söven tiplerin yarın çok sevdiği birisi (eşi, çocuğu vb.) hastalanıp ameliyat olacak olsa, deli dana gibi koşturup alanında en iyi olan profesörlerin kapısını tırmalarlar, hiçbiri yeni mezun pratisyen hekim istemez. Hele hele ameliyat yapacak yeterli doktor yok deyin bakın nasıl çırpınacaklar. Ama şemsiye girmeden durumu anlayamayan kesim çok, illa o şemsiye girecek birde açılacak ki öyle anlayacaklar.
Ha bu arada, ben ithal doktor fikrine de karşı değilim, gelsinler, okumuş adamdan zarar gelmez beyler. Ama avrupalı ülkelerin yaptığı gibi belirli seviyede dil öğrenme şartı koyup, kariyerini inceleyip, heyete sokup seviyesini yeterliliğini belirledikten sonra hiç sorun olmaz. Gelen her yabancı doktorun başımın üzerinde yeri var. İster arap olsun, ister nijeryalı olsun, ister çinli. Irkı beni bağlamaz yeter ki okumuş, alanında kendisini yetiştirmiş başarılı bir birey olsun.
Doktoru, mühendisi, akademisyeni gelsin, hepsinin başımızın üzerinde yeri var. Okumuş adamdan hiçbir zarar gelmez beyler rahat olun. Mülteci gelecekse böylesi gelsin, vatandaşlık da verilsin, itiraz edersem namerdim.
Ama önce eldekinin kıymetini bilmek lazım. Hazır "yerli ve milli" doktorlarımız varken eldekilere rest çekip ithal etmeyi düşünmek komik oluyor zira
Sorun doktordan hemşireden de ziyade bana kalırsa iktidar ve tek adam siyasetinin halkla arasındaki kopukluk.Halk üst mevkilerle iletişim kuramıyor.Sebebi ne derseniz eminim bilinen bilinmeyen birçok sebebi vardır ama en çok göze batan bence Siyasiler gerek Cumhurbaşkanına yaranma ve kötü haber verip pastadaki payını düşürme korkusu gerekse korkup çekinip pısanlar ve şuan ki düzende kendine yol yapmış siyasilerin aman kurduğum düzen bozulur korkusu.Bu durum bana ‘Çöküş’Filmindeki o meşhur sahneyi aklıma getiriyor.
Herkes herseyin gayet farkında .. Nefret dilinden nemalanıyorlar bunca senedir.. Biz üzülecegiz diye kurulu düzenlerini degiştirecek degiller. Kopuk vs muhabbeti bana sunu anımsatıyor : " Kendisi iyi ama çevresi kötü" .. Ben katılmıyorum.
Valla haklısın hocam. Yetişmiş eğitimli bir bireyin ne zorluklarla o günlere geldiğini, bu ülkenin en büyük ihtiyacının ihtiyacının bu eğitimli kesim olduğunu kavrayamıyor cahil cühela tayfa.
Bu cahil kesimde öyle bir şişmiş özgüven var ki sorma. Adama SpaceX falcon 9 roket inişini izletsen "ya ne var bunda, bizim sanayideki tornacı mehmet usta istese bundan iyisini yapar" diyebilecek kadar mal bir kesim mevcut. Evet inanması zor ama böyle bir kesim cidden var
Şimdi bu tayfaya gel de doktorluğun neden çok önemli bir meslek olduğunu anlat! Heriflerde beyin yok ki Nöroloji uzmanına ihtiyaçları olsun
eylemci zihniyet...
Adam iki kelimeyi bir araya getirip cümle kuramıyor, etrafındaki insanlar keza öyle, yani azınlıkta da değil. Demiyor ki "Biz bu halimizle nasıl Avrupa'dan iyi şeyler yapabiliyoruz?".
Dünyada emek dışınd ahiç bir şey kutsal değildir, hiç bir şeyi kutsal saymamak gerekir. Emeklerinin hakkı için uğraşanlara da ancak destek olmak yapamıyorsak da köstek olmamak gerekir.
Emek konu olduğunda bütün ülkede her kesim emeği için çabalayanlara destek olmuyorsa, mesela kuryeler işi bıraktığında onlar için doktorlar da greve çımıyor, ya da disk gibi sendika federasyonları otomobil fabrikalarında da grev yapıp işi durdurmuyor yani bütün işçi sınıfı ülkeyi komple durdurmuyorsa hiç bir şey düzelmez.
Emeği (ve de bilgisi, bu da emeğe dahildir) ile geçinen, emeğini kullandığı işyerinin sahibi olmayan herkes işçi sınıfındandır. Bu sınıf bilinci olmadığı içinn bugün doktorlar grev yapar ama çok bir şey elde edemez, yarın maden işçileri yin ekendi kendilerine grev yapan ama hiç bir şey çözülmez, ya da motosikletli kuryeler direnişe yapar, yemeksepetinde olduğu gibi aylardır sürer kimsenin umurunda olmaz.
Muhtemelen okumuşsunuzdur, ama eğer denk gelmediyseniz hekimlerin yaşadığı sıkıntıları çok net bir şekilde anlatan bir link paylaşayım. Lütfen aşağı doğru kaydırarak okumaya devam ediniz.
https://mobile.twitter.com/hichekimi/status/1501588244923834374?s=21
saçma bir başlık olmuş, adamlar uzman doktor ünvanı için kaç yıl eğitim alıyor ders çalışıyor, pratisyen doktorlar üç ay eğitimle göreve gelen bekçilerden bin tl fazla maaş alıyor, covid dönemi izinleri iptal edildi köle gibi çalıştılar, bazıları her gün o kıyafetleri giydi kapı kapı filyasyon yaptı, bazıları riskli, çoluğunu çocuğunu göremedi sarılamadı, kendilerini en değersiz hissettikleri an bu dönem oldu ve eylemlerinde haklılar bana göre.
doktorlar ,öğretmenler, kolluk kuvvetleri, adli çalışanlar v.b maaşları dolgun olmalı ,değilse de ,onların daha yapıcı olmaları gerekir
hemen gideyim ülkeyi terk edeyim kolaycılıktır ,bizde gitmeyi biliyoruz ama herkes gidince geriye kim kalacak ?
kalıp mücadele etmek gerekir ,ayrıca doktorlar ,tıp öğrencileri bile üstlerimizden baskı görüyoruz diyor
aynı doktorlar ,pandemi den sebep ,hasta sayısını azaltırken, özel kliniklerde yüksek ücretler karşılığında hasta bakıyor, profesörler yüksek ücretler karşılığında, 5 dakikalık muayene yapıyor
bir vekil bedava bütün dişlerine implant yaptırırken, sıradan vatandaş bir dolgu için 300.500 lira veriyor
ve bu vekilleri destekliyor, bu sadece mevcut parti için geçerli değil, muhalifler içinde geçerli, onlarında diğerlerinden aşağı kalır yanı yok, zam yapılacağı zaman ,bütün vekillerin elleri kalkıyor
kısaca bu ülke düzelmez ,diplomalısı ,diplomasızı ,aşırı bir yozlaşma var, bencillik var, cahillik var ,hep bana var ,sürekli aşırı para kazanma hırsı var ,sonra ölüp gidince ,kalan mirasçıları o paraları çatır çatır barda pavyonda yer :D
bir üniversitede, bir rektör bile makam aracı ile koruma ile geziyorsa ,güvenlik personeli hazır ol da onu bekliyorsa
böyle bir üniversiteden nasıl bir öğrenci çıkar ? istisnalar hariç
her yerde bir para hırsı ,bindiğimiz dalı topluca kesiyoruz ,farkında bile değiliz
eski bir büyüğüm derdi, mal bozuk ,mal müdürü ne yapsın ? toplumca ahlak sorunları yaşıyoruz
Mücadele bir yere kadar edilir. 20 yılda istediğinizi muktedirden alamayabilirsiniz. Ama halkın hala muktedire destek verdiğini görmek mücadele umudunu öldürür.
Mesela CB seçiminde projesini "Oyunuzu bana verin, faizi nasıl düşürdüğümü görün" gibi içi boş beyanları proje sayıp oy veren, ama her gün somut projeler açıklayanlar için ise ama projeleri yok diyenler var.
elbette insanın mücadele direnci zayıflıyor ama etmezsek te ,ülkeyi kapatalım gidelim bu da olmaz
ayrıca siyaset ve partiler üstü konuştum ,ülkemizin genel durumu bu, zengin daha zengin olmak derdinde, orta halli zenginleşmek derdinde, fakir zaten mecbur zengin olmak derdinde ama o fakir e de fırsatı ver ,oda daha zengin olma peşine gider
ben genel durumdan bahsettim ,ayrıca mücadele her koşulda her şartta, ölene kadar sürmeli, Atatürk nutukta mücadele den bahsediyor ,İslam da kıyamete kadar diye mücadele etmekten bahsediyor
doktorlar bile kendi içinde polemik yaşıyor ,hatta kendi siyasi ve ideolojik görüşten olan doktorlar bile, as üst ilişkisine maruz kalıyor
hastane süreçlerinde ,bizzat yaşadığım meseleler, yeni bir doktor yıllarca reçete yazıyor tırı vırı hasta takipleri yapıyor ,o yeni doktora bunu yapan da kendi meslektaşı, ben bu yozlaşma, bu bencillikten bahsettim
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)