Bunların seslileri de var. Cd'yi takıyorsun,seni öven,şişiren direktifler söylüyor. Egonu tatmin ediyor bir güzel.
Programda bence çok saçma,ekrana yazı gönderecek,sende ona göre kendi kendini motive edeceksin.
Çocuk muyuz ya
Bunların seslileri de var. Cd'yi takıyorsun,seni öven,şişiren direktifler söylüyor. Egonu tatmin ediyor bir güzel.
Programda bence çok saçma,ekrana yazı gönderecek,sende ona göre kendi kendini motive edeceksin.
Çocuk muyuz ya
Ne kadar hastalıklı insanlar bunlar.
Susam sokağı izleyen insanlar simit saraylarına mahkum edilmiş. vay anasını.
Şimdi olsun bu yaşımda açar izlerim çizgifilm , sex manyağı mı oldum şimdi ben?...
Sonra bu adamları izleyen aileler çocuklarına çizgifilm izlettirmiyor.
Ne bilim Kurtlar vadisi , Behsat ç. izleyerek büyüsün o halde çocuklar.
Biraz akıl fikir...
►Forum Kuralları◄ ►Moto Aktuel◄ ►Türk Dil Kurumu◄
Herkes düşüncelerinde yanılabilir. Ama aptallar bir türlü yanıldıklarını anlayamazlar. Cicero
bilinçaltı objeleri, avrupadaki bazı ülkelerde (gerçekten çok az ülkede) ve amerika televizyonlarında kullanılamaz. yasaklanmıştır. ancak diğer tüm dünya ülkelerinde bangır bangır gösteriliyor. adamlar insanların beyinlerini yıkayıp kültür ve ahlak erozyonuna uğratıyor dünyayı. bu konu fikrimce ciddi bir konudur ve herkesin bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
o adamlar dünyayı yozlaştırsın ki;
konser biletleri, albümler, bilgisayar oyunları yok satsın.
televizyonda reyting rekorları kırılsın.
insanlar hep tüketsin, kanaatkar olmasın ve hep satın alsın. 5 kuruş biriktirmesin.
tüketsin ki, paranın yetmediği yerde bir de bankadan kredi çeksin bütün insanlar. böylece çok daha zengin olurlar.
kola, hamburger, pizza, v.b. yiyecek içeceklere talep artsın ki büyük fabrikalar&işletmeler daha çok kazansın.
insanlar sexe çok düşkün olmalı ki ahlaki değer bozulsun, toplumun değer yargıları değişsin ve toplum yozlaşsın. o ülkeyi yönetmek ve yönlendirmek kolay olsun.
insanlar sexe çok düşkün olmalı ki prezervatif, sex oyuncakları, pornografik içerik, içinde az da olsa cinsel objeler olan filmler, doğum kontrol hapları ve medikal ürünleri, v.b. çok satsın.
estetik kaygısı oluşmalı ki insanlar birşeyin işlevselliğine değil görüntüsüne para versin. daha çok harcasın.
ölüm teması bilinçaltına yerleşsin ki bütün bu dünya zevklerine yönelmek ve onları kabullenmek kolaylaşabilsin.
belki bu mesajım silinir... belki ben susturulurum biri tarafından... gerçi heryerde herşeyi söyleyen biri değilim ama bunları bilmek lazım.
eğer bu konulara çok az da olsa merakınız varsa ve yabancı müziğin neden bu kadar çok dinlendiğini merak ediyorsanız (ben de çok dinlerim) youtube ya da vimeodan "müzik endüstrisi deşifre" diye bir video serisi var. onu izlemenizi tavsiye ederim...
Saygılarımla.
"DoksanSekiz Beygir." Herkes hakettiği gibi yaşar.
Bu konu hakkında yüzeysel bir fikre sahip olduğumu belirterek söze gireyim. Coca-cola bu işi bir sinemada günlerce uyguladı ( belki de hala uyguluyor),gözün göremediği fakat beynin algıladığı coca cola görüntüsünü sinemada izlettiren şirket sinema çıkışında veya arasında cola satışlarının %30 oranında arttığını tespit etmişti. Bu konuyla ilgili her kafadan bir ses çıkıyor ve hepsinin haklı olduğu yönler var elbette.Geçen sene misafirlikte yaşadığım olayı anlatmak isterim. Evin ufaklığı oturup çizgi film izliyordu kanalda bende dalmışım tv'ye,reklamlar başladı,oyuncak tanıtılıyor uzaylılarla ilgili kurulan saçma cümlelerden sonra geçen cümle şu, parçaları alın kendi uzaylılarınızı yaratın. sonrasında başlayan çizgi film uzaylılarla ilgili savaş,iğrenç insanların olduğu saçma sapan akıl yoksunu çizgi film. Bu olaydan sonra içimden geçen tek cümle şuydu; Gözünü seviyim kayyuuuuuuuuu
Çoğunluğun yaptığı şey daima yanlıştır.
Videodaki amca kafasına erişmekle korkutsalar, gözümü bile açmaktan vazgeçebilirim... Gerçi gözüm kapalıyken de kılcal damarlardan...vs oluşan bir yazı mazı bulup belgeleriyle yüzüme çarpma potansiyeli var o amcanın... En içten dileklerimle geçmiş olsun diyorum...
1-3-8........................................138
FORUM KURALLARI ve KULLANIMI HAKKINDA
Cinselliğin reklamda kullanımı insanları seviştirmek için değil. Bilinç altının ölüm ve seksi kayda değer bularak hatırlanacaklara eklemesi. Böylelikle reklamın etkisi bilincin altına işlenerek hür iradenin etrafından dolaşılıyor itirazı var. Zira izleyen kişi, ürünü bilinç altının etkisiyle hatırlamaya devam ediyor diyorlar.
Bu konuyla ilgili olarak A. Şerif İzgören'in: Eşik Altı Büyücüleri kitabını tavsiye edebilirim.
"Acemisi olduğunuz tekniği önce kapalı alanda, tedirginlik geçtikten, tekniğe hakim olduktan sonra yolda deneyin ve yavaş yavaş yol sürüşüne aktarın." motorhikayesi.com | "Motosiklete Binmeyin, Motosikleti Sürün"
Beyin evrim sürecinde (evrim tartışmasına girmeyelim lütfen, bilimin mevcut anlayışı bunu evrimle açıklıyor diye öyle yazdım) hayatta kalmayı başarabilmek için ölüm riski ve cinselliği unutmamayı tercih etmiş.
Reklamda kurukafa (ölüm) ve penis (cinsellik) kullanılırsa beyin "aha ölüm ve seks!" ben bunu unutmayayım diyor. Dolayısıyla biz hür irademiz olmadan diğer reklamlara göre daha önemli kodluyoruz o markayı ve Migros'ta deterjan rafına gidince neden olduğunu bilmeden, reklamında kurukafa ve penis olan marka deterjanı alıyoruz hiç düşünmeden.
---------- Post added at 10:40 ---------- Previous post was at 10:34 ----------
Buyurunuz:
Herkes aksiyon halinde
"Acemisi olduğunuz tekniği önce kapalı alanda, tedirginlik geçtikten, tekniğe hakim olduktan sonra yolda deneyin ve yavaş yavaş yol sürüşüne aktarın." motorhikayesi.com | "Motosiklete Binmeyin, Motosikleti Sürün"
2 şeyi merak ediyorum:
birincisi: reklamlarda kullanılıyor olması anlaşılabilir(kabul edilebilir değil) olduğu halde, çizgi film gibi çocuklara yönelik içeriklere neden konur bunlar?
ikincisi: lewis reklamındakiler namaz kılan insanlara benziyor, burada ne gibi bir amaç güdülmüş?
1- Nickelodeon yerine Walt Disney ürünlerini izlemesi olabilir,
2- Arap piyasası için daha kolay kabullenebilmeyi sağlaması olabilir.
---------- Post added at 13:38 ---------- Previous post was at 13:35 ----------
Çocuklara yönelik diye bir şey yok. Çocuk beyni de yetişkenlerin ki gibi aynı evrimsel süreçlere sahip (içgüdüler, hayatta kalma, korku, vs.) sahip. Çocuk cinselliği bilmese bile üreme ve neslin devamı var beyninin en alt katmanlarında.
"Acemisi olduğunuz tekniği önce kapalı alanda, tedirginlik geçtikten, tekniğe hakim olduktan sonra yolda deneyin ve yavaş yavaş yol sürüşüne aktarın." motorhikayesi.com | "Motosiklete Binmeyin, Motosikleti Sürün"
Hayır olmaz 1: Ahlak ve erdem dediğimiz şey toplumun belirlediği kodlar. Evrimsel değil toplumsal sebeplerle Afrika'da kadınların memeleri açık, diğer coğrafyalarda olası değil, gibi bir örnekleme yapılırsa daha anlaşılır olur sanırım.
Hayır olmaz 2: Bilinç ve bilinçaltı kesin ve net olarak ayrılmıştır ve adı üzerinde bilinç, bilinç altının üzerinde o sebeple var. Zira muhakeme, düşünce gibi eylemler bilincin işi ve evrim sürecinde bilinç diğerlerini geriye atıp "bilinç altı" olarak ayırmış sağlıklı işleyişi garanti altına almak için. Acıyı duyarsın fakat uçurumdaki dala tutunmuşsan geriye atarsın o sinyali, dalı bırakmazsın gibi örneklenebilir.
"Acemisi olduğunuz tekniği önce kapalı alanda, tedirginlik geçtikten, tekniğe hakim olduktan sonra yolda deneyin ve yavaş yavaş yol sürüşüne aktarın." motorhikayesi.com | "Motosiklete Binmeyin, Motosikleti Sürün"
cevap anlaşılır olmadı
insan, doğduğunda birçok açıdan (özellikle hayvanlara göre) bilgisiz doğar
konuşmak yürümek gibi mevzuları sonradan öğrenir, tüm insanlar yürüdüğü halde bir sonraki nesile bu bilgi aktarılmaz, insan öğrenir, yani beyin bu bilgiyi kodlar (bu kısım bilinç sanırım)
ama daha sonra yürümek için düşünmeye ihtiyacı kalmaz, yürümek istediğinde yürür, yani davranış haline gelir
ahlaki yapı da böyledir, öğrenilen birşeydir, yani değişime açıktır
işte buradan yola çıkarak, beyin içinde mazbut bir çevreden edinilen ahlaki düşünce yapısına kötü yönde müdahale edecek çıkarımların oluşmasını sağlayan ve aslında alakasız gibi görünen menfi etkiler neden olmasın? sorusu geliyor akla
Bu konulardaki bilgileriniz eksik, o sebeple yanlış sorular soruyorsunuz; biraz evrimsel psikoloji antropoloji gibi kaynaklar okumanızı tavsiye ederim; cevaplarınız orada.
İnsan yavrusu bilgisiz doğmaz, diğer memelilere göre erken doğar. Evrimde ayağa kalkabilmek için leğen kemiği açısının düzleştirilmesi tercihi yapıldığından daha büyük cenin tutulamaz, erken tahliye olur ve aciz doğar insanlar. Geç yürüme beyin kas koordinasyonu eksikliğinden çok bacakların vücudu taşıma görevi üstlenemeyecek kadar erken tahliye olmuş olmasıdır, kas kütlesi yeterli değildir. Diğer yandan yürüme konuşma gereksizdir zira emekleme daha kolay jestler ve ağlama ile iletişim daha basittir; hatta bu sebeple geç yürüyen ve konuşan çocukların IQ değerleriyle ilgili araştırmalar vardır. O zaman bu bilincin değil içgüdünün ve / ve ya modellemenin (primatlardaki tekrar düşkünlüğünün sebebi bilgisel midir, genetik mi; genetikse...) Bir sonraki nesle aktarılan bilgi dediğinizde yine neden bahsettiğinizi bilmiyorsunuz. Örnek: Doğduğu andan itibaren sırt üstü geriye bırakılan bebek iki eliyle ileriye hamle yapar. Genetik aktarımlı bilgi vardır çünkü. Emerken elleriyle tutarlar, parmağınızı verin sıkarlar, omuzda iken sarılırlar; bunlar primat sınıfının evrimleşmesi ile alakalı bilgilerdir.
Bilinç ise verinin bilgi haline getirilmesidir (benlik değil dikkat) burada zamansal geri besleme (feedback) konuşulmalı ama biz kısa keselim izninizle. Frontal lob (alnın arkası) bizi "ben" yapan kısımdır. Üst matematik, sanat, hayal, öngörme, bilinç gibi kısımlar burada hayat bulurlar. Evrim sürecinde en son gelişen kısımdır, bir altında x katmanı, bir altında y katmanı diye (zamanda evrimde) geriye gider. Geriye gittikçe en temelde beynin en ilkel ve en hayvani kısımlarını (katmanlarını) buluruz ve bu kısımlar alt türlere benzeşir ve yakındırlar. En altta korku, nefes, açlık, cinsellik gibi bireyin ve türün hayatta kalması için ihtiyaç duyulan gereklilikler vardır. Fakat tür geliştikçe yeni ihtiyaçlar belirlenir ve mevcut katmanın üzerine, oradan temellenerek yeni ve sorunu çözecek özellikte katman oluşur. Sonra bir katman, gerekirse bir katman daha. Bu artada kritik olan her yeni katmanın bir alttakini baskılıyor ve kontrol edebiliyor şekilde tekamül etmesidir. Yani insan bilgiyle doğar, limbik sistem nereye ne zaman nasıl müdahale edeceğini bilir ilk andan itibaren. Bilgi ile içgüdü farklı şeyler diyerek burayı bitirelim.
Beynimizin çıkarımı (ahlak normlarının değişmesi demiştik ya) ile eşimizi çıplak memeyle yaşatmaya kalksak, ülkemizi bırak Avrupa'da bile bir süre sonra çevresel tepkiler sebebiyle eşimiz göğüslerini örter Yani diyeceğim odur ki ahlak kodlarının değişmesi pek olası değil. O toplumun toptan değişmesi gerekli. Ufak beyin etkilense bile: 1- bilinç altı, yukarıya o derecede sinyal gönderemez, 2- toplum etkisi ile bilince öyle bir etki edilmesine izin vermez.
Ahlaksız olmayız, gider ilgili deterjanı alırız
"Acemisi olduğunuz tekniği önce kapalı alanda, tedirginlik geçtikten, tekniğe hakim olduktan sonra yolda deneyin ve yavaş yavaş yol sürüşüne aktarın." motorhikayesi.com | "Motosiklete Binmeyin, Motosikleti Sürün"
kusura bakma evrime inanmadığım için evrimsel gelişime uygun sorular soramıyorum
bu manada benim için yanlış soru yoktur?
artık nesnesel subliminal tekniklerin ötesine geçtik yalnız
rol model olarak insanlığın önüne konanların ahlaki yapılarına ilişkin davranışları kanıksamak yönündeki çıkarımlardan bahsediyoruz
mesela polat alemdar adam öldürdü filimde?
seher yellerindeki kız 17. sevgilisinden de ayrılıp 18. ile gezmeye başladı?
ortada televizyonun hayatımıza girmesiyle bozulduğunu bizatihi test ettiğimiz bir ahlaki yapı var
ama televizyonda önüne gelenle çık diyen bir programa rastlamadım
http://www.youtube.com/watch?v=LBZUv...eature=related
subliminal ve 25. kare tekniği.... bi ara fena halde takmıştım hanım uyuduktan sonra gece saatlerce netten araştırırdım..
Biz harama meylederiz korkusuyla helalin onda dokuzunu terkederdik (Hz.Ömer)
doğru olsam ok gibi, yabana atarlar beni...eğri olsam yay gibi, elde tutarlar beni...
"Acemisi olduğunuz tekniği önce kapalı alanda, tedirginlik geçtikten, tekniğe hakim olduktan sonra yolda deneyin ve yavaş yavaş yol sürüşüne aktarın." motorhikayesi.com | "Motosiklete Binmeyin, Motosikleti Sürün"
"müzik endüstrisi-deşifre" bu konuda yapılmış iyi bir çalışma...mesela aslında zenci olan michael jackson'un estetik yaptıra yaptıra değil de bir hastalık bulaştırılarak kendisinin kontrolü dışında beyazlaştırıldığını ve bunun kimler tarafından yapıldığını bu videoları izleyerek öğrendim..aynı şekilde eminem,rihanna,britney,dr.dre, snoop dog ve diğerlerinin nasıl kulanıldıklarını..kurtulmaya çalışırken hepten bataklığa doğru battıklarını...çok enteresan..herkesin izlemesini tavsiye ederim...bu insanların türk müzik piyasasında da var olduğu söyleniyor..hatta sembolleri çok ünlü şarıcıların kliplerinde de açıkça görülüyor..izleyince ürperdim resmen..
Biz harama meylederiz korkusuyla helalin onda dokuzunu terkederdik (Hz.Ömer)
doğru olsam ok gibi, yabana atarlar beni...eğri olsam yay gibi, elde tutarlar beni...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)