Herkese selamlar, yaklaşık üç ay kadar önce çocuğunun hasta olduğunu iddia eden bir hanımefendi tarafından biçilmek suretiyle bir kaza geçirdim. Anlatmak istediğim kısım kaza değil o yüzden hızlı geçiyorum. Kazadan sonra arabadan inmeye bile tenezzül etmeyip, birde bana 100 Tl uzatıp 'Yeterli mi' diye soru sormayı da ihmal etmeyen koca yürekli ablamız ile tutanağımızı tuttuk. Tutanak ile birlikte Yamaha Bomonti servisine gittim. Gerekli işlemleri yaptıktan sonra (Form doldurma. motorun hasarında göz gezdirme vs.) görevli hanımefendi bana; hiçbir sigorta şirketinin motosiklet servisleriyle anlaşması olmadığını ve bu sebepten haklı bile olsam (Ki haklıydım ayrı mesele.) motosikletin hasarı tespit edildikten sonra masrafı önce benden alacaklarını, benim servise ödediğim bu parayı ise işlemler bitip motosikleti servisten aldıktan sonra sigorta şirketinin bana ödeyeceğini söyledi. Ben de bu yaşıma kadar araba ile büyümüş biri olarak bu meseleye çok şaşırdım ve çok da sinirlendim.
Servis görevlisi hanımefendiye nakitim olmadığını, maddi durumumun şu an böyle bir şeye yeterli olamayacağını ve yasal olarak böyle bir hakları olmadığını Türkçe konuşarak izah ettikten hemen sonra, kısaca 'o zaman yaptıramazsın paşam' demek yerine uzuuun uzuun saçmalayarak 'para yoksa hakkını arama şansın da yok' algısını bilimsel ve teknik konuşarak bana kabul ettirmeye çalıştı. Tahmin edildiği üzere böyle bir şeyi tabii ki kabul etmedim. Çocukken bakır soymaktan ağzında sağlam diş kalmamış adama böyle ucuz ticari katakullilerle gelinirmi hiç, insan karşındakini biraz tartar yahu.
Neyse, ben oradan ayrıldım ve bir tarafı Kâbe'ye bir tarafı Aziz Petrus kilisesine bakan yamuk yumuk ön takımımla avukatımla görüşmeye gittim. Durumu anlattığımda ise; ceza avukatı olmasına rağmen, böyle bir hakları olmadığını; fakat hemen mahkemeye vermek yerine alternatif servislerle de şansımı denememin benim için daha zaman kazandırıcı ve mantıklı bir hareket olduğunu (Tabi yarı haram yoldan bir motor parası daha kazanmak istemiyorsam.
) gülerek ve gülerken de salyalar saçarak açıkladı sağ olsun. Bu arada aynı anda yapabildiği şeyler sadece gülerek salya saçmak değildir.
Tabi bu süreçte araya çok uzun zamandır görüşmediğim sevgili dostum Coro Navirus girdi, beni ve tüm insanlığı biraz oyaladı, bir kaç ay kaybetmeme sebep oldu sağolsun, oraları hızlı geçiyorum. Pandemi sürecinden sonra Ümraniye Yamaha servisine gitmeye karar verdim. Ümraniye'deki servis görevlisi arkadaş da Bomonti servisindeki hanımefendi ile aynı sonuca varmak istese de hanımefendi kadar para odaklı biri olmadığını, zor durumda olduğumu anlattığımda yardımcı olabileceğini söylediğinde anladım. Motosikleti onaracaklarını, sigorta şirketi bana ödeme yaptıktan sonra benim onlara ödeme yapacağımı; fakat motoru da ödeme yapana kadar teslim alamayacağımı söyledi ve bu da bana çok mâkul geldi. Şimdi gelelim asıl meseleye.
Çok eski bir motosiklet sürücüsü olmadığım için bu konu hakkında sonuçlanan emsal davalar ya da tüketici haklarına başvuran kişilerin aldığı sonuçlar hakkında detaylı bir bilgiye sahip değildim o güne kadar; ama ufak bir araştırma sonucu hiç bir servisin böyle bir dayatması ve zorlaması olamayacağı gerçeğine tasdikli bir şekilde ulaştım. Her şeyden önce insanın aklı almıyor; öğrenci olduğumu varsayalım, dişimden tırnağımdan artırarak bir motosiklet almışım, aldıktan sonra kaza yapmışım; ama haklı olduğum hâlde fukara olduğum için haklı olduğum kaza da hakkım olan tamirden faydalanamıyorum? Tam şu an göğsümde bir yangı hissettim dostlar, ben genelde sövmeden hemen önce şarjörümü doldururken böyle hissederim, o yüzden yazmaya devam etmemek en sağlıklısı. Bilginiz olsun ve aynı duruma düştüğünüzde az çok ne yapabileceğinizi bilin diye anlattım bu olayı. Fikirlerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum.